ilkokul etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ilkokul etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Cuma, Temmuz 25, 2008
Peynirrrr deseydik......
İlkokul arkadaşım Musti'nin maili görünce ilahi bir emir almış gibi okul resimlerimi bakmak istedim, esasında "Neye benziyordu şu Musti lan" amacı taşıyordum tabiki. Baktım da sınıfça ne avanak görünüyormuşuz ya. Bize gülümsememiz gerektiğini söyleyen olsaydı objektife geviş getiren 45 inek gibi bakmazdık, peynirrr demekte moda değildi henüz. O kafamdaki martı büyüklüğünde beyaz kurdele neyin nesiymiş çıkaramadım. Sıdıka hocamın kostümü de evlere şenlik; pullu, vatkalı pembe bir hırka, altına da kuşum Aydın'ın taytından. Hepimizi kulaklarımızdan tutarak hizaya sokmuş "kıpırdayanı cetvelle öpüştürürüm" rotüşuyla sadık ve korkak heykellerini tamamlamıştı. Eyh yavrum eyh disiplin bile onun önünde diz çökerdi. Özledim seni ve kırık cetvellerini hocam. (ciddiyim)
Ben sınıfın en uzunlarından olduğum için böyle "ilkokul hatırası" eziyetlerinde, diz kapağımdan hafif kırıp, küçük Hüsamettin gibi yürürdüm ki boyumu kısa sanıp "sen öne gel ufaklık" desinler. Malesef hiçbirzaman ön saflarda yer kapamadım, kimse bana ufaklık demedi ve toplu resimlerde bacaklarımı hiç göremedim. Musti sınıfın en tipsiz oğlanlarından biriydi. Kocaman bir ağzı, kendiliğinden çatık kaşları ve sidikli pantolonu vardı. Öyle kokardı ki etrafında görünmeyen lazer koruması olan uzay gemileri gibi 3 metrekarelik bir boş alan olurdu. Bu nedenle ona psikopatça bir saygı duyardık, sanki üstümüze işeyecekmiş gibi, bir sıfır mağlup mesafesinden seyrederdik.
Biz kızlar; babası koooskoca memur olan Uğur'a yanıktık. Acayip züppe bi oğlandı. Her sıranın altında bir kızı öperdi. O züppeleştikçe biz; popçulara dokunmak için basbas bağıran hayranları gibi üstümüzü başımızı yırtardık. Hem sadece kendimizin üstünü değil "Uğur benim olacak" diye birbirimizin önlüklerinide. Okul dönüşü annem bir yandan "abin bile senin kadar yırtmıyor" diye söylenip bir yandanda önlüğüme koca koca yamalar iliştirirdi. Önlüğüm siyahtı; siyah bol bulunan bir kumaştı yama parçası bulmak basitti, babamın eski ceket cepleri, eskiyen ispanyol paça pantolonlar al sana önlükten anı defteri. Acaba şimdi nerede o önlük ? diye düşündüm büyük ihtimal eski paçavralardan paspas ören annem onuda ipine katık etmişti. Eski hanımlar, kadın neslinin son ekonomik sürümüydüler, şimdi bizler Vista gibiyiz habire ram yiyoruz.
Ohoo konu nereye geldi ne anlatıyordum tam olarak ? hah Musti; şimdi o koca adam olmuş, evlenmiş, işsiz güçsüz nette sürtüyormuş. Kaşlarının arasındaki kılları yolup boşa gitmesin diye yastık kıvamındaki göbeğine tepmiş. Eski resimlerden çıkıp gelen birisini görmek ilginçti, onun sayesinde unuttuğum anılara bir göz atıp gelmiş oldum. Bunca yıldan sonra konuşacak yeni birşey bulamadık. Birbirimize bir kaç "mazi kalbimde yara" mesajı atıp netin karanlık sokaklarında kaybolduk.
Etiketler:
avanak,
çiş,
hüsamettin,
ilkokul,
inek,
musti,
sıdıka hoca,
uğur,
züppe
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Bi arkadaşa bakıp çıkıyorum
Uzun zaman ara verince nasıl başlanır bilirsin "bloguma uzun zamandır yazmıyordum bir uğrayayım dedim, özlemişim..." f...
-
Uzun zaman ara verince nasıl başlanır bilirsin "bloguma uzun zamandır yazmıyordum bir uğrayayım dedim, özlemişim..." f...
-
Kız ergenliğinin en mutsuz edici evresi sanıldığı gibi sivilceler değil erkek ergenlerin bacaksız birer sabiyken atlattığı " amcaya...