dahi anlamına gelen de ayrı yazılar internetin en çok kullanılan uyarısı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
dahi anlamına gelen de ayrı yazılar internetin en çok kullanılan uyarısı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Pazartesi, Mayıs 25, 2009

Kendine dönn kendine dööönn


Kendimle ilgili neler biliyorum diye merak ettim. Bu kadar insan biriktir, incele, didikle buraya gel yaz peki ya beni kim inceleyecek, kim yazacak? Neleri seviyorum, nelerden hoşlanmıyorum, makarnayı hangi sosla severim, karabiberden hapşırır mıyım, duşta şarkı söyler miyim? Dün gece uzun süre bu mesele üzerinde durup uyuyamadım, durdur lokomotifide uyu işte, derdinin adı ne baba değmeyesice! Bi düşünürken bide kosla oksi ekşın içince iyi uyamıyorum.

Çocukluğumda bazı dönemler aynalara bakamadım. Bir odada ayna varsa yüzümü başka yöne çevirip odadaki işimi yapardım, hatta bir elimle ayna tarafındaki yüzüme set yapıp öteki elimle süpürge süpürdüğümü* biliyorum. (*süpürge süpürmek? bak: ölü ölmüş, yangın yanmış, delik delmiş ) Bunun nedenini şimdiye kadar hiç düşünmemişim mesela. Acaba sürekli eleştirilip, itelenmekten mi böyleydim? Aldıkları 10 beden büyük kıyafetleri giydiğimde "yakışmamış, olmamış, sanki boynun eğri, kolun kısa, bacağın ayrık" dedikleri için mi? Yoksa bir insanın kendini sevmesinin kötü birşey olduğu ezelden beridir söylendiği için mi? Bilinçaltıma insin biri, inmişken de bilincimin altını değiştirsin.

Ağzı su motoru gibi laf yapan biriyim. İstersem haksız olduğum konuda bile münakaşayı kazanabilirim yaparım..istesem. Bazen kaybederim, bu daha iyi; geçen yıl bazı aksiliklerden dolayı okul kaydımı yenileyemeyince, tee açıköğretim müdür yardımıcısına telefon edip "bizler başka tanrının çocuklarıyız, ötelerdeki ötelenmişleriz, çığlığımız bir çığ olup üstünüze düşecek" diye duygusal laga lugayla kafasını ütülemiştim. Karşımdaki bana "bu kadar edebiyat parçalayıp birde haksızlığa uğradığını mı söylüyorsun? hadii kızım hadi hiçte ezilmiş biri gibi görünmüyorsun" demiş ve telefonu yüzüme kapatmıştı. Oysa santraldaki erkek bu cümlelerimden gayet etkilenmişti???.
Durmadım, benim için özel kayıt tarihi belirlensin, yasa hazırlansın diye "baba beni okula gönder" kampanyasına mail attım. Onlarda "biz eşşek kadar olmuş kız çocuklarına bakmıyoruz" mailiyle döndüler. Yinede ağzım iyi devir daim yapar, ilerde siyasete girip; dün dündür, böğön böğöndür tekrarı yapa yapa devlet yönetebilirim.

Fareden korkmam örümcekten korktuğum kadar. Elimden ne fareler geçti ne fareler, her boy ve kiloda yüzlerce fare ile düşüp kalkmışlığım var. Bana kemirgenler dünyasında "fırfıntı" derler, şırfıntıyı andırıyor ama alakası yok.. diye umuyorum. Ama birisi sesli olarak örümcek dese sırtımdan tapır tapır tapır tapır bir örümcek ordusu geçer. Amcamın oğlu suat; tarlada, ahırda, kümeste ne kadar örümcek varsa toplayıp ait oldukları yere, yani benim koynuma taşırdı. Örümceği attığı anda üzerimde ne varsa çıkarıp dağ bayır kaçtığımı bilirim. Bütün çevre ilçe, köy ve kasabalar çıplakken nasıl göründüğümü bilir. Gidip gaveye çıplak otursam "siminya şu sırtındaki ben yeni oluşmuş, geçen yoktu böyle bişi, hayırdır inşallah" diye muhabbet yapabilirler. Herşey örümceklerin olmadığı daha güzel bir dünya için, keyif için soyundursalar soyunmam heralde.

Kadın vücuduna dokunmaktan hoşlanmam. Küçük yaşta sürüklene sürüklene hamamlara götürülüp, kükürtlü, yağlı, kat kat teyze vücutlarının dişlileri arasında öğütüldüğümden olsa gerek. Aklıma nereden geldi şu hamamlar kahretmesin! Hamam deyince aklıma kamyonlarla taşınıp bir yere dağ gibi yığılan obez vücutlar gelir. Etrafa keselenirken çıkarttıkları oklava gibi kirler yayılmış, göz gözü görmüyor heryer yakıcı kükürt kokusunun pis buharı ile kaplı. Malesef hamam bu benim gözümde. İşte terlikle poposuna vurula vurula hamama götürülen bir çocuğun talihsiz sonu. Birisi benim bilinçaltıma derhal iniş yapmalı, inmişken tuz ruhu döküp dibi köşeyi iyice fırçalamalı. Eğer dokunmam gereken ilgiye muhtaç yaşlı bir kadınsa, onu gülümsetmek adına yapabilirim. Kuaförlere, ağdacılara, masörlere, ebelere bir cerraha veya astronota duymadığım hayranlığı duyarım. Büyüksünüz!

Tartışma esnasında gülünmesinden huylanırım. Msn'de veya internetin herhangi bir noktasında hararetli bir tartışma olurken ":D" şu işaret kudurmama yeter. Bu işareti yapanı o an elime verseler ortaya çıkacak manzara henibıl lekter'e mevlit okutulmasına neden olur.

Böyle böyle bir sürü huyum varmış düşündükçe dahada arızalı olanlarına ulaştım, düşündüklerime inanamadım. Ama elma severim... tarçınlı kekide, kırmızı ve siyahıda.. halka küpe iyidir, zara'nın sesini duyunca nefes alamam birde hacı yağı kokusundan (babam bıyığına sürüyor) .. ağlamayı ve ağlarken rimellerin akmasını severim ve kendimle konuşmayı, kendime gülmeyi, kendimi ısırmayı, saçımı ağzıma tepmeyi.. gider daha bu böyle

Bi arkadaşa bakıp çıkıyorum

     Uzun zaman ara verince nasıl başlanır bilirsin "bloguma uzun zamandır yazmıyordum bir uğrayayım dedim, özlemişim..." f...