30 Haziran 2008 Pazartesi

..

düşündüm de..
bazen ne kadar ufak bir şey yetebiliyor insanı duygulandırmaya..
kirli.. köşesi yırtık.. fermuarı kopuk..
bir kalem kutusundan çıkan..
bir iki telleri seyrelmiş sulu boya fırçası..
ezik yamuk bir teneke kalem kutusundan çıkan bir..
modelaj kalemi..
birden..
özletmeye yetebiliyor..

kalem kutusu..
burun kıvırarak..
modelaj kalemi ise..
sokak ortasında kahve içirtecek kadar doğal olmayan koşullarda..
satın alınmasına rağmen..

onları yerleştireni..
onun el harketlerini..
o işi yaparken ki..
beden dilini.. benim durumumda sevimliliği..
o beden dilinin şimdi ne kadar geride kaldığını..
nasıl gözün önüne getiriyor..
nasıl birden......

düşündüm de..
acı insanı değiştiriyor..
korku da..
derinleştiriyorlar..
ve..
neşeye açılan kapınızı daha bi genişletiyor atlatınca..

hem hayatın boşa geçirilmemesi gerektiğini anlıyor..
her fırsatta gülüyor insan.. rahat rahat dolu dolu...

hem de..
incinebilirliğini farkettiği için midir nedir..
daha bir muzur oluyor insan..

sanki..

bu yazının sonu hüzne gidebilir..
ama buduarlarda hüzne yer yoktur...............

*******
durum............. bir sıfatı yok sanki..

27 Haziran 2008 Cuma

sevgili 3.. ve son da deriz ama...............

aldatmak sözcüğünü hiç sevmiyorum..
aslında kimin kimi.. yoksa kendini mi aldatması..
ayrı bir sorgulama.. sizlerin de dediği gibi..
farkettiniz mi bu konuyu konuşmaktan bile pek hoşlanmıyor kimse.. siz de..

sanırsın..
mükemmel evlilikler ve sadık eşler beldesinde yaşamaktayız..
ve hatta mükemmel insanlar ve dürüstlük abideleri arasında..
huuu açalım gözleri yok öyle birşey..
insanların çoğu.. hayat bir açık büfedir.. sana servis yapılsın diye beklersen aç kalırsın..
diyor..
hatta yandakinin tabağını da didikliyor.. ucundan..onda var da ben niye tatmayayım diye..

şurası kesin ki..
insanoğlu gereksinimlerini nerde bulursa orda giderir..

hele de erkekler bu konuda..
pek rahattır.. acıkır yer..
susar..içer..
elde su şişesi beklesen bile ..
ruhun duymadan o elinin tersiyle ağzını silerek gelri de onu bile farketmezsin.....

pek zengin ve de pek eğitimli ve de pek zarif bi hatunu anlatmışlardı zamanında..
hanım şapkası güneş gözlükleri..üstü açık arabası.. şifonları ipekleri içinde gezermiş ortalıkta..
fakir ama eğitimli eşi..de ailenin işlerinden birinde yönetici..
herşey süper..
ama bigün eve erken gelince.. mutfakta evin beslemesi ile bulmuş kocasını..
-nedennnnn????
demiş..
-ama sen hiç soğan kokmadın ki demiş.. kocası da...
karısının gözünün içine bakarak.. diye anlatırlardı..

yani mazeret.. bitmez..
istekler bitmez..

tuhaftır.. bu iş..

kimi evde süper vakit geçirir aradığı başka şeydir..
kimi aramadan bulur..
dondurmanın tepesindeki bedava çukulata sos fındık.. niyetine onu da kabullenir..
aslında erkekler çocuklar gibi..
bir yerlerde daha iyi birşeyler oluyor ve ben bunu kaçırıyorum diye bir tedirginlik içinde geçirirler tüm ömürlerini..
ama çaresiz..
işte..
tüm hayatlarını özgür de geçirseler..
o daha iyi birşeylere rastlamadan geçebilir ömürleri..
bunu hesab etmezler..
kendilerine güvenleri ve kendilerine beğenileri tamdır..
bu nedenle evliyken de..
acaba mı bu mudur kaçırdığım çeşni diye denemekte ..
pek tedirgin olmazlar..

şimdi ben doktorum ya.. inanın bana..
birşey bilirim de söylerim..=).. yaşamın içinden bu sözlerim..

kadın bir ilişkiye girince..
evli ya da aşık..
algılarını farkındalığını kapatır..
seçici olur..
ve ilişkiyi korumak onun en önemli hayat hedefi olur..

erkeğin algısı öyle külliyen kapanmaz..
daha açıktır farkındalığı..
daha sizle yeni aşıkken bile yan aynadan kaldırımdaki fıstığa..
gözlüklerinin altından yan şezlongdaki şerın stona bakar.. bakabilir.. kesin bakıyodur..
bunun da sizinle değil kendisiyle ilişkisi vardır..

dürtülerini pek engellenmez..
bu bakmanın kesmenin ileri aşaması.. birlikte olmaksa..
bunun tek seferlik olanına dürtü desek de..
aynı kişi ile bir düzen içinde görüşmeyi..
aldatma olarak isimlendiriyoruz..

işte ben de bu ismi sevmiyorum..
kim kimi aldatıyor.. belirsiz..

her ilişki bir aldatmak..aldatılmak ve aldanmak zira...
birinin dikkat.. ilgi.. sevgi.. zaman..
beceri eksikliğinden faydalanmak..
düşkünlüğünden beslenmek....

erkekte doğasına aykırı birşey yok yani..
ben o yüzden kadını merak etmekteyim..

evet bu işe girişebilen kadın karakterleri..
amazonca ..
davranabilir..
hatta bu tip kadınlar tercihen evli erkek seçer..
çünkü olmadık zamanlarda karşılarına dikilemez..
onların canını sıkamaz..
ve rezillik yapamaz evli erkek sevgili..
seni kendi ailene.. mahallene filan afişe etmez.. edemez..
kendini de eder o zaman çünkü..

evli kadın sevgili de.. aynı durumdadır..
yani bekar bir erkek ya da amazonun..
evli biri ile olmasında bir anlaşılır taraf var..

ama şu bekleyen gruba takıldım ben..
oyanın ve dünlüğünün dün dediği gibi.. bunlar..
bazen de.. evli olduklarını bilmeden ilişkiye giriyorlar.. o kişilerle..
sonra öğreniyorlar..
ve sonra kandırılmaya izin veriyorlar..
ortak gelecek ümidi ile..
bir kısmının maddi çıkarı var bu adamlardan..
hadi onu da anlayabilir insan ..
ama kiminde o da yok..
ilerde beraber olmak ümidi var sadece..

bu bence bir karakter özelliği.. bu tür kadın..
zaten .. sevgilisi evli olmasa da..
bekleyebilecek türde..
onun her hatasına bir mazeret bulup..
anlayış gösterip..
ama beni seviyo da.. sevmeyi öğrenmemiş..
kimse ona benim yaklaştığım gibi yaklaşmamış diye..
bir nevi amatör sevgi terapisti sanıp kendilerini..
uğraşıp duruyorlar..
keçiboynuzu halini alan ..ilişkileri ile..
hayatlarını geçirebiliyorlar..
bunların çocuğu olunca..
çocuklarına da böyle davranırlar zaten..
korumacı kollamacı..
ört ki kimse görmesin.. duymasın..

nice ümitsiz olduğu bilinen aşk böyle sürüp gidiyor..
tek taraflı..
ben işte bunu..
bu karakter yapısını anlamıyorum..
acıya nasıl dayanır insan ..

zira ucundan da olsa..
bunun şüphesini yaşarken..
ne kadar acıttığını .. anladım..
ayrıca..
değil başka biri.. kendi bencilliği nedeniyle bile..
sevdiğin insanın ..
seni yeteri kadar sevmemesinin .. nasıl acıttığını.. bildim..

biliyor musunuz bunu bir süre ben de yaşadım..
yok kimse evli değildi.. üçüncü kişi bile yoktu..
ama sevdiğim aşık olduğum kudurduğum kişinin..
elimi kolumu gözümü gönlümü.. kalbimi..
aklımı da..çekip alamadığım..adamın..
sevmeyi bilmediği..
daha önce hiç kimse tarafından sevilmediği filan gibi bir fikre kapılmıştım nedense..
ailesi de sevmeyi öğretememişti..
o aramazsa ben ararım..dı..
olsun o hediye almasın ben alırım..dı..
o yorulmasın ben yorulurum..du..

yeter ki bir gün beklentisiz olarak onu sevdiğimi idrak etsin ve..
o da sevgisini gösterebilsin diye az uğraşmadım..
ha seviyodu adam yani..
mecbur ya..
ille sevecek.. seviyo yani.. kesin..

sonra bir gün bir cümle etti..
ben ilişkide nefes aldırmıyormuşum ha??
dedi bana..
kim dedi dedim.. eski sevgilim dedi..
bi düşündüm..
amanınn ben yoga nefesleri çalışacak kadar vakit sahibiyim..
demek bu beni sevmiyo..
ve anında öptüm koccamannnnn...hiç öpmediğim gibi..
teşekkür ettim ve yürüdüm gittim..hafif hafif..
oh özgürdüm..
sevmeyi öğretmek zorunda değildim..

oldu canım ufak bi kuyruk acım sonradan..
çıkardım ama acısını..
yok bilinçli değil..
=)anlatırım bi ara..

aslında ondan önce de tuhaf olan..
ben topuklarımı vura vura ohh .. diye ordan gidince..
aaa bu niye yıkılmadı şimdi.. diye meraklanan bu xynin..
iyi birşeydi ve kaçırdım duygusuna kapılıp..
daha önce hiç olmadığı kadar.. bana düşkün olması oldu..
aramalar sormalar hediyeler..
kahveye şaraba davetler..

ama ben tavır olsun diye yapmamıştım..
amacım da bişey elde etmek değildi.. giderken..
rest de değildi..
özgür bırakmıştı beni.. sadece..
o yüzden tutarlı davrandım..
öyle salak geri dönüşler.. bir şans daha verler.. yaşamadık..
ben kendimi amaçsız yerlerde yollarda harcamayı kabul etmem..
ayrılık acısı.. aşk acısından daha kolay olabilir..

tabi herkeste böyle olmuyor..
u dönüşler.. kavşak geçişleri..yine yeni yenidenler..
aşk trafiği karışık birşey..
ama gene de..
nasıl içlerine sindiriyorlar bilmem demeden geçemeyeceğim..

evdekini aldatmayı değil.. ya da açık büfeden servisi.. değil..
o durumları anlıyorum..
benim anlamadığım bu işe alet edilmek.. yalnız hissetmek acı çekmek ve devam etmek..
işte bunu anlamam...........................

var var.. bişey daha var yazmam gereken..
bir sk ile fasulye hikayesi var..

bir de..
nasıl kuyruk acısı dindirdiğim........
ama bi süre sonra.. sıkıldım zira..

***********

durum.. bi ara gidip blogcuya bakiim dedim.. gene kapalı.. hala orda kalmaya kararlı mısınız...................
bakın bu da acı çektiren bir ilişki olmaya başladı..
=D....

26 Haziran 2008 Perşembe

sevgili 2....

kaldığımız yerden devam..

öyle tuhaf ki..eşinden aldatıldığı için acı çekmiş.. boşanmış bir kadın..
evli bir erkekle ilişkiye girebiliyor mesela..
bir başka kadını bu duygulara.. bu açmaza sürükleyebiliyor..

arzusu daha ağır basıp gölgedeki sevgililer kitlesine katılabiliyor insanlar..

piskoterapist ve seksologlara bakılırsa..
iki türlü sevgili varmış..
evli erkeklerin sevgilisinden bahsediyoruz..
ya da uzun vadede ilişkisi olan erkeğin sevgilisinden..
yani gizli sevgiliden..

bunların birinci grubu..
bağımsızlığına düşkün..
ve arzunun yıpranmadığı bir tutku istiyorlar..
modern amazonlar..
sevgililerinden hiçbirşey beklemiyorlar..


xylerini dinlemek ..
ona şefkat göstermek.. benim için önemli.. diyorlar..
karısı onu çocuklar yüzünden.. ekonomik nedenlerle yeteri kadar yıpratıyor..
ben sevişmeyi yeğliyorum.. şefkati ve birlikte gülmeyi.. yeğliyorum..
diyorlar..
karşılığında ise hiç birşey istemiyorlar..
hatta boşanıp onlarla evlenmesini bile..
hatta karşılar..boşanırsa terkederim diyorlar..
kendileri ile yaşarsa.. günlük hayatın sevgilileri ile aralarındaki aşkı öldüreceğini savunuyorlar..
hatta ilişkilerinde sevgililerinin eşinin de rolü olduğunu.. söylüyorlar..
eş onu sıkıp mutsuz edecek.. onlar da sığınılan liman olacak..
ne kadar arzulanır bi durum.. =P..

bu tipler.. şimdiki zamandan çalınmış ve yoğun yaşanmış zaman dilimlerini seviyor..
bazen sevgililerinin evindeki xx yüzünden suçluluk duysalar da..
bazen bu suçluluk gecikmiş olsa da..
mesela kendisi hamile kalınca..
onunla ilişkiye giren adamın evdeki hamile karısının neler hissetmiş olabileceğini anlıyabiliyor..

diğer grup ise..
xylerin evdeki kadından yana çok dertli olduklarını ..
ve kesin boşanacakları masalını dinleyen ve inanan..
bekleyen kadınlar..
evdeki xxi kıskanan ve bekleyiş ve yalnızlık içinde boğulanlar..

aslında koşarak uzaklaşmaları gerektiğini biliyorlar..
yakınları bunu onlara hergün yeterince söylüyor..
ama sevgilileri onlara..
hep karısını terkedeceğini..söylüyor..
bir gün.. ama şimdi değil.. ama illa ki..
bir gün..

aslında bu kadınların hatası..
sevgililerinin evli erkek olarak iyi bişey olacağına inanmaları..
aslında..
birinin sevgilisi ve kocası ya da karısı olmak çok farklı iki şey..
bu ikisi iki ayrı evren gibi..
bi tarafta sözleşme gibi verilen sözler ve bir gelecek oluşturma çabası..
diğer yanda ise hafiflik ve sabun köpükleri..
genelde sevgililere eşlere verilmeyen veriliyor olması..
ama onlar içten içe bunu bilseler de..
beklemeye devam ediyorlar..

işte bu ikinci tip sevgililer..
yani eşveaileninbırakılıpda..
kendisine gelineceğini sananlar..
bekliyor..

naif ya da saf değiller ..
hayır..
ama aşıklar.. bu kadınlar esas haksızlığa uğrayan grup aslında..
evde mutlu değilim.. karımla artık ilişkim yok denilen kadınkar..
çünkü ortada bir ümit var..
ama bunu söyleyen xylerin de bir çekincesi var..
muhteşem sevgilisi ile evlenip.. yeni bir evdeki kadın yaratmak..
günlük yaşamda sevgiyi boğmak..

10 yıl bekleyen ve sonunda sevgilisi ile evlenenler de var elbet..
ama bu çok nadir..
ve o xyler eğer boşandılar ve yine eğer..
bekleyen sevgili ile evlendilerse..
ve eğer.. o kadından çocukları olduysa..
o zaman yeni bir sevgili ediniyorlar..=P...

bunun bilincinde olan ''bekleyen sevgililer''den bazıları gidip başka adamlarla evleniyor..
acı çekmemek için gitmek.. kaçmak istiyorlar..

e peki bu başarılabilir mi??.. çok azı başarıyor..muş..
çünkü..
çok azı terketmeden önce..
sorulması gereken önemli soruları sorabilecek cesarete sahip..miş..
neden evli bir adamla ilişkiye girdim gibi sorulara..
aslında bunun cevabı..
evlilikle sonlanabilecek.. bekar bir adamla.. daha ciddi bir ilişkiye girmekten korktuğum için..
olabilir..miş mesela..

ya da..
neden kalıyorum.. neden bekliyorum bu xyyi.. sorusunun cevabı..
kısa süreli beraberlikte o kadar yoğun yaşıyorum ki..
diğer herşeyi öyle silip atıyor ki ilişkim ..
daha ciddi ve resmi ilişkilere layık görmüyorum..kendimi.. bizi..
olabilir ..miş..

neden böyle acı çekilen bir ilişki yürütülür ki..
altta bazen psikolojik sorunlar var..
eril olgunluğu aramak.. güven aramak gibi..
ama her öyküde farklılıklar da var..

amazon kadınların kendi hayatı devam ediyor aslında..
erkeği bir renk olarak alıyorlar hayatlarına..
ama bekleyenler..
onlar..
aslında kadın olmak sizce nedir sorusuna alttan alta.. acı çekmek diye cevap verebiliyorlar..

ortak bir yaş.. ideal bir sosyal statü yok bu tip ilişkiye girenler için..
her yaş ve çevreden herkes olabiliyor..muş..
tüm bu sevgililer için geçerli bir tek ortak özellik var.. mış..
o da bilinçli olarak evli erkekle birlikte olma kararı.. imiş..

ben demiyorum işte ..
psikologlar diyor..
=D....

ben şunu gözlemledim..
sadece.. okurken..
sevgi tutku ve eğlence..
insanoğlunun vazgeçilmezleri..
oysa uyum diye birşey var.. mutlu olduğunuz şeye ve kişiye de uyum geliştirip bir süre sonra onu farkedememek var..
tıpda felçlerden sonra gelişen bir sol ihmal sendromu vardır..
hasta bedeninin felçli yarısı yabancı birşey gibi algılar..
tanımaz..
bu kimin eli diye düşünür mesela..
işte evlilik de bazen böyle bir..
bu kim noktasına gelebiliyor..
hergün baklava bile bıktırır dediğimiz şey..
hele de baklavaya ulaşmak hergün daha çok sorumluluk karşılığında olur ise..
diyeceksiniz ki.. e gider o zaman biter bu ilişki..
e ama öyle olmuyor işte..
aile denilen şey..
dayanıklı. korunması gereken..
içiçe halkalardan oluşan birşey..

öyle olsa gerek ki..
bu kadar boşanmayan aldatan insan var..

ben diyorum ki..
kadının evli erkekle ilişkiye girmesinde ağırlıklı neden ..
erkeğin.. yük taşıyan kişi olduğu evliliğine bir temiz soluk getirip..
onu kurtarıp kuşattığına ikna ediyor olması kendisini..
ve eğer bir gün o erkekle kendisi evlenirse..
farklı olacağını sanıyor herşeyin.. inanıyor buna..
kadın kendi gücüne inanıyor..
ben iyi niyetli değilim..
kadının güç ve baba figürü ya da olgunluk aradığına inanamıyorum..

evli kadınla ilişkiye giren erkekler ise..
amazon denilen kadınlar gibi..
ilişkinin kolayını ..
yük getirmeyenini..
romantik ve eğlenceli ve doyurucu olup da..
sorun paylaşımından kendisine pay düşmeyenini seçenlerden oluşuyor..

bi de gözledim ki.. gerçek hayatta ve okuduklarımda..
aslında evli erkekleri çekici hale getiren evli ve çocuklu..
yani güçlü ve sorumluluk sahibi erkek olmaları..

kadın için..anne olmak.. saygıdeğerlik yaklaşılmazlık olan bir şey..
erkek için..baba olmak.. çekicilik katıyor.. =P..

kadın için ailesi olmak.. ilişkide ilgiye vakit ayıramamak anlamına geliyorsa..
erkek için ailesi olmak .. ilişkide ilgiye ihtiyacı olmak anlamında oluyor..

erkeklerin bir avantajı daha oluyor..
bir kadınla yaşaya yaşaya.. kadınların neleri sevdiğini..
önemsediğini bi iyice anlamış bellemiş oluyorlar..
tuvalet ve banyo kullanımından tut da..
özel günler.. çiçekler.. komplimanlar..
mesajlar.. hatır sorma ve saymalar..
kapı açmalar.. hatta sevişmenin püf noktaları..
meslek içi eğitim gibi..
bunlar bir kadın tarafından ince ince öğretilmiş oluyor..

e okulda kursta öğrendiğimizi naaparız he??
naparız..
okulda mı kullanırız..
hayır.. hayatımızda kullanırız..
e onlar da o zaman kullanıveriyorlar bu bilgiyi her yerde.. =)..

aman ..
yanlış anlamayın..
bilgileri alın ve kullanın hemen demedim..
bulunsun dağarcıkta diye yazdım..

=)
sonra atalet dedi de oldu ..
derseniz ben karışmam..

peki var mı bizde .. atalet canıtın ve sürmeli de..
kişisel.. öykü deneyim..
e olmaz mı ..
ama ..
yazar mıyım..
bilmem..
belki..

25 Haziran 2008 Çarşamba

sevgili................

erkeğimi karısı ile paylaşıyorum ..
yazının başlığı buydu..
ilginç bir bakış açısı..

ve spor salonunda mekik çeken iki kadın arasında başlayıp..
duşta devam eden bir karikatür dizisi ile süslenmiş..
aslında tam olarak .. bir monolog..
dinleyen tarafa mimik bile yapmamışlar..

bıraksak da herkes böyle konuşsa..
sonunda tüm gerçeklere ulaşırız.. =)

ne diyor hatun..
-hayatımdaki yenilik.. xy.. onun için hastayım.. cennette gibiyim..
-....
-karısını asla terketmeyecek.. bu açık.. beni uyardı.. bunu da gayet iyi buluyorum aslında..
-....
-çocuklarının büyümesini izlemeyi çok seviyor.. eh şurası da doğru ki.. ben pek büyümüyorum..bir şey kaçırmıyor..
-...
-artık karısı ile yatmıyor.. ve ona inanıyorum.. eğer güven olmazsa .. ilişkimiz bi şeye benzemez ki zaten ...
-....
-her iki üç haftada bir görüşüyoruz.. ve bu ideal.. böylece arada.. işimle ilgilenebiliyorum istediğim gibi..
-...
-o beni arıyor.. benim onu aramaya hakkım yok.. ki bu da süper.. böylece aradığında beni gerçekten arzu ettiğini anlamış oluyorum..
-....
-ona dertlerimden.. sorunlarımdan bahsetmiyorum..o anlatıyor bana.. zavallıcık .. onun konuşup anlatacak kimsesi yok.. benden başka..
-....
-o hafif bir ilişki istiyor.. onu bilmem ama benim sahip olduğum.. hiperhafif bi ilişki..
-...
-bilmediği şu ki.. kim acı çekecek bakalım.. ben onu terkettiğim zaman..
-...
-evet terkedeceğim.. ama şu anda hazır değilim..

=D.....

evdeki hatunun diyalogları da bilindik zaten..
çok yazılan çok çizilen..
eminim sorsak erkeklerinde diyeceği olur bi dolu..

ne dertli bi konu bu..
taraflar ister erkek ister kadın olsun..
kazanan tarafı yok..

ben hep dedim..diyorum.. diyeceğim.. evlilik zor bi kurum..
insanın doğasına ters düşen tarafları var..
kimse dur şunla bi evleniim sonra aldatırım diye evlenmiyodur kesin..
peki nooluyor ??
düşünün 20 yıllık dostunuz kadim dost oluyor..
ama 20 yıllık eş.. ne oluyor..alışılmışlık??..bilinen.. sıkıntı.. ne??

tamam bir çooook mutlu evlilik var..
ama bunlar ya tarafların üçmaymunuoynayalımmı.. demesinden
ya da.. gerçekten dostluğa yatay geçiş yapmasından dolayı mutlu..
peki heyecanlı mı.. hayır....

işte bu yüzden..
düşünüldüğünden daha yaygın aldatma ..
dolfinimin ''evli bir yar sevdim'' yazısı vardı ve oraya yorum yapan kişiler..
içtenlikle yazmışlardı duygularını..

şimdi tabii bir aldatma için iki cinsten de insan gerekiyor..
yani koca aldatıyorsa.. bir başka kadın ile yapıyorsa bunu..
kadının hemcinsine ihaneti var..
ya da tersi.. bir kadının kocasını.. gene bir erkekle aldatıp..
erkeğin hemcinsine ihaneti..

üçüncü cinsi söylemiyoruz..
o tamamen farklı bir olgu...

bu iş mantığa aykırı gibi görünüyor..
ama..
kalbin nedenleri var..


mantığın görmezden geldiği nedenler..
işte bu nedenleri..
kadınların nasıl olup da erkeklerle birlik olup
başka kadınların dünyasını karıştırdıklarını incelemişler..

*****************
ayrıntılı bir konu bu..
bu yüzden burda keseceğim..
yarın..
devamı..
ve psikolojik ayrıntıları..

*****************
durum... bilogcuyu özlemiş.. bahçede işlerini bitirmiş..
bir çekirdeğin vesikalık işini halledememiş.. komik gerekçelerle.. onu da yapsa süper hissedecek..

24 Haziran 2008 Salı

aslında iki şey yarıda kaldı blogcunun kaprisleri nedeniyle..
biri film izlemeleri sonucunda..
fincan kırıldı simgeleminin..
önemi..
=P
ya da aldatılmanın dayanılmaz hafifliği ve önemi..

diğeri de..

2018de erkeklerin ne hal alacağı..

önce 2018i bitirelim.. sonra.. şu herkesin cımbızlamaya bile çekindiği..
aldanma aldatma konusunu deşelim biraz..

öngörü şöyle.. harvırd'dan ..
harvi mansfild.. bildirmiş..
kadın erkek savaşlarında ateşkes olacak..
gelecekte kadınlar ile erkekler arasındaki farklar kabul görecek..
yaşanacak devrimle erkekler asırlar sonra özlerine dönecek..

men-esans (rönesans niyetine )..
adam gibi adamların..
yani.. kadınların kişiliğine değer veren..
kendine güvenen ..
centilmen ..
ve sadık.. erkeklerin ..
geri dönüşü ile başlayacak..

yani yaşadık kızlar =D..

demeden önce düşünelim neden acaba..
kadınların sonunda aile de istemem..
alırım bankadan spermimi..
bakarım çocuğuma..
başlatmayın bir çocuk için çekilen çileye demeye başlamasından olabilir.. ??..
zira öyle gibi idi.. kadınlarda değişimlerin son noktası..
o kadar.. güzel eğitimli.. kendine güvenen kadının da sonunda rest çekmesi ..
olur tabii neden olmasın.

bu arada erkekler sperm vermeyeceğiz diye bir direniş yapamazlar mı yapabilirler evet..
=P
ama hayal de olsa.. fal da.. trend de..
sonuç.. güzel gibi..
güzel kadınlar.. bakımlı ve süper erkekler..
istenerek yapılan keyifle bakılan çocuklar..
yeryüzü cenneti..
=P
bekleyin şunun şurasında ne kaldı ki..
hepi topu 10 yıl..
gelecek.. yarından daha yakın sanki..
buralara da uğrar mı=D...........

23 Haziran 2008 Pazartesi

iyi niyetliyim ama..

gerçekten sabır denemeleri bunlar..
ve ben pek sabırlı değilimdir..
bilen bilir..

sadaketim.. de kendimden sorulur..
öyle anlamsın karşılıksaı adanmaları sevmem..
hani karşılıklı iyi bir alış verişse..
oldu..
karşıdakinin bir sorunu varsa..
tamam
ama o halledilebilir sorunu.. halledemez.. halletmez..
sorun onun hayat biçimi..
ve üstelik sağa sola yaymak istediği bir sıkıntı haline gelir ise..
ııh ben almayayım..

ve almıyorum artık..
şimdi.. aslında .. iki saati olan adamın saati bilememesi gibi..
iki acendalı kadının ..
hayatının karışması kadar kaçınılmaz bişey..

aynı blogdan iki tane olunca..
mecburen..
ve istemeden..
karışıyor aklım..
bir defteri kaybedip diğerine başlamak gibi..
ama sonra eski defteri buluvermek gibi..
sonra yeni defterin sayfalarını eski deftere temize çekip..
sonra hepsini birden kaybetmek gibi.. kocaman aralıklarla yeni deftere devam etmek gibi..
veri kaybı.. gibi..
boşa giden emek gibi..

başka bloglarım da var evet..
ama onların içeriği farklı zaten..
atalet sadece.. atalette.. aklına geleni..
güldüğünü.. kızdığını.. bazen de yaşadığını yazıyor..
böylece aslında bu hiçbirşey değildir.. denilen şey..
karalama defteri denilen şey..
gerçekten günlük oluyor..
duygu günlüğü..
düşünce günlüğü oluyor idi..
ama şimdilerde..
düşüncelerimin tümü öbür atalette kaldı..
buraya birşey eklerken bakıyorum ay.. çalışıyor.. öbür taraf..
hani eski günlükte yeni yer bulmuş .. defteri yeniden bulmuş gibi oluyor..
ama sonra..
pat gene gidiyor..
ve ben neyi not alacaktım unutuyorum..
duygu ve düşünceler..
anılar gibi değil ki..
ses .. koku görüntü izi yapmıyorlar ki..
bir anda bir çağırışıyorlar..
sonra elele tutuşup gidiyorlar..
bu nedenle her istediğinde giremediğin blog sen değildir diyorum..
ve son kararımı veriyorum..

evet.. eski bloğum şıktı..
ev gibi olmuştu..
yerleşmiştik müziğimizle filan ..

ama eski anı defteri daha şıktı diye..
bittiğinde anılardan vazgeçecek halimiz yok ya..
sarı defter de olsa..
arkasında bilgisayar çıktısı alınmış.. kağıt da olsa biryerlere not düşülmeli hayattan..

evet..
vaz geçtim..
artık blogcu ile uğraşmayacağım..
ve..
açılır açılmaz..
ön sayfasına bir yol levhası koyacağım.. burayı gösteren..
kurtarabilirsem bazı kıymetli sayfaları kurtaracağım..

ama son 5-6 günün renkli anılarını ..
kadınların yapıp edip.. deyip düşündürdüklerini..
bana kaybettiren şey..
bana anılarımı da kaybettiren şeydir..
deyip..
bana kayıp verdirenle..
beş dakka bile durmam deyip..
bu yıl evde giriştiğim..
kullanamadığın senin değildir diye..
evin 3/4ünü atıp da ferah ferah yaşamam gibi evimde..
ben de..
blogcudan uzak..
burada..
yarın da burası olmaz başka yerde devam edeceğim yaşamaya..

şekil değil içerikse önemli olan..
atalet..
içindedir yaşamın..
ataletin yaşamı da..
bu sayfanın..

iyi bir haftamızzzzz olsun..

20 Haziran 2008 Cuma

gelecek kadın.. gene ve israrla

trend:eğilim demektir..
bilimsel olarak trend: belirli nesnelerin zaman ile geçirdiği değişikliklerin eğrisidir..
sosyolojide trend: belir toplu yaşam değişimlerinin belirli zaman dilimleri içinde inceler.. istatistikseldir..
bir de 90ların ortalarında yayılan megatrends 2000 diye bir kitap vardı ki..
o resmen son yıllar içindeki hızlı değişimlere bakarak gelecekte neler olacağını öngörmeye çalışan bir eserdi..
hatta megatrends for women da yazılmıştı..
biz bunlara kehanet diyebiliriz ancak..
ne 11 eylül vardı içinde..
ne abedenin doğu/ortadoğu düşkünlüğü..

ama trend öngörüleri iyidir..
fal gibi..
inanma ama eğlen..
hem kahve fincanının kırılması risktir de..(bknz: dün)
kahve fincanın dibindeki yakışıklının hiç bi riski yoktur =)

son zamanlarda..
hayat hızlanınca..
2000ler için trendler de değişiverdi..
2018 deki hayatımızın trendi çıkarılıvermiş..
=P deeğişik alanlardan değişik bilim adamlarının..
gelecek akımların.. eğilimlerin..
neler olacağı hakkındaki öngörüleri.. falları....
aşağıda..
tabii 2012 yi atlatabilir.. marduk ve maya kehanetinden kurtulabilirsek..

neyse ne..
biz eğlenmemize bakalım ..

efeniiiiiiiiiimmm
*2018 de kırsalı bırakıp şehre geliyoruz.. geniş evleri bırakıp tek odalı evlere geçiyoruz.. ki bu iyi bişi çünkü yalnız ve özgür yaşıyoruz..=)
*evvvlenmiyoruz.. hiç bir anlamda.. ilişki de ancak yalnız olmak istemediğimizde kurduğumuz şey olacak..
*etraftaki herkes bizim gibi olduğundan.. bekar kaldım bir kedim bile yok diye ağlaşmıyoruz da..kendimize acımıyoruz..
*hepimiz yalnız yaşamanın harika ve vazgeçilmez olduğu konusunda.. reklam ve pazarlamacılar tarafından eğitilip doldurulacağız..dikkat ederseniz başladı bile....
sadece magnum çukulata ve dondurma reklamları yeterli bir örnek..=)
*çocuk ya 30ların sonlarında.. ya da çoook gençken yapılacak.. ama ne olursa olsun az yapılacak.. ve eskisi gibi bir yerleşik özveriye dayalı annelik.. ailelik kavramı olmayacak ..
*sonunda çocuk yapmaya karar verirseniz..gençlik yıllarında dondurttuğunuz yumurtanızı döllettirip gebe kalacaksınız.. ve bir doğum koçunuz olacak..
*çok çalışmaktan ve partilemekten sosyal yaşam yorgunu olacağız..
*otomasyon arttıkça yüzyüze insanlara hizmet veren meslekler gözde meslek olacak.. öğretmenlik gibi..
*pazarlama ve reklam gene gözde meslek sektörleri olacak ama sürdürmek için.. yükselticiler (kokain) enerji vericiler kullanmak gerekecek..
*çalışma sürelerini uzatabilmek için kahve yerine.. bazı ilaçlar kullanılacak.. toplumda yaygın olarak kullanılacak..
*alışveriş tutkumuz sürecek ama suçluluk duygumuz kalmayacak..=P ..
*düşüp kalana kadar alışveriş yapmayacağız artık..internetten kendi bedenimize göre tasarlanış avatarlarımıza beğendiklerimizi giydirip alışveriş yapacağız..
bu işi şimdiden denemek isterseniz www.knickerpicker.com sitesine bi bakın..hatta ben baktım size bi örnek getirdim.. siteden kendi istediğiniz mankeni seçip giydirip döndürüp yakından inceleyebilirsiniz.. =P



*alışveriş poşetlerinizi saklayın..vintıc olacaklar.. geridönüşümlüler kullanılacak..
*sağlıklı güzellik besinleri ile herkes venüs olacak..
*estetik girişimler yaygınlaşacak.. herkes film yıldızı gibi olacak.. doğduğunda neye benzediğini hatırlamayacak..
*dijital makyaj yapacağız .. hologram gibi bir etki ile istediğimiz görüntüyü gibi yüzümüze uygulayacağız..
*kadınlar giysilere yerleşen cipler sayesinde arkadaşları ile sürekli iletişim halinde olacak..
sonunda kadınların paylaşmaya konuşmaya düşkünlükleri bir işe yarayacak..
sürekli iletişen dayanışan.. fikir üreten.. birbirine tavsiyede bulunan kadın grupları..
siyasi seçimlerde söz sahibi olacak..
single anxious female=bekar endişeli kadın=SAF grupları.. ortaya çıkacak..
düzensizlikten ve suç oranlarının artmasından endişe duyan kadınlar.. sürekli iletişime de ulaşınca..
toplumun yapısı üzerinde belirleyici rol oynayacak..(burada çağlayan yürüyüşünden sonra s.turgutun şapkalı menopozlu bağırgan kadınlar betimlemesi geldi aklıma.. e bu adamcağız mardukla ve 1012nin son olduğunu da sorguluyor ya.. bence sorgulamayı bırakıp olsun diye duaya başlasa iyi olacak..
gelecek kadın diyorum..
mayalara bakılırsa ortak bilinç dönemi..
sosyologlara bakılırsa..
kadın iletişim dönemi..=D.. ürkütücü olabilir ne dersiniz..
...
erkeklerle de ilgili bazı öngörüler var.. onları sonraya erteledim..

bu yukardaki listede..
görüntünün önemi..
ayrı ve kocaman bir yer işgal ediyor..
60larda başlayan kollektivizm (birliktecilik) çöküverince.. bireysellik öne çıktı..
ve bu da narsisist yapıverdi insanları..
hep beraber bişey başaramadığımızı anlayınca (kişisel yaşamaım da bu savı destekliyor.. nerde çokluk orda b.kluk özdeyişi de..)
artık salt kendimizi geliştirmeye dikkat ediyoruz..
biryere birşeylere ait olmak değerini yitirdi..
işe girişlerde.. yükselmekte güzel görünmek artı puan..
dışa vurum önemli..
zayıf olmak artı puan olmaya başladı..

gerçi ülkemizde bu.. herkesin birbirine benzediği ..
aynı mekana klonlanmış gibi..
birbirinin aynı kadın ya da erkeklerin doluşması gibi bir sonuca ulaştıysa da..
esas olarak görünüşe düşkünlük..
yüzyüze ilişkilerin önem kazanması ve bireyselliğin öne çıkışı ile daha da önemli hale gelecek..

dışa vuracak bişeyler katabilirseniz içinize.. iyi olur..
''nasıl görünüyorsan osun''.. dönemi geliyor zira..

tabi.. eğer marduk bize vurmaz.. veya ..
eğer aniden bir karşı akım .. estetikçilere bir darbe vurmaz ise..

geleceğin mesleği estetik cerrahi..gibi görünüyor..

sana ne atalet.. demeyin..
çekirdek çekirdek deyip duruyoruz..
2012 de çekirdek lise ikide..
oldu da marduk teğet geçti..
estetik cerrah olacak demektir..
şunun şurası.. 10 yıl sonrasından bahsediyorum..
hem estetik cerrahiyi de bedavaya getiririz böylece =D................

19 Haziran 2008 Perşembe

..



son günlerde gene avrupa sineması izlemekteyim..
vanilya ve çukulata..
izlemediyseniz izleyin diyeceğim ..
beş kişilik bir ailenin kısa süreli yaşam tanıklığı olan ..
zorlamadan bir çok duyguyu analiz eden bu italyan filminden iki cümle..beni çok etkiledi..

aynı quasimodonun.. ama bana su verdisi gibi..
aslında anlamı basit..
ama derinliği.. sonsuz..

annesini babasından başka bir adamla öpüşürken gören kız çocuğunun büyüdükten sonra da..
asla annesine yakın olmaması..
hatta kendisi de kocası dışında birine aşık olduğunda bile bu yakınlığı yakalayamaması..
kocasına.. evlilerken yaşadığı aşkı son derece romantik bir şekilde anlatan mektubu okuyan kocasının..
cümlesi..
''bir fahişeden çocuklarım olmuş'' çığlığı..
ve damadından bu haberi alan annenin..
kızı ile ilk kez diyaloğa girmesi..
aile sevgisi ile aşk arasında kalan kadınların dertleşmesi..
ailelerin hep ağır basması..

diğer cümle de..
''ölüm arkadaş istemez''.. cümlesi.. nasıl doğru bir saptama diye düşündürdü
ve..


son izlediğim fransız filminde..
kadın kocasının eski sevgilisini çıplak olarak kendi yataklarında..
kocasını da kanepede giyinik ..kucağında leptopu uyumuş kalmış olarak buldu..
kocası birşey olmadığını anlatmaya çalışırken..
ve olmamıştı gerçekten..

sakin sakin kahve yapar mısın dedi adama..
elindeki fincan.. aniden kapıda beliren çırılçıplak eski sevgiliyi görünce..
düştü.. kırıldı.. eğildi.. fincanın kırıklarını aldı eline..
ve yazık dedi.. bu fincanı çok severdim..

sonra mı ..
gitti ve o kadının kocası ile ilişkiye girdi..
sorsak..
ama fincan kırılmıştı derdi sanırım..
az öz..

18 Haziran 2008 Çarşamba

..............

en eski arkadaşlarım..
liseden..
ama ilkokul sonrası beraber olduğumuz kızlar grubu..
zaten erkek yoktu bizim lisede malesef..
okulda yoktu yani..
kaldırımda dururlardı çıkış saatlerinde..

neyse konu..
biz arada hala görüşürüz..
aslında onlar düzenli görüşür de..
ben fırsat buldukça..
senede bi kere de.. tekne turumuz var..
müziğimizi kendimizin götürdüğü..
lüfer midir kefal midir o teknelerden birinde..

bu sefer de.. gene 18 kişi..
18 delişmen kadın..
bindik tekneye pazartesi gecesi..
açıldık..
birinin de doğum günü idi..
pastası da geldi tekneye..

tekneler artık pek bakımlı.. salon salamanje..
puf puf yastıklar..
saltanat kayığı gibi..
yerleştik..
sohbet.. dedikodu dolanıyoruz.. boğazda..
manzara süper..
hava süper..
tepede mehtap..

o kadar kadın olunca konuşma malzemesi bitmiyor..
illa ki ilginç bişeyler oluyor..

birinin bir kaç yıl önce güzellik yarışmasına girdiğini öğrendik mesela..
teve de yayınlanmış..
kendi yaş gruplarında yarışmışlar bizimki.. birinci olmuş grubunda..
ona pek şaşırdık..
diğeri öyküler yazmaya başladı.. sadece bize..
her yıl kendi doğum gününde içinde ilk yıl
iki..
bu yıl üç öykü olan kitaplar armağan etti bize..
kendi yaşantısına yakın kadınları yazmasını anlıyorum da..
çalışmayan ve ortalama yaşama katılmayan bi hatun olarak nasıl olup da..
farklı yaşam öyküleri oluşturduğuna .. ilgi duydum..

benim bu eski dostlar..
genelde okulu bitirdikten kısa süre sonra evlendiler..
kimi fakültelerini evliyken bitirdi..
kimi hiç çalışmadı..
kimi sonradan çalıştı..
kimi okuluyla ilgili kimi ilgisiz..
işlere girdi..
genelde sosyo ekonomik olarak üst düzeylerde hatunlar..
kimi boşandı..
kimi hala evli..
kimi tekrar tekrar evlendi..

herkesin farklı bir tarzı var..
kimini şimdi ilk defa tanısam dost olmazdım..
ama bizi ortak noktada birleştiren şey..
ortak çocukluk dönemimiz..

beni sınıf arkadaşı olma dışında da tanıyorlar ..
hastalıklarında..
yakınlarını da getiriyorlar..
o zaman farklı bi yüzlerini tanıyorum..
onlar da benim..

öykümüz bunlardan biri ile ilgili..
bir erkek kardeşi var..
ufak tefek nörotik pek de ilginç olmayan.. biri..
ben bir iki kere ağrılı eklemleri ve esas olarak da annelerinin uzun azaplı hastalığı süresince.. onu iyi tanıdım..

dün teknedeyken biz..
aramış ablasını..
abla dediğim bir yaş araları var..
o da teknedeyiz deyince..
e bana da uğrayın demiş..
birşeyler ikram edeyim size..

hatun bana sordu..
ben de karışmam dedim uyarım..
sonunda karar ortaya karışık kaldı..

ben onun.. boğazda bir yerde oturduğunu biliyodum ama..
tam olarak boğazın suyuna bu kadar yakın olduğunu .. bilmiyodum açıkça..

meğer bizim kardeş yalıda otururmuş..
elini denize sallayıp.. şarabını ööle içermiş..
tekne bir yalıya dooru yaklaşmaya başladı..
yanımda otutanlardan biri.. oo şuraya bak muhteşem dedi önce..
e dedim.. xxin kardeşinin evi..
hadi ya dedi..
gerçek dedim.. bak el sallıyo..
yok artık dedi.. niye bizim haberimiz yok ya bundan =P..
o kıyıda biz teknede..
dediler ki.. hadi biz döküm saçım inmeyelim de.. o gelsin pasta kesicez.. şimdi..
olur dedi.. evinin kapısını kapadı.. tekneye atladı..
bermudası tişörtü ve terlikleri ile..
ve o ana kadar uğul uğul sesle dolu tekne bir anda sessizliğe büründü..
öyle ki.. tekneye gelen xycik tedirgin oldu..=D.. birden kesilen uğultu nedeniyle..

sonra gözleri tararken ortalığı..
ben elimi salladım..
xyyyyeeeee .. naber..gel anacım gel.. yanıma.. bakiim.. korkma bak tanıdıklar da var.. dedim..
=D..

ohhh bi rahatladı garibim.. öpüştük.. selamlaştık hatır soruştuk.
bu arada benim kızlar.. mırıldanmaya başladı gene..
sen nerden tanıyosun dedi biri..
dedim ben herkesin herbişiyini tanıyorum değişik nedenlerle..=)..

derken abla kardeş oturdular bi köşeye..
pasta kesildi.. kızlardan biri de.. o kardeşlerin yanına yerleşti..
sohbet ettiler epeyce..

sonra onu gene bıraktık kenara..
biz devam..
kızlar kardeşlerle sohbet eden kızımızı sorguya çekip tiye almaya başladılar..
ne buldun o kadar konuşacak diye..
garibim ortak tanıdıklarının çıktığını söyledi..
o tanıdığa nerden geldi konu onu de bakalım dediler.. =D..

komiktiler..

gel hele dedim..
kardeşini geçirip.. yanımıza gelen arkadaşa..
sonra.. nereye saklamıştın bu kardeşi diye sana pek kızgınlar bilesin =P..
kahkahalarla güldü..
dedi iki yıl oldu buraya taşınalı..
reytingi pek arttı .. =D..
rasyoneldir arkadaşım..

ama tuhaf olan bu etkinin b kadar vurucu ve saklanamaz oluşu idi..
gözlemek pek eğlenceli idi..

bir xy.. birçok şeye kadir olabilir..
görüntüsü.. cüzdanı ya da adresi ile =D..
ve en eğlencelisi de.. bunu gözlemektir derim..
kadınları gözlemek gibisi yoktur.. derim bi de..
************
durum...............dedikoducu atalet................

17 Haziran 2008 Salı

........................

sakla samanı gelir zamanııııııııııı....
oh be blog gibi malın olsun.. demişler..
=)
biri olmazsa diğeri..
alternatifleri seviyorum..

sabah sabah istanbul trafiği..
levent-bomonti-moda-levent-şişli...........
var mı bir iki??

geçen gittiğimde taksideki diyaloğu anlatmış mıydım..
hatırlamıyorum..
ama bu sabah yeniden anımsadım..

telsizden gelen ses- göztepedeki dilsiz okulunun yerini bilen biri var mı??
bizim taksi drayvır- istasyonun karşısında olucak.. sağırlar okulu değil mi??
telsizden gelen ses- dilsiz okulu dediler ama...
bizim taksi drayvır- abi bunlar duymayınca konuşamıyolar işte..
biz- @@..@@.. pıhh....

sabah 18lik ve öğretmen diyaloğu bi de..
18lik- hocam parlıyosunuz gene..
öğretmen- teşekkür ederim ..
dönerek bana- bu sene sayesinde hiç komplimansız kalmadım..
18lik- saçınız da pek bi hoş olmuş bööle...
sonra işimizi konuşup.. imzamızı atıp...
kalkınca.. öğretmenin eteğindeki pullardan yansıyan güneş ışığının duvara yansıyan pırıltılarını gösterip..
18lik- hocam bakın demiştim..parlıyosunuz diye..
=D..



haydi sululuk yeter.. şimdi gene servis turuna çıkacağım..
bu sefer hastanedeki servis değil.. araçla servis..
=D
bloun birini kaybedip diğerini bulunca..
oluyo bööle...............
Follow my blog with Bloglovin