Temizlik...Ne güzel sözcük değil mi? Güzel olması çağrıştırdıklarıyla ilgili sanırım.
Temiz dünya, temiz ülke, temiz il, temiz sokak, temiz ev... Ve temiz insanlar...
Aslan yattığı yerden belli olur, diyerek işe ev temizliğiyle başladım... Diğerleri bu kadar kolay değil. Birlikte başarabiliriz ancak...
Aslında ev temizliği de sanıldığı kadar basit değil. Bence en ağır işçiler ev hanımlarıdır, dersem abartmış mı olurum? Belki...
Bugün benim boş günüm. Aynı zamanda en çok yorulduğum günler nedense hep bu boş günlerim oluyor. Hani, "Annen ne iş yapıyor ?" sorusuna verilen yanıt gibi. " Hiç ! Annem çalışmıyor, ev hanımı !
Bugün ben de evimin hanımı oldum. Dershaneye gitmedim. Boş günümdü anlayacağınız!..
Sabah erkenden kalktım. Sekizde temizlik için yardımcım gelecekti. O gelmeden temizlik araç gerecinin hazırlanması , ortalığın toparlanması gerekiyordu. Fazla zamanımı almadı, çabucak tamamladım. Daha sonra çayı koydum, kahvaltı masasını hazırlamıştım ki zil çaldı. Ayşe Hanımla kahvaltımızı yaparken sohbet ettik biraz.
Ayşe Hanım dertli... Büyük oğlu askerden döndükten üç ay sonra bir iş bulmuş çalışıyor, ama çok az para veriyorlarmış. Evlere su götürüyor. Küçük oğlu bir mağazada tezgahtarlık yapıyormuş, sigortamı yapsanız artık, diyince işine son verilmiş. Kocası gemide çalışıyor, eve arada bir uğruyor. Hayırsızın biri zaten, diyor. Devlet iki kez elli bin yardım vermiş. Biri Kurban Bayramı öncesi, biri de yakınlarda... Ama o, bana para değil, çocuklarıma sigorta versinler , diye yakınıyor.
Neyse kahvaltı sonrası evin içinde maraton başladı. Yardımcım camlara asılırken bende mutfaktaki masayı topladım. Bulaşık makinasındaki temizleri çıkarıp yerlerine dizdim, kirlileri makinaya yerleştirdim. Perdeler çıkmıştı, doğal olarak . Onları da çamaşır makinasına koydum, makinayı perde ayarına getirip çalıştırdım. Ohhhh iyi ki bu makinalar var... Artık temizlik çok kolay...
Tekrar mutfağa döndüm. Öğlen ve akşam için yemek yaptım. Salata malzemelerini yıkadım, bu iş kolay gibi görünse de kolay değil. Tertemiz yıkamak gerekiyor , özellikle marolları. Bir kısmını akşam için ayırdım. Kalanı salata haline getirdim. Masayı hazırladım, ama henüz acıkmamıştık. Ben de bu arada börek içlerini hazırladım. Kıymalı ve peynirli börek yapacaktım, konuklar için...
Öğlen yemeğinden sonra börekleri pişirdim. Onlar pişerken bir de kek çırptım. Mikserle çırpmakta ne var? Güzel de kabarınca yorgunluk falan hissetmiyor insan.
Mutfak da iyice karıştı tabi... Temizlemek gerekli. Ben de öyle yaptım. Pirille her yer pırıl pırıl oldu. Yalnız tepsiler kalmıştı. Soğuyunca, börekleri , keki tabaklara yerleştirdim. Tepsileri ve kek kalıbını elde, diğerlerini makinada yıkadım.
Salonun yıkanan perdelerini astık, diğerlerini çamaşır makinasına koydum,alt kata indim.
Dolap içlerini yerleştirdim, nevresimleri değiştirdim. İki odanın tozunu aldım. Geldim bilgisayar odasına... Kitaplığı yerleştirdim. Kitap okumak yararlı da, yerleştirmek yararlı mı bilmiyorum. Çabuk karışıyor nedense... Buradaki işi biten kitapları salondaki kitaplığa, oradakilerden bazılarını buradaki kitaplığa taşıdım. Bu odanın da tozunu aldım. İşimin bir kısmı bitmişti, ama ben de bitkin görünüyordum.
Bilgisayarı açtım. Suçluluk duygusu içinde beğendiğim bir iki şiiri yazdım. Kaçamak bir bakış attım yeni siteme... Yok henüz kimse gelmemişti. Ne bir ses, ne bir nefes, ne de bir yorum vardı. Mahsunlaştım, sonra da kendime kızdım. Daha dün bir, bugün iki... Çocukların işi gücü var... Senin gibi boş günleri var mı bakalım . Öğrenci Günlükleri sayfama da kısa bir not yazdıktan sonra kapattım bilgisayarı. Ayşe Hanıma yardıma gittim. Akşam yaklaşıyordu ve o daha üst katları yeni bitirmişti. Camlar, kapılar, halılar, koltuklar, yerler say say bitmeyecek kadar çok iş...
Sonunda akşam oldu, iş de bitti... Evimiz temizlenmiş, tertemiz olmuştu. Ayşe Hanım evindeki işlere gitmişti. Ben de akşam yemeğinden sonra yapmam gerekenleri planlamaya başlamıştım bile...
Evet, bir boş günüm de böylece geçmişti. Sizin boş gününüz var mı ?
boş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
boş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
4 Mart 2008 Salı
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
KİMSE YOK MU
"bu geceyi bağırtan ben değilim bu geceyi bu bir yürek gibi buğulu bu uğultulu yangın gecesini rezil rezil bağırtan ben değilim gem...
-
Kaç zaman oldu yazmayalı...
-
ANKETİN SORUSU ŞU: Sizce Türkiye'nin en ÖNEMSİZ sorunu nedir? Seçeneklerden sadece birini tıklayacaksınız. Şimdiden teşekkürler...