John Armstrong etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
John Armstrong etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Haziran 2016 Perşembe

PARA HAKKINDAKİ ENDİŞELERİMİZİ NASIL GİDERİRİZ



PARA HAKKINDAKİ ENDİŞELERİMİZİ NASIL GİDERİRİZ

(How to Worry Less about Money)

John Armstrong

2012

Türkçesi: Zeynep Bizer

Sel Yayıncılık

1. Baskı - Ocak 2013

150 sayfa


Para hakkındaki endişelerimizin temelinde aslında beğenilme arzusu, saygı görme, başarı, üstünlük, çocuklarına rahat bir gelecek verme sağlama... gibi sebepler varmış.

O yüzden önce endişelerimizi tanımamız ve onların kökenindeki sorunu bulmamız lazımmış.

Çünkü para dediğin aslında bir takas aracı.(elinin kiri) Ona bir takım değerler atfeden bizleriz ve bu değerler, kişiliğimizdeki başka noksanlara işaret ediyor.

Kitapta da bu noksanları bulmaya yarayacak yönlendirici sorular var. Bu sorulara doğru yanıtlar verip sorunu tespit edince de bu sorunu gidermenin yolunun salt paradan ibaret olmadığını görüyoruz. (Yani kitabın amacı bunu göstermek)

*

"Para hakkındaki endişeleri aşağıdaki (endişelerin temelinde yatan) sorulara tam yanıtlar veremediğimiz için yaşarız:

1. Paraya ne için ihtiyacım var? Bir başka deyişle, benim için önemli olan ne?

2. Bu önemli şeyi gerçekleştirmek için ne kadar paraya ihtiyacım var?

3. Bu parayı kazanmanın en iyi yolu nedir?

4. Başkalarına karşı ne tür ekonomik sorumluluklarım var?"

*

Buraya kadar gayet iyi giden kitap, sonra zenginliğin o kadar da makbul olmadığını anlatmaya girişince canım sıkıldı.

Zenginlerin de aslında bir sürü derdi olduğu inancı, tam bir züğürt tesellisi.

Doğrudur, vardır dertleri, hayatın kimse için güllük gülistanlık olduğunu düşünmüyorum, ama fakirleri rahatlatmak için zenginlerin de mutlu olmadığını anlatma çabası gülünç.

Evet, parayla her şeyi satın alamayız.

"Para, huzur ve neşenin kaynaklarını değil sadece sembollerini satın alabilir." sf.60
Bunu iyi dedin.

Ve tek başına zengin olmak, bir takım erdemlerden yoksunsan anlam ifade etmeyebilir.
Örneğin zengin olup da saray gibi bir evde yaşamana rağmen zevk sahibi olmadığın için iğrenç bir dekorasyon içinde yaşıyor olabilirsin.

Örneğin tatil için istediğin kadar paran olmasına rağmen, kültürel duyarlılığın ve macera ruhun olmadığı için yüzeysel eğlenceler ve sığ geziler içeren bir tatil yapabilirsin.

Yazar bunları sayınca teselli oluyor mu?

Dedim işte, züğürt tesellisi.

Paranın tek başına değil, bir katkı maddesi olarak, başka şeylerle birleştiğinde önemli olduğunu anlatmaya çalışıyor.


Yukarıda bahsettiğim derinlere inip sorular sorma işlemiyle beraber bizi asıl cezbedenin para değil, "günlük hayatımızın rutinlerinin bazılarından kaçış olduğunu" görürmüşüz. "Yeniden başlama hissi ve kendinizi olduğunuzdan biraz farklı ya da daha iyi biri olarak görme isteğidir size asıl cazip gelen." sf.76

*

Yer yer doğru bulduğum, farklı bir ufuk açan kitap, "Zenginler de acı çeker" deyince gözüme komik gözüktü. 

Sonra "Zenginlerin Sorunları" ve "Fakirliğin Erdemleri" başlıklı kısımlarla sıvadı.  

Son olarak şu satırlarla da tüy dikti: "Asıl mesele, kişinin kendisini hayatı boyunca zengin olamayacağı fikrine alıştırması ve kazanamayacağını bildiği bir servet için anlamsız yere acı çekmekten kurtulmasıdır." sf.132 

"kişinin kendisini hayatı boyunca zengin olamayacağı fikrine alıştırması..." 

Sağol ya.

Bir umudumuz var elimizde, onu da al elimizden.

NEREDEN BİLİYORSUN YA? NEREDEN BİLİYORSUN HAYATIM BOYUNCA ZENGİN OLAMAYACAĞIMI?