Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

17 Eylül 2010 Cuma

Akşam yazısı


Bu günü Görümcelerimle geçirdim... Yollarda biraz koşturduk ama olsun:))) güzeldi. Hele Hande Bebek... daha üç buçuk aylık haspam, yerinden doğrulup bize bakmaya çalışıyor... elli kez uyutuldu yerine bırakır bırakmaz, doğrulmaya çalıştı... Bu arada Cancan'a gelen kardeş de erkekmiş... az biraz hüzünlendik, keşke kız olsaydı dedik... Ama sağlıklı olsunda...

Akşam Deli Saraylıyı izledik... Leylak Dalıcım hoşlanmadım yazmış... biz şimdilik hoşlandık... ama şu an favori dizim'' Öyle Bir Geçer ki Zaman''.

Bua kşam başlayacağım kitap Zeya'nın armağanı olan; ''Bakırköy Akıl Hastanesinin Gizli Tarihi'', aklın sınırlarında gezeceğiz biraz sanırsam... Yaşamdan Dakilarda sözü edilmişti, ben de haliyle merak etmiştim. O hafta Zeya hediye etti... Oldukça ebatlı bir kitap... hem boy hem en hem kilo olarak:))) Yani hocalarım , böyle kitap tarif ettiğimi görselerdi ne düşünürlerdi acaba:)

yazarları...

Betül Yalçıner,Peykan Gökalp


'Bakırköy Akıl Hastanesi'nin Gizli Tarihi', yazarları ve anlattıklarıyla başka hiçbir kitaba benzemiyor! Kimilerimizin önünden geçtiği, kimilerimizin şakalarına konu yaptığı, ama pek azımızın 'içerde' neler olup bittiğinden haberdar olduğu 'Bakırköy' hakkında birinci elden bilgiler, anılar, anekdotlar bu kitapta toplanıyor! Kimler yok ki bu çılgın projede… Doktorlar, hemşireler, avukatlar, bir bahçıvan ve bir de fotoğrafçı. Her biri, Bakırköy imgesinin kendi dünyasındaki yansımasını anlatıyor. Yazıların kimi ciddi, kimi eğlenceli, kimi ise hiçbir tarife sığmıyor.


Hadi şimdi kitap başı...

Bu günden

Dün tüm günü Cancan'la geçirdik. O gittikten sonra anlıyorum yorgunluğumu, aynı zamanda daha giderken özlüyorum...

Akşamın dizisi ''Fatmagül'ün Suçu Ne'' idi. Engin Akyürek yani dizideki Kerim, Yabancı Damatdan sonra geçen yılki Bir Bulut Olsamda ki; Mustafa rolü ile benim gönlüme girmiştir.Eh Sumru Yavrucuk'da var...bu dizi tutar yani. Şimdi artık , Hülya Avşar mı? daha iyi bir Fatmagül'dü Beren Saat mi? suni tartışmalarıyla kafamızı ütülerler ama artık yeni şeyler söylemek lazımdır:))Kanal D, dizi bitince yeniden yayınlayarak bir yayıncılık başarısına imza atmıştır... Anlamadım bu gün Fatmagül'den sınav olacaktı da benim mi ? haberim yoktu.Ben mel mel bakakaldım tv ye , ne oluyor diye...Neyse kocamın da maçı vardı zaten, yatak odasına geçip kitap okudum.Bir uyuya kalmışım kızların sabah kalkma seslerine uyandım... Küp gibi uyumuşum.

Bu sabah için hazırladığım film, Piekurabiye'den geldi...bir Emir Kustirica filmi... Bana Söz Ver-Promise Me This...tam bir Emir Kustrica filmi... eğlenceli... tempolu... komik ve destansı. Ama eğer hiç Emir Kustrica filmi izlemediyseniz bu filmden önce Çingeneler Zamanını izlemelisiniz... bu arada filmin müziklerini yapan Goran Bregoviç'i de anmadan geçmeyelim... Çingeneler Zamanı demek biraz da o müzik demektir zaten... Gamse her gün çalar bize bu çingene şarkılarını hatta sonunda odanın kapısını kapaaat diye hep bir ağızdan bağırırız.... merak edenler için sayfamın yan tarafında bir çingene şarkısı var...

Sözünü etmeden geçemeyeceğim bir film de, Peren'in - Lale Abla, mutlaka izlemelisin dediği film... İlkbahar, yaz, sonbahar, kış..ilkbahar. Tabiatın bütün güzelliklerini bir arada toplayan bir gölün ortasına kurulmuş yüzen bir ev, yaşlı bir rahip ve yanında ona eşlik eden küçük rahip adayı.Bu filmde anladığımız şu anlıyoruz ki, teori hiç bir şey , pratik herşey... bir şey yaşamadan öğrenilmiyor... Ama o manzaraları, yüzen evi, duvarsız kapıları mutlaka görmelisiniz.

Yalnız bulamadığım bir film var Leylak Dalı'nın önerisi... Stalin'e Hediye... D&R lara bakmadım bir tek Bizim Musti zaten -Abla aklına nereden geliyor bu filmler diyor bana:))

Akşam yeni bir kitaba başlıyorum nihayet, onu da yarın konuşalım.

Bu gün evde yokum... bebek sevmeye gidiyorum... Bizim Bibi, bunu biiibi diye okumalısınız, Naziş gibi:)) Bilge görümcemin kızı... Bir kızı var aynı kendisi... Dün yenge, Annem bizde, yarın gel , birlikte olalım deyince hemen tamam dedim:))

bu resim Sufi için... nedeni ikimizin arasında:))


Size iyi, keyifli bir gün diliyorum.