Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

23 Mart 2014 Pazar

pazarola

twitter ile kalkıp twitter ile yatıyoruz. Yasaklarla birlikte , hem kayıtlı kullanıcı sayısında hem de twit atma sayısında patlama olmuş. E yasaklara en çok da devlet erkanı uymayınca bize her yer bahar bahçe:)

Hava bugün çok güzel ama malum bugün İstanbul'da iki büyük miting bir de üstüne sınav olunca sokağa çıkmak delilik olur dedik.

Dün de sabah erkenden evden çıkmak zorunda olan kızlar bugün geç kalktılar. Ben de hadi çoktandır yapmadım patates mücveri yapayım dedim. Bayıldılar valla...Kahvaltının mutlulukla  bir ilgisi  mutlaka var gerçekten de... Onların dünkü maceralarını dinleye dinleye kahvaltımızı yaptık. ''Eğitimde teknolojiyi kullanma'' eğitimi aldılar ama daha başlar başlamaz internetin çökmesi ironik olmuş:)


Dün biraz fazla yemek yaptığım için bugün yan gel Osman bir dönüm bostan durumları var...Yatıcam yuvarlanıcam,kitap,film,çay,kahve...Acıkana dondurucudan pizza...

Size sözünü etmek istediğim bir film var. ''Yozgat Blues''...Ercan Kesal ve ''Aramızda Kalsın''dizisinin Hatçik'i Ayça Damgacı'nın baş rolleri paylaşıyor. Filmin Yozgat'da çekilmiş olmasının ya da isminde Yozgat olmasının filme hiç bir katkısı yok. Filmde öyle çok Yozgat'da yok zaten. İstanbul dışındaki her yer olabilir. Bize her yer taşra durumları.Yozgat'da bir barda Fransızca şarkılar söylemeye çalışan bir adam ve ona vokal yapan öğrencisi... Her türlü değişimi reddeden bir adam ve değişime açık bir kadın.Değişime kapalı olanın hayatı biter diğerininki başlar öyle bir hikaye. Ben sevdim. İki oyuncu da çok başarılıydı.


Kitaplardan söze edecek olursak okuma şeklim de aynı ruhum gibi bugünlerde,karışık yani. Üç dört kitaba birden başladım. Gündüz birini, gece yatakta birini, dışarı giderken çantamdan çıkartmadığımı gibi...Ama bugün o yarımların hepsini bitiricem. Az az kaldılar zaten. Nisan ayı ''Bibliyomanyaklar'' ın okuyacağı kitap Selçuk Altun'un yeni çıkan kitabı;''Sol Omzuna Güneşi Asmadan Gelme'' adı bile ne kadar üzel değil mi?... ''Bibliyomanyaklar''ı takip ediyor musunuz bilmiyorum  ama her hafta bir de kitap hediye ediyoruz.

Kitap demişken,geceleri yatakta selendirilmiş 100 hikayeyi dinliyorum. Seslendirenler de ünlü tiyatrocular. Mesela dün gece  Fürüzan'ın  Taşra adlı hikayesini dinledim. Bir gece önce Sabahattin Ali'nin Hanende Melek adlı hikayesini Müşfik Kenter'in sesinden dinledim. Sabah ise İnci Aral'ın Düşman adlı hikayesini... Hepsini okumaya vakti olmayanlar için çok güzel bir şey olmuş. Google'ye sesli kitap yazmanız yeterli. Dışardayken bile kulaklığınızı takıp dinleyebilirsiniz,rahatça...


Haydi gittim ben pazarola

5 yorum:

  1. hangi site tam olarak? bi suru uyelik gerektiren site cikiyor...
    bu arada ben de bunlari dinliyorum :)

    YanıtlaSil
  2. link burda:
    http://www.storylineonline.net/a-to-z-book-directory/?sort=titleb

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim sözünü etiğim site Türk yazarların hikayelerinin seslendirildiği Türkçe bir site...
      https://www.youtube.com/playlist?list=PLDciZJSrnQ4gc2_BVDw46jP4yW3qCJLvV

      Sil
  3. Kahvaltı benim için de çok çok önemli.Öyle özel bir şey olmasa da olur. Kahvaltı yapmadan güne fiilen başlayamıyorum. Çalışırken de asla yemeden gitmedim.
    Bu arada bu seslendirilmiş hikaye konusu çok ilgimi çekti. Radyo tiyatrolarına da bayılırdım.
    Haftan güzel olsun Lale' cim...

    YanıtlaSil
  4. Asumancım valla bazı akşamlar yemek olduğu halde şöyle bi çay demleyip kahvaltı yapalım diyorum. Kahvaltı bambaşka bir olay.
    Senin haftan da çok güzel olsun.

    YanıtlaSil

içinizden geldiği gibi yorumlayın ama unutmayın ki keser döner sap döner gün gelir hesap döner:))