BEŞ SEVGİ DİLİ
(THE FIVE LOVE LANGUAGES)
Gary Chapman
1995
Koridor Yayıncılık
148 sayfa
İnsanların sevgilerini gösterme ve
sevildiğini anlama şekilleri farklı farklı. İşte bu farklılıkları
sınıflandırmış aynı zamanda evlilik terapisti olan yazar. “Sevgi dili” adını
verdiği sevgi gösterme ve kabul etme şekillerini şöyle kategorize etmiş:
1- Onay sözleri
2- Nitelikli beraberlik
3- Armağan alma
4- Hizmet davranışları
5- Fiziksel temas
*
Örneğin Ayşe iltifatlardan, güzel
sözcüklerden hoşlanıyor. Ama eşi Ali bu sözcükleri umursamıyor.
Ali, Ayşe’ye olan sevgisini bol bol hediye
alarak gösteriyor.
Ama Ayşe yine de sevildiğini anlayamıyor.
Ali de
Ayşe’nin neden mutlu olmadığını.
Çünkü aynı sevgi dilini konuşmuyorlar.
İşte kitabın özü bu.
*
Onay sözleri: İltifat, tebrik, takdir,
sevgi içeren sözler. Kimisi bunları duyduğunda sevildiğini anlıyor. Bu tür sözcükler duymadığında sevildiğinden emin olamıyor.
Bu bana çok
yakın. Bana da hep aşkım, sevgilim, bitanem, güzelim, ne kadar haklısın, çok
doğru söylüyorsun, hayatımda daha mantıklı bir şey duymadım, bravo harikasın…
bu tip şeyler söylensin isterim.
Nitelikli beraberlik: Birlikte kaliteli
vakit geçirmek anlamında. Birlikte tv karşısında oturmak değil de birbiriyle
sohbet etmek, derdini tasasını dinlemek gibi.
Kitapta daha çok kadınların buna ihtiyaç
duyduğu örnekler verilmiş. Kocam beni dinlemiyor, beni umursamıyor diye yakınan
kadınların aslında arzusu kocalarının kendilerini aktif dinlemesi, hak vermesi.
Benimse çok tilt olduğum bir şey. Bu
noktada kitaptaki örneklerde erkeklerin yaptığı gibi davranıyorum ben de.
Kitaptaki örneklerde kadın derdini
anlatıyor, erkek ya dinliyormuş gibi yapıyor ya da çözüm üretiyor. Ama
anlaşılıyor ki kadının çözüm istediği yok, sadece derdini anlatmak ve eşinin de
bu dertle empati yapmasını istiyor.
Ben bana dert anlatan arkadaşlarıma çözüm
üretip söylüyorum. Bu çözüm önerimi uygulamayıp tekrar aynı dertle bana
geldiklerinde ise tersliyorum.
Bu sevgi dilinden konuşanlarla
anlaşamıyorum demek ki.
Armağan Alma: Sevdiklerin için armağanlar
alırsın. Kimisi buna gerek görmez. Kimisi de kendisine armağan alınmıyorsa
sevildiğini hissetmez. Bu armağanların pahalı olması gerekmiyor tabii,
incelikli küçük hediyeler de iş görür.
Hizmet Davranışları: Sevdiğiniz insan için
bir şey yapmak kastediliyor burada. Temizlik yapmak, yemek yapmak, faturaları
yatırmak, tatil programı organize etmek… gibi.
Burada başkası için bir şey yapma hali,
kimisi için rahatsız edici gibi gözükebilir. Kölelik, hizmetçilik… gibi
değerlendirilebilir. Eğer bunu öyle değerlendiriyorsanız sizin sevgi diliniz
hizmet davranışları değil belli ki. Anlatılmaya çalışılan onu sevdiğiniz için
ve içinizden geldiği için yapma hali.
Fiziksel Temas: Sarılmaç, öpüşmeç…vb.
Yazara terapiye gelen çiftlerden erkek
olanlar sevgi dillerini genelde fiziksel temas diye tanımlıyorlarmış. Sevişmeyi
önemsediklerinden sevgi dillerinin de fiziksel temas olduğunu sanıyorlarmış.
Ama meselenin bu olmadığını anlatıyor yazar. Çeşitli fiziksel uyaranlarla zaten
sevişmek isteyebilirsin. Burada anlatılmaya çalışın duygusal uyaranlar.
*
Sadece eşler/partnerler için değil ebeveyn
ve çocuk arasındaki sevgi dilinin de önemine değiniyor kitap.
Çocuğunuza sevildiğini hissettirmek
önemli. Siz anne baba olarak çocuğunuzu seviyorsunuzdur ama çocuğunuz bunu
anlayabiliyor mu? Onun anlayacağı dilde sevmeniz önemli. Bunun için çocuğunuzu
gözlemeniz gerektiğini anlatıyor yazar. Çocuğunuz yukarıda anlatılan
davranışlardan hangisini veya hangilerini yaptığınızda daha çok mutlu oluyorsa muhtemelen sevgi
dili odur.
Ya da çocuğunuz size en çok hangi davranışı
yaparken mutlu oluyor? Ona hediye aldığınızda pek aldırış etmiyor ama birlikte
oyun oynadığınızda çok mutlu oluyorsa demek ki nitelikli beraberlik istiyor.
Onunla bu şekilde vakit geçirirseniz çocuğunuz sevildiğini anlayacak.
*
İyi hoş kitap.
Yalnız beni bir miktar rahatsız eden kısmı
şu oldu.
Kitapta evlilikleri kurtarmak özelinde ele
alınmış konular.
Kocasının kendisini sevmediğini, kocasının
kendisine kötü davrandığını söyleyen bir kadına da sevgi dili muhabbeti yapılıp
kocasının sevgi dilini öğrenip ona göre davranması öğütlenmiş.
Ya da kocasını hiç sevmediğini hatta
nefret ettiğini söyleyen kadına da sevgi dili muhabbeti yapılmış.
Ya bırak boşansınlar.
İsa, İncil,
Hristiyanlık vurgusu çok var kitapta. Ve “Sizler iyi Hristiyanlar olarak
boşanmamalısınız.” mesajı var satır aralarında.
Yazar, bu bir tercih diyor. Çaba göstermeyi
seçmek ya da bırakmak bir tercihtir.
Doğru.
Buradan bakınca bana bırakmak daha iyi bir
tercih gibi gözüküyor. Bu kadar uğraşmaya değer mi, bilemiyorum.