Bu İşte etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Bu İşte etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Ekim 2008 Perşembe

BU İŞTE




ah bir bilebilsek sınırlarını
ah bir görebilsek derinliğini
renkler nerden gelir bu bıçak hüznün
dokusunda kaç bin yılın tortusu kanı
ah bir varabilsek o boyutlara
görebilsek önümüzü azıcık
seçebilsek ardımızı tozdan dumandan
gürültüye gitmese kısa günümüz
kaygusundan geleceğin
ve geçmişin pişmanlığından
ah bir varabilsek o boyutlara!


hiç gelmemiş gibiysek bu topraklara
hiç geçmemiş gibiysek bu topraklardan
ve sanki hiç kalmamış
gibi eksik
gibi yarım
gibi üzgünsek
alıp kaçıyorsak yaramızı kurt kuytularına
ağlamak istiyorsak sevişir gibi
haykırmak istiyorsak dövüşür gibi
vura vura kollarımızı uzaklıklara
bir şeyler arıyorsak bu kargaşada
arıyorsak kendimizi durmadan
yerden yere çalarak yüreğimizi
ve yıkarak koskoca dünyaları küçücük
başımıza
kendimizi kendimize zindan ederek
bu rezil kargaşada


hep yarım
hep eksik
hep kusurlu olmamızdan, sevgilim!
biraz bitki
biraz böcek
biraz insan olmamızdan, sevgilim!
yani elma
yani diş
yani toprak olmamızdan, sevgilim!

tut elimden
bir tek kişilik de olsa azalsın şu karanlık
verin ellerinizi ellerinize
milyon milyon kişilik
azalsın şu karanlık!
kavga bu, sevgilim, kavga bu işte!

Hasan Hüseyin

KİMSE YOK MU

"bu geceyi bağırtan ben değilim bu geceyi bu bir yürek gibi buğulu bu uğultulu yangın gecesini rezil rezil bağırtan ben değilim gem...