Lalenin Bahçesi

Bir kırmızı Lale işte.
Kitap okumayı, sohbeti, sinemayı, İstanbul'u ille de Üsküdar'ı sever. Olmazsa olmazları ailesi, Zuz, Cancan ve denizdir.
Çok şiir okumaz ama okursa Atilla İLHAN ve Orhan VELİ okur. Paylaşmazsa görmüş gibi okumuş gibi hissetmez kendini...

21 Mayıs 2014 Çarşamba

Günler geçerken

Günler geçigeçiverirken:)) önce bugünden başlayayım,bugün çok güzel bir etkinliğe daha ev sahipliği yapan ''Tavsiye Evi''ndeydim. ''İmza: Ben'' yazarlarını ve okuyucularını konuk ettiler bu kez de. Yazarlar,okuyucular karşılıklı söyleştik.Banu Özkan Tozluyurt  kitap satışlarının nasıl iyi gittiğini, gördüğü ilgiyi, geri dönüşleri anlattı... Güldük,kitapla ilgili anılarımızı anlattık, kitaplar imzaladık.Türgök yararınaydı bu kitabımızın geliri, biliyosunuz. Kendisi de bir Türgök gönüllüsü olan Armağan Portakal bize görmeyenler için basılan kabartma kitapların ancak beş kez okunabildiğini söyleyince ve bir kitabın maliyetinin neredeyse 300 lira olduğunu,biz kitapçıya girip saatlerce bunu mu alsam? şunu mu alsam? diye ordan oraya zıplarken,görmeyenlerin sadece seslendilmiş veya kabartma olarak basılabilmiş kitapları okuyabildiklerini de ekleyince bu projede yer aldığıma yüzlerce kez daha sevindim.




Ayşe Erbulak ile...Başımızdaki çiçeklere dikkatinizi çekerim ,İmza: Ben kitap kapağındaki çiçeklerin aynısı...

Böle de afilli imzalarım kitapları:))

(sunum: kutu kutu parti)



Günler geçerken iki de kitap okudum bitirdim...


İngiltere'de ulaşımı çok zor olan bir adanın tek kitapçısı Fikry,kızına bir okuma listesi hazırlar...Eğlenceli,duygusal,bilmediğimiz,duymadığımız kitaplardan bizi haberdar eden bir kitap... Her bölüm; okuma listesindeki bir kitap ile açılıyor.



İsabael Allende için bir söz söylemek haddime mi? Yine çok güzel bir kitaptı. Bugünlere de cuk oturdu... Birbirinden alakasız üç ailenin ayrı ayrı hikayesi nereye gidecek derken bir maden ocağında birleşti...Ve Arjantin halkının uyanışına neden oldu...

Filmlere gelirsek şimdi bakalım ne var...
İlk filmim bir yerli film...Bir Küçük Eylül Meselesi...  Filme plato olan Bozcaada muhteşemdi...Kız güzel oğlan yakışıklıydı... Konu da kötü sayılmazdı... Sonuçda  eli yüzü düzgün bir filmdi...

Bu filme çok umutlu başlamıştım. Çok kötü değilse de beklentime cevap vermedi... Jane Austen hayranı bir genç kızın bir tur şirketiyle  gittiği Austen hayranları için hazırlanmış   o konsepte hazırlanmış bir köydeki maceraları...

Şimdi sırada Uçurtma Müzesi var. Daha önce de söz etmiştim ama ilk kez müze sahibi Mehmet Naci Aköz ile tanıştık ve müzeyi onun anlatımıyla tanıdık gezdik.Mehmet Naci Aköz...
Hiç bir ücret almadan çocuklara dünyanın her tarafından topladığı uçurtmaları gösteriyor. Anlatıyor. Aşağıdaki atölyelerde çocuklarla birlikte uçurtma yapıyor. Mutlaka gitmelisiniz. Ama önce randevu alın... 






Bir de artık filmler için facebook da sayfa açtım. Toptan orada görebileceğiz hepimiz...

Bizim Evin Orta Yeri Sinema .... Buraya tıklayarak takibe alabilirsiniz...



Bizim Evin Orta Yeri Sinema

Bizim Evin Orta Yeri Sinema

 

Son olarak da bir etkinlikten söz edeyim. Yasemin Sungur'un 6 yıldır, Oyuncak Müzesi içinde gerçekleştirdiği '' Kitap İle Sohbet'' etkinliğine katıldım.  Gündüz Vassaf'ın Cehenneme Övgü  kitabından okumalar yapıp,üzerinde konuştuk. İnanılmaz keyifliydi. 

 




 haydi yeter bu kadar gayri:))