30 Nisan 2009 Perşembe

U…..

uçmak

uçmak (I) -ğı
isim, eskimiş, din b. (***) Soğdca uştma¬

    Cennet.

uçmak (II) -ar
(nsz)

1 .     Kuş, kanatlı böcek vb. hareketli kanatları yardımıyla havada düşmeden durmak, havada yol almak:
       "Biraz havalanıp bir başka kayaya kadar uçtu."- S. F. Abasıyanık.
2 .     Uçak vb. araçlar özel mekanizma ile yerden yükselmek, havada yol almak.
3 .     Sıvı, gaz veya buhar durumuna geçmek.
4 .     Rengi solmak:
       "Rengi birdenbire uçtu."- P. Safa.
5 .     Rüzgâr veya başka bir itici güçle yerinden ayrılıp uzağa gitmek:
       "Bu gece tahta perde uçmuş."- .
6 .     Yüksek yerden düşmek veya yuvarlanmak.
7 .     Belirmek:
       "Sakalı yeni çıkmış, yüzünde çocukça ifadeler uçuyordu."- S. F. Abasıyanık.
8 .     Patlayıcı madde ile parçalanmak.
9 .     Uçar gibi dalgalanmak:
       "Elleri trençkotunun cebinde, gözlerini karşı kıyıya dikmiş, saçları savrulurcasına geriye uçuyor."- A. İlhan.
10 .     Çok hızlı gitmek:
       "Hele bir asfalta çıkalım görürsünüz bey, derdi. Uçar bu bizim külüstür."- R. N. Güntekin.
11 .     Hava yolu ile gitmek:
       "Yarın İstanbul'a uçuyorum."- .
12 .   mecaz  Yok olmak, ortadan kaybolmak:
       "Bütün kararları uçmuştu. Yüzünde iradesiz hatlar belirdi."- S. F. Abasıyanık.
13 .   mecaz  Çok sevinmek.
14 .   argo  Keyif verici veya uyuşturucu madde aldıktan sonra hayal âlemine dalıp gitmek.
15 .   şaka yollu  Aşırılmak:
       "Bizim kitaplar uçmuş."- .
16 .    din b. (***)  Dinî inanışa göre ruh ölümden sonra göğe yükselmek.

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller

uçan kuşa borcu olmak uçan kuştan medet ummak uçup gitmek

Birleşik Sözler

uçan daire uçan kale uçan kefal uçan top
uçuç böceği uçtuuçtu    

26 Eylül 2008'den bu yana 20341220 kez söz araması yapıldı.

*****************************************

martıların çoğu uçma eyleminin en basit hali dışında birşeyle ilgilenmekle uğraşmaz.. kıyıdan yemeğe ve sona tekrar kıyıya nasıl uçulur.. onlar için uçmanın değil yemeğin önemi vardır…

****************

-neden con neden der anne.. neden sürünün kalanı gibi davranmakta bu kadar zorlanıyorsun.. neden alçaktan uçmayı albatroslara bırakmıyorsun.. neden hiç bir şey yemiyorsun.. bir kemik bir tüy kaldın..

-tüyler ve kemiklerle ilgilenmiyorum.. tek istediğim havada neleri yapıp neleri yapamadığımı öğrenmek.... sadece bilmek istiyorum..

-bak conıtın dedi babası.. yakında kış gelecek ve tekneler azalacak.. balıklar daha derinden yüzmeye başlayacak.. bir uçuşla karın doyuramazsın biliyorsun.. ille bir şey öğrenmek istiyorsan nasıl balık avlanacağını öğren.. uçmanın nedeninin yemek bulmak olduğunu unutma…..

****************

başarısızlıklarından cesareti kırılınca..

“ben bir martıyım.. buna göre sınırlanmışım.. eğer bir şahin gibi uçmam gerekseydi..onun gibi kısa ve güçlü kanatlarım olurdu ve balık yerine fare yerdim..babam haklıymış bu saçmalığı unutup.. sürüye dönmem gerek.. ve olduğumla.. zavallı kısıtlı bir martı olmakla yetinmem gerek…”

*****************

uçmanın tekniklerini öğrendiğinde

“şimdi uğrunda yaşanacak ne çok şey var .. meğer kendimizi bilgisizliğimizin sınırlarından kurtarabilirmişiz.. meğer mükemmel ve zeki ve yetenekli bir varlık olmanın tadını çıkarabilirmişiz.. özgür olabiliriz.. uçmayı öğrenebiliriz..”

*****************

yaşlı sürübaşı öğüt verir..

“bir gün sorumsuzluğun yararlı birşey olmadığını  göreceksin canıtın.. hayat bilinmez ve bilinmeyecek olandır.. bilmen gereken tek şey.. bu dünyaya yemek ve hayatta kalmak için geldiğimizdir..

*******************

canıtın iç çeker..”

“anlaşılmamanın bedeli bu.. sana ya kötü derler.. ya da tanrı sanırlar…

canıtın livingston martı...

*******************

aerodinamik olarak yaban arısının uçamaması gerekir ama yabanarısı bunu bilmediğinden uçar../Mary Kay Ash/ abedeli iş kadını/

*****************

uçmuş bunlar ..

****************

mırıl mırıl..

Gül renginde gün doğarken
Boğazdan gemiler usulca geçerken
Gel çıkalım bu şehirden
Ağaçlar, gökyüzü ve toprak uyurken
Dolaşalım kumsallarda
Çılgın kalabalık artık uzaklarda
Yorulursan yaslan bana
Sarılıp uyuyalım gün batımında
Belki üstümüzden bir kuş geçer
Kanadından bir tüy düşer
İner döne döne gökyüzünden
Hiçbir yüz güzel değil senin yüzünden
Haydi kalk gidelim bu şehirden
Gün doğarken ya da güneş batarken
Belki kuşlar geçer üstümüzden
Kanatları senin ellerinden
Ellerinden

yüksek sadakat...

29 Nisan 2009 Çarşamba

T…

tad

Tat (I)
özel, isim, eskimiş

1 .     Türklerin egemen olduğu yerlerde yaşayan Arap veya İranlılar.
2 .     Hazar Denizi kıyısında, İran Azerbaycanı sınırında yaşayan, İran soyundan olan bir topluluğun adı.

tat (II) -dı
isim*

1 .     Canlıların besinlerdeki uçucu olmayan bileşikleri damak, boğaz ve dil yüzeyindeki mukoza noktaları aracılığıyla algıladığı duyum.
2 .     Tatlılık.
3 .   mecaz  Hoşa giden durum, lezzet, zevk:*
       "Öğle yemeğinden sonra gelen rehavetin tadı, hiçbir gece uykusunda bulunmaz."- Ş. Rado.

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller

tadı damağında kalmak tadı gelmek tadı kaçmak (veya gitmek) tadına bakmak
tadına doyum olmamak tadına varmak tadında bırakmak
tadından yenmemek tadını almak tadını bulmak
tadını çıkarmak tadını kaçırmak tadını tuzunu bulmak
tadı tuzu kalmamak (veya bozulmak) tadı tuzu yok tat almak
tat kazanmak tat vermek

Birleşik Sözler

tat alma duyusu tat alma organı tatbilir tat duyusu
ağız tadı damak tadı kabak tadı  

tat (III)
isim, halk ağzında

<>

</>
    Dilsiz.

******************************

tadı damağında kaldığı için… tadına bakası gelince.. tadını çıkarmak ister..

ve tadına doyamayınca..

tadını kaçırana kadar.. tadında bırakmayı bilmeden tat almaya kalkınca..

tadı tuzu kalmayıp.. tat verir be yav…… hem de kabak tadı verir..

******************************

28 Nisan 2009 Salı

Ş



şarap (isim) ( Arapça şer¥b) : Üzüm veya başka meyve sularını türlü yöntemlerle mayalandırarak elde edilen alkollü içki, mey (I).

***********
sevilen.. kaptırmışı...
hiç yaşamamışa bile yaşamışlık duygusu veren ya da ille de isterim dedirten..
yürek tırmalayanı..

Uzanıp Kanlıca’nın orta yerinde bi taşa
Gözümün yaşını yüzdürdüm Hisar’a doğru
Yapacak hiçbir şey yok gitmek istedi gitti
Hem anlıyorum hem çok acı tek taraflı bitti

Bi lodos lazım şimdi bana bi kürek
Zulada birkaç şişe yakut yer gök kırmızı
Söverim gelmişine geçmişine ayıpsa ayıp
Düşer üstüme akşamdan kalma sabah yıldızı

Ah İstanbul İstanbul olalı
Hiç görmedi böyle keder
Geberiyorum aşkından
Kalmadı bende gururdan eser

Ne acı ne acı insan kendine ne kadar yenik
Bulunmadı ihanetin ilacı yürek koca bir karadelik
Yapacak hiçbir şey yok gönül bu sevdi
Yeni bir ten yeni bir heyecan bilirim üstelik

**********
bi deeee

az bilineni..

Yankılanan bir çığlık
Bügün bizim sevgimiz
Her tekrarda azalan
Yaşamın günleriyiz

Dalından koptu artık
Bizim yüreklerimiz
Yere yaklaştık gülüm
Gerçeği görmeliyiz

Kar anlık bir kuyuya
Taş atar gibi
Sorma artık bana
Benim sevgimi

Eskimek güzel şey mi
Yıllanmış şarap gibi
Eskimek güzel şey mi
Böylesi bizim gibi

Geleceği unuttuk
Anılar da bitiyor
İçimizde çığlıklar
Birşeyler devriliyor

Usul usul bir yağmur mu
Yağmalı sonsuza dek
Yoksa bir sevgi seli ile
Bir anda sürüklenmek

ilhan irem..
****

ııh sallamıyorum..
sallıyamıyorum..
üzülüyorum..
kafamı sallıyorum.. geçti.. acımadı.. güç sende diyorum.. ama ııh ..
geri gidiyorum..
az emek.. kayıp zaman.. haybeden gerçeküstü kararlar..
ağır bedel.. yok ki buson yıllarda..
bu değil.. yaşam aslında..

koy şarabı bilog.. koy şarabı.....



Image Hosted by ImageShack.us

27 Nisan 2009 Pazartesi

S...


sevgi

bu aşağıdaki bir sevgi şarkısı..
bilinen..
ve pek bi eşlik edilen..
/love is everywhere/

bu yoldan aşağı yürürken
artık biliyorum..
iyinin sonu yok..
sevgi gittiğim heryerde..
sana bakarken de..
sevgi gittiğim her yerde..
rüyalarımda ışık yakan..
karanlıkta uyandığımda..
kapımın önünde

gördüğüm her kareyi kovalayarak
sevgi beni arıyor..
bulutları aralayarak..
zamandan süzülmüyorum..
sevgi benim için her yerde..
/ bakarkenden sonraki "de" yi ben ekledim..
anlamı biraz değiştirmek için..
yoksa şarkıda sana baktım mı sevgiyi heryerde görebliyorum yeter ki sana bakıyor olayım gibi bi anlam var.. /

******
bu bilinmeyen daha bi gururlu versiyon..

sevgi heryerde..almak için eğilmeme gerek yok..
oturup etrafıma bakmam yeter.. yorulmama gerek yok..
bi otobüs yakala .. bi şiir oku..
bak kimsenin evi değil olduğun yer..
sevgi heryerde..
sana akmama gerek yok..........

*******

bir fotoğraf sözlüğü hazırlanıyor.. webde bi yerlerde..
ben de oynarken pikasamda..
sevgi resimlerimi toparladım..
ve alfabeye S'den başladım.. P'yi bile geride bırakayım dedim..
R' de pek bi yakındı ihtimaldir belki.. kullanılmış olabilir..

devam edeceğim..alfabeme..
S'den başlayıp S'ye kadar.. bi süre..
********

okusam da blogları..
biraz az kalmak istiyorum nette..
yorum yazmamış atalet sinir yaratık ..küstahhhh demek özgürce...


Image Hosted by ImageShack.us

24 Nisan 2009 Cuma

..



ellerimle büyüttüğüm ..
solar iken.. dirilttiğim..
çiçeğimiii kopardın sen ellere verdinnnnn=P....

Image Hosted by ImageShack.us

22 Nisan 2009 Çarşamba

+++




earth day.. dünya günü.. çevre günü gibi..
bugün..

hani sonunu getirmeye çalıştığımız şey..

hani 2012 de marduk e.m. kirlenme.. kıyamet püsür olacak denilen şeyin anma günü..

doğa ilginç birşey..
bir nevi çevre mühendisi.. kendisi zaten..
devam etmeye.. yaşamaya.. var olamaya üremeye ..
üstelik de bunları en iyi şartlarda ve en amaca uygun ve en güzel şekilde yapmaya uğraşan bir yapısı var..
boşuna uygunsuz insanlara naturası bozuk demezlerdi eskiler..



hemen üstteki resim.. sakarlığımdan kırdığım kırk küsur yıllık istanbullu küpe çiçeğimden..
bir kısmını toprağa bir kısmını suya koydum..
üretmek için..
üç bardakta idiler..
şık bir düzen içinde..
leke.. ki adını irma olarak değiştirdim.. sokak kızı irmadan hatırlayarak..nasılsa diğer adlarını da benimsemiyor.. farketmez dedim..
suya meraklı..
kabı su doluyken bile her suyu bi tadacak.. patisini sokacak..
olan benim vazolara bardaklara çeliklere oluyor..
devire kıra geride sadece bir bardak kalınca..
kandırmaca..
porselen kahve fincanına yatay geçiş yaptım..

şaşkın..
görmeyince suyu ellemedi iyi mi..

keşke görmediğimizde bi çok şeyi unutabilsek..

neyse..
bu sabah..
ne farkettim??
çeliklerden biri.. çiçek vermeye karar vermiş..
hemen sudaki saplarına baktım..
müjde biri de kök vermiş..
şimdi..
bu bitkiler insanlar gibi değildir..
çocuğa karıştı mı kök salmaz..
sırası bozuldumu olmaz..

önce kök salacak yerine alışacak ki.. çocuk yapsın..

bakmayın ööle dikkatle..
bi ders çıkarmaya niyetim yok..hele çocuk deyince..
sevmem zira..
şimdi bi de neden sevmediğimi öğrendim..
çok fedakarlık gerektiren nankör bişi de ondan..
ama eğer..
siz bi ders bi felsefe çıkaracaksanız.. engel olmayayım..

sonuç.. kök salan... eceye gidecek..
acık daha sağlamlaşınca..

diğeri.. bana güzellik sağladı..
bi de konusuz günümde yazı verdi işte daha naapsın....

hah diğer resim.. o da pencerede güzelleşen şey..
adını sanını da bilmiyorum.. elime makineyi alınca çekeyim bari dedim...
çok güzel narçiçeği rengi..bugün sürdüğüm ruj gibi..
/sahi nar deyince..süs narım ne durumda..acaba....


benim kırmızı çiçeğim olmaz aslında..beyazdır mavidir mordur..
bu da bir hediye zaten..
kırmızı seven çiçek seven.. beni seven.. birinden..

Image Hosted by ImageShack.us

21 Nisan 2009 Salı

..

bilim adamları..
evlilik boşanma ve gülümseme arasında bi ilişki bulmuş =)
çocukluk fotoğraflarında az gülümseyenlerin.. ya da hiç gülümsemeyenlerin..
ilerde kolaycacık boşandığını saptamışlar..

demek ki..
napıyoruz..
hemen çocukluk resimlerimize bakıyoruz..=)

albüme koşmama gerek yok..
kendini bilen kadın olarak.. biliyorum zaten..
ben genellikle dümdüz bakmışım resimlerimde..
hatta kendi resimlerim olmasa boşşş bakmışım da diyebilirim..
ama tabii kendimi cilalamayı severim o yüzden kuull sakiiin bi kadın olacağım o zamandan belliymiş diyorum..
bu da benim ketum bi erişkin olmamı sağladı..
çok konuşup pek bişi anlatmayan da diyebiliriz...
eh yirmi yıl başka türlü devrilmez evlilikte..gülerek de devrilmez..
sahi ömür boyu ne kadardı.... daha sürer mi..
bakıcaz..
son zamanlarda fazla gülümsemeye başladım resimlerde.. ondan bakıcaz diyorum...

neyse aslında az sayıda insan katılmış deneye.. yani sadece başlangıçmış..
da..
pek ilişkili görülmüş şimdilik..
çocuğun gülümsemesi ile büyüğün evlilik dayanıklılığı..
gerçi ilişkili olması demek ille de .. neden olması demek değildir..
yani sevgili koca.. sevgili .. nişanlı vesenin fotolarını incelemeye gerek yok..

devam edelim...
bu durumda.. diyor bilim adamları
en azından çocuk yetiştirirken..onlara...
diğer kişilerin duygularını önemsemeyi..
kendi duygularının tam olarak ne olduğunu anlamayı..
ve duyguları ile başa çıkmaları için yöntemler öğretmeyi ihmal etmiyoruz..

hadi örnekleyelim..
başkalarının duygusunu önemseme..
*ayşe nasıl kıskandı görüyor musun.. aferim oğlum erkek adam böyle yapar.. takma kimseyi.. ağır dur.. yüz verme şımartmaya gelmez xx kısmını...
*fatma kızım.. kız kısmı biraz ağır olur ööle mal gibi sırıtmaz vara yoğa.. önüne bak.. alttan bak.. yüz verme.. ancak o zaman ilgilenirler senle.. bak nası gülümsüyo.. kime diyorum....

duygularını anlama.. xx/xy ayrımı olmadan..
*bugünün nasıl bi gün olmasını istiyorsun yavrucuum ..
mutlu bir gün mü.. yoksa tatsız bir gün mü??
/eğer biraz daha surat asarsan ben sana surat asman hatta ağlaman için iyi bir neden vereceğim...küttt/

duyguları ile başa çıkma..
*ali oyuncağını paylaşmak istemiyor.. başka ne yapabiliriz..
kesin çözüm... oyuncağı.. ortadan kaldırsak.. çarşaflasak..
ya da yok etsek mesela.. sen oynayamıyorsan kimse oynamasa.. kırsak..
*fatma.. kız versene oyuncağını aliye.. o da oynasın.. hem sen yumuşak paylaşmacı olmalısın kızsın.. ööle erkek gibi çekişmek yakışır mı sana..
****

işte bizim toplumun başarılı evlilik sırrı..
xy canının istediğini yapar..
xx yumuşacık gülümser.. ve evlilik sürer.. ömür boyu demiş miydim..
şey gibi.. pranga.. yok hatta kürek mahkumiyeti..

hehe süper çocuk yetiştiririm =)..
hatta çocuk sevmem.. en iyisi örnekleri anaç babaç ebeveynlere brakalım...
yok ya kendimize erişkinlere dönelim..

deniyorum tamam elimden geleni yapıcam..
buldum....
bugün kocalara gülümseme günü olsunmuş mesela..
.
.
.
salla ya.. sürmeliii.... =).. nasısın canım.....
******************

sen gülünce.. dünya seninle güler..
ağlarsan yalnız ağlarsın....

Image Hosted by ImageShack.us

18 Nisan 2009 Cumartesi

..

karar vermek lasım..
blog mu yazılacak..
yaşanacak mı..

bu aralar yaşanıyor.. hızlısından..
blog üretemiyor..kendi başına bişi..
ille yazı istiyor.. fikir istiyor..
fikir üretilemiyor.. hızlı yaşarken..
aynen akıl yürütülemediği gibi..=9
pek zayıf pek son yazılar..

gözlem yok..
felsefe yok..
ayrıntıda eğlenmek boğulmak yok..
geldiğince yaşanmakta..
ki ..
bu..
iyi bişi..

sanırım..

tournevol....

***
kendine not..
bi daha iş yerine giysi getirip değişmeden önce..
evde giysiyi dene..=)
dekolte kontrolü yap..
***

Image Hosted by ImageShack.us

17 Nisan 2009 Cuma

bir çalışma vardı anlatmak istediğim.. entellektüel seviyesi yüksek kadınların.. neden seks olun da çamurdan olsun demediklerini.. ve nedenlerini anlatan.. ama yok anlatasım.. uzun uzun anlatamayacağım.. vazgeçtim...

yemek tarifi de vermek istemiyor canım..

bi sürü şey var aklımda aslında klavyeye dökülmüyor..çünkü aklımda uzun süre kalmıyor..=P

siz en iyisi pencereyi açın..

güzel havaya bakın..

pıtırcıklanan bi dal görebiliyorsanız etrafta.. onu inceleyin..

havada bahar var ya..çıkın odadan.. flört filan edin.. aşık olun hatta …

göz süzün.. ay.. ben mi söyleyeceğim ne yapılır baharda..

laf filan yarıştırmayacağım..

ilgi odağım başka yerde..

bu aralar..

=)

döner elbet.. blogdan yana da..

********

poligami yanlış sözcükmüş..

aslında eksogami denicekmiş.. biline..

---------

eski mısırda şarap ilaç niyetine içilirmiş..

---------

kahve de beyni eskimekten ve bunamadan uzak tutarmış..

----------

poliannanın geni bulunmuş..

oya.. haberin olsun..=9 genetik rahatsızlık sahibi imiş kendisi..


-------
zeka en iyi afrodizyakmış..

*******
dikkat ettiyseniz..
sonu başı zıt yazı..
entel kadın seksden uzak duruyosa.. zeka nası afrodizyak olur.????
entellere mi aptal diyoruz..
zeki insan beynini gereksiz bilgilerle doldurmaz mı diyoruz.. hangisi???

16 Nisan 2009 Perşembe

..



bi de çinliler var demiş ya dilara..

onbirinci yüzyılda bir çinli..imparator..li yu..
en sevgili metresine.. cariyesine .. ayaklarını ipek bantlarla bağlayıp..
lotüs şeklinde altından bir platform üzerinde dans etmesini söylemiş..

herhalde pek beğenilmiş ki..
hemen yayılmış..
öncelikle zenginler arasında..o zamanlar kızlar görücüler aracılığı ile evlendirilirmiş...kızlar..
profesyonel çöpçatanlar bağlarmış evlilikleri..

öyle önem kazanmış ki bu ayak işi.. yüzüne filan değil direkt ayaklara bakarlarmış..
üç yaşında başlarlarmış bağlamaya..anneler.. kızlarının ayağını bağlarmış..



önce baş parmak dışındaki tüm parmakları ayağın altına kıvırır bağlarlarmış..
sonra da. ağayın topuğu ile başparmağı bir araya getirecek şekilde..

öyle ağrılı olurmuş ki bu süreç..
zor yürürlermiş..
tamamen şekilsizleşirmiş ayaklar...




sonuçta da zaten o ayaklarla bir kaç metreden fazla yürümeleri pek mümkün olmazmış..
ama o küçücük ayakların üzerinde sallana sallana ya da salına salına yürürlerken..
havuzda salınan bir lotüs çiçeğine benzetirlermiş erkekler kadınları..

küçük dediysem yedi buçuk santimden bahsediyorum..
o ayakların üzerinde yürümeye çalışırken.. kalçalarını sallayarak denge bulmaya çalışmalarını bambuların rüzgarda sallanmasına benzetir..
ve erotik bulurmuş erkekler..
kocaya zevk verme çocuk yapabilmeyi de arttırdığı düşünülürmüş..


öyle çirkinmiş ki ayaklar çıplak halde..
yıllarca evli kalsalar da kocalarına göstermezlermiş..
hep ipek çoraplar giyerlermiş..
yatakta bile..

bin yıl sürmüş bu işkence..
ve ancak yirminci yüzyılın başlarında vazgeçilmiş..

köylü kadın bağlamazmış.
e tarlaya gidecek hayvan sürecek..

diğer kadınlar ise..
o yürüyüşle evden uzağa gidemedikleri için..
bir anlamda kocanın karısını babanın kızını kısıtlama kontrol etmesini sağlarmış..

ben bişi diyeyim mi..
stiletto da bu devrin ayak bağlamasıdır..

ne yürüyebilir ne koşabilirsin üzerinde..
ama güzel ve seksi hissedersin ve giyersin..mi..
haz dediğin de adaletli olmalıdır..

ama önce kadın kısmı aklını başına almalıdır..
bedenini sevmeli.. iyi bakmalı keyfini almalı ama onu bir meta yapmamalıdır..

bişi daha diyeyim
elbet güzeldir insan bedeni..
ama..
işin şeyini çıkarmak.. çok kolay..
cinselliğin bile eğitimli olanı iyidir diyorum bu noktada..
ve taocu seks eğitiminden söz etmemekteyim...

absürd bi son yaptım yazıya gene..
=)
ilerleyen zamanda başka absürdlüklerde buluşmak üzere...
*******
kadın kimdir..
hayatı boyunca bi dakka boş durmadan çalışan.. son deminde hem ağır hasta hem tutuklanmak üzere iken..
aşk mektuplarından söz edebilen kişidir..

Image Hosted by ImageShack.us

15 Nisan 2009 Çarşamba

.....




bi pikü dür gidiyor..
tüm kadın köşe yazarları bi kere değindi en azından..
meğer devam etmekteymiş..

haz testi olarak çevirmişler dilimize..
hayattan aldığımız zevki arttırmakla ilgili..bi test..

evet bu ortamda hazzı arttırmak için özel çalışma yapmak gerek..
yoksa durumumuz yaş..
çevresel faktörler ortada..
yurdumun güzel ortamında..
sinir oldum diye dolaşıp durmaktayız..

özel yaşamda ise..
manevi yaşam bizi uçursa bile.. haz???.....
kimse kimseye al ali sana haz filan demiyor..
çalış çabala kendi hazzını kendin edin...

fikir çukulatacılardan..
eh çukulata aşkın dublörü olarak sunulunca..
her ikisi de hayattan aldığımız hazzı arttırınca..
araştırma da onlara düşmüş..

konu mankeni eva mendes....
şaşkın bi test.. ben yaptım.. çok bişey beklemeyin.. konu hakkında düşünmeniz yeterli..
en çok neden zevk alıyorsunuz..
çıkarıp ortaya..
verilen basit çözümlere gülün yeter..

eh siz de şaşkınsanız.. kendinizi unuttuysanız..
onu hatırlatıyor işte basitçe..
eva mendese masaj önerilmiş =P..

en iyi masaj.. taş masajı kral masajı filan demeyelim lütfen..
bilen bilir.. bilmeyene ben öğretemem..
=P

röntgenci çıktım ben.. görselliğim ön planda imiş..
o da bana görsellik önerdi../ burda o kim magnum mu eva mı toni mi bilemedim..

kend,mi iyi tanıdığım için .. sadece bildiğimi hatırladım diyelim..
bu aralar gözlerimi okşayacak zevkler peşinde olacağım..=)

bi budur..diyeceğim..
ha bi de.. gene çağrışımlar var köşesinde hemen kabuk altı alanımın..
sözele dökmeye çalışayım..

gene tüm kadın köşe yazarları 12. dalgaya karşı..
ben de..
hatta diğer dalgalardan taraf olanlar bile..
kadın dayanışması mı akıllı kadın dayanışması mı..

çamaşır makinesi var bi de..
kadın özgürlüğü esas onun bulunması ile başladı denilen ..

doğrudur..
zamanı artan kadın.. ilim bilim takılabildi diyenler var..
ama zaman arttı diye..
aniden aynştayn olmadı.. kadın kişisi..

ama aynştaynlaşası olan kadın..
çamaşıra rağmen sivrilecek olan..
ya da sivrilmek için az çamaşır yıkamak için birlikteliklerden evlerden ailelerden uzak durmak zorunda kalan.. vazgeçen kadın..
kariyer de yapabildi.. bir yandan çocuk da yaparken...

yok makineye çamaşırı tıkıp..
çocuğunu da pisinin oyuncağın başına ya da sokağa salıp.. teve karşısında konuşlanan kadına bi faydası olmadı..ya da camda dedikodu yapana..

kurgu filmlerdeki gibi.. beynine hızlanmış manasız görüntüler/ haberler pompalamaktan.. bilgisiz fikir tıkıştırmaktan fayda olmuyo..

burdan da şu geldi aklıma..
entellektüel kadının .. duysal zevklerden
uzak olduğu da bilinip söylenmişti zamanında..

şu entelektüeli..
tek l ile yazmaya varmıyor elim.. böyle daha zengin görünüyor hem..

zevk almaktan uzak duran .. gerek duymayan..
hem de düşünce işlerinden zevk alması kolayken..
beş duyudan zevk almanın .. zor olması..

çalışmada sekse düşkün olmuyor deniyordu....
beş duyunun birlikte çalıştığı tek şey seks olduğuna göre..
ben beş duyu diyeyim..

bunun nedenini merak ediyorum ben
fazla zevk göz mü çıkarır..
en önemli matematik sorunsalını..
ekonomi krizini çözebilecekken..
seksle ilgili olmamak..

kendi kararı değildir bence..

zamanında işlenmiş çipler nedeniyle oluyodur.. kesin..

bunların arasında bi bağlantı var..
aklı var.. vakti var.. zevki de var../entel zevk/..
duyusu kör..
cık ..
ııh..

belki de akıl ve vakit olunca..
erkeklerin karıştırdıklarını daha iyi anlayıp..
ondan soğuyodur..

var mı başka izahı...
bi deyin bakiim...
************

absürd şiirler.. ve .. şirin bi kitap var elimin altında...
"Hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten."=)

Image Hosted by ImageShack.us

14 Nisan 2009 Salı

..


çok sesli türk musikisinin granc yorumlanıp senfonize edilmişi gibi kafanın içi..
karikatürler de baydığına göre..
mutfaktayken hazır..
pencerenin içi....

bana pek sahte gelse de.. kalp şekli.. bazılarına iyi gelir diyerek...

ece balkonun küpeleri.. henüz hayatta.. ama kökleri pek cılız.. daha vakit var.. tam olmalarına..

kara kalem pek severim...

acık renklendirsek..

ya hepsini renklendirsek...

bi de gerçek olur muymuş??

bak bakiim yakından arada ne saklanmış ööle.. =P


hadi hadi güzel salınız olsun....
sarıyı sevmeyen ben gibi.. iki vazo dolusu sarı çiçek arasında.. minicik de olsa.. bir mor.. bir sevinecek şey bulursunuz dilerimmmmm...
Image Hosted by ImageShack.us

13 Nisan 2009 Pazartesi

..

konuşurken bidostla..

"bir tek bundan zevk alıyorum.. bi bu kaldı " dedi.. hobisinden bahsederek..
"işim iş zaten..
eskiden başka zevklerim de vardı ama şimdi onlarla ilgilenmiyorum nedense"..

ben de diyenleri sevmem..
ama ben de..

okumuyorum..
inanılmaz di mi..
evet..
hala kitap alıyorum ama..
okumuyorum..
çok keyif alacağımdan emin olduğum üç minik kitap aldım cuma akşamı..
iki de dergi..düzenli koydum okunacaklar rafına..

yazmıyorum ..
görüyosunuz..

guglı o kadar çok dürtüklemiyorum... kilo alıcak..
bi bugün ukulele nedir diye bakıcam o kadar..
yani mini bi gitar da.. esas nedir kimindir filan diye bakıcam..
siz de bakın isterseniz.. ben gelip anlatmayabilirim..

hastanedeyim şimdi.. işleri toparladım..
yan odada erol bey baırıyor..
çok asabi bugün..
karısına da baırdı az önce..
şimdi de sanırım personele ..
tepkileri öyle çocukça ki..
akıllı bi çocuk ama ..
47 yaşında..
birkaç saniyelik bi darbe.. bu hale getirmiş onu..
bişi patlamış..
kapağı fırlamış.. başına çarpmış..
bum tak..
sonra.. 5 yıldır uğraşıyoruz işte..
biz ve ailesi.
bitkisel halden..
küfreden vuran tepinen birine..
şimdi ise.. yürüyen.. tombiş.. bi çocuğa döndü..

ne felsefeler çıkarırım di mi ben bunlardan..

nedim bey kahvemi getirdi..
masamın üzerinde mor çiçekli papatyamsı bişey var..
bi hastam getirdi.. etrafına da mor bi kağıt sarmışlar.. kurdele dantel tam takım mor.. yanında zıpzıp.. kırmızı toplar ve kırmızı kalp kırmızı çiçekli ve turuncu çiçekli kaktüsler.. çiçekler kuru çiçek tabii..
birinin altında turuncu diğerinin altında yeşil çizgili camlar..
bilemedin kırmızı çiçeklide turuncu cam..
yeşil kristal bi mumluk.. kristalden çiçeklerle süslü..

ommm sol yanımda.. tepesinde çiçeği.. vazo içinde de gene bidostun getirdilerinden kalan tek beyaz gerbera..
kuru kırmızı güller..
bordolaşmış.. bordo mumluk.. bordo mum..

güneş yok hafif bulutlu bi hava..
canlandı mı gözünde oturduğum yer..

leke dün geceyi de sokakta geçirdi..

dün uzunnnnnn bi kutlama vardı....
evde..
artık ondokuzluk diye bahsedeceğim kişi için..

ondokuzluğun vatandaş olsa da.. seçmen sorumlu vese olduğu varsayılsa da..
daha çook fırın ekmeğinin olduğu anlaşıldı..

sknın..
geçelim bunu..

bir film hazırladım.. piside ekranda sürekli döndü durdu..
feyse ekleyeceğim şimdi.. aceleye geldi ama.. fena da değildi..
herkesden anılarını yazmalarını istedim..
bir küçük anı defteri oluşturmak için..

başka..
resimler var .. elbet.. bi sürü..
bi ara ekleyeceğim..

ben acık daha olduğum gibi kalayım..

aslında merak edip baktım..
geçen yıl bu dönemlerde.. aşağı yukarı.. gene böyleymişim..
aynı zaman diliminde başlamış..
ama bu kadar uzamamış..

bu da geçer..
diyorum..

********
insanlarla anılarımız olduğunu sanıyoruz ya..
yalan..sinir oluyorum..
kimse anı derinlemesine yaşamıyor.. ya da kimse başkası için anı saklamıyor..
kendine yönelik anıları var herkesin..
benim beynim çöplük sanırım..
hastaların özgeçmişi kadar..
"senin daha önce de bi kere ağrımıştı boynun " dediğim kişi.. anımsamaz bile..bunu..
"sen daha önce de benzer bişey yaşamıştın sevgili ile" dediğimde de anımsamıyorlar..
*******
herkes çok bilip hiç yapmıyor.. sinir oluyorum..
neden filmi..teveye aktarmamışım..
albümlerden.. yaklaşık altı albüm..notbuka resimleri aktarıp..pikasa ile filme çevirip.. flaşdiske atıp öbür pisiye aktarıp.. ordan cidiye kaydettim çalışmadı..
ara parçayı buılamadım..
19luğa sürpriz olsun demiştim teknik destek almak istemedim şeklinde mazeretler sıraladığım kişilerin hiç birinde yok ne böyle bir niyet.. ne böyle br tecrübe..
*******
herkes ve kimse diyenlere de sinir oluyorum..


Image Hosted by ImageShack.us

dı yorgun

12 Nisan 2009 Pazar

..



ahahah..
bu gidişle yazı ekleyemeceğim ben..
karikatür bakmaktan vaz mı geçsem nedir..=)


Image Hosted by ImageShack.us


resim........ http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalCizgilerGaleri&Date=12.04.2009&CaricatureID=10&PAGE=8

11 Nisan 2009 Cumartesi

..




Image Hosted by ImageShack.us



resim..
http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalCizgilerGaleri&Date=12.04.2009&CaricatureID=10&PAGE=8

9 Nisan 2009 Perşembe

...

tuhaf bir hafta idi.. geçen hafta benim için..
herkes farkında son zamanlarda sıkıntım var..
sıkıntı benim değil elbet kaynağı başkası
sıkıntısı bana kaldı..
ama daraldım..
tam doluya koydum almadı..
boşa koydum dolmadı durumu..

sıkıntımı bir kaç akîl kişi ile konuştum..
akıl almak değildi de ..
anlayacağına inandığım kişilerle paylaşıp yükümü hafifletmekti derdim..
ama geçici oluyordu bunun etkisi..

derken en olmadık şekilde geldi berraklaşma..
cuma akşamı yemekteydim.. eskiiiii tanıdıklarımla..
dost ya da arkadaş diyemiyorum..
arada bir araya gelebildiğim kişiler diyebilirim sadece onlar için..
tanıdıklar..

benimle hiç ilgisi olmayan konulardı konuşulanlar..

biz çok gençken beraberdik iş yerinde..
o zaman da ayrı ayrı idik..
kişiliklerimizle..

aradan geçen yıllarda herkes kendi karakterine göre yollar çizdi..
bir şekilde.. bir nedenle hadi toplanalım dedik..
gecenin bir noktasında çok önemli birşeyi farkettim..

anlattıkları şeyler..
yaşadıkları..
dilekleri..
övündükleri..
başarı olarak gördükleri..
kırıklıkları..
sorunla baş etmeleri..
eğlenceleri..
o kadar farklı idi ki.. benden.....

çoğunu dinlerken..
yzümde kibar bir gülümseme ile..
içimden "hiç işim olmaz" cümlesi geçip durdu alt yazı gibi ...
onlar aslında toplumun geri kalanı gibi..
çan eğrisinin yoğunlaştığı alanın bireyleri..
ben hiç bir zaman o alanın insanı olmadım ki..
hep kenara dökülmüş üç beş kişiden biri idim..
o kenardaki üç beş kişinin beklenen kalıplaşmış davranış özellikleri yoktur ki..

e o zaman ben neden kendimden beklenti geliştirdim..

ve bir başkasından..

hem de uzun vadede..

ve geleceğe dönük...

olayın tanımı hatalı imiş bi kere baştan..
utanmadan o tanımı ben yapmışım bi de..
e o zaman ben ne demeye sıkmışım kendimi..
neden çan eğrisindeki kalabalığın arasına yerleştirmeye çalışmışım kendimi..

bilmiyorum..

bunu da sorgulamak bana yabancı..
çünki de ondan.. derdi bebecikken yeğenim..
işte doğru cevap..

anlatılanları dinlerken o gece..
farklı varoluş biçimlerini dinlerken kişilerin..
birden .. farkettim.. bunu..

sonuç beklemeyin..
yok bi sonucu..

akşam o... aradı ..
gel bira içicez.. sen de katıl dedi..
gittim.. içtim biramı miss..
gittim eve..

kendinden esirgemeyeciksin..
dört/dört beklemeyeceksin..
yok çünkü..

bu da bugün meylde geldi...
Hayat kısa
Kuralları Yık
hemen affet
tutkuyla öp,
dürüst sev
içten gül
Ve gülümsemeyi asla bırakma…

hayatın ne kadar tuhaf olduğu önemli değil
hayat her zaman katılmayı beklediğimiz bir parti değil
Ama burada bulunduğumuz sürece gülümsemeli ve, şükretmeliyiz…
sonunu tadını çıkarmalıyız olarak değiştirebilirim ben..
********
bizi kendimize en iyi hatırlatan.. getiren .. düzelten şey..
yabancı bulduklarımız mı ?? acaba..

ruhuma en kardeş olanlar.. bu etkiyi yapamadığına göre..
********

8 Nisan 2009 Çarşamba

..



az kalsın kaçıyormuş gözümden

6 nisan ulusal dekolte günü ilan edilmiş..

ulusal dekolte günü.. peh..

dekolte derken gerçek sözcük anlamında..
kol/col=boyun.. sözcüğünden türüyor..
dekolte.. göğüse doğru inen açıklık..demek
mini eteğe dekolte diyenlerden değilsiniz değil mi..=P..

şu iki göğüs arasındaki çizgi var ya.. göğüs çatalı demişti birileri..
ben sevmedim o terimi pek ama..
işte o çizgiye doğru olam açıklık..

saime hanım pek hassastı bu dekolte ölçüsünde..
eğer iki göğüs arasındaki oluğun başlangıcı görünmüyorsa.. giysinin ve şeklindeki açıklığından..
olmamış derdi..
meşrep hafifliğinden değil..
altın oran düşkünlüğünden...

işte ulusal dekolte günü imiş..
meğer..abedede..
bi de bilogistanda =D..
bi de bizim buduarda..

bu günü ortaya atan işgüzarlara göre..
"kadının kariyerinden aşk hayatına kadar hayatın tüm alanlarında..
kendi kaderini belirlemesinde..
bağımsız ve özgür oluşunu kutlamak için bir gün"müş buu..

kadınların..
kendi göğüs dekoltelerinin ne kadar özel ve tek olduklarını anlamaları
ve onunla gurur duymaları gerekiyormuş..
bu gün..
kadınlara güzel hissetmek
ve erkeklerin kaçamak ve beğeni dolu bakışları altında parlamak için bir fırsat veriyomuş...

"hayatın tüm alanlarında kendi kaderini belirlemesindeki bağımsız ve özgür oluşunu"..
ifade etmek için dekolte dekolteye sarılmak iyi olmuş..
güzel tabii..
neden olmasın..
bi de bunu deneyelim..

ama bir gün olmaz.. yetmez.. bu toplumda kırılan onurlarımızı kurtarmaya..
özgüveni kazanmaya..

ben her zaman açıyorum..
sırf saime hanıma saygıdan..
yok başka bi niyetim..

inanmayan sorsun ..
kaç tane resmi iptal ettim dekoltem görünmüyor diye.. daha bu cumartesi..

ama bundan sonra bir amaca sahip olmanın dayanılmaz onuru ile parlayacak dekoltem ...

*******
salla salla gül memeler oynasın müziği ekleyin hayalinizden..
bu yazıya...
*******
eğer sizin özgüven ve hayatınıza sahip çıkma kutlamalarınıza katılmak isteyen ..
hatta sizi "görsel akıtsal ve dokunsal olarak " desteklemeye kalkan ..
xy lerle ilgili sorumluluk kabul etmem ..
ne olsa dekoltemiz bizim olduğu kadar onlarındır da...

ha bi de kozmo dergisi de destek vermiş buna..
sonradan atalet o kazma dergiyle aynı faaliyete soktun bizi demeyin..
bana her gün bayram.. ay her gün dekolte...
Image Hosted by ImageShack.us

7 Nisan 2009 Salı

......



daha önce söz verdiğim tüy yazı kalemi vitrininin resmini ekledim..

daha önce söz verdiğim bir srü yazıyı yazamadım ama..

benim sinemalarım diye bir film roman bişi vardı..
ben de benim baharlarım diye bir kavram oluşturdum..

üç ergenli evimde..
bahar onlara geliyor..
aşk işleri.. krizler.. görevleri yapmama uçuşluğu..
dolayısıyla da başa gelen belalar dönemi..onlar için..

benim içinse iki ergeni toparlama devri..
üçüncüyü annesi büyütememiş ben hiç uğraşamam diyor ve konuyu kandisine.. manituya istanbula havale ediyorum..

baharla beraber bendeki tek değişim..
renk.. siyah istemiyor gönlüm.. artık.. bu mevsimde.. giyinmek zor oluyor o yüzden..
giysi kalınlığı.. bir kaç kat inceyi hem de renkli olarak üstüste kombinleme zorluğu..

eskiden bi de bahçe planlama girerdi..
ama onu da manituya havale ettim..

konu benim ailem olunca.. benim baharlarımda yazılamaz hale geliyor..
her birine ne kadar kötü ve didaktik davrandığımı görseniz..
ataletin içine ne kaçmış derdiniz..
=9

başka..
hmm...
her gün aklıma bi sürü şey geliyor aslında..
daha demin arabada bile vardı bişi ama .. hatırlamıyorum şimdi..

geçenlerde
bir gün bir kitap okudum ve hayatım değişti..ye gönderme yaparak..
aklımdaki.. yazıyı basmamama yol açan alpere de kızabilirsiniz..

yazdığı konularla ana yazı uzunluğunda yorumlar bırakmama neden olan gergin hocama da..

=P

ben karışmam..

gitti.. az sonra gelecek modunda...Image Hosted by ImageShack.us

3 Nisan 2009 Cuma

..



eskiden çinliler çatlayan tabak çanaklarının çatlaklarına altınvarak çeker ve yine kullanmaya devam ederlermiş..
hiç bir çatlak tabakların aynı yerinde olmadığı için..
eşsiz bir takım çıkarmış ortaya..

böylece çatlağı bir süse dönüştürürlermiş...
kazaları saklamaktansa belirgin hale getirirlermiş....


Image Hosted by ImageShack.us

2 Nisan 2009 Perşembe

..



bu ilişki işlerini konuşuyorduk..
öyle ortadan..
hani kimin eli kimin cebinde tarzında bir muhabbetti..

demişti ki biri..
hayat bir açık büfedir ..
dilediğini alıp beslenmez..
sana servis yapılsın diye beklersen..
aç kalırsın..

üstelik bir anne.. ve kırkında ve evli ..
düzgün bir kadın..

o zamanlar ..
biraz bezgin..
biraz küskün..
biraz saldırgan..
biraz kandırılmış..
biraz aradığını bulamamış..
biraz ihmal edilmiş..
biraz da yorgun..
ortaya karışık bir durumdaydı.. ruhum..

doğru dedim..

tartışmasız..

bir süre de.. dilimden düşürmedim..
ama ne açık büfeye el attım..
ne bişey..
sadece buna hakkım olduğunu ifade etmek..
bana iyi geliyordu..

hem daha az yadırgıyordum..
açık büfeden otlananları..

süperdim..

sonra elbet..
yaşam boş durmuyor ya....
bir sürü şey yaşandı..
önceliklerim bir sevdiğimden diğerine kayarken..
işyeri saatlerimin uzunluğu da eklenince..
gene ben arka masalarda..
kaldım..

ama büfe sonsuzdu..
ayrıca masada yeterince yiyecek vardı..
iyiydim yani..

ve o dönemde..
ekler yapmaya başladım..
ama doğru istediğini servis yap..
ama..
başkasının tabağından çalma..
ama itiş kakış yapma..
ama..o ama bu..

eh hani açık büfe..??

dört gündür..
peşpeşe karikatürler yayınlıyorum..
pisideki kayıtlıları sadece kendimce bir sıraya koydum..

bir başka final de.. olabilirdi.. o da var..
oğlan annesiyle yemek yiyor..
babasının yeni kız arkadaşından bahsedip duruyor..
kötü şekilde..
annesi hep deme öyle deme böyle diyor..
ama sonunda..
ben döverim onu diyor.
ve kadın eriyip akıyor bir anda..
canımmm diye..

sizlerin yorumlarınıza da baktım..
bir.. dünya hali olabilir.. yaklaşımı..
alttan alta bir kızgınlık..
alttan alta.. bir atalet neden bu konuya takıldı endişe ve üzüntüsü..
ve finalde..
aleni bir işte oh.. bak.. sevinmesi..

benden ilham alıyorlar diyeceğim..
narsisism olacak / hayır megalomani değil işte.. bi kere..
özellikle seçtim.. bu sözcüğü=P/
alperim gergin hocam bööle bi bulaştı bu konu ortaya..

ben kendi fikrimi diyeyim..

dürüst bir dünyada yaşasak..
insanlar aşık olur..
birlikte olur..
zamanla başka birine aşık olursa..
ayrılırlardı..

dürtülerimize uygun yaşasaydık..
dağ sıçanları gibi.. feromon nereye götürürse.. o kadar.. o kişiyle.. oracıkta beraber olur sonra..
günlük yaşama devam ederdik..

ama böyle değil..
birine aşık olup..
evlenip.. düzen kurup.. belki üreyip..
mal mülk iş sahibi olup..
sonra dışarda başka ilişkiler kuruluyor..
farklı partnerlerle .. ya da aynı partnerle..
anlık.. birkaç günlük..
ya da kalıcı ikinci yaşamlar..
neden..

kurallar ve yasalar var diye mi..
evdeki düzen değişti diye mi..
evdeki xx yaşlandı diye mi..
kadın aynı düzen aynı.. xynin zevki değişti diye mi..
xxnin ilgisizliği nedeniyle mi..
xyden intikam almak için mi..
sahip olunan kişinin çekiciliği bitiyor diye mi..
birlikte yaşamaının getirdiği sorumluluklardan sıkılınıyor diye mi..
duygularını canlandırmak için mi..
bilinmezin çekiciliği mi..
birisi için belirli bir zaman ve eylem için hazırlanmanın hazzı için mi..
kendini yeniden çok istenir hissetmek için mi..var diye mi..
herkes yapıyor diye mi..
yapabiliyor olduğu için mi..
fırsat çıktığı için mi...

hepsi ve başka nedenler..
ama aynı anda değil.. elbet..

iki cins için farklı ve ortak nedenler var..
iki cinsin de "ebru"lanmasının farklı tarzları olduğu gibi..

bunları incelemişler zaten psikologlar
altyapı.. fırsatlar.. kişilik.. gibi etkenleri de hesaba katarak..

aynen.. çiftlerden birinin..
diğeri tarafından aldatıldığını öğrendiğinde..
hangi duygusal tepkileri verdiğini inceledikleri gibi..
ve ne tepki verdiklerini..
ya aldatan kişinin.. geçirdiği duygusal safhaları...

ama psikolojide .. henüz..
konuyu bilmek..
çalışmaların sonuçlarını bilmek..
yaşayanların yaşamını tedavi etmiyor..

kimsenin kendini tamir edişi.. diğerine fayda etmiyor..

herkes kendi kitabını yazıyor bu işte..

bu yüzden dünyanın en eski konusu..
en çok konuşulan konusu..

tek yaşam varken..
o da prova değilken..
ancak kendimiz.. kendimiz için bişeyler yapabilirken..
üstelik bunu hep söylerken..

ben gene de bu konunun bağlanamayacağını düşünüyorum..

en iyisi..
iç güdünle vicdanını ve duygularınla sağduyunu dengelemeye çalışarak yaşamak..
galiba..
gerçekten bilmiyorum..

ama bu akşam..
belki de öfke ile..
belki de yorgunlukla..
belki sadece kendme acıma ile..

saçma sapan ve yüzeyel bir aşk komedisinin sesine tahammül edemeyip..
uyumadan önce.. skya..

hayat bu değil..
hepsi yalan..
ne dürüstlük..
ne aşk.. ne sevgi.. ne bağlılık.. en aile.. ne sorumluluk duygusu..
hepsi yalan..
en azından benim hayatımda yok..

dediğimi biliyorum.
ve o an .. doğru söylemekteydim..
sanırım..
galiba..
bilmiyorum..

nasılsa gene açılır bu konu ..
o zaman karar veririm..
sonra da değiştiririm kararımı...
**********
şarkı da denk geldi..

o kadar haksız ki..
uygunsuzluk hissetmek zorunda kalmamız..
nerde empatin
uyumsuz hissediyorum
bu "kit"i giyerken
beni kopyala
bedelim bu..
özgür ..
ben şart koştuğumda
hile yapmakta..
özgür..

benim öncelik hakkım bu..
sana söylüyorum..
ben şart koştuğumda hile yapmakta özgür..
böylece sürer gider..
ne bulduğumu söyliyeyim mi...

seks satar
her gece ve her gün
böyle olacak
seks satar
neyi kanıtlayacaksın..
seçmen gereken tüm hayatın olduğunda..

oyunu oynuyorsun..
beni evcilleştiriyorsun..
bir kişiliğim var benim..
yanıltmaca olması umurumda değil..
bu çekiciliği kullanmanın ..
nesi kötü..
biraz ten gösterirsin..
mutlaka zayıf olursun
özgür ..
ben şart koştuğumda
hile yapmakta..
özgür..

benim öncelik hakkım bu..
sana söylüyorum..
ben şart koştuğumda hile yapmakta özgür..
böylece sürer gider..

Image Hosted by ImageShack.us

..


Image Hosted by ImageShack.us

Follow my blog with Bloglovin