erosis etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
erosis etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Pazartesi, Kasım 23, 2009

Ne bitmez bayramlarınız varmış be!

Anlamadım ki nedir bu 15 günde bi bayram 15 günde bi bayram! Hiç bitmezmiş ya lan bayramımız, seyranımız, göbek havamız. Bir yıllığına şunları öteki yıllara ötelesekte ayşe tüter'den en leziz kurban kavurması tarifleri veremese gazeteler.
bir yılda:"bayramlık alışverişinde esnafın yüzü gülmedi" "kurban kesmesek olmaz mı yaşar hocam?" "eti fazla kaçırıp tankeri bozmayın" "arto'da koyun kesti" lagalugasına katlanmak zorunda kalmasak.

Tek bu bayramı değil hepsini hepsini tüm el öpmeli, alkış tutmalı, sloganlı, tantanalı bütün bu tüketim bayramlarını tepeden aşağı kötelemek istiyorum. Üzerinde bayram kutlanmayan bir ülke lazım bana.

Burada ben onun bunun evinde bölünerek çoğalan, büzüşerek dağılan parazitler gibi yaşamaya mahkum olayım, bayram demesin seyran demesin eniştem beni kovsun, tek arkadaşım türkçe'yi R harfinden ibaret sanan rus kız swedna olsun ama sen beni görme, sesimi duyma, bayramlık ağzını hiç kapama hiç ama emi imi hiç!

Nerden geldim istanbul'a demiş miydim önceden? Demiş olabilirim, sabah içime ne giydiğimi hatırlamıyorum ki daha önce ne dediğimi bileyim (içine ne giydin sorusu ne sıcacık bi sorudur ya, isterim ki insanlar birbirine günaydın yerine "selam pelin içine ne giydin? selam muhtar amca içine ne giydin? sorusunu sorsun, herkes birbirinin içini peşin peşin bilsin, bayramlar ertelensin bu soru yerleşsin) Madem istanbul'a kadar gelmişin a bağırsağı kör düğüm olasıcada apandistlerden gidesice niye biraz daha ilerleyip habur'dan çıkmadın! (o habur diil kapıkule, sesi gelir yüksekce bir yerden) Geldin buralarda iyice küçük besleme oldun, kemalettin tuğcu bile yazamaz bu yürek burkan hüzünlü hikayeni, çünkü öldü.
Bari bi işe yarasam fare yakalayıp ciğeri haketsem gocunmayacağım ama öyle değil. Kendime belirlediğim bir kaç metrelik bir alanda kafasından ne geçtiği anlaşılamayan psikopat şerın sıtone şeklinde oturuyorum. Yok bee bacağını aralayıp arasındaki malzemeleri gösterdiği sandalye sahnesi gibi değil, bi sonraki sahneleri düşün öyle bi oturuş. Hoş hatun filmde pek de oturuyor sayılmaz, yatarken oturulamıyor ergonomik olarak. Yazımda ki ani gelişmeye bak! konu şerın stona gelince içine ne giydin sorusu otomatikman "içine ne giymedin" sorusuna evrildi. Bir de maymundan gelmedik derler.

Şerın sıton kadar olsam yine şikayet etmem, en azından kızın bir sürü geleni gideni vardı, yatağı yani evi dolup dolup boşalıyordu. Bense biraz daha yalnızlaşsam odaya bir küçük tüp atıp üzerinde çay fokurdatacak, elinde kehribar tesbih, dilinde "gurbet ellerine düştüm düşeli" türküsü volta atacak kıvamı bulmuş olacağım. Neyseki şimdilik elimde tesbih yerine bakkal burak var, günübirlik çekiyorum. O'nu bi 20 post önce yazmış olabilirim yada geçen gün yazmışımdır hatırlamıyorum, sabah içime ne giydiğimi bile....
Burak bana aşk-ı ilan yapan bakkal çocuk, hani beni ağzından alevler saçan market buzdolabı buzzilla'nın elinden kurtaran. O gün bugün büyükçekmece kazan, burak kepçe, ben kazanda kalan son köfte kaçışıp gidiyoruz. Bakkalına adımımı atmadığım gibi bahce duvarlarından, çatılardan, logarlardan güzergahlar keşfedip evin yolunu buluyorum.
Kaçan kovalanır deyimini önceden bilerek suistimal ederdim. Aslında kaçmak istemezde kaçıyormuş ayağı yapar, bir nevi kız evi naz evi gelenek ve göreneğimizi sürdürürdüm bilinçli bir anadolu kızı olarak. Biz böyle gördük; canın istesede istemiyomuş gibi yap, aşıksan değilmiş gibi yap, acıktıysan tokmuş gibi yap, uyanıksan uyur gibi yap. Bu sefer kendim için yapmadıysam namert olayım burak'tan kaça kaça conta eskitip, balata sıyırdım. Fekat arkadaş truva'yı ele geçirmekte kararlı, son gördüğümde tahta at imarındaydı burakisis teodorakis.

Arada aklım gidip geliyor, sevilmek iyi birşey olabilir diyorum kendime. Gelsin sevsin çocuk yazıktır değme gönlüne, sever sever gider belki arada serenat falan yapar, yapamaz ama yapar gibi yapar diyorum. Sonra aklım geliyor git git git diyorum, ne sevilmesi ne yakalanması diyorum, kaçmaya devam diyorum (ilham, repci vicdan )

Bi arkadaşa bakıp çıkıyorum

     Uzun zaman ara verince nasıl başlanır bilirsin "bloguma uzun zamandır yazmıyordum bir uğrayayım dedim, özlemişim..." f...