Perşembe, Şubat 25, 2010

Az daha görüntüle

İnternet müfettişinin biri prensiplerini sıralamıştı "bir siteye girince önce o kişinin hakkımda bölümü var mı ona bakarım, eğer hakkındası yoksa derhal çıkar giderim!!!!" Az kalsın elin sitesinin hakkında bölümü yok diye kendi bilgisayarını balkondan atacak, o kadar içlenmiş, ünlemlerle bezenmiş.
Tıpkı "last fm üyeliği yoksa yüzüne bile tükürmem, linkemind'e gelmezse polise ihbar ederim, finlandiya usulü barbeküde balina yememişse muhatabım olamaz" diyen öteki etiketci ucubeler bigi. Bigi yada gibi, detaylara takılmasak.
Dahi anlamına gelen "de" yi yazamıyorum çıkıp gidiyorlar, ise anlamına gelen "ki" yi yazamıyorum çıkıp gidiyorlar, hakkında bölümü yok çıkıp gidiyorlar, "hey canın cehenneme tamammı kahrolası beyaz adam" anlamına gelen "hassittiri" yazıyorum durup duruyola.

NAH HAKKIMDA
Şebnem Ferah şarkıları gibiyim, gırtlağına kadar birinci tekil şahıslara bulanmışım. Bir şey anlatacaksam "ben bi gün gidiyodum" "ben bi gün geliyodum" "ben ben idim ben idim" diye başlıyorum anlatmaya. Görmemişin iyelik eki olmuş linkleri görebilmek için iye olmuş. Halbuki hep orhan gencebay gibi çoğul, turkcell gibi kapsama alanı geniş olmak istedim, lakin ki bir avea boyu yol gidemedim.
Kendi hakkımda bu kadar çok konuşmama rağmen hakkımda hiç birşey anlatmıyorum, kendimden bahsetmeyi sevmem, kendimi yazmayı sevdiğim kadar. Bana sorular hazırlıyorum, cevaplarını önceden avucuma yazıyorum, kopya çektiğimi bana asla söylemiyorum.
Saçlarımın neden pembe olduğunu kendime sorarsam, şöyle cevaplarım diye planlıyorum; Bak şimdi olay çook eski zamanlara dedelerimin dna dizilimlerinde ki ufak bir sapmaya dayanıyor, aşırı kızılcık şerbeti ve koyun yoğurdu tüketmenin sonucunda gelişen keratinel reaksiyonun oksidasyonu falanı filanı. Kendi teorime kendim bayılıyorum, ortada pembe saçlı bir türk soyu olmasada olur, teori var, üzüm var.

Kişilik bölünmesi dedikleri şeyi kendime çok yakıştırıyorum. Üzerimde güzel duruyor, modası geçse bile giyerim diye düşünüyorum. Hiç dayanağı olmayan ve asla somutlaşmayacak halüsinasyon planlar yapıyorum, mesela "önümüzdeki ay peru işi oldu olacak, yarın suşi yiyim, haftaya enriko iglesyas bize gelince saten nevresimleri sererim" diyebiliyorum. Asla yapamayacağım şeyleri hayal etmek bana yetmiyor birde bunları anlatmam, resmetmem gerekiyor. Bilirimki asla ciddiye alınmıyorum. Hı hı büyük insan olacaksın, ya evet ruj reklamlarına çağıracaklar, tabi tabi erzurum'a vali olarak atandın...ciddiye alınmamaktan da zevk alıyorum. Yukarı tükürsen de güzel, aşağı tükürsen de güzel, yüzüne tükürsende. Tükürmek ne güzel.

Hep ne işle meşgul olduğumu soruyorlar, nedenini biliyor musun? Biliyor musun, bilmiyor musun bilemeyeceğim bende bilmiyorum. Bazen "gayfeye çaycı aranıyo" yazan bir cama saniyelerce baka kalıyorum. Bıyıklı adamlara çay servisi yaparken humarda karısını kızını ütülen oluyor, o dakka kafasına çay tepsisini indirip kulağını ısırmaya başlıyorum, ellerimle burun deliklerinin ikisine birden çay kaşığı sokuyorum, şarapsızlar üstüme çullanıp hem dayak atıyor hemde işten atıyorlar, bi bakmışım hala çaycı aranıyor ilanına baktığım yerdeyim. Bu işte olmadı..İşiniz başınıza çalınsın!

( yarın marketten bir kilo "ben kulun değilmiyim" alınacak, can çekti)

Heralde bir siminya için en kaymaklı dedikodu; kendisi sokak süprüntüsü gibi gezinirken, orada, burada onun hakkında "bir sanat sitesinde editörmüşşş, bilişimciymiş, jurnalistmişş, tıravelist, mıravelistmişş, fakirden asla almaz zengine seve seve verirmişş" denmesidir. Sen ilkokul 7 den terk ol, saman pazarından giyin, iş ararken CV istediklerinde "inşallah pahalı bişey değildir" diye düşün ama tutup seni telaffuzu bile zor yerlere layık görsünler, kaymağın hakikisi burdaa, gel dayı gel.
Bu büyüyü bozmak istemem ama bozayım lan anasını satayım, eğer bir ay içinde kenya'da bir dinazor fosili kazısına davet edilmezsem gündeliğe giden ablamla takılacağım. Gayette iyi kazanıyor, üç tane kapı silip yaz tatilini türkbükü'nde kum bükücülükle geçiriyor (bak:cnbce-avatar) Sosyete temizlikçisi o; afilli, cakalı, fiyakalı. Dizilerde gördüğümüz saftirik emine tiplemeleri gözünün önüne gelmesin onlar sadece, alt sınıf halkı en fazla temizlikçiliğe layık gören türk dizilerinde olur. Emineler Bihterlerle aynı katta çay içemez, gelecek sezon kanal yumuşak ğede..

Bu iş olmazsa son çırpınışımı yapıp kutsal bir amaç uğruna bir dizi seyahata çıkacağım. Ülkede ne kadar 70 yaşını aşkın azgın dede varsa toplayıp ikinci sünnetlerini yapacağım, biraz derinden olacak bu ikincisi..(babamla aynı yaşta olmaları yeterli bir sebep) Kurtarıcıları olacağım ama onlar bunu bilmeyecek. Hatalı ve aşırı kullandığı için errör veren bir sıracalıya sahip olan babam gibi pijama koymayıp batırmaktan, izdivaç proğramlarında "geceler çoh zor oluyo" yakarışlarından tamamen kurtulacaklar. "Gençliklerinde dünya'yı döndüren parçanın şimdi contası eskimiş musluktan sadece madde olarak farklı olduğunu öğreteceğim onlara" Ve bi bakmışın bu işin duayeni olmuşum. Piyangocu nimet abla gibi şubelerim açılacak "tarihteki ilk kökten sünnetçi" olarak hafızalarda yer edineceğim, hayırla yad edileceğim, bittabi. Kendimle daha şimdiden gurur duydum..gözlerimden bi çok damla yaş süzüldü..bayraklar göndere çekildi

Keşke marketten biraz daha mehter marşı alsaydım..

Perşembe, Şubat 18, 2010

Amcaya blogunu göster çocuum

Kaç yıldır blog yazıyorum..kaç yıldır blog yazıyorum? Baya oldu işte. Ee böyle yaza yaza bir nevi blogculugun kitabını yazmaya hakkın oldugunu falan söylüyor içindeki Alişan.
Hep kodamanlar mı ahkam kesecek? Banada kestireceksiniz! En çok ben keseceğim! Beeen siminya büyükburç'um!!!

Bakalım benim "
genelleme" biçimime göre blog ahalisi nasıl beslenir, ne biçim bi sapıktır, kimdir onlar? kimsin sen?
Blog türü:
Marksist, lenininst, stalinist, gomunist, gelinist, gidinist
Blog teması: 3 Kolonlu, siyah arka plan, beyaz, gri ve kırmızı takviyeli
Aksesuarlar: Karanfil, havaya kalkmış yumruk, puşi, das kapital, barış amblemi
Olmazsa olmaz: Hrant Dink fotosu, Sevan Nişanyan linki, devrimci kitap kapağı fotoları, Nazım Hikmet şiirleri, eylem çağrıları.
Yazar tipi:Nadir olarak genç genelde 35 üstü, iyi eğitimli. Hapis rutubeti çekmiş yada er geç çekecek, buna hazır. Polislerden ebesinin kırığını görmüş gibi gıcık kapar, narsist, ateist, doğasever, denizden kızıl renk çıksa yer. Derdini kısa anlatamaz uzun ve belgelere dayalı konuşmayı yeğler, halkını ölesiye sever, kendini geberesiye.
Yorumcu tipi: Okur yazar, isyankar, erken çökmüş, görmüş geçirmiş, el örgüsü kazak sever, dişleri sorunlu, taraf gazetesi okur okumasada beğenir, kelime dağarcığı olağanüstü karmaşık, tiryaki, özgüveni yüksek, deniz aşığı
Yorum kalıbı: Grev şart! Günümüz faşizm öğeleri, oluşagelmiş toplum bilincini dışavurum sentezinde ötelemektedir. Bu durum kapitalizmin diyalektik içeçöküm varoluşunda geleğenden gidegendir.
Örnek blog: http://cengizchefikir.blogspot.com


Blog türü: Dini bütün, muhafazakar, islami
Blog teması: Siyah arka plan, yeşil ve kırmızı yazılar.
Aksesuarlar: gif güller, simli kuşlar, kanat çırpan ibibikler
Olmazsa olmaz: Altın varaklı Allah ve Muhammed ismi, namaz vakitleri sayacı, ilahi playlist (sami yusuf'lu), dua eden eller, Gazze ağlıyor
Yazar tipi: Tek renk gömlek ve pantolon kombinasyonlarını sever, eli yüzü ıpıp ıpıl parlar, cuma namazını kaçırmaz, sakin, kendini ifade güçlüğü çeker, çabuk aldanır, davası uğruna ölebileceğine inanır, erkekleri kadınlarla yakınlaşmakdan kaçar, kadınları daha kolay sosyalleşir, yotube sever.
Yorumcu tipi: Huzurlu ama insanlığın geleceğinden umutsuz, isyankar, önyargılı, milliyetçi, çekingen, zaman gazetesi okur, doğan medya grubundan hoşlanmaz, doğasever, az yazar çok dua eder, duygusal, ikna eder, ikna edilir.
Yorum kalıbı: Allah razı olsun kardeş, gönüller güle güller bülbüle yandığı müddetçe umut kesilmez, Allah (cc) yar ve yardımcın olsun. Adı güzel kendi güzel Muhammed (ra) şefaatcin olsun. Ve aleykümüsselam velhakkılmelekütül bismillah.
Örnek blog: http://islamcokguzel.blogspot.com


Blog türü: Erotizm, seks, gay, +18
Blog teması: Beyaz veya açık tonlarda arka plan, turuncu veya siyah yazılar.
Aksesuarlar: Gay ise; yanlarda alt alta dizili, adonis kası yürek hoplatan, döşü gılsız ve baklava desenli erkek fotoları. Siyah beyaz, çıplak, iri memeli sarışın hatunlar, dilini parmaklayan kızlı header
Olmazsa olmaz: "Pornomo dokunma" banner ve 5 posta bağlantısı
Yazar tipi: Reel hayatı boğucu, cinsel kimliğini saklamak veya istediği gibi gösterememekten şikayetçi, eğitimli, hayal gücü yüksek, seks konusunda sınır tanımaz, sosyal, renkli giyinir, paranoyak, megoloman, dini ve vicdani gel gitler yaşar, alkol alır, kavgacı, aktivist, duygusal, ukala ve kıvrak zekalıdır.
Yorumcu tipi: Geniş bir yaş aralığı 15-60, biz giderken mersin'e o geliyor tersine yani zikimden aşaa kasımpaşa edalısı işvelisi, seks hayatı kötü, internet bağımlısı, alaycı, arsız, mizah dergisi okur, metal müzik ve demet akalın arasında turlar, fantağzilerde yaşar, espirili, bloglarda adsız dolanır, youtube ve facebook sever
Yorum kalıbı: ahahahahah puhahahaha zuhahahaha, harikasın o yeaaa beybii fuck me, bence sen çirkinsin bu yazdıkların hep hayal ürünü madem güzelsin göstersene a.q, seni seviyorummm çok pis hayranınım, ibne!!!, o. çocuğu cesaretin yok senin ah sen bi elime düşsen varya yürüyemeyecek hale gelene kadar....
Örnek blog: http://cokdasikimde.blogspot.com


Blog türü: Teknoloji, download, google, bok, belek
Blog teması: Genelde 4 kolonlu, beyaz arka plan, mavi yazılar.
Aksesuarlar: Son çıkan alet edavat fotoları, sağa sola giden gelen yazılar, üstten inen bir yazı, tıkla diyen bişey, zıpla diyen öteki şey, donate butonu, yabancı teknoloji blog linkleri, slayt
Olmazsa olmaz: adsense reklamları, sosyal medya linkleri, bize e mail atın, bize abone olun, bize ulaşın zımbırtıları.
Yazar tipi: İlk blogu, aradığını bulamayınca başlamış, genç, sportif, elektronik müzik ve rock dinler, kilo sorunu vardır, genelde hetero ve maço, kadınları küçümser, romantizmden anlamaz, kendine güveni yüksek, çevresi geniş, becerikli, eğitimli, masabaşı iş yapar, agresif, kendine "biz" der içinde bir çok teknoloji sever adam vardır onlarla birlikte yazar.
Yorumcu tipi: Üstünlük kompleksli, zeki, meraklı, google'dan gelir, yorum yazmayı sevmez, link kırıksa küfretmek için yazar, kıskanç, hiperaktif, translate'i hep açık, kendisininde blogu olabilir, kanka, okuldan tanıdık
Yorum kalıbı: Denedim olmadı, ben aldım iyi çıkmadı, yaptım güzel oldu, ellerine sağlık kardeş, Teknosa'da gördüm burada göründüğü gibi değil, link kırık!!!!, adamlar neler yapıyo hayret
Örnek blog: http://istblacken.blogspot.com/ veya http://tekno-max.blogspot.com


Blog türü: Yemek, elişi, moda
Blog teması: 2 kolonlu, beyaz, pembe
Aksesuarlar: Yanlarda daha önce yapılmış elişi, yemek, börek, makrome ne varsa hepsinin fotoları, saat, neonlu hoşgeldiniz, görümcenin bloguna geçiş kolaylığı için "görümcemin blogunada bakın" yazısı.
Olmazsa olmaz: adsense, eş dost blog linkleri, sayaç, kelebek, hello kity, türkan şoray, chat box, blogcu.com, papatya
Yazar tipi: Bayadır evli veya boşanmış, ev hanımı, tv izlemeyi sever, kilo sorunlu, msn simgelerine zaafı vardır her kelimesinin sonuna bol bol smiley ekler mesela ":))))" ":D:D:D:D", gezmeyi sever, eğlenceli, cana yakın, öğrenmeye açık, utangaç, becerikli, yaptıklarını göstermek yerine göstermek için yapar haliyle blog bir süre sonra onu zorla çalıştıran patrona dönüşür.
Yorumcu tipi:Yeni evli, kocası yemeklerinden dolayı ishal, beceriksiz, internetle alakası az, kolay oltaya gelir, iyi kalpli, pıtırcık bir gonca gibi açılmamış, bilgisayara virüs girince ağlar, yemek yanınca ağlar, haroşa model öremeyince ağlar, benden nefret eder.
Yorum kalıbı: Ellerine sağlık şekerim süpersin çok şahane görünüyor, ne kadar yakışmış nazocuğum maşallah pu pu pu manken gibisin, yaptım çok güzel oldu beyim beyendi, yapamadım olmadı sanırım pirinç ununu az katmışım :((((, bu Konya'nın değil Malatya'nın yemeği!!!!
Örnek blog: http://httpayfersultanblogspotcom.blogspot.com/ (adrese dikkat)

(dediğim gibi genelledim herkes böyle olcak demedik fifti fifti dedik. blogları rastgele seçtim türünün en iyileri gibi bi şey yok hatta bir kaçını google'dan buldum, inşallah sahipleri gelip kafamı gözümü dağıtmaz, daha bir kaç tane tür varda bunlar yeter da )
Foto

Pazartesi, Şubat 15, 2010

sexy_baby_angel18@hotmail.com

İlk cinsel içerikli malzemeyi çocuk yaşta ablamla bir arkadaşı beni videocuya yolladığında elime aldım. Müjde ar'ın "dağınık yatak" adlı filmini bir kağıda yazıp kimseye göstermeden alıp gel diye sıkı sıkı tembihledikten sonra elime tutuşturdular. Video kasetleri satan dükkanın sahibi beni tanıdı ve "seni kim yolladıysa git söyle, o film izlenilecek filmlerden değil" dedi. Gizemli notlar, izlenilmeyecek filmler?!  Günüm daha şimdiden iki adet entrikayla şenlendi.
Eve giderken "Nerden geliyorsun" diye sorana
-Ablamla arkadaşı ayıp film istediler dağınık yatakmıymış neymiş, Müjda Ar tepeden tırnağa çıplak habire yataklarda yuvarlanıyormuş, bi sürü erkekle sevişiyormuş onu alacaktımda alamadım, diye hiç bilgi sahibi olmadığım film hakkında fikirler yaydım, bire bin kattım. Gün akşama varmadan tepedeki ıssız evlere kadar olayı duymayan kalmadı. Filmi alıp getirseydim zavallı ablalarımın adı "evde kırk türlü iş çeviren kızlar"a çıkmayacaktı. Sayemde izlemedikleri filmin bedelini ödediler. O filmi daha izlemedim hakkat Müjde Ar nasıl bir muzurlukla dağıtıyor ki yatağı?

Bu küçük olayın üzerinden ne kadar geçti hatırlamıyorum bir dere kenarında mayıs sellerinin getirdiği "Tüm Seks Pozisyonları" adlı yarısı sele kapılıp gitmiş, yarısı kuruyup ağzı gözü dağılmış bir kitap gördüm. Kalbim gümbür gümbür atmaya başladı. Etrafı kolaçan edip bir kapkaççı kıvraklığıyla kapıp kaçtım. Nihayet reşitler tarafından sır gibi saklanan "Aa ayıp, şişş ayıp, hii ne ayıp" mevzularını öğrenecektim. Gözlerimi Belgin doruk misali kırpıştıra kırpıştıra; inşaat kuytularına,uçsuz bucaksız arazilere,dipsiz kuyulara gire çıka kitabı inceledim, resimlerine baktım. Elle çizilmiş siyah beyaz pozisyonları bugünmüş gibi hatırlıyorum. Mesela birinde kadın bacağının birini adamın takımlarının ara…her neyse. Zaten pozisyonların çok azı sağlam kalmıştı ama o kadarı bile benim için yeterince korkutucu görünüyordu. Hizbullah’ın domuz bağı cinayetlerinden çok farklı gelmemişti gözüme. Seksin korkunç bir şey olduğunu, insanın insana akıl almaz işkenceler yaptığını düşündürmüştü. Büyüyünce gene bakarım diye bi yere gizledim, çürümüştür elbet. Birkaç yıl sonra internet geçti elime, geçtiğine geçeceğine pişman internet. Daha adamlar kurdu kurmadı kapıdan çıktı çıkmadı google'a ilk yazdıklarım "sexli siteler ara, cinsellikli filmler indir, sevişmeceli bir şeyler, az korkutuluşlu olanından gerdek resimleri, karı, kız, erkek, ne varsa, bul, topla, getir" oldu. İnternet bağlantısı bir gün sonra arıza yapıp tamirciler geldiğinde google arama geçmişimizi gördüler. Bende birbirlerine bakıp güldüklerini gördüm. Kafalarından geçen düşüncelerin utancıyla onlar gidene kadar banyoda ölü numarası yaptım.Hotmail'den ilk aldığım adresler önceleri (abazanlığın tunç çağında) sexy_baby_angel18@hotmail.com gibi çok seksiyim çıpçıtırım mesajı salgılayan maillerken sonra sonra şiir blogları okumaktan romantikleşip "sana_gul_derledim06,  bahcelerde_uveyik,  gonuller_birolsun85 " haline dönüştü. Şimdi iyiden iyiye bıkmışlığın izlerini taşıyor ayyettibee@hotmail

Yıllarca muzır neşriyata sadece benim zaafım olduğunu, alakamı kesmezsem cehennemde bacaklarımdan ikiye ayrılıp kızgın maşalarla oyulacağımdan korktum. Mastürbasyon yaparken ablama yakalanıp alaya alınınca anladım ki ablam yapmıyor, ben yoldan çıkmışım. Kötü genlerim sülalenin kanını bozacak benden sonraki nesiller porn star olacaktı. Gittikçe içim katranla doluyordu 40 suyla yıkasalar, 40 yatırda yatırsalar, 40 kaynar kazana soksalar yinede temizlenemeyecektim. Gelmiş geçmiş en günahkar en pis yaratık ankara mamak'da yaşıyordu. Belki de ben bir kıyamet alametiydim ha? Dünya'nın sonu geliyordu yecuc, mecuc büyük bir ihtimalle benden türeyecekti. Kendimi düzeltmeye çalışmadım mı? Çalıştım; dansöze baktım bin tövbe çektim, hamamda göte çarptım on bin bismillah okudum, Fuat'ın pipisini gördüm namaz kıldım, Burhan Çaçan'ı çıplak hayal ettim bir hafta yemekten aştan kesildim. Yapamadım…Bin yemin ettim döndüm, bin yemin daha ettim ondanda döndüm.

Tutamadım parmağımı Bahtiyar...
Ayıba sayıba öküz gibi baktım..
Sevişenler görünce salyalarım akıttım
Seks yazıp gogıl gogıl dolaştım...
Önüme ne geldiyse tıkladım tıkladım tıkladım
Yapamadım
Vajina monologları diye kitap aldım Bahtiyaarr
Çok şükür ki o el altında dolaştırılıpda şahitler huzurunda ayıplanan muzır neşriyat sayesinde;  canlıların çoğalmasını doğal görürken çoğalırken yapmak zorunda olunan eylemi dışlamanın tam bir hastalık olduğunu öğrendim. Seks yapmıyormuş gibi davranmanın seks yapmadan yaşadığının düşünülmesini sağlamadığını da.  Seks yapmaktan kaçabilirsin belki (oda belki) ama hakkında bir şeyler öğrenme arzusundan asla kaçamazsın.  Ne kadar  tertipli görünürsen gör seninde yatağının akşam olunca dağılacağını biliyoruz dostum.
(Bugün tesadüfen bulduğum yazı ilginç bir bağlantı olur)

Pazartesi, Şubat 08, 2010

Gece gece nereye böyle?

MERAKTAN ÖLDÜK BÖLÜMÜ: Dilim varıyor ama acaba orada yani monitörün benim tarafıma düşen tarafı değilde senin tarafına düşen tarafında mapushaneye düştüğümü, kara topraklara yar olduğumu, akli şeylerimi yitirdiğimi ve bu şıklara benzer ne kadar kötürüm fikir varsa hepsinin veya bi kısmının başıma geldiğini düşünen oldu mu?
Hani ufacık minicikde olsa geldi mi öyle bi fikirler, bi temayüller, bi taammüden adam öldürmeler? İki hafta oldu gacı yok piyasada nerede bu kenar maalle piçi diyen bir insan evladı olmadı mı ya?!! Olmuştur olmuştur olacağı varsa olur o olacaklar. Öperim.
Mektubuma ilerde hadise tarafından söylenip sansasyon yaratacak olan "aha benimki hani seninki" adlı şu an olmayan bir pop şarkısıyla devam ediyorum. Müthiş şarkı, yerimde duramıyorum nalet olsun.


ERKEK ÇOCUĞU BÖLÜMÜ: 15 günlük tatile girer girmez odamı atlar bastı. 5 adet has hoşt moğol atı ki bunlar sayıları bi düzineye yaklaşan teyzelerimin (üvey olanları, ölenleri ve cinsiyet değiştirenleri çıkarınca kalan teyze sayısı) çocukları. Yaşları 10 ile 13 yaş arasında değişen veletler bilgisayarın devrelerinden gelen tılsımsı kokuyu alır almaz odama hara (bakiniz hara: at çitliği, ganyancı tapınağı) kurdular. Birisi bilgisayarıma direksiyon, tüfek, kılıç, kalkan monte ederken, öteki rolır kostır, ralli taykın, gta şoting, reveleyşın bindireyşın, saldıreyşın indireyşın, dıkşın dıkşın adında bir dünya öldürmeceli oyun kurdu. Erkek çocuklarının dünyası mide bulandırıcı gece geç saatlerde start aldıkları en kokulu kim osuracak müsabakasından tut, bir çorabı çıkarmadan 15 gün kim giyebilecek iddiasına kadar dolu adetleri var.. hele o burunlarından toplayıp yuvarladıkları sümüklerden yaptıkları oyuncak silah mermileri...off.
Bir gün içinde beni odamdan püskürttüler aslında onları bi güzel depelerdim ama iç çamaşırı çekmeceme gece, uyur gezer olduğu ihbar edilen biri sidikleyince bu ırkla savaşamayacağımı anladım, mecburen topraklarımı terkettim.


ERKEK KARDEŞ BÖLÜMÜ: Salonda babama (özellikle babama) abime, teyzelerime ve bir yıldır küs olduğum erkek kardeşime görünmeden takılabileceğim kuytu bir koltuk üssü kurdum. Koltuk beni bünyesine almakda zorlandı; bacaklarım koltuğun öte tarafından aşağıya taşıyor, kafam bu taraftan asma kabağı gibi sallanıyor, kollarımın biri fazla geliyor, burnuma raptiye, kıçıma püskül batıyor derken ağız tadıyla bi uyku uyuyamadım.
Bir gece yine böyle koltukla güreşde yol katediyorken bir yıldır bana yüz vermeyen ama engizisyonda sözü geçen erkek kardeşimle salonda karşılaştık. İlk defa birbirimizi görüyorduk bi tanıyamadık bi tanıyamadık sorma. Kim bu salonun ortasındaki lan! hırlı mı hırsız mı? diye düşünür gibi olduk. Çünkü neden? Çünkü kendisi gece eve gelmiyor, gündüz uyuyor uyanır uyanmazda evden kaçıyor, gizemden ölecek.
Ben onun mafyayla bağlantısı olduğuna iman ettim. Kesin geceleri birilerini kesip, biçip, gömüyor. Aklıma daha aklıma yatkın bir fikir gelmiyor. Zebellah gibi dikildi baktıııı baktıııı
-Benimle gel, dedi.
Nereye geleyim? diye sordum cevap vermedi. Gitti ayakkabısını giydi hadi gel bekliyorum diye seslendi. Ensemden aşağıya bir ürperti indi, bacaklarım titredi, ödüm bokuma karıştı gibi korku efektleri ile buraları süslemek isterdim ama hiç bi tane bile korku hissetmedim. Bir yıldır selam vermemiş kardeş beni nereye götürse gidecek kadar dünden hazırım, öleceksek ölelim. Belki götürüp üstüme diri diri harç dökecek, belki borçları karşılığında beni tefecilere devretti hatta belki sadece salep ısmarlayacak. Bakalım görelim, bakmadan göremeyiz, görmeden bilemeyiz, gitmezsek gelemeyiz.
Üstümü giyip koştum peşimden, ne meraklıymışım. Benimle asla yan yana yürümedi belliki hala kin duyuyor, ay duyarsan duy bende sana duyuyorum, sen benim duyduğumu duyuyor musun ondan haber ver!
Saat gecenin birbuçuğu eşşek sıpası kardeşim karanlık, buzlu, kuytu sokakları mistır hayt paltosu ile hızlı hızlı yürüdü arada arkasına dönüp gelip gelmediğime bakdı, aynı babamla annemin komşulara giderken arka arkaya yürümeleri gibi yürüdük. Bense hem giderim hem söverim abla, o baksın bakmasın arkasından allah ne verdiyse yağdırdım. Hiç bilmediğim küfürler biliyormuşum. Merdiven altında bir yere indi! "lan ben güle oynaya şıkıdım zekiye gibi gidiyorum ama ya hakkaten amacı kötüyse? kardeş kardeşi hırtlaklamaz tamam bizimkiler yapar ama şimdi değil çok sonra bilahere yapacaklarını hesapladım, ki kardeş kardeşi hırtlaklar neden hırtlaklamasın? gastelerde okuyoz dede torunundan torun yapıyor yok canım o kadarda değil amma abarttın haha haha ilahi" diye kendime telkinler verdim ama çocuk cidden beni yeraltı dünyasına doğru sürüklüyor. Acaba korksamıydım? acaba bacaklarım titresemiydi? acaba şu meşur öd bende neden patlamadı? acaba öd kanserimiyim ondan mı patlayamadı hayvan? acaba kaçsam mı? noluyo laaan!

arkası arkadan gelecek....

Tamam lan tamam yazayımda bitsin bu zulum. Hiçde heyecanlı, aksiyonlu, ganlı, bıçaklı, çılgaaan bir yere gitmedik malesef. Kurtlar vadisi adamlarından sanıp kendisiyle karanlık bi gurur duyduğum kardeşim aslında yerel bir gazetede gazete katlamacısıymış?! Ha belkide paravan meslekdir o kadarını bilemem. Mesleğe bakele hele "GAZETE KATLAMACISI" breh breh.Söyleseler böyle bir meslek var diye asla inanmazdım. Gazeteleri makinalar katlıyor diye biliyordum. Ama eğer küçük bir gazeteysen ve paranda yoksa eş, dost, ahbab geceleri bir yerde toplaşıp muhabbet ede ede gazete katlamayı kabul ediyormuş, edebiliyormuş.

Tıkdı beni oraya sabaha kadar ayaklarıma prangalar vurup çalıştırdı...Tanımadığım insanlarla, bilmediğim konularda konuşup, anlamadığım espirilere zoraki gülerek gazete katladım. Kölelik hala var! Beyaz kızkardeş ticaretine hayır! Gazete katlayıcılarının hakları ne olcak soruyorum sana tayyip erdoğan!!!

Gündüzleride aynı gazete için seri ilan sayfası hazırladık. Benim alanım "SERİ İLAN TOPLAYICILIĞI" idi. Bunuda yeni öğrendim. Gazeteciliğin kamera arkası hakkında hiç birşey bilmiyormuşum. Günde en az kırk şirket, esnaf, insan, bağ, bostan gezip ilan bulmaya çalıştık. Katlayıcılık daha güzeldi en azından götünün üstünde oturuyon, ortam sıcak, çay var, çubuk kraker var. Sen gazeteci olcam, gazeteci olcam diye istiharelere yat, hayaller kur, ağla zırla olduğun gazeteciliğe bak. Neyse buda bir başlangıç.

Bi arkadaşa bakıp çıkıyorum

     Uzun zaman ara verince nasıl başlanır bilirsin "bloguma uzun zamandır yazmıyordum bir uğrayayım dedim, özlemişim..." f...