Geçen yıl bu aylarda ders çalışıyor, su gibi ingilizce konuşuyordum (o senin bildiğin gürül gürül sulardan değil, biraz yosunlu, sülüklü bir su ama su sonuçta)
İngilizce yazı çevirip üstünden para bile kazanmıştım.Virajı alamayıp "türkçe sitelerde takılmam, çok alaturkalar, ben ingilizce biliyorum, buralar bana çok dar" diye bir şarkı yapmıştım.
Ne güzel, ne salak amerika'lı arkadaşlar bulmuştum, her dediğimi yapıyorlardı onları gazeteciyim, 3 dil biliyorum, Türkiye'de çok tanınmışım diye kandırmıştım "hey bobette bazen bloğuma baktığını söylemiştin, hello bende seni kiss kiss" Şimdi yokladım nasılım diyede, malesef sadece klaviyet ingilizcesi kalmış elimde shift, enter, delete falan.
5 posta beni ofis leydi diye hayal etsin bakalım, bilmiyorki ben bütün gün komşunun 6 yaşındaki oğlu Mert'le tükürük yarışı yapıyorum, halının kaç tane mor tüyü var onu sayıyorum, bilim çocuk dergisi okuyup içinden çıkan kurbaa kartlarını biriktiriyorum, ofis leydiye bak hele muhallebi leydisi.
Hatta bu hafta iyice farkettim ki ben tamamım, olmuşum. Sokağa çıktım Mert'i gördüm yerde kum eşeliyordu bende oturdum birlikte eşeledik, yol yaptık, ın ın ınınınnn diyerek oyuncak kamyon sürdük, yakınlaştık. Birden kanım kaynadı "selvi boylum al yazmalım"da ki kamyoncu Kadir İnanır geldi gözümün önüne Mert'e baktım aynı o, Türkan Şoray gibi dudağımı titrete titrete öpeyim dedim, kumlu, zibilli sümüğü ağzıma doldu, gerçeğe gözlerimi açtım. Derhal film setini terkettim, oda arkamdan el hareketleri eşliğinde küfürler edip, kum fırlattı.
Aklıma fikir atölyesinin oyunu geldi, tanımadığın insanlara iyilik hareketi. Bir teyze gördüm kapının önüne yün dökmüş değnekle dövüyor. Gittim teklif bile etmeden değneği elinden aldım yünü dövdüm. Döverken gözlerim şaşılaştı yünler tıpkı çakma sarışın Yasemin'in saçlarını andırıyordu, birden haşin bir zevk hissettim vurdum al sana al al al al al al al geber geber diye vurdum vurdum yünler kabardı, teyze kıpkırmızı gülümsedi;
-ellerine gurban olurum yavrummm hah hah icik daha vur icik daha ohkkkk, diye köşe oldu.
Bu iyilik sayılmadı tam bir seri katil gibiydim kalbim kirlenmiş benim, arınmalıyım arınmalıyım.
Baktım iki kedi çiftleşmek istiyor ama çiftleşemiyor. Hangisi işi yokuşa sürüyor tam anlayamadım. Dedimki dur onlarada yardım edeyim, pozisyonlarını ayarlayım, iki çift öğüt vereyimde çiftleşebilsin yavrucaklar,
deyimki: böyle havadar ortamlar konsantrenizi bozar, daha sıcak, daha kuytu bir yer bulun nebiliyim samanlık gibi, kömürlük gibi, hemen üst üste çıkmayın önce birbirinizin gözlerine bakın, kulağına hislerinizi pisildeyin, orasını burasını elleyin böyle yalapşap girilmez ki aaaa bellediniz mart'ta mart soğuk nevaleler, kaba şeyler sizi! Kendimi kaptırmış gidiyordumki ayrı yönlere kaçışıp gittiler, güzelim ilişkilerini mahvettim. Ben iyilik yapamıyorum...
Bu ay bana para yağıyor. Şu anda tam 4 bin liram var ve hepsi benim hahayt. Yaptığım çeşitli gasp ve yankesicilik işlerinden elde ettim bunları. Boş zamanlarımdan kalan boş zamanlarımda para harcıyorum o kadar görgüsüzümki selpak mendili bile 100 liraya satsalar "param var olsun" diye alıyorum, şahika sendromundayım. Getirin ne kadar çör çöp varsa, param var alabilirim.
Aklıma fikir atölyesinin oyunu geldi, tanımadığın insanlara iyilik hareketi. Bir teyze gördüm kapının önüne yün dökmüş değnekle dövüyor. Gittim teklif bile etmeden değneği elinden aldım yünü dövdüm. Döverken gözlerim şaşılaştı yünler tıpkı çakma sarışın Yasemin'in saçlarını andırıyordu, birden haşin bir zevk hissettim vurdum al sana al al al al al al al geber geber diye vurdum vurdum yünler kabardı, teyze kıpkırmızı gülümsedi;
-ellerine gurban olurum yavrummm hah hah icik daha vur icik daha ohkkkk, diye köşe oldu.
Bu iyilik sayılmadı tam bir seri katil gibiydim kalbim kirlenmiş benim, arınmalıyım arınmalıyım.
Baktım iki kedi çiftleşmek istiyor ama çiftleşemiyor. Hangisi işi yokuşa sürüyor tam anlayamadım. Dedimki dur onlarada yardım edeyim, pozisyonlarını ayarlayım, iki çift öğüt vereyimde çiftleşebilsin yavrucaklar,
deyimki: böyle havadar ortamlar konsantrenizi bozar, daha sıcak, daha kuytu bir yer bulun nebiliyim samanlık gibi, kömürlük gibi, hemen üst üste çıkmayın önce birbirinizin gözlerine bakın, kulağına hislerinizi pisildeyin, orasını burasını elleyin böyle yalapşap girilmez ki aaaa bellediniz mart'ta mart soğuk nevaleler, kaba şeyler sizi! Kendimi kaptırmış gidiyordumki ayrı yönlere kaçışıp gittiler, güzelim ilişkilerini mahvettim. Ben iyilik yapamıyorum...
Bu ay bana para yağıyor. Şu anda tam 4 bin liram var ve hepsi benim hahayt. Yaptığım çeşitli gasp ve yankesicilik işlerinden elde ettim bunları. Boş zamanlarımdan kalan boş zamanlarımda para harcıyorum o kadar görgüsüzümki selpak mendili bile 100 liraya satsalar "param var olsun" diye alıyorum, şahika sendromundayım. Getirin ne kadar çör çöp varsa, param var alabilirim.