Peynir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Peynir etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Mayıs, 2020

YANIK CHEESECAKE - SAN SEBASTIAN CHEESECAKE

Yanık cheesecake yani daha bilinen adıyla San Sebastian Cheesecake instagramdan en çok sorulan ve  tarif istenen, siz yapmadınız mı, sizin tarifinizi merak ediyoruz mesajları aldığın 2 tariften biri diyebilirim. Diğer tarifte nedendir bilmem ama profiterol, onu da paylaşacağım merak etmeyin. San Sebastian İspanya'nın Bask Bölgesi'ndeki turistik bir yer, Michelin yıldızlı restoranları ile gastronomi dünyasında önemli bir yere sahip, tursitik cazibesi yüksek bir şehir. Burada La Vina isimli bir cafe/restoran var ve bu cafe'nin yaptığı yanık cheesecake zaman içinde dünya çapında bir lezzet oluyor ve asıl niteliği yanık cheesecake iken bölgenin adıyla anılmaya başlıyor. 

Ben de bir cheesecake meraklısıyım bildiğiniz gibi ve bu cheesecake'i ilk duyduğumda hemen araştırmaya başladım neydi bu kadar lezzetli olmasının sebebi diye. Ekim 2017 daha tüm hesaplar kendi  yanık cheesecake'leri paylaşmamışken tariflerini, İspanyolca dahil pek çok tarifi anlamaya çalışarak kendimce bir çıkarımda bulundum. İlk 2 denemem maalesef istediğim gibi sonuç vermedi, iç doku ve lezzet beklediğim gibi değildi. Araştırmam sırasında karşıma La Vina'nın şefinin bir televizyon programında verdiği tarifte vardı ama bu şekilde de beklediğimi bulamadım. Böyle anlatınca zor bir tarif olduğu düşünülebilir ama doğru birleşimle çok kolay bir tarif olduğunu söylemeliyim, ben doğru oran ve lezzetin peşinde deneye yanıla kendimce ideal oranı yakaladım. Bir çoğunuzun başka tariflere rastladığını ve hatta denediğini tahmin ediyorum ve genelde bu tariflerde krem peynir peynir oranının yarısı kadar veya daha az miktarda krema kullanılıyor. Ben bu şekilde sonucu beğenmeyince, krema oranını arttırarak istediğim kıvamı yakaladım, çünkü yıllardır cheesecake yapan biri olarak kıvamla nasıl oynayabileceğimi biliyordum ve bu şekilde iyi bir sonuca ulaştım.  Ama chesecake o kadar çok popüler olduki, içimden tarif yazmak gelmedi. Mesajlar çoğalınca ben de haftalık kaçamağımızı bu tarife ayırıp fotoğrafladım.

Yanık cheesecake'in en önemli özelliği klasik cheesecakeler gibi bisküvi tabanına sahip olmaması ve iç dokusunun kremamsı olması, yani iç doku sıcakken eksilince akacak kıvamda olması ama buna rağmen üzerinin yanık olması ve lezzetinin karamelimsi olması. Tüm bu özellikleri sağlamak için ilk adım kıvam denemesi oldu benim için. Kremamsı, akışkan dokuyu ayarlamak için krema miktarı ile oynadım ama bu tarif için başka bir lezzet malzemesi olmalı fikrindeyken, çok miktarla şekerle sağlanan karamelimsi tadı, şekeri azaltıp süt reçeli veya yoğunlaştırılmış süt kullanarak sağlamayı denedim ve beklenen lezzeti yakaladım. Ne de olsa süt reçeli de latin kökenli bir tarif ve bu cheesecake tarifinin de içinde olması uygun. Cheesecake'in adını aldığı yanıklık ise yüksek derecede pişirme ile sağlanıyor tahmin edebileceğiniz gibi ancak, bu yüksek ısıyla pişirmeyi kısa süreli yapmak şart, yoksa içteki akışkan doku kaybolabiliyor. Ben pişirme aşamasında da denemeler yaptım, uzun pişirme kesinlikle kötü bir sonuç verdi, önce düşük sonra yüksek de denedim ama böyle de memnun kalmadım, en son kısa süreli ve yüksek ısılı pişirme ile tam kıvamında oldu. Tarifi istediğim hale getirmek için beni yönlendiren detayları anlattıktan sonra tarifi paylaşabilirim. Fotoğraflarda gördüğünüz cheesecake 1 gün buzdolabında dinlenmiş, ama görebileceğiniz gibi orta kısım kremması ve çok yumuşak, eğer pişirdiğiniz gün oda sıcaklığına gelince servis yaparsanız çok daha akışkan olduğunu görebilirsiniz, ben her iki şekilde de servis yaptım, tadı her şekilde güzel, ama dinlenince de ayrı lezzetli oluyor. Gelelim tarifimize;


Malzemeler: ( 20 cm'lik kelepçeli kalıp için)

- 700 gr krem peynir
- 500 gr krema
- 1 su bardağı toz şeker
- 2 yemek kaşığı yoğunlaştırılmış süt veya 1 yemek kaşığı süt reçeli (tarif linklerini ekliyorum)
- 1 yemek kaşığı un
- 4 yumurta
- 1 tatlı kaşığı vanilya özütü

Yapılışı:

Başlamadan önce tüm malzemelerimizi oda sıcaklığında hazır tutuyoruz. Fırınımız da 220 derecede ısınmış olmalı. Krem peynir, un, vanilya özütü ve toz şekeri iyice çırpıyoruz, karışım tamamen homojen olmalı. Daha sonra krema ve süt reçeli veya yoğunlaştırılmış sütü ekleyip karıştırıyoruz. Son olarak da yumurtaları teke tek ekleyip fazla çırpmadan karışmasını sağlıyoruz. Yağlı kağıdı elimizle buruşturup (bu şekilde kalıp içinde daha kolay şekil alıyor) kelepçeli kalıbımızın içine yerleştiriyoruz ve karışımımızı döküyoruz. Isınmış fırımızda 20-25 dakika kadar pişiriyoruz. Benim fırımın için sıcaklık 220 derece iyi geliyor, her fırın için sıcaklık derecesi farklılaşabiliyor o nedenle 5 dakikalık bir aralık verdim, görünüz cheesecake'in üzerinde olmalı ve üst kısım istediğiniz derecede yanık olduysa, hemen fırından alın. Cheesecake fırından alırken iç kısmı tamamen yumuşak ve kalıp içinde sallanıyor olmalı. Oda ısısına gelince buzdolabında 2-3 saat veya 1 gün dinlendirerek servis yapabilirsiniz. Afiyet olsun...






Devamını Oku...

07 Haziran, 2018

GİRİT MEZESİ




Girit mezesi benim kahvaltı sofralarına sıkça yaptığım bir tarif, adı üstünde meze olduğu için yemek davetlerine de uyacak, hatta evde olunca sürekli yemek isteyeceğiniz bir lezzet.
Ben bu tarifi Cibali Kapı Balıkçısı usulü ile yapıyorum. 
Tarif şöyle;

Malzemeler:

- yarım kilo ezine peyniri
- 1 su bardağı irice çekilmiş Antep fıstığı 
- 1 su bardağı iri çekilmiş ceviz içi
 - 1 su bardağı zeytinyağı 
 - 4-5 diş sarmısak
- 1 tatlı kaşığı kekik
- 1 cay kaşığı pul biber

Yapılışı: 

Peynirimizin fazla tuzunu almak icin ılık suda 1-2 saat beklettikten sonra, süzüp kıvamını tekrar alması için buzdolabında 1-2 saat bekletiyoruz. Böylece peynir rahatça rendelenecek kıvama geliyor. Peyniri rendeledikten sonra diğer malzemeleri ekleyip, iyice karıştırıyoruz. Zeytinyağı fazla gelir diye düşünmeyin, ekledikçe lezzetleniyor bu tarifte. Hazırladıktan sonra bir kavanoza koyup, üst kısmına zeytinyağı döküp, hava temasını keserseniz bir hafta 10 gün dayanır. ama o kadar uzun süre beklemeden biter. Tarifi dilerseniz benim farklı bir davette hazırladığım gibi buz kalıbına koyup, en az 2-3 saat buzdolabında beklettikten sonra kalıptan çıkarabilirsiniz. Böylece porsiyonluk bir ikram yapabilirsiniz.
Afiyet olsun...



Devamını Oku...

04 Aralık, 2017

3 LEZZETLİ ÖRGÜ BÖREK





















Örgü börek, hem de her bir rulosunda farklı lezzetler olan bir börek düşünün... Bir ruloda patates ve peynirin uyumu varken, diğer ruloda paçanga böreği tadı olsun, bir taraftan da ıspanak ve havuç ile sebzeli bir tad gelsin. :) 

Geçtiğimiz günlerde blog kızları buluşmamızın menüsündeydi bu börek, menüyü oluşturmaya çalışırken farklı bir börek yapmak istedim, hem lezzetli olsun, hem de göze hitap etsin dedim ve ortaya bu börek çıktı. Çıkış noktamda blogda yer alan iki börek tarifim oldu, 3 kat tat böreğim ile ıspanaklı örgü börek. Bu iki böreğin karışımı olarak her damağa hitap edecek bu böreği yaptım. Nasıl mı?

Malzemeler: 

- 5 adet yufka
- 1 adet yumurta sarısı
- 200 gr tereyağ (eritilmiş soğutulmuş)

3 farklı iç harcı için;

Patatesli rulo icin:

- 3 adet orta boy haşlanmış patates 
- 1 su bardağı rendelenmiş eski kaşar peyniri 
- Tuz, karabiber

Pastırmalı rulo için;

- 200 gr pastırma 
- 1 su bardağı rendelenmiş taze kaşar peyniri 
- 1 adet kapya biber 
- 1 adet yeşil biber
- 1 orta boy domates 🍅 
- 2 yemek kaşığı zeytinyağı 
-Tuz, karabiber

Ispanaklı harç için;

 - Yarım kilo ıspanak 
- 3 adet rendelenmiş havuç 
- 2 yemek kaşığı zeytinyağı 
- Tuz, karabiber


 
Yapılışı:

Öncelikle iç harçları hazırlıyoruz.Patatesli harç için, haşlanmış patatesleri ezip, eski kaşar  ve tuz, karabiber ilavesiyle karıştırıyoruz. 
Pastırmalı harç için, önce pastırmalarımızı doğrayıp, az yağ ile hafifçe soteliyoruz ve tavadan alıyoruz. Ayni tavada doğranmış biberlerimizi zeytinyağı ile pişirdikten sonra, doğranmış domatesimizi ekleyip, tuz ve karabiber ile tatlandırıp, domates 🍅 suyunu çekince ocaktan alıp, pastırmasını ekliyoruz. Soğudunda da rende kaşar ekliyoruz. 
Ispanaklı harç için, rendelenmiş havuçlarımızı zeytinyağı ile kavurup, sönmesini sağlıyoruz. Ayrı bir tavada yine az zeytinyağı ile ayıklanıp, yıkanmış ve irice doğranmış ıspanaklarımızı kabarıklığı sonene kadar pişiriyoruz, burada hızlı bir kavurma gibi düşünün, böylece ıspanağın suyunu salmasını önleyeceğiz. Tuz ve karabiber ilavesinden sonra ocaktan alıyoruz. Soğuyunca pişirdiğimiz havuç  ile karıştırıyoruz.



Artık börek rulolarımızı hazırlamaya başlayabiliriz. Yufkalardan birini açıp, üzerine fırça yardımı ile tereyağını sürüyoruz ve patatesli harcı her tarafına gelecek şekilde serpiştirerek yayıyoruz ve yufkayı bir ucundan başlayarak sarıp, rulo haline getiriyoruz. Sonra bir yufkayı ikiye bölüp, yarısına yine tereyağ sürüp, hazırladığımız ruloyu bu yufka ile sarıyoruz. Bunu yapmamızın sebebi, harç nedeniyle yumuşayan yufkanın örme sırasında yırtılmasını önlemek icin biraz kalınlaştırmak ve tereyağ ile daha çıtır çıtır bir doku sağlamak.

 Pastırmalı ve ıspanaklı iç harçları ile de ayni işlemi tekrarlayıp, 3 adet büyük ve kalınca rulo elde ediyoruz. (Kalan yarım yufkayı kendinize minik bir börek veya gözleme  yapabilirsiniz.) Rulolarımızı yanyana koyup, sac örgüsü yapar gibi örüyoruz. Başlama ve bitirme noktalarını elimizle biraraya getirip düzeltebiliriz. Örme işlemine iliskin fotoğrafları ve böreğin iç görüntüsünü görebilirsiniz. Orgumuz hazır olunca pişireceğimiz tepsiye yağlı kağıt üzerinde alıp, üzerine yumurta sarısı sürüp, susam ve çörek otu serpiştirip, önceden ısıtılmış 180 derece fırında 55-60 dakika üzeri kızarana kadar pişiriyoruz. Afiyet olsun...


Devamını Oku...

30 Kasım, 2017

TUZLU CHEESECAKE - SAVORY CHEESECAKE


Tuzlu cheesecake....nasıl olur diyenlerinizi duyar gibiyim️. Hep tatlısını yemeye alışık olduğumuz cheesecake tuzlu olarak da yapılabilen bir yiyecek çeşidi. Tam bir peynir 🧀 sever olarak cheesecake ile aram iyidir, bilenler bilir️ Blog sayfamda çok sayıda ve çeşitte cheesecake tarifi mevcut ama ilk defa bir tuzlu tuzlu cheesecake ile karşınızdayım. 
Evet beklentilerin dışında bir lezzet, peynir 🧀 ile aranız iyi ise seveceğiniz ve yiyenleri şaşırtabileceğiniz bir tarif olarak not edebilirsiniz. Kahvaltı sofralarına, yemek davetlerine yakışır, meze gibi düşünebilir ve kraker türü eşlikçilerle servis yapabilirsiniz. 


Malzemeler:

Taban icin:
- 2 paket çubuk kraker
- 60 gr tereyağ (tepeleme 1 yemek kaşığı)
- 1-2 yemek kaşığı süt 


Üstü için:
- 700 gr krem peynir
- 2 yumurta
- 50 ml krema
- 5-6 kurutulmuş domates 🍅 
- 3-4 dal frenk soğanı (2-3 dal taze soğan da olur)
- 2-3 dal taze kekik 🌿 ( sadece yaprakları)
- Az miktarda Rokfor peyniri ( arasına serpiştirmek icin, sevdiğiniz başka uyumlu olacak peynirler  de olabilir) 

Sosu için:
 - 2 tane mor soğan
 - 2-3 yemek kaşığı zeytinyağ 
- 10 adet çeri domates 
- Tuz, karabiber
 - 1 yemek kaşığı balzamik sirke

Yapılışı:

Öncelikle tabanımızı hazırlıyoruz. Çubuk krakerleri rondodan geçirip, erittiğimiz tereyağını ılık olarak ekleyip karıştırıyoruz. Süt ilavesi ile karışımı tamamlıyoruz ve kalıbımızın tabanına bastırarak yerleştiriyoruz, cheesecake harcını hazırlarken buzdolabında bekletiyoruz. 
Krem peynirimizi krema ile çarptıktan sonra yumurtalarımızı tek tek ekleyip karıştırıyoruz. Çok çırpma tüm cheesecakeler icin çatlamaya sebep olacağından dikkatli oluyoruz. Son olarak incecik kıydığımız soğanımızı, kekik yapraklarını ve ufak doğradığımız kurutulmuş domatesimizi ( daha önceden sıcak su ile yumuşatıp fazla suyunu almalıyız) ekliyoruz. Harcımızın yarısını kalıba döktükten sonra ortasına rokfor peynirini elimizle ufak parçalara bölüp, serpiştiriyoruz. Kalan harcı üstüne döküp, önceden ısıtılmış 160 derece fırında 45 dakika pişiriyoruz. 
Üst sosu icin doğranmış soğanı zeytinyağında pişiriyoruz, üzerine çeri domatesleri ve balzamik sirkeyi ekleyip yumuşasana kadar pişiriyoruz. Tuz ve karabiber ile lezzetlendirdikten sonra ocaktan alıyoruz. 
Cheesecake soğuyup dinlenince, servis öncesi sosunu döküyoruz. Biberiye dalları ile süslüyoruz. 

Afiyet olsun. 
Devamını Oku...

12 Mayıs, 2016

SOĞANLI VE PEYNİRLİ KÜLAHLAR

Peynir ve soğan ikilisinin yarattığı lezzeti bilmeyenler var mı aranızda? Umarım yoktur, çünkü bu güzelliği kaçırmamış olduğunuzu bilmeyi tercih ederim:) Biraz abartılı gelebilir kulağınıza ama gerçekten güzeldir. Hele lezzetli bir hamur içindeyse. Annem eskiden saç üzerinde pişirilen çöreklerden yapardı, belki bilenleriniz vardır, tandır saçları gibi olan ama elektrikle çalışan bir aletimiz vardı ve yaptığı çörekleri bu sacın üzerinde pişirirdi, o zaman yaptığı iç harçlarından biri de peynir ve kuru soğan karışımıydı. Ben de yıllar sonra yine bir çay daveti sofrası için menü oluştururken çok beğendiğim bir hamuru peynirli ve soğanlı olarak yapmaya karar verdim. Tarifimi evde bulunan konik metal kalıplarımla hazırlayarak da biraz farklılık yaratmış oldum.

Malzemeler:

- 300 gr un
- 150 gr krem peynir
- 150 gr soğuk tereyağı
- 3 yemek kaşığı soğuk su
- 1,5 yemek kaşığı sirke
- 1 çay kaşığı kabartma tozu
- Az tuz

İçine:

- 2 adet kuru soğan
- 1 tatlı kaşığı tereyağ
- 100 gr beyaz peynir
- 100 gr eski kaşar peyniri
- 100 gr taze kaşar peyniri
- 1 tatlı kaşığı tatlı toz kırmızı biber
- 1 yumurta

Yapılışı:

Hamurumuz için, unumuzu derin bir kaba alıp, ortasını havuz gibi açarak tüm malzemelerimizi ekliyoruz ve yoğuruyoruz. Hamur bütünleştiği zaman streç filme sarıp, buzdolabında 1 saat dinlenmeye bırakıyoruz. Hamurumuz dinlenince irice bir parça koparıp, merdane yardımıyla açıyoruz ve 6 eşit parçaya kesiyoruz. Böylece külahlarımızın etrafını saracak parçalar elde ediyoruz. Metal kalıplarımızı tereyağ ile yapladıktan sonra hamurlarımızı etrafına sarıyoruz. Bu aşamada ilk denemelerden sonra dah auygun ebatta açıp, daha kolayca yapabilirsiniz. Külahların etrafını sarmak için bir diğer yöntem de kalın şeritler kesip, bu şeritleri kalıbımızın etrafında dolaştırarak kaplamak. Tabi bunlarla uğraşmak istemezseniz poğaça formunda da yapabilirsiniz. Hamurdan külahlar hazır olunca, önceden ısıtılmış 180 derece fırında hafifçe renk alana kadar pişiryoruz. 30 dakika kadar sonra olacaktır. Bu aşamaya dikkat etmeliyiz çünkü iç harcını koyduktan sonra biraz daha pişirieceğiz. Külahlar soğurken tereyağını bir tavada eritiyoruz ve ince doğradığımız kuru soğanları renk almadan pişiriyoruz. Önemli olan soğanın fazla suyunu bırakıp, yumuşaması, renk değiştirmesini istemiyoruz. Soğanlar pişip soğuduktan sonra, rendelediğimiz kaşar peynirlerini ve ezdiğimiz beyaz peyniri karıştırıp, yumurta ve kırmızı biberi de ekliyoruz. Pişen külahlarımız biraz ılınınca dikkatlice kalıpları çıkarıyoruz ve hazırladığımız peynirli içten yeterli miktarda koyduktan sonra tekrar fırın tepsimize yerleştiriyoruz. Tüm külahlarımızı bu şekilde hazırladıktan sonra, tekrar fırınlıyoruz. Yine sıcak 180 derece fırında 20 dakika kadar pişiriyoruz. (Peynirler çok akmamalı, eğer eriyip akmaya başlarsa daha çabuk alabilirsiniz fırından.) Pişen külahlarımızı peynirleri sıcakken servis ediyoruz. Soğuk olarak da yiyebilirsiniz. Buzdolabına koymanız gerekirse hafifçe ısıtmanızı tavsiye ederim. Afiyet olsun.  



Devamını Oku...

23 Ekim, 2013

PEYNİRLİ, ZEYTİNLİ, ÇÖREKOTLU MİNİ MUFFİN


Minik muffinler hem lezzetli hem de porsiyonluk olması nedeniyle parti menüleri için son derece ideal. Yağmur için hazırladığım partilerde bu tarz minik tuzlu kekler hep oldu şimdiye kadar. Blogda kek, muffin tarifleri mevcut, bu tarifi de ufak farklılıkları olduğu için yazıyorum. Hazırlaması kolay, ama pişirme süreci bütün kalıp halinde bir keke göre daha uzun oluyor, eğer minik muffin kalıbınız yoksa, aynı tarifi büyük kalıpla, tepsiyle veya muffin kağıtlarıyla pişirebilirsiniz. Pratik tarifimiz şöyle;

Malzemeler:(48 adet mini muffin için)

-4 yumurta
-1 su bardağı yoğurt
-1 su bardağı sıvıyağ
-100 ml krema
-1 su bardağı çekirdekleri çıkarılmış, doğranmış siyah zeytin
-250 gr beyaz peynir
-4 su bardağı un
-1 paket kabartma tozu
-1 çay kaşığı karbonat
-1 yemek kaşığı çörek otu

Yapılışı:

Kekimizi yapmaya yumurtalarımızı çırpıyoarak başlıyoruz. Çırpılmış yumurtalarımıza yoğurt, krema ve sıvıyağı ekliyoruz ve tekrar çırpıyoruz. Kabartma tozu, karbonat un karışımımızı da ekleyerek kek hamurumuzu hazırlıyoruz. Peynir ve zeytin tuzlu olduğu için ayrıca tuz koymamıza gerek yok. Son olarak peynirleri ve zeytinleri ekleyip, spatula ile karıştırıyoruz. (Bu aşamada mikserle karıştırmak, beyaz peynirlerin çok ezilmesine yol açıyor) Kek karışımımızı yağlamış olduğumuz minik muffin kalıplarına (12 ufak haznesi olan muffin tepsisi) tatlı kaşığı ile koyuyoruz, üzerine çörekotu serpiştirdikten sonra 170 dereceye önceden ısıtılmış fırında yarım saat kadar pişiriyoruz. Bu ölçü ile 4 muffin tepsisi, toplam 48 adet minik muffin çıkıyor. Afiyet olsun...

Devamını Oku...

16 Mayıs, 2013

PEYNİRLİ TOP BÖREK ( TOP TOP BÖREK)



Top börek, bundan birkaç ay önce Yasemin'in oğlu Sencer için hazırladığı doğumgünü partisinin lezzetlerinden biriydi. Böreğin nasıl yapıldığı hepimiz için merak konusu oldu, ben de biraz araştırma yapınca, "altın top" ve "top top börek" adlarıyla da bilinen bu böreğin tarifine ulaştım. Sofra Dergisi'nde yayınlanmış olan tarifin önemli olan kısmı, böreğin şeklinin verilmesi ve yufkaların yumuşatılması, bunun dışında istediğiniz iç malzeme ile yapabileceğimiz lezzetli bir börek. Bizim yediğimiz kıymalı idi. Ben peynirli yapmayı tercih ettim. Yaptığım böreği de bir sonraki buluşmamız olan Esra'nın kızı Elif Su'nun doğumgünü partisine götürdüm. Kıymalı, peynirli seçeneklerin yanısıra, patatesli, ıspanaklı, patlıcanlı yapılabileceği gibi bu malzemeler karıştırılarak da yapılabilir, kıymalı-patatesli, kaşarlı-patatesli, ıspanaklı-peynirli gibi.


Yukardaki fotoğrafta Esra'nın hazırladığı, Elif Su'nun çok sevdiği Dora ve dantel konseptli soframız yeralıyor. Danteller ve inci boncuklarla çok zarif görünen bu masayı sizlere de fikir vermesi amacıyla paylaşıyorum.
 
Malzemeler: (24 adet börek için)

- 3 adet yufka
- 200 ml krema (1 kutu)

Üzerine:
- 2 yumurta
- 1 su bardağı galeta unu

İçine:
- 400 gr beyaz peynir
- 6-7 dal ince kıyılmış maydanoz

Yapılışı:

Yufkalarımızı tek tek açarak aralarına birşey sürmeksizin üst üste diziyoruz ve bir paket kremayı fırça yardımıyla en üstteki yufkanın üzerine sürüyoruz. Bir kaç dakika yufkanın yumuşamasını bekledikten sonra, önce yufkamızı 4 eşit parçaya kesiyoruz. Her bir bölümü de tekrar 6 dilime kesiyoruz. İnce uzun üçgen parçalar elde etmiş olacağız. Her bir üçgenin geniş tarafına, ezdiğimiz ve maydanoz eklediğimiz peynirimizden 1 tatlı kaşığı kadar koyuyoruz. Yufka dilimini kenarlarını kapatarak, çeviriyoruz ve yuvarlak bir top elde ediyoruz. Tüm yufkayı bu şekilde hazırladıktan sonra, dinlenmeye bırakıyoruz.  (Böreğin püf noktası, hazırlandıktan sonra bir kaç saat dinlendirilmesi, bu süreçte, yufkalar kremayı iyice çekmiş oluyor. Ben 1 gün beklettim, ertesi gün galeta unu, yumurta karışımına buladım. Hatta ilk seferinde fazla hazırladığım börekleri buzluğa kaldırdım ve bir hafta sonra çıkarıp, donmuş haldeyken yumurta, galeta unu yapıp fırınladım.) Daha sonra her bir topu önce çırpılmış yumurtaya, sonra galeta ununa buluyoruz ve yağlı kağıt serilmiş bir fırın tepsisine diziyoruz. Böreklerimizi önceden ısıtılmış 180 derece fırında, üzerleri kızarana kadar 40-45 dakika pişiriyoruz. Afiyet olsun...


Devamını Oku...

26 Şubat, 2012

PEYNİRLİ VE SOĞANLI KİŞ

Peynirli ve soğanlı kiş

Yazılacak onlarca yazı arasından bir tarifle suskunluğumu bozuyorum. Yağmur'un doğumundan bu yana sadece bir tarif yazdığımı farkedince bu tarifi hemen düzenleyip eklemeye karar verdim. Uzun uzun yazılacakları sonraya bırakarak, tarife geçiyorum.

Blog buluşmalarımızın birinde Münevver Abla yapmıştı kahvaltı için, hepimiz de severek yedik ve hemen tarifini almayı da ihmal etmedik. O gün bugündür bizim evin mutfağında sıkça yapılıyor, eve gelip gidenlerden rastlayanlar da tarifi beklediği için önceliği aldı, soğanlı ve peynirli kiş, tarif şöyle;

Malzemeler: (26 cm'lik tart kalıbı için)

Hamuru İçin:

- 1 yumurta sarısı
- 1/2 su bardağı ılık süt
- 2 + 1/3 su bardağı un
- 2 tatlı kaşığı kuru maya
- 50 gr tereyağ (eritilmiş)
- 1 tatlı kaşığı toz şeker
- 1 çay kaşığı tuz

Üzeri İçin:

- 2 adet orta boy soğan
- 2 yemek kaşığı zeytinyağı
- 2 adet yumurta
- 200 ml krema (1 paket)
- Tuz, karabiber
- 100 gr rendelenmiş eski kaşar peyniri
- 100 gr rendelenmiş İzmir tulumu
- 100 gr rendelenmiş dil peyniri

Yapılışı:

Hamurumuz için tüm malzemeleri ele yapışmayacak hale gelene kadar yoğuruyoruz ve dinlenip kabarmaya bırakıyoruz. Ilık bir yerde üzeri örtülü olarak 1 saat civarında kabarıyor hamurumuz. Eğer kuru maya yerine yaşmaya kullanacaksanız, mayayı önceden süt ve şeker ile kabatrıp, hamuru öyle yoğurun.

Hamur dinlenirken, piyazlık doğranmış soğanlarımızı 2 yemek kaşığı zeytinyağında kısık ateşte kavurmaya başlıyoruz. Bu kişin en zahmetli kısmı bu, soğanları yakmadan, uzun uzun karamelize olana kadar sürekli karıştırarak kavurmak. Soğanlar kavrulup biraz ılınınca, içine ayrı bir kapta çırptığımız 2 yumurta, krema, tuz ve karabiber karışımını ekliyoruz ve iyice karışmasınız sağlıyoruz.

Hamurumuz kabarınca bir merdane yardımıyla yağlamış olduğumuz kalıbımızın büyüklüğünde açıyoruz. Hamurumuz 10 dakika kadar da kalıpta mayalandıktan sonra, sıra ile rendelemiş olduğumuz eski kaşar, izmir tulumu ve dil peynirini serpiştiriyoruz. Peynirlerin üzerine ise soğanlı, kremalı karışımı peynirlerin üzerini kapatacak şekilde döküp, önceden ısıttığımız 180 derece fırında 35-40 dakika kadar pişiriyoruz. Afiyet olsun...

Not: Ben tarifi Münevver Abla'dan aldım, o da snow eggs'den alarak uyarlamış...


Peynirli ve soğanlı kiş
Devamını Oku...

09 Aralık, 2010

MANTAR SOSLU VE ROKFOR SOSLU BONFİLE ve ET NASIL PİŞİRİLİR?

biftek-2

Bu yazıya başlamadan önce, blogun alan adını(http://www.neslos.com/) hayata döndürdürmek için uğraştım, çok teknolojik bir insan olmayınca böyle şeyler sorun oluyor. 1 hafta önce yapılan bazı ayar değişiklikleri nedeniyle alan adım çalışmadı, ben de bekleme süresinde (kendilerinin çözeceğini düşünmüştüm) http://www.alacarte-neslos.blogspot.com/ adresine aktardım sayfamı ama düzelme olmadığı gibi, bir bilgilendirme de olmadı, ben dünden beri nette yaptığım araştırmalarla çözüm önerilerini deneye yanıla tekrar sayfayı aktif hale getirdim. Bu süreçte de blogumu çok sahiplendiğimi, böyle sorunlarında beni çok sıktığını bir kere daha anladım.

Bir önceki yazımda bahsettiğim ev partisi tariflerine geçmeden önce eskiden kalma bir tarifi yazıyorum yine. Ama yeni yıl gelmeden eskileri bitirip parti davetini paylaşmayı istiyorum 2011 kutlamalarını evde yapacaklara güzel ve pratik önerilerim var çünkü. Kendi kendime de "ha gayret Neslihan az kaldı yeni yıla, geçen yılbaşı tariflerini yazmaya devam et dedim" yani sizler de kurabilirsiniz aynı cümleyi:)

Olaya iyi tarafından bakarsak et pişirmek üzerine bilgiler aktaracağım ve kendi sevdiğim 2 bonfile sosunun tarifini aktaracağım.

Konumuz bonfile, et pişirmek de incelikli işlerden bence, dinlendirilmesi, marine edilmesi, hangi bölgesinden olduğu, etin sıcaklığı, tavanın sıcaklığı, tavanın cinsi gibi konular önemli. Çekirdek ailemiz çok etcil olmadığı için et yemekleri genelde davet akşamlarında pişiriliyor, bu nedenle de çok fazla iddiam yoktur ama lezzetli bir eti anlarım. Tabi yanlış anlaşılmayayım, kendimiz için de küçük mutfağımda fajita (linkdeki tarif tavukla ama genelde etle yapıyorum evde) pratik tavuğumun etli hali ve beef strogonof (yakında siteye eklemek istiyorum) yapıyorum. Buraya yazacaklarım kendi sınırlı tecrübelerim ve işin ustalarının yorumlarının karışımı olacak.

Et hayvanın sırt bölgesinden ise yüksek ısıda kısa süreli pişirme (döküm tava kulanılarak), diğer hareketli bölgelerinden ise düşük ısıda uzun süreli pişirme (fırında ) öneriliyor. Ben de bonfileyi (sırt bölgesi olduğu için) pişirmek için döküm tava kullandım, kasabımıza kişi başı 200 gr olacak şekilde dilimletip, hafifçe dövdürdüm (çok ince olmamasına dikkat ettim, etin sert ve kuru olmaması için) eti pişirmeden 1 saat önce oda sıcaklığına çıkardım. Ailecek pişkin et sevdiğimiz için çok kalın kesilmemiş (kalın kesilmiş bonfilelerin üzerine çizikler atmanız pişmesini kolaylaştıracaktır) bonfileleri her iki taraflarına tuz ve karabiber serpiştirdikten sonra, ocakta iyice ısıttığım ve fırça yardımı ile çok az zeytinyağı sürdüğüm tavaya attım. Etin dış yüzeyi tavanın sıcaklığı ile hemen kavruldu (buna mühürleme deniyor) ama pişmenin tamamlanması için etin her iki tarafını 6'şar dakika pişirdim. Hazırladığım soslarla servis yaptım.

İsterseniz eti önceden marine de edebilirsiniz. Zeytinyağı, biberiye, tuz ve karabiber karışımında 1 gece bekletebilirsiniz. Biberiye aromasının zeytinyağı ile iyice yoğunlaştığını geçen yaz öğrendim. Marine işlemini damak tadınıza göre çeşitlendirebilirsiniz.
Soslarımızın tarfi ise şöyle;

MANTAR SOS

mantar. sos

Malzemeler:

- 200 gr mantar
- 1 tatlı kaşığı tereyağ
- 1 büyük boy kuru soğan
- 1 yemek kaşığı soya sosu
- 100 ml krema

Yapılışı:

Bir sos tavasında tereyağımızı eritip ufak doğradığımız soğanları soteliyoruz ve doğradığımız mantarlarımızı (fazla ufaltmadan) ekliyoruz. Mantarlar pişince soya sosunu ekleyip, hafif çektiriyoruz ve kremamızı ekleyip, 1-2 dakika kaynatıp, ocaktan alıyoruz. (Krema miktarını damak tadınıza göre artırabilirsiniz.)


ROKFOR SOS

rokfor sos

Malzemeler:

- 100 gr rokfor peyniri
- 1 tatlı kaşığı tereyağ
- 1/4 çay kaşığı karabiber
- 2-3 dal frenk soğanı (yoksa sade de yapabilirsiniz)
- 50 ml krema
- İnce kıyılmış maydanoz yaprakları (9-10 adet)

Yapılışı:

Tereyağımızı sos tavamıza alıyoruz ve erirken 7-8 parçaya böldüğümüz rokfor peynirini ekliyoruz ve kaşık yardımıyla ezerek erimesini sağlıyoruz. Kremamızı da ekleyerek, iyice karışmalarını sağlıyoruz. Sos kıvamı alana kadar kaynattıktan sonra karabiberimizi de ekleyip, ocaktan alıyoruz. Doğranmış frenk soğanımızı ve maydanozumuzu ekliyoruz.

Hem mantar sosu, hem de rokfor sosu kırmızı etin yanı sıra, tavuk için de hazırlayabilirsiniz. Ayrıca her iki sos da makarnanın güzel eşlikçisi olurlar, ayrıca rokfor sosa ceviz ilavesi çok yakışacaktır. Aşağıda benim tabağımı görüyorsunuz. Etime her iki sosdan da koymuştum, yalnız rokfor sosum çok sıcaktı sanırım, kıvamını kaybetmiş. Yemeğimiz de bonfilenin yanına basmati pirincinden safranlı pilav yapmıştım. Afiyet olsun...

biftek-11
Devamını Oku...

27 Ekim, 2010

ARMUTLU, PEYNİRLİ VE CEVİZLİ SALATA

armutlusalata

Kış kendini hissettirmeye başladı bugün, daha önceki günlerde serin havaları sıcaklar takip ediyordu ama artık ardından sıcak gelmeyen kış günleri yaklaşıyor. Yağmur ve gri hava hem hüzün hem de huzur veriyor. Bahar havası gibi neşe ve enerji yerine. Sizleri bilemem ama ben sonbahar kızı olduğum için severim böyle havaları, her ne kadar İstanbul'da eziyet olsa da.
Yeni yazımı grilikten kararmış hava, rüzgardan dalgalanan ağaç dalları ve şiddetli yağmur eşliğinde yazıyorum. Günlük tutmanın en güzel taraflarından biri de bu, geçmişi hatırlarken oluşturduğu referans noktaları.
Armutlu, peynirli ve cevizli salata 2010 yeniyıl soframızdan, yazılması bir hayli geçikmiş bir tarif ama hiç yazmamaktan iyidir sanırım:) Yeşil salatalarla meyveler birlikte gayet uyumlu. Aynı tarifi elma ile (özellikle yeşil elma) veya ayva ile hazırlayabilirsiniz. Hatta portakal dilimleri veya nar taneleri ile. Tarifimiz şöyle;

Malzemeler:

-5-6 adet göbek yaprağı
-5-6 yaprak lolorosso (Akdeniz yeşilliği)
-1 adet salatalık
-1 adet kırmızı biber
- 1 adet yeşil biber
- 1 adet armut
- 7-8 adet kiraz domates
- 150 gr otlu peynir veya keçi peyniri
- 3-4 adet ceviz
-2 yemek kaşığı sızma zeytinyağı
-2 limonun suyu
-1 yemek kaşığı nar ekşisi
-Tuz

Yapılışı:

Yıkamış olduğumuz göbek ve lolorosso yapraklarını elimizle irice bölerek salata tabağımıza yerleştiriyoruz. Üzerine halka halka doğradığımız kırmızı biberimizi, şerit doğradığımız yeşil biberimizi ve jülyen doğradığımız salatalığımızı serpiştiriyoruz. Daha sonra limon suyunu, sızma zeytinyağını, nar eşkisini ve tuzunu ekleyip, karıştırıyoruz. Salata tabanının üstüne elma dilimi doğradığımız ve kararmaması için limon suyu sıktığımız armutlarımızı, kiraz domatesimizi, elimizle kırdığımız cevizlerimizi ve peynirimizi ekliyoruz. Afiyet olsun...

Yeni bir yıl daha yaklaşırken yeni yıl soframızı da hatırlayabiliriz...

yeniyılmasa
Devamını Oku...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...