Ticaret-Tarikat-Siyaset etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ticaret-Tarikat-Siyaset etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Mayıs 2008 Salı

YENİLDİK EY HALKIM UNUTMA BİZİ



Duydum, inanamadım... Kaç gündür yazsam diyorum, yazamıyorum... İçimi acıtıyor. Hem de iki yönlü...

Evet, Kanal Türk'ün satışından söz ediyorum... İçimi acıtıyor, çünkü tüm soru işaretlerine rağmen bizim savunduğumuz değerlerin savunulduğu bir kanaldı. Haberleri oradan izliyordum.Tartışma programlarını takip ediyordum. Ceviz Kabuğu'yla uykusuz kalıyordum... Artık bunlar satıldı. Olsun, bu acı geçebilirdi. Başka kanal kurulurdu.

Ama geçmeyecek, unutulmayacak bir şey var ki o içimi yakıyor.
Nasıl olur ? Neden ? Ne hakla ? O kadar söz, o kadar program, o kadar mücadele bunun için miydi ? Yenildik Ey Halkım Unutma
Bizi ! Nasıl unutulur ki bu ?

Yeni sahibi açıklama yapmış, biz de gazeteci sayılırız diye... Davetiye basarak işe başlamışlar ve yazar olmuşlar ! Ne kolay, ne güzel ! Altın işiyle de uğraşıyorlar ya artık basın tarihimizde yeni bir altın sayfa da açarlar. Fethullah Gülen'in babadan yadiğar ikinci adamıymış, çok sevindim. Artık her yer Gülen , Gülen gel artık diye koro halinde şarkıya başlayabilir !..

Aslında başlangıçta destekledim " Biz Kaç Kişiyiz " hareketini. Yorumlar yazdım, sadece onlar için sms gönderdim. İki kez toplantılarına katıldım. Birincisinden sinirlenerek kalktım. İkincisine Tuncay Özkan ve Tuncay Mollareisoğlu da gelmişti, gittim. Oldukça da kalabalıktı. Bakalım ne olacak, belki de toparlanırız diye diye gittim. Tandoğan Cumhuriyet Mitingine de katıldım. Bugün zamanım olsa yine katılmak isterim...

Ancak 22 Temmuz seçimlerinde Hulki Cevizoğlu bağımsız aday olacağını açıklayınca bundan bir şey olmayacağını düşünmeye başlamıştım bile... Kırgın kırgın izliyordum yine. Artık sms göndermemeye başladım. Sonra Tuncay Özkan yeni parti demeye başladı... Bölme işlemi başlamıştı yeniden !

Aslında bizim derdimiz ne o, ne başkasıydı... Biz vatanın adım adım uçuruma sürüklendiğini görüp önlem alınsın istiyorduk. Bu konuda kim bir şey yaparsa onunla birleşerek güç olalım, güçlü olalım istiyorduk. Cumhuriyet Mitingleri , Laik demokratik Sosyal Hukuk Devletimizi korumak amacında olanların buluşma noktası oldu. Biz birleşin dedikçe ayrıştılar... Herkes, halk beni istiyor, yanılgısına düştü... Oysa " Denize düşen yılana sarılır ." denilecek günlerin içinden geçiyoruz. Ülkemiz bölünmesin diyenlerin birleşme günüydü...

CHP- DSP birleşmeye karar verdiler güya... Keşke demeselerdi, özellikle DSP düşmanın yapamayacağı kadar zarar verdi birleşme aşamasında ve sonrasında. CHP en büyük parti görünümündeydi, ama o da küçük hesaplar peşinde koşmaktan geri durmadı. Beşikteki bebeğin neredeyse gördüğü gerçeği onlar görmediler, ya da görmek istemediler. Bu ülkenin % 70 seçmeni sağ görüşlüdür. Geriye %30 kalıyor sol seçmen. Bunu üçe dörde böldüğünüzde yapacağınız bir şey kalıyor mu ? Kalmıyor, o zaman derdiniz ne ? Küçük olsun, benim olsun mu ? Ya da muhalefet yapmak kolay. Gez, toz, eğlen dostum !.. Salı günleri de çok güzel konuşmalar yap, bir hafta yine gez, dolaş meclise gel... İktidarın yanlışlarını bizim gibi gör, söyle, şikayet et, otur. Haksızlık yapmayalım, içinizde çalışanlar yok mu ? Var ama o kadar az ki... Diğerleri millete tepeden bakarak dolaşıp duruyorlar bir yerlerde. Bizim kadar ülke gündemini takip ettiklerinden bile kuşkuluyum...

Bundan sonra ne yapacağız, bilmiyorum. Ticaret- Tarikat- Siyaset üçgeni o kadar güçlü ki ... Galiba biz yanlışı paraya önem vermeyerek yaptık. Para bugün en büyük silah... Hepimiz birleşsek bir kanal ya da şirket alabilir miyiz ? Sanmıyorum. Biz sosyal demokratlar geçim derdine düşmüş, ya da düşürülmüş çabalayıp duruyoruz. Tek sermayemiz aklımız. O da para etmiyor artık...

KİMSE YOK MU

"bu geceyi bağırtan ben değilim bu geceyi bu bir yürek gibi buğulu bu uğultulu yangın gecesini rezil rezil bağırtan ben değilim gem...