oya mengene etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
oya mengene etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Cuma, Mayıs 21, 2010

Bu haldeyken blog yazma diyorum sana

Cümleten beklenen depresyonuma girmiş bulunmaktayım, geçmişlerimizin canına değsin.
Yılın bu aylarına denk gelen günlerde; hızla bi cenin pozisyonu alış, bi beyin süngerlemesi, hayatın amacına soru işaretleri??? evden tırıslama isteği, kendini pencereden atma coşkusu, aşırı şekilde bulgurlu puding, domatesli domates yeme ve çaydanlıklarca çay demleyip içememe içerisinde yuvarlanan bir basu badel mevt oluyorum = (ölüm ve diriliş)
Bu mevsime annem "9 öğünlü mayıs" diyo "hiç bişeye doyaman allah doyaman" demek.Bunalımlara bundan doyamıyorum demekki hımmm.. Bahane olsunda bana, hemen "hah hah ondan işte" diye abanıyorum..

Mesela dün elektirik süpürgesinin sesi neşet ertaş'ın "evvelim sen oldun ahirim sensin" türküsü gibi geldi oturup ahoy ahoy nidasıyla ağladım, ağlarken ağlama sebebime ve süpürgenin bana bakan filtresine bakıp bakıp güldüm, sonra filtreye niçin güldüğüme güldüm, ay çok güldüm son gülen iyi gülermiş dur dengeleyim diye yeniden ağladım, ardından ağlama ve gülme arasında ki adil olma çabama güldüm, gülmüşken bi kerede ağlamaktan gülmeye geçiş hızıma güldüm.
Yüzüm; nükhet duru'nun yüzünde yaşayan "tatar ramazan" gibi olana dek böyle devam etti, sızıp kalmışım. Akşam ütü yaparken "kimbilir ne derdi varda böyle içten içe yanıyor hayvanceiz" diye duygulanıp gene sümkür sümük başladım. Bu sefer gözyaşlarımın geri dönüşümünü gördüğümden sabahki döngüye kendimi kaptırmadım. Pratik depresyonum bana bir keşif yaptırdı, gözyaşlarım ütüye su koymama gerek bırakmamıştı! O günden sonra gözlerim son model tefal ütünün su fışkırtma parçası oldu, sonsuza dek mutlu mutlu ütüleyip gittiler....


Evdekiler beni satanist, uyumsuz, toplum düşmanı, vatana millete zarar ziyan bir insan artığı olarak görüyorlar. Bana bakınca; hata ile yapılmış bir cima-il tokuş, israf olmuş bir çuval çocuk bezi, bir kaç inek dolusu süt, yaramazlıklarında harcanmış iki kutu yara bandı, sökülen pırtıları dikmekte kullanılmış 3-4 makara ip, kürek kürek beyaz leblebi, ağaçlar dolusu elma ve bir miktar ayakkabı görüyorlar. Safi masrafım safi.
Bunların farkında olunca güzel olan şeyler bile orama burama batmaya başlıyor. Durup duruken aklıma karpuz kabuğu düşürüyorlar. Çiçeğe, böceğe, pırpırcığa bile "a.q bi akıllı olun laynn!!!" diye hiza veriyorum.
Zıplayan kedi görsem
-şu şerefsizi yakalayım, şişe geçirip bir güzel pişirip yeyim
Efildeyen ağaç görsem-ki biz fas çöllerinde yaşayan berberileriz öyle sık sık ağaç üstelik efildeyen ağaç görmemiz mümkün değil
-şu ağacı elektirikli testereyle bi güzel keseyim, şişe takayım pişirip yeyim
Yolda tenekecilerin mustağa emmiyi neşeli neşeli giderken görsem
-şu adamı bi güzel keseyim...şişe takı..çevire çevir...evire evir...yok yok bir kaç birşeyi yemesemde olur ağacı fazla kaçırdım zaten mideme oturdu, emmi kalsın evet emmi kalsın..


Falımda "aşk hayatın süper ötesi, işlerin lokum, paran yığım yığım yığılı varya sevgili okurumuz zirvelerde dolaşıyosan" yazıyordu, gazetenin o kısmını vahşice yırtıp çaya batırıp yedim, iyiydi iyi. Ulan en son öpüştüğüm nesne aynadaki aksimdi, iş desen taş çatlasa gündelikçi şehriye, para nedir o para? çantamın ön cebi şıngır şıngır 10 kuruşlarla dolu, sen neyden bahsediyorsun gecekulübü paraziti! hamam oğlanı!!
Böyle çok daralınca aklıma yorumlarda sık sık karşıma çıkıp "siminya sevişelim mi" diye ısrar kıyamet dolanan, aşkımdan kendini metal müziğe vermiş, keremim, ferhatım, oy belalım yar belalım karga'ya varayım o beni sevsin diyorum, sevişsin benimle diyorum. Sorun şu ki hayali bile tüylerimin dökülmesine neden oluyor, epilasyon yerine karga'yı hayal ediyorum gıpgıcır oluyorum. Hadi fazla hap aldığım bi gün "kaçır beni yiğidim" diye koştum gittim bu gatil tipliye, hadi hapın etkisi geçmeden seviştik diyelim, seviştikten iki saniye sonra bu çocuk beni 44 yerimden pıçaklar lan! Bu ihtimali öncesinde hesaplayıp yanımda bıçak götüreceğim için bende onu 44 yerinden bıçaklayabilirim. Kim erken davranırsa 44 darbeyi o kapar. İki ucu 44 deşmeli bir sevişme hikayesi. (film ismi olur bu) Git git git yazdığım yerde kalsın kurusun gitsin bu fikir.

ba ba ba 44 rakamı ferdi tayfur'un "emmoğlu"sunu hatırlattı ağlamam geldi ba..

Bi arkadaşa bakıp çıkıyorum

     Uzun zaman ara verince nasıl başlanır bilirsin "bloguma uzun zamandır yazmıyordum bir uğrayayım dedim, özlemişim..." f...