Daha çok meşhurların sevdiği naylon cümlelerden biridir "yaşadığım hiç bişeyden pişman olmadım" Bu arkadaşlar maşrapayla kokain çekip 11 herif, 4 rotrivır iti, 2 midilliyle aynı yatakta basıldıklarında bile "yaptıklarınızdan pişman mısınız?" sorusuna "bunlar hep tecrübe insana....hayat dediğin...hayat dediğin işte tamda böyle birşey diil midir ha dostum?...yo yooo yo asla pişman diilim" kalenderliğini analarından pişman değillikle doğmuş gibi sürdürürler.
Uçan paparazzilerin gözünün uyku nafakasından kısıp evimize getirdiği (duygulandım) meseleleri aşmış abilerin, aşk gadını ablaların şu; hayatı ümüğünden hırtlaklamış duruşları halk arasında hızla yayılır. Köfteci bekir abi köftesini tükmükle yoğurduğu için asla pişman olmadığını söyler karısına, karısı şişko nevriye sahurda yediği 2 halka acılı sucukla ilgili herhangi bir pişmanlık hissetmediğini canın boğazdan geldiğini anlatır anneme, annem canı götünden çıkasıca baban pişman olsun neye olunacasa ben niye olacaımışım! diye benim "hiç pişman oldun mu aney" sorumu cevaplar, ben epeydir pişman olmaya vakfettiğim odama girerim, odam bana girer.
Hakimim pişman bey
O FOTOGRAFLARI ÇEKTİRMEYECEKTİM! Her şehrin bir merkez camii, bir atatürk ilköğretim okulu, bir köşem marketi, birde foto necati'si olur. Anımızda ki foto necati ise tüm zamanlarda olduu gibi yine ablamın aşıkı (G.G.G.G gaderin götüne galata gulesi) Dükkanının önünden ablamın çarşı esnafına mütemadiyen uyguladığı "kırıtmalı geçiş törenleri" için sık sık geçmek zorundayız. Necati'de organizasyon gereği bizi yakaladığı gibi stüdyoya atmak zorunda. Bu şartlarda bu malzemelerle böyle flört ediliyor, olan bana olmak zorunda. Önceden projeye dahil edilen çırak elime naylon pempe çiçekler tutuşturup türlü açıdan fotografımı çekerek görevini tamamlamak zorunda. Herkes bişeyin zorunda. Saatlerce fotograf çektiğini ve bunların ergen fotosu olduğunu düşünsene? Kırk saat uğraşsan, fotoşopun 2050 yılı sürümünü indirsen adam edemeyeceğin, puantiyeli yeşil etek ve disko topu gibi parlayan mavi bir bluz giyen dişleri engebeli kız fotoları...elm sokağı fotografcısı..çırağın kabusu. O fotolar sayesinde o dönemimle ilgili başka hiç bir yaşımda kazanamadığım büyük bir arşive sahibim. Fotolara yüzümün yarısını kapatıp, kafama ve ayaklarıma galoş giyip, böcek ilacı eşliğinde bakabiliyorum.
O SOYKA ALEVLENMEYECEKTİ! Henüz firijit olmamışım. İzdivaç proğramına çıkıp "taliplerimi bekliyorum herhangi bir kriterim yok insan ossun yeter" diyen bedbaht abaza gibi insan olan her nesneye tavım.(söğüt ağacı ile yaşadığım ilişkiyi saymazsak) Babamın eve getirdiği alkolik, otuziki dişinin otuz'u karamelize olmuş dedelerden tut, evimizi boyayan 1.30 boyundaki gudiklerin ercan'la bile fantastik senaryolar peşindeyim. Aylardan mart ayı değil, manisa'dan mesir macunu gelmişliği yok, keçiboynuzu, padişah sucuğu gibi materyaller uzun zamandır bu eve girmiyor ama ben duvardayım. Bu duruma koca karılar "soykası alavlanmış" diye özetliyor. Yani diyorlarki söndürmek için su lazım (suyu irdele suyu irdele) Masturbasyon yaparken ablama yakalandığımdan ve ablamın balkona çıkıp "siminya'nın şeyinde kalem buldummm" diye anonsladığından beri evde "everekte kurtulak" kol geziyor. Yaşım 13, annemin evlendiği yaştayım. Korkuyorum. İçgüdülerim ve korkularım aralarında görev dağılımı yapmış biri şeytan olmuş öteki ne alakaysa yaşar alptekin. Şeytan olan "git bazarcı emin'in kamyona bin kamyonlar geniştir, kamyonlar hayatını değiştirir, kamyon gibisi var mı, bugüne bugün kamyonculuk..." diyerek ensemde amacını biraz aşan bi reklam çeviriyor.Yaşar alptekin melek gibi "müjde ar'ın başına gelenleri hatırla, kamyonu hatırla! kahvedeki adamlar hep keldi foduldu, kahvede tom kurus ne arar" diyor. Canım.. Sayesinde kendimi tutmayı öğrendiğim yaştayım. Ne yalan diycem saçları uzun olduğu için zaafiyetim olan büfeci vural'la dere diplerinde, köprü tepelerinde, çatı tüneklerinde görüntülenip okuldan alındığım güne kadarda tuttum, sonra saldım. Pişmanım.
Şu cümleyi yazacak cümle aralığı bulamadım şuraya attırayım içimde kalmasın
"Sallandıracaksın o soykaları bak bi daha alevleniyorlar mı!!"
O ELMAYI YEMEYECEKTİM! Cennet'te oturuyorum. Ortam kebap. Adem az ötede adına maydonoz dediği bence dünya'da asla iş yapmayacak bir bitki türünden yiyor, benim gözüm ise alı al moru mor ıpıldayan yasak meyvede..bi saniye ya karıştırdım! bu havva'nın pişmanlığı twitter is over capacity!
Gelecek sayı...
O attan inmeyecektim! O eşşeğe binmeyecektim! O son damlayı tutacaktım! O köy bizim köyümüz değilmiş! ananınki..