öğretmenler günü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
öğretmenler günü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Kasım 2011 Salı

ONLAR BİZİ OKUTANLAR

Yüzüme bakma çocuk!
Utanıyorum...

"Sığ sulardaydık. Aydınlıksızdık. Kan ısısındaydık.
Yoksunduk. Gitgide azalıyorduk, başkaldıramıyorduk..."

"Damarda kandık, sıza sıza tükeniyorduk.
İnsandık, mutsuzluk emiyorduk. Birbirimizi kemiriyorduk.
Rüzgardık, durmuştuk. El kadar maviler döküyorduk.
Yağmurduk, kesilmiştik. Dolam dolamdık."

Mini mini birler
Çalışkandır ikiler
....
Dokuzlar, doktor olup çıktılar
Onlar, bizi okutanlar...

Bir çocuk tekerlemesinde anlamını bulan "ONLAR" yok artık. Onlar bizi okutamayacak...
"Doğanın mı bataklığındaydık biz,
Kişinin mi?
Anlayamıyorduk..."
Bakma bize öyle çocuk, bakma!
Utanıyoruz...
"Topraktık. Avuç büyüklüğünde bin kez çatlıyorduk.
Pınardık. Bir parmak suyumuz bin kez kesiliyordu.
"Ağaçtık. Bin kez kuruyorduk, kabuklaşıyorduk.
Doğanın koyaklarına bakıyorduk. Oraları bile yeşilsizdi."
"İnsan yüreğiydik. Usturalarla, sırım çekiyorlardı.
Delikanlıydık, asıyorlardı, tutuşan sarkaçlardık.
Havaydık, boğuluyorduk. Bir yere sızamıyorduk.
Kursaktık, düğüm atıyorlardı. Tıkanıyorduk.
Milyon gemiydik. Teker teker batırılıyorduk.
Depremden kurtuldun çocuk,
Biz seni açlıktan öldürdük deprem çadırında,
Diğerleri gibi naylon çadırında...
Soğuktan öldürdük, yanarak öldürdük.

Anneleri öldürdük, babaları öldürdük...
Öğretmenlerini öldürdük...
Geleceğini söndürdük...

Sorumlulara,
suçlulara,
hırsızlara,
arsızlara,
aymazlara,
aldırmazlara,
acımasızlara,
iftiracılara,
vatanı satanlara,
geleceğimizi çalanlara,
emeğimizi sömürenlere,
görevini yapmayanlara,
sınavlarımızı şifreleyenlere,
sansürün danıskasını uygulayanlara,
herkesi korkutup sindirmeye çalışanlara,
kulağını evimizin içine kadar sokanlara,
doğruları söyleyenleri doğduğuna pişman edenlere
tepki göstermeyerek, SUSARAK öldürdük...


Yüzüme bakma çocuk!
Utanıyorum...
"Çiçek açmasaydık; yeşil üstüne, kızıl yağmasaydık.
Sarı yağmasaydık, mor yağmasaydık, mavi yağmasaydık.
Neyleyim ki, bir türlü açılamıyorduk.

DOĞANIN MI BATAKLIĞINDAYDIK BİZ?
KİŞİNİN Mİ?

ANLAYAMIYORDUK...




Not: Tırnak içindekiler Cahit Külebi'nin
Bir Bataklık Türküsü adlı şiirinden alınmıştır.



24 Kasım 2009 Salı

ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLU OLSUN




"Gelecek gençlerin, gençler de öğretmenlerin eseridir."

Yazamıyorum bu sıralar. Zamanım yeterli değil, ancak yarın ( bugün oldu aslında) Öğretmenler Günü olunca yazmadan duramadım.

Tüm öğretmenlerin gününü kutluyorum. Her biri bu ulus için, bu ulusunun çocukları için var güçleriyle çalışıyor biliyorum. Tüm sorunlara rağmen, karşılıksız sevmeye devam ediyorlar, edecekler...

Değerleri bilinmese de, hak ettikleri saygınlığı göremeseler de onlar öğretmenlik gibi önemli bir mesleğin neferleri olarak gençlerimize ışık saçacaklar.

Yolunuz aydınlık, başarılarınız kalıcı olsun. Sizlerin başarısı ulusumuzu aydınlık yarınlara taşıyacaktır.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum...



Ek: Google çok beğendim, teşekkürler.

23 Kasım 2007 Cuma

ÖĞRETMENLERE ve ÖĞRENCİLERE MÜJDE

23 KASIM 2007

Müjdeler olsun sevgili öğretmen arkadaşlarım! Nihayet bizi de düşünen bir hükümetimiz var!.. Artık gönül rahatlığıyla ölebilirsiniz! Siz sevgili öğrenciler, kurtuluyorsunuz biz öğretmenlerden. Yaşadınız işte, ohh dersler boş geçecek! Yazılı yok, sözlü yok! Ben bu gece "Ölmeye Yatmak" romanını (Adalet Ağaoğlu'nun) bir kez daha okuyup ölmek istiyorum.

Duyduk duymadık demeyin ! Yarın 24 KASIM, Öğretmenler Günü. Yaşayanlara bir şey yok ama ölen öğretmenler için tüm yurttaki camilerimizde mevlit okutulacakmış. Sevinçten çıldırabilirim!.. İnsanın ölesi geliyor...

Hani bir Milli Eğitim Bakanımız, "Okullar olmasaydı Bakanlığı ne güzel idare ederdim..." demişti ya şimdi de en iyi öğretmen ölmüş olandır.Tabii bir de ölmeden önce ölenler... Fena- fillah seviyesine erişmişlerdir ki onlara insan-ı kamil( olgun insan) denirdi tasavvuf düşüncesinde. Şimdilerde bu ikinci grup öğretmenlik yapmıyor, onlar yönetici kademelerinde!Hızla sayıları artıyor, sonunda makam bulamayacaklar da çabaları boşa gidecek diye çok korkuyorum.

Biz öğretmen geldik, öğretmen olarak gideceğiz. Bir türlü akıllanmadık.Kaybettiğimiz sevgili öğretmenlerimizi saygıyla anıyoruz, yaşamayı, yaşatmayı sürdüren öğretmenlerimizin Öğretmenler Gününü kutlayıp başarılar diliyoruz...

Bu yazıyı Rıfat Ilgaz'ın " ÇOCUKLARIM " adlı şiiriyle tamamlarken sevgili öğrencilerimizin gözlerinden öpüyorum.
"
Yoklama defterinden öğrenmedim sizi,
Benim haylaz çocuklarım.
Sınıfın en devamsızını
Bir sinema dönüşü tanıdım,
Koltuğunda satılmamış gazeteler...
Dumanlı bir salonda
Kendime göre karşılarken akşamı
Nane şekeri uzattı en tembeliniz.
Götürmek istedi küfesinde, elimdeki ıspanak demetini,
En dalgını sınıfın...
Çoğunuz semtine uğramaz oldu okulun,
Palto, ayakkabı yüzünden.
Kiminiz limon satar Balıkpazarı'nda,
Kiminiz Tahtakale'de çaycılık eder.
Biz inceleyeduralım aç tavuk hesabı
Tereyağındaki vitamini,
Kalorisini taze yumurtanın...
Karşılıklı neler öğrenmedik sınıfta;
Çevresini ölçtük dünyanın,
Hesapladık yıldızların uzaklığını,
Orta Asya'dan konuştuk laf kıtlığında
Birlikte neler düşünmedik...
Burnumuzun dibindekini görmeden
Bulutlara mı karışmadık...
Güz yapraklarında dökülmüş
Hasta yapraklara mı üzülmedik...
Serçelere mi acımadık kış günlerinde
Kendimizi unutarak...
"
Yine de "GÜZEL GÜNLER GÖRECEĞİZ ÇOCUKLAR " diyerek sonlandırmak istiyorum yazımı. Yarın yorgun kişilerin değil rahatına kıyabilenlerindir....
Sevgiyle kalın, dostça yaşayın...
Aysema

KİMSE YOK MU

"bu geceyi bağırtan ben değilim bu geceyi bu bir yürek gibi buğulu bu uğultulu yangın gecesini rezil rezil bağırtan ben değilim gem...