Sana kadar mı?
Yoksa evine, akrabana kadar mı?
Taşar mı fakir sokaklara,
Taşmaz mı?"
Henüz 20 yaşında, 1992 doğumlu... Çocuk diyeceğim, diyemiyorum. Hıçkırıklar boğazımı düğümlerken gördüm onları üç çift göz şaşkın şaşkın bakıyordu kameralara... Biri henüz altı aylık, bebek gözleri babasını bir iki kez ancak görebilmiş ; diğeri abi, iki yaşında; annelerinin yaşını bilemedim; kucağında çocukları olmasa bildiğin çocuk o da... Babalarını bugün ebedi yolculuğuna uğurlayacaklar. Er Özkan Ateş Foça'daki hain saldırıda şehit düşmüş, iki çocuk babası, henüz yirmi yaşında...
"Yüreğindeki sevgi,
Irk kadar, din kadar mı?
Sarı mı? Ak mı? Kara mı?"
Eski bir öğrencim ileti göndermiş: "iki gün önce gece, hürriyetin internet sayfasında üç askerimizin kaçırıldığı yazdı, sabah kalktığımda o haber yoktu, hiçbir gazetede göremedim. gerçekten hiçbirimiz uyuyamıyoruz fakat elimizden hiçbişey gelmiyor.
Haberde Urfadan Trabzona izne giden otobüste 3 askerin kaçırıldığı yazıyordu..kimseler görmeden kaldıttırıldı demek ki..nereye gidiyoruz bilmiyorum hocam, benim içim acıyor, ülkemizde bunca şey yaşanırken ne uyuyabiliyoruz nede gönül rahatlığıyla huzurla nefes alabiliyoruz. hep burnumuzun ucunda bir sızı, boğazımızda bir düğüm.."
Bir şey diyemedim. Benim de burnumun direği sızlıyor, boğazım düğümleniyor, gönül rahatlığıyla huzurlu nefes alamıyorum...
İçte ve dışta bizi büyük bir kaosa sürüklemek isteyenler durmadan çalışıyor.Haritalar çizilmiş, yıllar öncesinden; planlar yapılmış; başkanlar, eşbaşkanlar seçilmiş; Ortadoğu'yu kendi çıkarlarına hizmet edecek şekilde dizayn ediyorlar. Direniyoruz, direneceğiz...
"Yüreğindeki sevgi,
Halk kadar, memleket kadar mı?
Uzanır mı beş kıtaya,
Uzanmaz mı?"
Savaşın eşiğine gelmiş durumdayız, böyle bir durumda Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanmayacak da ne zaman toplanacak söyler misiniz? Koskoca bir ulusun kaderi tek kişinin iki dudağı arasından çıkan sözlere mi bağlı olacak?
"Yüreğindeki sevgi,
Heeeey... dost,
Tariflere sığmaz mı!"
Güzel İzmir'e, İzmirlilere selam olsun, kendilerine yakışanı yine yaptılar. Yakında ben de İzmir'de olacağım.
Ve ÜLKEMİZİN HER KÖŞESİNDE yüreğindeki sevgi kocaman olan; ırk, din, cins ayrımı yapmadan tüm insanları seven; insanlığın huzur ve mutluluğu için çalışanlara selam olsun.
Bugün ulusumuzun ölümü anlamına gelen Serv Anlaşmasının yıl dönümü...Dün nasıl yırtıp attıysak ulusumuzun ölüm fermanını ve Lozan'da yeniden dirilişimizi dosta düşmana gösterdiysek bugün de aynısını yapacağız. Kimsenin kuşkusu olmasın. Atatürk aydınlığında yolumuza devam edeceğiz.