Patlıcan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Patlıcan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

05 Haziran, 2019

CAPONATA



Caponata, İtalyan mutfağının en güzel lezzetlerinden biri, içinde patlıcan ve domates olan hangi lezzet güzel değil gerçi...
İtalya'da da pek çok bölgede yapılan ama daha çok Sicilya'ya ait olan ve yapıldığı bölgeye göre malzeme farklılıkları  gösteren bu tarifde  vazgeçilmez malzemeler patlıcan, domates, kereviz sapı, soğan, sarmısak, sirke, kapari ve bol zeytinyağı. Siyah veya yeşil zeytin, çam fıstığı, badem, kuru üzüm, patates de eklenebilen malzemeler, hatta ahtapot, ton balığı ve karidesle yapılan çeşitleri de var. Kakao veya çikolata ile de zenginleştirilebilen bu tarif Sicilya tarafında deniz ürünleri ile yapılırken kuzeyde Toscana tarafında zeytin çeşitleri ekleniyor.
Aslında bir ada yemeği olarak eldeki malzemelerle yapıldığı düşünüldüğünde, çok farklı birleşimler çıksa da, bence bu tarifin asıl lezzeti kızartılmış patlıcanın yanısıra, hem tatlı, hem de ekşi yani Agrodolce bir sosun varlığı. Tatlılığı kuru üzüm ve şeker veya bal ve sebzelerin(kırmızı biber, soğan) içindeki şeker verirken, ekşiliği ise sirke, zeytin ve kapariden geliyor.  Ben kereviz sapını tarifin orjinalinde bulunması sebebiyle kullanıyorum ama kereviz sapı olmadan da yaptığım oldu, ayrıca yazımın başında da belirttiğim gibi yemek biraz çıktığı bölgenin malzemelerine göre farklılık gösteriyor, bu nedenle biz de kendi malzemelerimize göre geliştirmeler yapabiliriz, bu şekilde yeni tarifler oluşturmaya da imkan doğmuş olur. 
Ben İtalya tatillerimin birinde yemiştim bu lezzeti ve menüden içindeki malzemelere bakmıştım hemen, eve dönüşte de araştırdığım tarifleri kendimce düzenleyerek deneyip tam not vermiştim. Yazdığım tarif Sicilya usulüne daha yakın ama zenginleştirilmiş halinden de malzemeler kullanarak bir lezzet yakalamaya çalıştım. Gittiğim restoranda aperatifler arasında yer alsa da bence yanında buratta veya mozarella ile tek başına nefis bir öğün olur. Ben genelde burrata ile eşleştiriyorum bu tarifi, hatta yurtdışında yanına istediğimiz burrata füme idi tadı hala damağımda diyebilirim tabi bir diğer eşlikçisi de bir dilim ekşi mayalı ekmek. Caponata meze olmaya, ana yemek eşlikçisi olmaya çok uygun olduğu gibi ayrıca son yaptığımda makarna sosu olarak yedik, bu bilgileri size de fikir vermesi için yazıyorum:) 
Sicilya bölgesinde konserve olarak da yapıldığını ve satıldığını da daha sonradan öğrendim ve ben de bu yıl konservesini de yapacağım, çünkü kış boyunca aklıma geldikçe olsa da yesek dedim, malum patlıcan yaz sebzesi. Tarif malzemeler ayrı ayrı pişirildiği için biraz aşamalı ama kesinlikle zor değil ve iyi bir ön hazırlıkla çok da hızlıca yapabilirsiniz.

Malzemeler:

- 6 adet patlıcan
- 1 adet kapya biber
- 2 dal kereviz
- 2 adet kırmızı soğan
- 3 diş sarmısak
- 4 adet büyük domates
- 2 yemek kaşığı çam fıstığı
- 1 çay bardağı çekirdeksiz yeşil zeytin
- 1/2 çay bardağı kapari
- 1/2 çay bardağı kuru üzüm
- 1 çay kaşığı kuru kekik
- Tuz, karabiber
- 1 su bardağı zeytinyağı
- 1 tatlı kaşığı toz şeker veya bal
- 2 yemek kaşığı üzüm sirkesi
- Servis için maydanoz veya taze fesleğen
- Benim servis önerim olarak burrata veya mozzarella peyniri

Yapılışı:

Ben tarifimi tek bir döküm yayvan tencere içinde pişirdim, kendi yaptığım şekilde tavsiye ederim. Öncelikle yağsız olarak çam fıstıklarını tencerede hafifçe kavurup, bir kaseye alıyoruz. Önceden alacalı soyup, iri küpler halinde doğradığımız ve  tuzlu suda beklettiğimiz patlıcanları iyice yıkayıp kurutuyoruz. Tenceremize yağımızın yarısını koyup ısıttıktan sonra patlıcanlarımızı 2-3 parçada kızartıyoruz ve fazla yağını almak için kağıt havlu üzerine alıyoruz. Kalan yağ az ise biraz daha ekleyip, önce doğranmış kereviz saplarımızı soteleyip, tenceremizden alıyoruz. Ardından irice doğradığımız kırmızı soğanlarımızı soteleyip sonra, ince kıydığımız sarmısaklarımızı ve sonra doğradığımız  kırmızı biberleri ekleyip pişiriyoruz. Kavrulmuş olan malzemelere kabuklarını soyup, ufak doğradığımız domatesleri ekliyoruz. Biraz bu şekilde piştikten sonra, tuz, şeker, karabiber, kekik ve sirkemizi ilave ediyoruz. Sosumuz fazla suyunu çekip yoğunlaşınca tenceremize, kereviz ve patlıcanlarımızı ekliyoruz. 3-4 dakika pişirdikten sonra yeşil zeytin ve yıkayıp, iyice süzdürdüğümüz kaparilerimizi ilave ediyoruz.  Son olarak yıkayıp süzdürdüğümüz kuru üzümleri de ekleyip 4-5 dakika daha pişiriyoruz ve ocağı kapatıyoruz. Soğuduktan sonra bir tabağa alıp üzerine çam fıstıklarını ve doğranmış maydanoz veya fesleğen serpiştirip servis yapıyoruz. Caponata bir gün sonra daha lezzetli oluyor, en azından bir kaç saat dinlendirmek tadının artmasını sağlamak için gerekli. Havalar ısınıp patlıcanlar çıktığı için, bizim mutfakta bolca pişirmeyi planlıyorum. Afiyet olsun....




Devamını Oku...

26 Haziran, 2015

PATLICAN ÇORBASI


Türk sofralarında çorba eksik olmaz, hele ramazan ayında. Ama pek çoğumuz gibi benim de aynı yemek çeşitleri içinde sıkıntı çektiğim zamanlar oluyor ve böyle zamanlarda farklı bir şeyler denemek ihtiyacı hissediyorum. Patlıcan çorbası da bu düşüncelerle mutfağıma giren yeni bir tarif oldu. Aslında patlıcan çorbası eski bir tarif, Osmanlı mutfağında badem ile birlikte hazırlanan ve Osmanlı mutfağı restoran menulerinde bulunan bir lezzet. Ben farklı bir sunum düşündüğüm için, badem ile hazırlamadım. Ancak bir daha ki uygulamamda servis için badem, dolmalık fıstık veya ceviz düşünüyorum. Aşağıda yer alan tarife de servis sırasında eski kaşar peyniri rendesi ve sotelenmiş pastırmanın, taze kekik yapraklarının da yakışacağını söyleyebilirim. Yeni deneyimlere açık olanlara öneririm. Gelelim tarifimize;

Malzemeler:

- 3 adet patlıcan
- 1 yemek kaşığı tereyağ
- 1 yemek kaşığı un
- 1,5 su bardağı süt
- Tuz karabiber
- 1,5 bardak kaynamış su veya et suyu
- Servis  için kurutulmuş domates, ince kıyılmış maydanoz

Yapılışı:

Patlıcanlarımızı bir kaç yerinde ufak delikler açarak, ocakta veya fırında közlüyoruz. Kabuklarını soyup hemen ufak ufak doğruyoruz. Tencerede erittiğimiz yağın üzerine unumuzu ekleyip, kavurduktan sonra hemen patlıcanlarımızı ekliyoruz. Bu süreci mümkün olduğunca kısa tutmakta fayda var, çünkü bekleyen patlıcanlar kararcaklardır. Patlıcanlarımızda 1-2 dakika kavrulduktan sonra sütümüzü ekleyip, karıştırarak, çorbamızın kıvam almasını sağlıyoruz. Kaynadıktan sonra, et suyu veya sıcak su ile çorbamızı istediğimiz kıvama getirip, tuz ve karabiber ekliyoruz, bir kaç dakika sonra ocaktan alıyoruz. Son olarak sıcak suda beklettiğimiz kurutulmuş domateslerimizi ince şeritler halinde doğruyoruz ve ince kıyılmış maydanoz ile, kaseye aldığımız çorbayı süsleyerek servis ediyoruz. Girişte de bahsettiğim gibi, hafif sotelenmiş pastırma ve dolmalık fıstık ve eski kaşar peyniri rendesi de başka bir servis önerisi olabilir. afiyet olsun.



Devamını Oku...

08 Ekim, 2013

TAHİNLİ VE PEYNİRLİ PATLICAN SALATASI


Yağmur'un parti menüsü tariflerine devam. Bu salata patlıcan közlemeyi gerektirdiği için biraz zahmetli olsa da, lezzeti için değer. Orta Doğu, özellikle Lübnan mutfağında, tahin, patlıcan ve yoğurtla hazırlanan mezenin adı babagannush. Biz de ise abagannuş ismiyle yapılan patlıcan mezesinde tahin yok, tarifi daha çok klasik bir patlıcan salatasıninkine yakın, benim tarifim babagannush tarifine benziyor, farklı olarak yoğurt yerine beyaz peynir mevcut. Tarifimiz şöyle;

Malzemeler:

- 4 adet patlıcan
- 2-3 diş sarmısak
- 1/2 çay bardağı tahin
- 100 gr ezine peyniri
- 1 yemek kaşığı zeytinyağı
- 1 limonun suyu
- Tuz, kimyon
- Süslemek için maydanoz

Yapılışı:

Patlıcanları közleyip, kabuklarını soyup, çatal yardımıyla iyice eziyoruz, peynirimizi ve sarmısaklarımızı da eziyoruz, tahini de ekleyerek tüm malzemelerimizi derin bir kasede iyice karıştırıyoruz. Limon, tuz ve kimyonu damak tadımıza göre ayarlayarak ilave ediyoruz. Benim yaptığım gibi ufak servis kaplarında porsiyonluk servis hazırlayabilir, maydanoz ile süsleyebilirsiniz. Afiyet olsun...

Not: Çalışanlar pratik olması için hazır közlenmiş patlıcan da kullanılabilir.

Devamını Oku...

16 Ağustos, 2011

PATLICANLI BİBER RULO

patlıcanlı biber rulo

Baby shower detaylarına geçmeden önce, kolay sayılabilecek ve lezzetli, iftar sofralarına da yakışacak bir tarifi yazayım istedim. Tarif zaten baby shower menümüzden. Menüyü oluştururken çok fazla yeni bir şey denemek istemedim risk almamak için, yakınlarımızın desteği ile oluşan menüyü tamamlayıcı, doyurucu, yumuşak lezzetli bir şey yapalım derken ortaya çıktı. Daha önce biber rulo tarifi yazmıştım burada ve bunun haricinde de yaptığım çeşitleri oldu ama bloga eklenmediklerini bugün farkettim. Önümüzdeki günlerde yaptıkça yeni tarifleri fikir vermesi amacıyla bloga ekleyeceğim. Bu tarz tariflere patlıcanlı biber rulo ile başlamış olayım. Bu tarif aynı zamanda blogda sıkça yeralan, közlenmiş, sotelenmiş sebze çeşitlerinin yoğurt ve sarmısakla bir araya geldiği tariflere farklı bir yorum sayılabilir. Tarifimiz şöyle;

Malzemeler:

-2 adet patlıcan
-7-8 adet kırmızı biber
-2-3 diş sarmısak
-1 su bardağı süzme yoğurt
-Tuz
-Süslemek için frenk maydanozu

Yapılışı:

Patlıcanları ve kırmızı biberleri ocakta veya fırında közlüyoruz. (Ben közleme işini fırında yapıyorum, önceden iyice ısıttığım fırına yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizerek koyuyorum patlıcan ve biberleri (tabi patlıcanları çatalla 3-5 yerinden deldikten sonra), sıcakken de elimi yakmamaya çalışarak soyuyorum ve patlıcanların üzerine hemen limon suyu döküyorum kararmalarını önlemek için). Hazırladığımız patlıcanları orta büyüklükte (kuşbaşı kadar) doğruyoruz, süzme yoğurdumuza ezilmiş sarmısakları ve tuzu ekledikten sonra karıştırıyoruz. Daha sonra kırmızı biberimizi kalınlıklarına göre uzunlamasına 2 veya 3’e keserek, üçgen parçalar elde ediyoruz. Her bir parçanın geniş tarafına yoğurtlu patlıcandan 1 tatlı kaşığı kadar koyup, rulo şeklinde sarıyoruz. Maydanozla süsleyerek servis yapıyoruz. Afiyet olsun...

patlıcanlı biber rulo
Devamını Oku...

12 Kasım, 2010

YOĞURTLU KÖZLENMİŞ PATLICAN VE KIRMIZI BİBER SALATASI VE ÇALIŞAN KADIN YAKINMALARI

közlenmiş salata

Büyük şehirde yaşamanın güzellikleri çok, hele İstanbul gibi pek çok imkanın ve seçeneğin bulunduğu bir şehirde yaşamak keyif verici, tabi beraberinde getirdiği eziyetlere katlanabiliyorsanız.
Ben 12 yıldır bu şehirdeyim, hayatımın en uzun süreli yaşadığım yeri, belki buralı oldum ama sıkıntılarından hala şikayetciyim. Daha doğrusunu söylemek gerekirse ilk defa daha önce yaşamadığım şekilde yaşıyorum, Anadolu yakasında yaşayıp, Avrupa yakasında çalışıyorum. Daha önce böyle değildi, Avrupa yakasında yaşadım 10,5 yıl, 1,5 yıllık Anadolu yakası tecrübemin 1 yıldan fazla bölümünde iş yerim evimle aynı yakadaydı. Kısaca pek çoğumuz gibi bende bir İstanbul klasiğini yapıyorum artık iki yaka arasında ve trafik beni öldürüyor demem inanın abartı olmaz. Hergün 4 saat kadar zamanı evden işe, işten eve ulaşmak için harcamak beni çok mutsuz ediyor. Şimdi sizlerinde benzer sıkıntılar çektiğinizi dile getirdiğinizi tahmin ediyorum ama sanırım çözümü yok, evimi taşıma imkanım yakın zamanda yok, iş değiştirmek de şu sıralar seçenek dışı bir konu. Neyse çalışan bir ev kadını olarak benim son dönem sıkıntım bu. Sizlerle paylaşmak istedim. Bu sırada da eskiden kalma pratik bir tarifi yazayım ve geçen hafta evimizde gerçekleşen ve yakın zamanda sayfamda yeralacak keyifli bir davetin ilk fotoğrafını paylaşmak istedim.
Tarifimiz 2010 yeniyıl davetinden, oldukça pratik ve lezzetli bir salata ve meze, ben içine közlenmiş kırmızı biber de eklemiştim ama sadece patlıcanla da çok güzel olduğunu belirtmeliyim. Tarifimiz şöyle;

Malzemeler:

-3 adet patlıcan
-2 adet kırmızı biber
-2-3 diş sarmısak
-2 su bardağı süzme yoğurt
-Tuz
-Süslemek için maydanoz

Yapılışı:

Patlıcanları ve kırmızı biberleri ocakta veya fırında közlüyoruz. (Ben közleme işini fırında yapıyorum, önceden iyice ısıttığım fırına yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizerek koyuyorum patlıcan ve biberleri (tabi patlıcanları çatalla 3-5 yerinden deldikten sonra), sıcakken de elimi yakmamaya çalışarak soyuyorum ve patlıcanların üzerine hemen limon suyu döküyorum kararmalarını önlemek için). (Bu tarifte kullandıklarımda buzluktandı, yazın közleyip, dondurmuştum.) Hazırladığımız patlıcanları ve kırmızı biberleri orta büyüklükte (kuşbaşı kadar) doğruyoruz, süzme yoğurdumuza ezilmiş sarmısakları ve tuzu ekledikten sonra, patlıcan ve kırmızı biberimizi ekliyoruz ve maydanozla süsleyerek servis yapıyoruz. Afiyet olsun...

masa genel
Devamını Oku...

04 Aralık, 2007

PATLICANLI PİLAV, NAM-I DİĞER AFRODİT'İN SEÇİMİ

Pilav aşçı yamağının en sevdiği yiyeceklerden biri, her yemeğin yanında olsa bıkmadan yer, ben ise İstanbul'a taşınana kadar (9 yıl önce) hiç pilav yemezdim, bir kaç denemem de pek başarılı olmamıştı. Daha sonraları pek çok yiyecekte yaşadığım gibi pilavı da sevmeye başladım ve güzel yapmaya...Bu pilavın ilhamı yine Bozcaada'da oluştu, rüzgarlı adada Mitos plajında geçen yıl ve bu yıl yediğimiz yemeklerden biriydi, ismi de Afrodit'in seçimi. Menüdeki tüm yemeklere mitolojik isimler verilmişti, ben de seçimimi Afrodit'ten yana kullandım. Aşçı yamağı da tadına bakıp çok beğenince İstanbul'da denerim demiştim. Bu ikinci yapışım, ilkinde fotoğraf çekmeye fırsat bulamadan bitti pilavımız. Benim favorilerim listesine girdi bu lezzetli pilav, değişikliğe açıksanız, klasik pilav yerine Afrodit'in seçimini denemenizi tavsiye ederim. Tarif şöyle;
Malzemeler:(4 kişilik)
-1,5 su bardağı pirinç
-2 adet patlıcan
-1 yemek kaşığı zeytinyağ
-2,5 su bardağı kaynamış su
-1 yemek kaşığı sıvıyağ
-1 büyük soğan
-1 adet domates
-2 çay kaşığı tuz
-1 tatlı kaşığı kuru nane
-1 su bardağı sıvıyağ

Yapılışı:

Öncelikle patlıcanlarımızı alacalı soyup, küp şeklinde doğruyoruz ve tuzlu suda 10 dakika kadar bekletiyoruz. Sonra patlıcanlarımızı yıkayıp, süzdürüp, kağıt havlu ile suyunu iyice alıyoruz. İyice ısıttığımız sıvıyağda patlıcanlarımızı kızartıyoruz. Bu arada pirincimizi de ılık suda yarım saat kadar bekletiyoruz. Patlıcanlarımız kızarınca kağıt havluya alıp, fazla yağının süzülmesini için bekletiyoruz. Pilav tenceremize zeytinyağımızı koyup, ince doğradığımız soğanı hafifçe kavuruyoruz ve kuru nanemizi ekliyoruz. Sonra kabuklarını soyup, küp şeklinde doğradığımız domatesi ekleyip, biraz kavrulunca, yıkayıp, süzdürdüğümüz pirincimizi de ekliyoruz. Tüm malzemelerimizi 7-8 dakika kavurup, kaynamış suyu ve tuzunu ilave edip, kısık ateşte pirinç suyu çekene kadar pişiriyoruz ve pilavı ocaktan almamızdan 1-2 dakika önce kızarmış patlıcanı ekleyip, karıştırıyoruz. Pilavımız 15 dakika kadar demlendikten sonra servis yapabiliriz. Afiyet olsun....

Devamını Oku...

25 Ekim, 2007

KARNIYARIK

Siteyi güncellemem biraz uzun sürdü, sebebi malum, ülkemizin geçirdiği kötü günler...

Bu satırları okurken birçoğunuza yemek tarifi yazmak veya okumak anlamsız gelebilir, inanın ben de böyle düşündüm ama hayat devam ediyor, bütün üzüntülere rağmen...
Bu tarif anneciğim elinden. bayramda gittiğimizde bizler için yapmıştı, daha önceki yazılarımda bahsettiğim gibi ben patlıcanı çok seviyorum, eskiden yemememe rağmen karnıyarık da favori yemeklerimden biri. Bu nedenle, pek çoğunuz için yenilik olmayacak ama ben sitemde yeralmasını istedim. Tarif şöyle;

Malzemeler:

-1 kilo patlıcan
-1/2 litre sıvıyağ
-250 gr kıyma
-2 orta boy soğan
-2 adet domates
-3-4 diş sarmısak
-2 adet yeşil biber
-Yarım demet maydanoz
-1+1 tatlı kaşığı salça (eğer domates yetersizse)
-Tuz, karabiber, kırmızıbiber

Yapılışı:

Öncelikle patlıcanlarımızı alacalı soyup, yıkayıp, iyice kuruladıktan sonra,patlıcanların ortalarıncan ince bir çizgi şeklinde kesiyoruz ve ısınmış sıvıyağda hafifçe kızartıyoruz, sonra fazla yağının emilmesi için kağıt mutfak havlusunun üzerinde bekletiyoruz.
İçini hazırlamak için, önce kıymayı derince bir tavada kavuruyoruz, sonra ince kıyılmış soğanını, sarmısağı ekliyoruz. Sırasıyla ufak doğradığımız biberi ve kabuklarını soyup doğradığımız domateslerimizi ilave edip pişiriyoruz. İçimizin rengi açık olursaki kış domatesleri çin sözkonusu olabilir, çok az salça ekliyoruz. Son olarak baharat ve tuz ayarını yapıp, ince kıyılmış maydanozumuzu ilave edip ocaktan alıyoruz. Burada farkedeceğiniz gibi içi pişirirken yağ kullanmadık, çünkü patlıcanlar kızardığı için yemeğimizde yeterince yağ var ve kıymanın, soğanın, domatesin suyu yeterli geliyor iç harcın pişmesi için.
Patlıcanlar ve içimiz ılınınca patlıcanları kestiğimiz yerlerden hafifçe açıp, içlerine harcımızı koyuyoruz, istersek her bir patlıcanın üzerine kızartılmış yeşilbiber de koyabiliriz annemin yaptığı gibi. En son karnıyarıklarımızı fırında veya ocakta pişirebiliriz, annem fırında üzerlerine hazırladığı 1 tatlı kaşığı salçalı suyu gezdirip, yarım saat kadar pişirdi. Ocakta da aynı şekilde suyunu ilave edip, patlıcanlar yumuşayana kadar pişirebiliriz. Afiyet olsun...
Devamını Oku...

04 Ekim, 2007

HÜNKAR BEĞENDİ


İftar soframızın ikinci tarifi geleneksel bir yemek olan hünkar beğendi. Eskiden ismini duyduğumda çok zor yapılacağını düşündüğüm bu yemeği pratik bulduğumu söylemeliyim. Bir yemeğin iyi olması için malzemelerin iyi olması ve püf noktalara dikkat etmek gerektiği biliyorum. Bu kural bu yemek için vazgeçilmez. Bu nedenle yazılanlara tam olarak uymanızı tavsiye edeceğim. Ben tam olarak böyle yaptım ve sonuç çok beğenildi. Bu güzel servis tabağını ise çok sevdiğim arkadaşım Gaziantep'den hediye getirmişti. İlk defa kullanmış oldum. Geleneksel yemeğe, geleneksel tabak. Tarifimiz ise şöyle;

Malzemeler:

-1 kg dana kuşbaşı
-1 büyük soğan
-2 çorba kaşığı salça
-2 yemek kaşığı sıvıyağ
-6 adet patlıcan
-3 çorba kaşığı un
-2 çorba kaşığı tereyağı
-2 su bardağı süt
-1 su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri
-2 tatlı kaşığı tuz
-1 tatlı kaşığı karabiber

Yapılışı:

Öncelikle beğendiyi hazırlamak için patlıcanları fırında közlüyoruz ve kabuklarını soyup, kuşbaşı doğruyoruz. 2 çorba kaşığı tereyağı eritip, unu ekleyip, unun kokusu gidene kadar kavuruyoruz. Sonra patlıcanlarımızı ekliyoruz ve karıştırıyoruz. 2 su bardağı soğuk sütümüze ekliyoruz ve karıştırmaya devam ediyoruz. Karışım kıvam alınca 1 tatlı kaşığı tuz ve karabiber ekliyoruz, son olarak da kaşar peynirini ilave edip, eriyince ocaktan alıyoruz, beğendimiz hazır.
Etimizi öncelikle üzerini kapatacaka kadar sıcak su ile 1-2 dakika kaynatıyoruz, sonra süzgeçten geçirip, soğuk suda yıkıyoruz. Bu işlem etlerimizin daha yumuşak olmasını sağlayacak. Tabi etin iyi olması da çok önemli. Büyük bir tencerede doğradığımız soğanları 2 yemek kaşığı sıvıyağla kavuruyoruz ve salçamızı ekliyoruz, en son etlerimizi ilave ediyoruz ve karıştırarak 1-2 dakika pişiriyoruz ve yine etlerin üzerini kapatacak kadar sıcak su ilave edip, tuzunu ekleyip, etler iyice pişene kadar (30 dakika kadar) pişiriyoruz. Servis tabağına önce beğendiyi sonra etlerimizi koyup, üzerine etin sosundan döküyoruz. Afiyet olsun...
Devamını Oku...

11 Temmuz, 2007

ZEYTİNYAĞLI PATLICAN

Bol bol tatlı şeyleri sıraladıktan sonra sebze yemeği yazmalıyım diye düşündüm. Yaz aylarında olmak bu bakımdan şans, aslında düşününce kış sebzeleri de az değil. Ama taze fasülye, patlıcan, kabak, börülce, bakla, bezelye, semizotu varlıklarıyla seçeneklerimizi arttırıyorlar. Gerçi artık herşeyi hem yaz aylarında, hem de kış aylarında bulur olduk, derin dondurucular, konserveler ve sera üretimi sayesinde ama hiçbiri en taze halini tutamaz sanırım. Patlıcan senelerce yemediğim bir şeydi, şimdi ise vazgeçilmezlerimden biri, hele bu şekilde yapınca çok seviyorum, hem yemek, hem de meze olarak tüketiyoruz, hatta kahvaltı masamızda zeytinyağlı kontenjanından yerini alıyor. Tarif basit, bol yaz domatesi ve yeşil biber ile pişen zeytinyağlı patlıcan, yanına beyaz peynir, bir dilim de kızarmış ekmek...

Malzemeler:

-3-4 adet orta boy patlıcan
-5-6 diş sarmısak
-3-4 adet orta boy sulu yaz domatesi
-5-6 çarliston biber
-1 adet acı yeşil biber(isteğe bağlı)
-3 yemek kaşığı zeytinyağ
-Tuz

Yapılışı:

Patlıcalarımızı soyup, irice küpler halinde doğradıktan sonra, yarım saat kadar tuzlu suda bekletiyoruz. Sarmısaklarımızı doğrayıp, sıvıyağda çok az pişirip, irice doğradığımız biberleri ekliyoruz ve kızarmış biber kokusu mutfağımızı sarana kadar bekliyoruz. Bu aşamayı geçince kabuklarını soyup, doğradığımız domatesleri ekleyip, kıvamlı bir sos oluncaya kadar pişiriyoruz ve tuzlu suda bekletip, tekrar yıkadığımız patlıcanları ilave edip, 1 küçük çay bardağı su ekleyip, tuzunu ayarlıyoruz ve patlıcanlar yumuşayana kadar pişiriyoruz. Soğuk ve sıcak olarak tüketebiliriz, ayrıca domates soslu patlıcan kızartmasına alternatif olabileceğini söyleyebilirim. Afiyet olsun...

Devamını Oku...

14 Mayıs, 2007

PATLICANLI AYÇÖREĞİ

Patlıcanlı ayçöreği, çalışan biri olarak haftaiçi akşam yemeği sorununa çözüm amacıyla yaptığım bir yiyecek. Malum kilo sorunları nedeniyle iş çıkışı akşam geç saatlerde fazla yememeye çalışıyoruz aşçı yamağı ile, gerçi blog çalışmaları engel oluyor ama iradeli davranmaya çalışıyoruz:) Ayçöreğinin yanında sıcak bir çorba ile akşam menüsünü tamamlıyoruz. Ayçöreği sebzeli olunca sebze ve karbonhidrat ihtiyacını karşılıyor. Az miktarda yağ ve patates ile hazırlanan hamurda un miktarı da az oluyor yani hafif bir çörek elde ediyoruz. Ben normal un ile yaptım ama kepekli unla da yapılabilir. Tarif şöyle;
Malzemeler:(24 adet çörek için)
-3 adet haşlanmış patates (patatesler küçük ise 4 adet)
-100 gr tereyağ
-1 küçük çay bardağı yoğurt
-1 yumurta
-2 su bardağı un
-1 adet soğan
-3 adet patlıcan
-2 yemek kaşığı sıvıyağ
-2 diş sarmısak
-2 adet domates
-Tuz, pulbiber ve karabiber
-Üzeri için susam, haşhaş veya çörekotu
Yapılışı:
Öncelikle ayçöreğinin içini hazırlıyoruz. Patlıcanları soyup, küp şeklinde doğrayıp, tuzlu suda bekletiyoruz. Soğan ve sarmısağı doğrayıp, sıvıyağda 1-2 dakika kavuruyoruz ve süzdüğümüz patlıcanları ekliyoruz. Domateslerin kabuklarını soyup doğrayarak ilave ediyoruz ve domateslerin suyu tamamen kaybolana ve patlıcanlar yumuşayana kadar pişiriyoruz. Tuz ve baharatını ekleyip, ocaktan alıyoruz.
İç soğurken haşlayıp kabuklarını soyduğumuz patatesleri çatalla ezip, tereyağ, yumurta akı, yoğurt ve unla yoğurup yumuşak bir hamur elde ediyoruz. Hamuru 4 eşit parçaya bölüp, her parçayı yarım cm kalınlığında açıyoruz ve 6 eşit üçgen şeklinde kesiyoruz, geniş kısmına patlıcanlı içi koyup, yuvarlayarak sarıyoruz ve ay şekli veriyoruz. Diğer 3 parça içinde aynı işlemi tekrarlayıp, üzerine yumurta sarısı sürüyoruz ve haşhaş, çörekotu veya susam serpiştiriyoruz. Yağlı kağıt koyduğumuz tepsiye dizdiğimiz ayçöreklerimizi önceden ısıttığımız fırında üzeri kızarana kadar yaklaşık 30 dakika pişiriyoruz. Afiyet olsun...

Devamını Oku...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...