Pazartesi, Ağustos 29, 2011

Demem o ki güzelim



 Uzun zamandır yazm....KÜÜÜTTT!! Sanki kitlelerde nöbetleşe yazıp yazmadığını kontrol ediyor, bir kıpraşma olduğu an birbirlerine telsizle anons geçiyorlar "evet şu an header dolaylarından yazı gibi bir şey belirdi tamam, okuyamamaktan kurumuş herkes blog mahalline tamam" Yazmazsan yazma anten.Yazıyorsan da kendine yazmıyorsan da. Ne kadar inandırıcı gelir bilmem ama yazmak tıpkı giyinmeye benzer insan önce kendisi için giyinir. Yazmanın okunmakla değil kafandakileri boşaltmakla bir nevi orgazmla alakası vardır.
 Yazdığını yayınlamak ise kendine ait şeyleri (peçeteye bulaşana bakma) bir nesne üzerinde görme fetişidir. Kitap olur, web sayfası olur. Olur da olur. Bence böyle seni bilmem.

 Seneler evvel  böyle meşhur, amanda şöyle kodaman bir blogcu ablamızın blogunda bir cümle okumuştum "anneee lütfen bilgisayarımın başından kalkar mısın? ben bir blogırım ve okurlarım var! insanlar benden yazı bekliyo ya!" demiş annesine. Ba ba ba ba canına yandığım blogırımda ki özgüvene ve iddiaya bak sen. Hele ağzını açmış yazı bekleyen insanlar adlı kitleye ne demeli?  Bu kitle genelde "sosyal atılganların" çok seslendiği bir kitledir "insanlar burda ekmek sırasında ilgililer neredeee!! insanlar şurda ölüyor siz orda oturuyosunazz, insanlar orda otobüse biniyor ben burda jipe :((" diye giden bir argümanla yaşam sürerler. Dünya ikiye ayrılır, insanlar ve kendisi. Kendisi kendinden çok insanları düşünür, insanlar için neyin doğru neyin yanlış olduğuna karar verir, insanlara yapmaları gerekeni söylemek neden hep onun görevidir? Nalet olsun çok sorumluluğu var! O var ya o olmasaydı şimdi hepimiz embesildik hehey yavrum sen nerden bilecen bunları. Dur ya abarttım galiba, öldü kadın ayol. Yani bu muhabbeti geçelim diyorum.

*Sağlığım aldığım ilaçların bünyemde kabarıp 6 kiloya ulaşmasıyla iyiye doğru gidiyor. (valla kilo değil, ilaçlar kabardı) 54 kilodan 60 kiloya çıktım ama değdi nur topu gibi memelerim oldu. Kalçada üzerine afiyet aşörtumenleri gerdiriyor. Annem "soykanın dişlerimi var kele tüm donlarının ağı delik!" demeyi bıraktı artık kalçalarımda bir timsah büyüttüğümü düşünüyor. Önümüzdeki hafta, evet bildin pazartesi diyete başlayıp 6 ile başlayan rakamlardan hızla uzaklaşmam gerek, yoksa 6 dan sonra 7 geliyor (matematiğim iyidir) ve bu rakam benim "esmer, uzun boylu, uzun saçlı, ovvv çok seksi ama beş para etmez" adlı işe yaramazlık pozisyonumu iyice pekiştirebilir. (alt metne geeel yıhyıh)

*Ablam boşanıp evi istila ettiğinden beri hayatım alt üst. Bir kere bütün eski sevgilileri o yokken bana musallat oluyorlardı, bir nebze taciz ihtiyacım karşılanıyordu o gelince vekalet sürem bitti.... Ne buluyorlar bu kızda anlamış değilim!!!11 Üstelik kahvaltı sofrasında 3 dakika görünüp akşama kadar kayboluyor. Nereye gidiyor? kimlerle görüşüyor? Hep alavere dalavere. Yolu yol değil bu kızın ben söyleyim ( şu an ilk defa blogumu abim okusun istedim, tam şurayı şu kızın evden kaybolup orda burda sürttüğü kısımları okusa kafi idi ) Kahretsin o kadar iyi bir insanım, o kadar şahane bir kardeşim ki hatunun arkasını da çaktırmadan topluyorum. Bir de sen kalk ankara üniversitesi sosyoloji bölümünü kazan! Ne ara çalıştı? Ne zaman sınava girdi? Bu işin arkasında kimler var? Hepsini teek teek tek masamda istiyorum! Ne şanslı karı ya. Ben de gittim  Kayaş Maden Ve Menba Suları Dolum-Boşaltım-Kapaklayım A.Ş K.O.P. şirketinde kapak kenarlarını kırtıklama işini buldum. İleri derecede sinir sahibi prezantabl kişiler arıyorlarmış, tam aradıkları kişiymişim. Saolsunlar gülüm saolsunlar.

*İnsanlar orda doğuruyor siz burda!!!! Evet yengem 4. çocuğunu doğurdu. Evde bir bayram havası (!) Abim akp sempatizanı desem değil, akp li olanları ülkü ocaklarına kapatıp 15 gün et ve su ile besliyor, yüzlerindeki ampül sönüp kurt gibi uluyacak hale geldiklerinde salıyor. Yakışıklı bir adam da neslini çoğaltması lazım tabii tabii desem değil, eczanesine gelen hastaların onu görünce iyileşmesi bir mucize olarak görülse de aslında kendilerinden daha perişan tipli insan görünce hastalıklarını unutmalarıyla alakalı. Bir ara nötürdamın kamburu filmini izleyen herkes suyu kapıp bize geliyordu. En son bu evde görülmüş diye. O kadar yakışıklı yani. Veledin adını türkeş koymaya yeltendi ama yengem kendini pencereden atmaya çalışınca alparslan da karar kıldı. Küçük boklu alparslan'ın bütün bakımı şu an benim elimde. Bekle türkiyem sana yeni bir ülkücü yetiştiriyorum ehehehe.

*Bloglara eskiden mim diye bir attack olurdu. Bir sabah uyanır bloglara bakardın ki (hey gidi, bir sabah bakmak? bloglara bakmak? uyanmak?) hepsi rumeysaningonulpenceresinden.blogspot.com olmuş, ama hepsi. Hayır bir yanlışlık olmalı nasıl ya kim bu rumeysa? Neden bütün bloglar rumeysa'nın? Hayır hayır galiba bu bir kabus diye kendini çimtiklerdin ki anlardın işin aslını, meğer hepsine mim bulaşmış. Bilinmeyen bir noktadan patlak veren "kız ilahi gebermiyesice çantanda ne var?" sorusunun cevabı tüm bloglarda hızla yazılıyor ve bütün bloglar aynı hızda rumeysalaşıyordu. Sonra onlar geldi, onlar ki bizim kurtarıcılarımız. Mimi derin kuyulara, kalın zincirlerle bağladılar. Orada sonsuza dek biri onu hapsolduğu dehlizlerden uyandırana değin... Ve mim uyandı... Blog bağlarına bir girdim ki yine her yer rumeysa. Leah  Bi Dost  Findu  Çok teşekürler kızlar. Laf kalabalığımı siktir edin, aşım ekmeğim geyik benim işte hoş görün yada yada hor görün hatta varın lor görün lan! Şu peynir olan lor. Yeni bir görme biçimi olsun ülkemde artık. Yeter.

*Herkesin; perde takma, vitrin içi düdüklü ve kristal bardak tozu alma, klozet fırçasıyla halvet olup cif kremle bütünleşme, şeker toplayan çocuklara kıl olma, eli tükrük kokan yaşlılara pis pis bakma, it gibi yorulma bayramı kutlu olsun. öperim.

Bi arkadaşa bakıp çıkıyorum

     Uzun zaman ara verince nasıl başlanır bilirsin "bloguma uzun zamandır yazmıyordum bir uğrayayım dedim, özlemişim..." f...