Her kızın geçtiği "şıp sevdi hayriye" yollarından bende geçtim.Kimleri ne eciş bücüş ayrıntılarla sevmedim ki...
Mikail pısırığı sıranın altına düşen silgimi, önlüğünü toza zibile bulama pahasına alıp verdiğinde, evet evet evet dedim.Bir ay boyunca defterlerinin kenarına sarmaşık çizdim, kuş çizdim. Salçalı ekmeğimi ısırttırdım, sivilcesini patlattım, ellerimle.
Uğur züppesinin beyaz spor ayakkabılarını gördüğümde Pınar'ı dövdüm, tuvalet aynasına "uğur çok yakışıklısııaan" yazmıştı.Sonra bir kaç kızı daha dövdüm, sonra bir kaç kızı daha...Hızımı alamadım Uğur'u da dövdüm.Aşkı dövmek sanıyordum, ne biliim "seni seviyorum" demenin bizcesi kodummu oturturum.
Tufan Birlikte kirli işler yaptığım çocuk, okulun üfürükten Bonnie and Clyde'ı. Elmas teyzenin hacdan getirdiği slayt makinesini, müdür odasındaki türüne az rastlanan tropik bitkiyi, mahalle bakkalından adını hatırlamadığım bir kutu sakızı birlikte yürüttük.Ben trompet çalmayı beceremeyince düşük don Hamdi hoca elimden alıp, sümüğü üst dudağında kuruyup katmanlar oluşturan Zerrin'e vermişti, o trampeti aşırıp bir gece ansızın bana getirdi.Ah Clyde ah be ! ne güzel şıpımdın sen.
Halil Pazarcı oğlan, çok taze soğan satardı, hele o ayaş domatesleri ?! ya ya pırasaların simetrisine ne demeli ? Bir nara atardı sanki cam önünde serenat " büyrüünnnnn geeal abıla geaal Tansu Çiller' bile benden aldı, suvana geeeal domeeeetizze geeel dometizzz seççmece seçmecee" ahh içim cız etti. Nerdesin Halil ? Ellere yar, Hal'e kabzımal mı oldun ?
Bahadır Büyük adama abayı yakma mevsiminin ilk mahsülü.Düğün davetiyesi dağıtıyordu, bahcemize bir giriş girdi boğazındaki altın künye gözümü aldı, beyaz çorabı rugan ayakkabılarından taşıyor, etraf limon kolanyasıyla efil efil efildiyordu. Beni 3 koca değiştirmiş teyzeme benzetip yanağımdan makas aldı.Davetiyeyi elime verip giderken "hokkkşşpp puöööğğğ" sesiyle balgamını bahcenin en ücra köşesine bir kuğu yumuşaklığıyla savurdu, ah ne seksi kırro adamdın sen bahadır amca.
Semih Abimin taktığı isimle "Nötürdamın kamburu" yüzüne göktaşı düştüğü halde Nasa'nın ilgilenmediği ucube, gelmiş geçmiş en çirkin, en ahlaksız, en zibidi, en belalı, en pasaklı, en güvenilmez, kısaca enlerin cipsi.Bu tiplerin tartışılmaz çekici bir tarafı var yada beni çekiyorlar.Çirkinliği ve her 3. sayfa haberinin satır aralarından onun çıkması, bir aktörün bana telefon açma ihtimalinden bile daha heyecan verici.Onun uğruna söz bile yazarım." Yüzünde krater olmayan adam, adam değildir" "Belaya bulaşmaktan korkan ne diye aşka bulaşır" " hanimini hüppen dezigi banna rep rep"
Rafet Radyo diyceyi, her kız mutlaka bir radyo diyceyine, plangotik.. plannotik adı neyse ondan hisseder.O ses isterse akıtan musluktan çıksın yeterki ağzına radyo mikrofonu tutsunlar, hangi çılgın beni tutabilir şaşarım.Bir ara oldu ki çaldığı bütün istek parçalarını ben istemiştim, babam beni sucuk kurutmak için astığı çengele gerene kadarda öyle devam etti.
Sana şıp kolleksiyonumu gösterdim bu böyle gidiyor, daha bi sürükutup zencisi dedi ki... siminya şıpıdık:
insan kaynakları müdiresi
aşk tam olarak ne bilsem etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
aşk tam olarak ne bilsem etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Perşembe, Kasım 13, 2008
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Bi arkadaşa bakıp çıkıyorum
Uzun zaman ara verince nasıl başlanır bilirsin "bloguma uzun zamandır yazmıyordum bir uğrayayım dedim, özlemişim..." f...
-
Uzun zaman ara verince nasıl başlanır bilirsin "bloguma uzun zamandır yazmıyordum bir uğrayayım dedim, özlemişim..." f...
-
Çok param var benim. Yıllardır " adın ne senin " sorusuna bile cevap diye kullanmak istediğim mütebareke kesmüke bir cümledir. Ort...