YSK etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
YSK etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Nisan 2011 Cuma

VATAN SAĞOLSUN

"Tacizciyi Yakalamak İçin 'Yem' Yaptığı Eşi, Tecavüze Uğradı"
BURADA...

Haberi okuyunca aklıma Aziz Nesin'in "Vatan Sağolsun" adlı kitabındaki "Şeykesen Bektaş Ağa" öyküsü geldi. Okuyan vardır mutlaka, ama okumayanlar okusun derim ben.
Öykü kahramanı Şeykesen Bektaş Ağa, yaşamını kaçakçılıkla sürdürüyor. Öyküden:

"Bir topal karıncasını aç bırakmayan Allah, bizi de demek sınıra yakın yerdeki kasabada dünyaya getirmiş ki, aklımızı kullanıp karnımızı doyuralım...
Bu kaçakçılık işleri nasıldır, bilir misiniz? Nereden bileceksiniz... Bu kaçakçılık işinde, sırtını bir hükümet adamına dayayacaksın ki işi yürütesin. Arkanda hükümet adamı olmamış, kaçakçılık olmaz...

O Cimcirik oğlan gelesiye bizim işlerimiz iyiydi. Ne zaman ki o Cimcirik geldi, bizim oranın işleri tüm bozuldu. Yandık ki, iyicene...
Adamlarımdan biri:

-Aman Bektaş Ağa, bu Cimcirik'i yola getirmenin hiçbir umarı yok... dedi.
-Daha yenidir de ondan, dedim, hele adamın ilk hızı geçsin... Üstüne varıp tebelleş olarak herifi bunaltmayın..."

Bektaş Ağa, Ramazan ayında iftara davet ediyor bu görevliyi. Şöyle anlatıyor:

"Başladık konuşmaya. Ben sağdan soldan yokluyorum; hayır hiç yola geleceği yok.
Diyor ki:
-Bizdeki kanunlar kanun mu?
-Ya ne?
-Ben bunlara kanun demem. Öyle bir ağır kanunlar olacak ki korkudan hiçbir kötülük yapılmaya ve de hiçbir suç işlenmeye! Evet, bize şeriat kanunları gerek. Şeriattan döndük, bu millette de ahlak kalmadı!..
Ben bu Cimcirik'e:
-Sorması ayıp olmasın Bey, dedim, bu senin şeriat kanunu dediğin nedir?
-Ne midir? Şeriat kanunu şudur: Biri hırsızlık mı etti? Elini keseceksin...
-Aman!..
-Amanı zamanı yok... Rüşvet alanın da elini keseceksin!

Yahu, bak sen şu belaya; bizim ora memurlarını hep elden koldan edecek de adamları açlıktan mı öldürecek?

-İyi ama, hırsızlığın azı var, çoğu var... Rüşvetin azı var çoğu var... Haydi şeriat kanunudur, elini keseceğiz, ama ne kadarını?"
.......

Öyküyü okuyun lütfen, çok seveceksiniz inanın. Öyle diyaloğlar var ki yazmamak için kendimle mücadele ediyorum. Ama sadece şu kadarını söyleyeyim, yola gelmiyor dedikleri bu görevliye, bir tuzak hazırlıyorlar. Yem olarak da bir hayat kadınını kullanıyorlar. Üç kişi kadının evinde adamı suçüstü yakalıyorlar. Ve...

Bugün ülkemizde yaşananları şöyle bir gözden geçirince düşünmemek elde değil. Birileri, birilerini yem olarak kullanıyor. Birileri bunları gözetliyor. Birileri de tüm yaşam damarlarımıza tecavüz ediyor ve hiçbir şey olmamış gibi yürüyüp gidiyor.

Ne diyelim, Vatan Sağolsun...

20 Nisan 2011 Çarşamba

AYŞE'Yİ ERKEKLE ALDATAN ERKEK KİM?



Kanal Türk'ün sabah programına denk geldim kanal değiştirirken.

Baktım çok ciddi bir tartışma var, dur hele dedim! Ne de olsa eski alışkanlık, Kanal Türk izlediğimiz kanaldı bir zamanlar.

Ülkede yer yerinden oynuyor, YSK,veto, seçim, adaylar, sehven şifreli sınav...

Şimdi de Gütan Kışanak'ın sehven milletvekili olduğu ortaya çıkmış...

Dört yıl paşa paşa milletvekiliği yaptıktan sonra, YSK birden bire Gülten Kışanak'ın kızlık soyadına bakmadığını hatırlamış! Ya da "Gizli Biri!" bununla ilgili bilgi göndermiş! Aday olmasını engelleyen eski bir suçu varmış meğer, o zaman farketmemişler. Ve yanlışlık düzeltilmek istenmiş.

"Aday olamazzz!" yeni seçimde, demiş YSK!

Eee sonra...
Sonrası demezler mi adama?

Dört yıl önceki karar yanlışsa, sorumlular bunun bedelini ödemeyecek mi? Bu devletin kasasından çıkan parayı, en azından yanlışlığı yapanların ödemesi gerekmez mi? Hem de faiziyle? Diğerkullandığı haklarını sormuyorum bile...

Ya da yanlışlık bugün yapıldıysa ülkeyi bu kaosa uğratanlardan hesap sorulmayacak mı?

Demezler...

Çünkü o günlerde "bir türlü açılamayan AÇILIM" söylemleri vardı; şimdilerde "tam olarak açıklanamayan KAPALIM" çabaları var! O zaman BDP bu kadar güçlü değildi, kandırılmaya müsaitti. Oylar cepteydi. Şimdi kazın ayağı öyle değil, oylar elden gitti gidiyor...

Neyse şimdi bunu düzeltmenin yollarını arıyormuş, verdiği kararlar sorgulanamaz YSK.

Yasalar sana uymuyorsa yasaları; hakimler sana uymuyorsa hakimleri değiştirirsin. Teröristler sana gelmiyorsa sen teröristlerin ayağına götürürsün mahkemeyi, olur biter. Ne var bunda?!

Sakın yanlış anlaşılmasın. BDP Bağımsız adaylarına yapılanı doğru bulmuyorum. Hatta seçim barajını adaletsiz buluyorum. Her kesim mecliste kendini ifade edebilmeli. Ama hukuka takla attırarak değil, hukuku düzgün işleterek. Siyasetin gölgesini hukukçuların üzerinden çekerek. Adaletin herkese eşit mesafede durmasını sağlayarak...
Bugüne kadar tam aksini yapmadılar mı?

Çok yazdım bu konularda kandırıldık, aldatıldık, satıldık çoğumuz. İşte eski yazılarımdan biri, BAKINIZ.

Nerden buralara geldim? Haaa! Kanal Türk haberinden... Eskiden böyle miydi? Hey gidinin Kanal Türk'ü! Satıldı, böyle oldu!
Satışa gelmeyelim...

Ayşe'yi kimin aldattığı umurumda değil, ben ulusumuzu kimlerin aldattığını öğrenmek istiyorum. Sahi bizi kim aldatıyor?

Ayşe'yi kimin aldattığını merak edenlere de saygılıyım. Onun için araştırdım.
Başlıktaki haberi google sordum, burada buldum.

KİMSE YOK MU

"bu geceyi bağırtan ben değilim bu geceyi bu bir yürek gibi buğulu bu uğultulu yangın gecesini rezil rezil bağırtan ben değilim gem...