tkmm etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
tkmm etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Şubat 2013 Çarşamba

BARIŞ İSTEMEYEN ŞEHİR-İZMİR

Şaşırdınız mı? Ben duyunca çok şaşırdım. Hele ilk kez duyduğum TkMM (Türkiye küçük Millet Meclisi)söylemini hakaret olarak algılayınca şaşkınlığım iyice arttı. TBMM olmuş TkMM, küçük meclis, tabi "k" harfi başka bir şeyi simgelemiyorsa? Her şeye hazırlıklı olmakta fayda var, kuşkulanmak yararlıdır. Düşündürür insanı.

 Gecenin bu saatine kadar o kuşkuyla araştırma yapmaya başladım. Oysa ne güzel ütü yapıyordum. Yarım kaldı, olsun vatan söz konusuysa ütünün önemi mi kalır? Başladım google dolaşmaya.  Aranızda benim gibi duymayan var mı bilmiyorum. Ya gidip gelmelerden kaçırmışım haberi, ya da ortamı uygun bulunca onlar günışığına çıktılar da haberdar oldum. 

Efendim, meğer 2008'den beri 30 ilde örgütlenmişler. AKP VE BDP  destekliyormuş. Bakan ve milletvekilleri, belediye başkanları her ay yapılan toplantılarına katılıyormuş. Başkanlığını Şanar Yurdatapan yapıyormuş. TESEV arkalarındaymış. ABD'de de aynısından yapılıyormuş. Katılımcıların adına bakınca az çok amaçlarının ne olduğu konusunda fikir edinmeniz mümkün.
 Daha önceki "açılım!" tertiplerinin başlangıcı da TkMM'deki toplantılarda ilk  ele alınmış. Hani şu yüzlerine gözlerine bulaştırdıkları Habur'da kurulan mahkemeler, davul zurnayla karşılanan teröristler; açılmadan kapanan açılım komedileri...

Haberlerde duydum. Şanar Yurdatapan, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanına sesleniyordu. İzmir'in "barış istemeyen şehir" imajının silinmesi için Diyarbakır Belediyesini ziyaret etmesi gerekiyormuş. Barıştan yana olan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanını da İzmir'e davet etmeliymiş. O zaman İzmir'in adı temize çıkacakmış. Bu son cümle benim çıkarımım. Terbiyem izin verseydi, Diyarbakır Belediye Başkanının meşhur restiyle yanıt verirdim, hani şu "Haa ....." diye başlayan küfürüyle...

"Barış" sözcüğünün anlamı mı değişti, kimle neyle barışıyoruz? Diyarbakır'la İzmir ne zaman küsmüştü ki barışsın? Bizim kimsenin kökeniyle, diliyle,diniyle derdimiz yok, insanlığına bakarız sadece. Bizi birbirimize kırdırmanın bin bir düzeni kuruluyor, küçük meclislerle koca ülke parça parça dilimlenmek isteniyor. Bu oyuna gelecek miyiz, bu tuzağa düşecek miyiz? 
Kürtler değil kürtçüler; dindarlar değil dinciler ve onların dışardaki akıl hocaları her türlü numarayı yapıyorlar. Kışkırttıkça kışkırtıyorlar, tek dertleri içte birbirimize kıyalım, kolay lokma olalım. Sabır ya sabır...

Sizleri İzmir Marşıyla baş başa bırakıyorum.İzleyin, iyi gelecektir.



EK: Mustafa Sönmez'in Cumhuriyet Gazetesindeki bugünkü yazısına da bakın isterseniz.
"KÜRT DÜĞÜMÜ: KİM ÇÖZER; KİM ÇÖZEMEZ(1)
EK 2: EN ÖNEMLİ GÖREV İÇ SAVAŞI ÖNLEMEKTİR.
WarhaWk'ın blogundan.

KİMSE YOK MU

"bu geceyi bağırtan ben değilim bu geceyi bu bir yürek gibi buğulu bu uğultulu yangın gecesini rezil rezil bağırtan ben değilim gem...