Corba etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Corba etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

05 Mayıs, 2020

MİNESTRONE SOUP / İTALYAN USULÜ SEBZE ÇORBASI


Minestrone soup, yani İtalyan usulü sebze çorbası... Kış ve mevsim geçişleri için çok güzel bir çorba, çünkü elinizdeki sebzelerle yapabileceğiniz ve damak tadınıza göre çeşitlendirebileceğiniz bir tarif. Karantina günlerinde evde dolapta kalmış az miktardaki sebzeleri temizlemek için ne varsa onunla yaptığım haliyle paylaşıyorum sizlerle, sizlerde elinizdekiler ve sevdiklerinizle kendi versiyonunuzu yapabilirsiniz. Tek başına öğün olabilecek yoğunlukta  olan bu çorbanın adının, et veya sebze suyu içinde makarna, pirinç ve sebze ile hazırlanan çorba anlamını taşıyan minestra kelimesinden geldiği yazar pek çok kaynakta. Tarihi çok eskilere dayanan çorbanın İtalya'da çok sayıda çeşidi bulunduğunu, et ile hazırlananlarının da olduğunu ve güney ve kuzey İtalya'nın yapış şekillerinde farklılıklar olduğunu belirterek tarife geçiyorum.

Malzemeler:

-  1 adet patates
-  1 ufak kereviz veya sapı veya birlikte
-  1 adet soğan
-  2-3 diş sarmısak
- 1/2 adet kırmızı biber
- 1 adet yeşil biber
- 2 dal pırasa
- 1 adet kabak
- 2-3 dal taze soğan
- 5-6 çiçek brokoli
- 1 adet havuç
- 1 çay bardağı bezelye
- 1 adet domates
- 1-2 dal defne yaprağı
- 1-2 dal kekik
- 3-4 yemek kaşığı zeytinyağı
- Tuz, karabiber
- Parmesan peyniri
- 2-3 dal taze fesleğen
- 1 çay bardağı haşlanmış barbunya veya fasülye çeşitleri
- 1 çay bardağı sevdiğiniz bir makarna çeşidi

 

Yapılışı:

Zeytinyağımızı tencerimize alıyoruz ve önce kuru soğan, sarmısak sonra taze soğan ve pırasayı ekleyerek kavuruyoruz. Pırasalar biraz sönünce, kereviz, havuç ve biberleri ekliyoruz, daha sonra patatesimizi ekliyoruz. Biraz sotelenince domatesimizi ekliyoruz. Sonra kabak, brokoli ve bezelyemizi ekliyoruz. Daha sonra önceden haşladığımız barbunyayı ekliyoruz. Tuz, karabiber, defne yaprakları, taze kekik ekledikten sonra kaynamış su ekliyoruz. Kıvamı yoğun bir çorba olacak 2-3 su bardağı suyu kıvama bakarak ekleyebilirsiniz. Ben bu sefer koymadım ama klasik minestronelerde makarna veya kuskus da olur. Dilerseniz bu aşamada sevdiğiniz çok iri olmayan bir makarna çeşidini ilave debilirsiniz. Lezzetler bir araya gelecek kadar hep birlikte 10-15 dakika pişirip ocaktan alıyoruz. Çorbamızı üzerine parmesan parçaları, taze fesleğen yaprakları ve varsa fesleğen pestosu ile servis ediyoruz. Afiyet olsun... 



Devamını Oku...

21 Mart, 2020

PIRASA VE PATATES ÇORBASI / VICHYSSOISE SOUP

Vichyssoise (vişesuaz diye okunuyor) soup, yani pırasa ve patates çorbası... Adı uzun, yapması kolay ve lezzetli aynı zamanda da bizim damak tadımıza uygun nefis bir çorba. Bu çorba ilk olarak Newyork'daki Ritz-Carlton otelinin Fransız şefi Louis Diat tarafından 1917 yılı yazında yapılmış. Şef büyükannesinin (Fransa'daki Vichy yakınlarında yaşamış olan) tarifini geliştirerek uygulamış ve bu lezzetli çorbayı ünlü bir hale getirmiş. Daha önce de pırasa ve patates ile çorba yapmıştım ama bu çorbayı araştırırken farklı aromalarla lezzet vererek yeniden yaptım ve mutfağımızın sıkça pişenleri arasına girdi. Çorbanın çıkış hikayesinde bahsettiğim üzere çorba bir yaz günü yapılmış olduğu için soğuk servis edilmiş, internette araştıracak olursanız da soğuk çorba olarak pek çok tarifinin bulunduğunu görebilirsiniz. Ben bizim geleneksel çorba anlayışımıza uygun olarak sıcak veya ılık olarak servis etmeyi tercih ediyorum. Çorbanın ünü doğal olarak lezzetinden kaynaklanıyor, çünkü içinde krema, patates ve tavuk/sebze suyu bulunuyor. Patates ve kremanın çorbaya kattığı lezzeti tahmin edebilirsiniz. Fransız mutfağında yine patates ve pırasa ile yapılan başka bir çorba daha var ve genel olarak farkı diğerinin sıcak servis edilmesi.

Kendi ideal tarifime ulaşabilmek için Fransız Mutfağı'nın büyük şeflerinin tariflerini araştırdım. Paul Bocuse ve Julia Child'ın tariflerine baktım. Zaten pek çok tarif, pırasa, patates, et/sebze/tavuk suyu ve krema ile frenk soğanı içeriyor. Paul Bocuse'nin tarifinde ise taze kekik ve maydanoz gibi aromatik otlar da yer alıyordu. Ben de bunları harmanlayarak kendi tarifimi oluşturdum. 

Malzemeler:

- 7-8 adet kalınca pırasanın beyaz kısımları
- 4 adet orta boy patates
- 1 orta boy soğan
- 1 yemek kaşığı tereyağ veya 3 yemek kaşığı zeytinyağı
- 3-4 dal taze kekik
- 1 litre tavuk veya sebze suyu
- 100 ml krema
- 3-4 dal frenk soğanı
- Tuz ve beyaz biber

Yapılışı:

Pırasaların en dış kısımlarını soyup, irice doğruyoruz ve yıkıyoruz, ben hem doğrama öncesi hem de doğrama sonrası yıkama yapıyorum, böylece araya sıkışan kum taneleri de temizleniyor. Patatesleri soyup, iri küpler halinde doğruyoruz. Soğanı da soyup irice doğrayıp, hepsini derin bir tencereye alıyoruz ve tereyağ, sadeyağ veya zeytinyağını ekleyip, hafifçe kavuruyoruz. Sonra kekik dallarını,  tavuk / sebze suyunu ve aynı miktarda içme suyunu ilave ediyoruz. Son olarak tuzunu ve beyaz biberi ekleyip (çorbanın rengi beyaz kalsın diye tercih ediyorum yoksa az miktarda normal karabiber koyabilirsiniz veya hiç koymayabilirsiniz) kapağını kapatarak kaynamaya bırakıyorum. Kaynama sonrası 15 dakika kadar pişirip ocaktan alıyorum ve kekik dallarını içinden çıkardıktan sonra, blenderdan geçiriyorum. Son olarak kremayı, 2 kaşık kadar ayırdıktan sonra içine ilave edip karıştırıyorum. Çorbayının üzerine ince kıyılmış frenk soğanlarını ve ayırdığım kremayı ekleyip sıcak veya ılık olarak servis yapıyorum. Evde taze krema varsa servis için onu tercih ediyorum. (Taze krema orjinal ismiyle creme fraiche normal kremanın kefir veya yoğurt ile fermente edilmesi ile oluşan nefis bir lezzettir ve yine Fransız Mutfağı'na aittir.) Bu çorba yazın soğuk olarak da servis yapılabilir. 

Not 1: Tavuk veya sebze suyunuz yok ise çorbayı normal su ile de yapabilirsiniz, bu haliyle de çok lezzetli oluyor, evde olmadığı zaman ben de sadece su ile yapıyorum.
Not 2: Çorbayı misafir için hazırlarsam krema konusunda netim, çorbayla dengeli miktarda krema mutlaka olmalı ama sadece kendimiz için pişiriyorsam, krema miktarı azalıyor veya sadece servis sırasında ekliyorum.
Not 3: Frenk soğanı taze soğana benzeyen ama çok daha ince dallara sahip tat olarak da soğan ve sarmısak arası bir yeşillik.
Not 4: Sanırım hepimizin hayatında izler bırakacak bu günler, kendi kendimizi karantinaya aldığımız, korona virüsünün insanlığı yoğun bir şekilde etkildediği tarihi günlerden geçiyoruz. Kayda geçirmek için buraya da ekliyorum.
Not 5: Evde kaldığımız için biraz daha karbonhidrat yüklü gıdalara yönelme oldu hepimizde, o nedenle bağışıklığımızı güçlü tutacak sağlıklı besinler, bolca sebze ve meyve yemeliyiz. Sayfamda pek çok çorba tarifi mevcut, incelemek isteyen buraya tıklayarak bakabilirler.

Afiyet olsun & sağlıklı günler


Devamını Oku...

30 Ocak, 2020

KEREVİZ ÇORBASI


Kereviz kışın tadıyla aromasıyla iddialı sebzelerinden biri. Dolması, salatası, zeytinyağlısı çeşit çeşit tariflerle mutfaklarda yerini alırken, çorbası daha az yapılır. Ben de bugün paylaşmakta olduğum tarifi oluşturana kadar daha az yapardım çorbasını. Aromatik lezzetlerin birleşmesi ile nefis bir kış çorbası olduğunu söyleyebilirim. Nedendir bilmem ama terbiyeli çorbalara biraz daha mesafeliyimdir ama belki kolaylığından belki alışkanlıktan sebzelerin benzer şekillerde hazırlandığı çorbaları çok yapar ve severim. İnstagram sayfamda da belirttiğim gibi bence en güzel kereviz çorbası ve kızım Yağmur'un da itirazsız yediği bir alternatif benim için. Prtaik tarifimiz şöyle;

Malzemeler:

-2 adet kereviz
-1 adet patates
-1 adet soğan
-1 diş sarmısak
-2-3 dal taze kekik
-1 adet defne yaprağı
-Taze çekilmiş karabiber
-Az muskat rendesi
-Tuz
-1 yemek kaşığı tereyağ
-2 yemek kaşığı zeytinyağı
-Servis için doğranmış maydanoz

Yapılışı:

Kereviz, patates ve soğanı soyup, irice ama eşit büyüklükte doğruyoruz. Tencerede tereyağını eritip, zeytinyağını da ekliyoruz ve doğradığımız malzemeleri ilave edip, hafifçe kavuruyoruz. Sonra ezdiğimiz sarımsak, ve diğer malzemeleri ekliyoruz ve üzerini geçecek kadar su ilave ederek tenceremizin ağzını kapatıp, önce orta ateşte, sonra biraz daha kısık olarak, sebzelerimiz iyice yumuşayana kadar pişiriyoruz. piştikten sonra, defne yaprağını ve kekik dallarını çıkarıp, blenderdan geçirip, pütürsüz hale getiriyoruz. Kıvamını damak tadımıza göre gerekli ise sıcak su ilavesi ile ayarlıyor ve kaseye alıyoruz, üzerine kıyılmış maydanoz serpiştirerek servis yapıyoruz. Dilerseniz su olarak, et, tavuk veya sebze suyu kullanabilirsiniz. Afiyet olsun.


Devamını Oku...

24 Aralık, 2018

FRANSIZ USULÜ SOĞAN ÇORBASI


Soğan çorbası yapması kolay ama vakit alan sonuçta ortaya çıkan lezzetin ise verdiğiniz zamana değdiği bir tarif. Mutfak literatürüne pek çok tarif gibi Fransız kökenli olarak girmiş. Çok eskiden yaptığım ama uzun bir zamandır da yapmadığım bir lezzetti ve elimdeki son fotoğrafı buradaki paylaşımdaydı

Arada yaptığım zamanlarda çekmeye fırsat olmamış, malum hep bir telaş içindeyiz büyük şehirde ve yapay ışıkla fotoğraf çekmeyi hiç sevmiyorum. Neyse hadi gireyim mutfağa dedim akşam saati ve ertesi gün, gün ışığında fotoğraflarım diye düşündüm. Öyle de yaptım:)

Tarife geçmeden önce çorba ile ilgili bazı önemli notlarımı paylaşmak istiyorum;

-Soğan çorbasının tüm lezzeti, soğanın uzun süre orta-kısık ateşte pişirilmesinden geliyor bunu atlamayın.
- Soğan bildiğiniz gibi çok su içeriyor, yani verdiğim ölçü gözünüzü korkutmasın, bu öçlüden 4-5 kişilik bir çorba ancak çıkıyor.
-Çorbayı yaparken benim tarifimde yok ama başka yerde görüp un kullanmayın kıvam için, çorbanız bulanık olur ve una hiç gerek yok, aynı şekilde pek çok tarifte yabancı kökendi soslar var onlara da gerek yok, bunu gönül rahatlığı ile belirtiyorum, çünkü vaktinde öyle tariflerde denemiştim.
- Bu tarifte beyaz şarap var ama dilerseniz elma sirkesi de kullanabilirsiniz, tabi kırmızı şarap da olabilir ama onun aroması biraz daha yoğun, bunu göz önünde bulundurmayı unutmayın.
-Son olarak da et suyu/tavuk suyu konusu var. Ben et suyu tercih ediyorum, siz tavuk veya sebze de kullanabilirsiniz ama daha lezzetli bir çorba için normal su tercih etmeyin.

Malzemeler:

- 15 adet soğan (2.5 kilo kadar)
- 3 yemek kaşığı zeytinyağı
- 1 yemek kaşığı tereyağ veya 2 kaşık sade yağ
- 1/2 su bardağı beyaz şarap veya 1/2 çay bardağı elma sirkesi
- 2 minik diş sarmısak
- 3-4 ince dal taze kekik
- 3 su bardağı et suyu
- Tuz ve karabiber

Servis için:

- 2 dilim ekşi mayalı ekmek
- 1 tatlı kaşığı tereyağ
- 1 çay bardağı eski kaşar peyniri rendesi
- Taze kekik

Yapılışı:

Soğanların kabuklarını soyup, zeytinyağı ve tereyağını koyduğumuz tencereye alıyoruz, (mümkünse döküm tencere kullanın) pişirmeye başlıyoruz. Soğanlar önce sularını bırakıp küçülecekler ve hacimleri çok azalacak, sonra yavaş yavaş karamelize olacaklar. Bu süreç yaklaşık 1 saat kadar sürecek, dilerseniz soğanlar küçüldüğünde fırına alıp karamelleşme sürecini fırında yapabilirsiniz. Sonra şarap veya sirkeyi ekleyip, biraz uçuruyoruz. Bu aşamada ezilmiş sarmısakları, tuz ve karabiberini ekliyoruz. Daha sonra et suyunu ekleyip, kekik dallarını da içine atarak kaynamaya bırakıyoruz. İhtiyaç duyarsanız az miktarda normal su veya yine et suyu ilave debilirsiniz.Kıvamı yoğunlaşınca da ocaktan alıyoruz. 

Ekşi mayalı ekmekleri ortadan ikiye kesip 4 parça elde ediyoruz. Üzerine tereyağ sürüp,eski kaşar peyniri rendesi veya gravyer peyniri rendesi yerleştirip, önceden ısıtılmış fırında peynirler eriyip kızarana kadar pişiriyoruz. Ekmeklerin lezzetini arttırmak için tereyağ öncesi sarmısak da sürebilirsiniz. Kızaran ekmekleri kaseye aldığımız çorbanın üzerine koyuyoruz. Eğer kaseleriniz ısıya dayanıklı ise ekmekleri hazırlayıp, çorba kasesinin üzerinde çorba ile birlikte fırında ızgara ayarında pişirebilirsiniz. Afiyet olsun...


Devamını Oku...

18 Kasım, 2018

EN GÜZEL BALKABAĞI ÇORBASI



Balkabağı çorbası bizler gibi damak tadı çorbada tuzluya alışık olanlar icin değişik bir lezzet.  Hafif tatlı ve bence çok keyifli. Blogda daha önceden hazırladığım bir balkabağı çorbası daha var. Pişirme yöntemi ve malzemelerde ufak farklar mevcut. Bu ufak farklar lezzetin artmasına büyük katkılar yapıyor. En temel lezzet arttırıcı malzemeleri önce fırınlamak, kesinlikle Öner’im bu şekilde pişirmeniz olacak. Ben de kendim artık balkabagını uygun ise mutlaka fırınlama yaparak pişirmek. 
Kullandığım kabak hep rastladığımız helvacı kabagindan farklı bir turdu. Şekli armut gibiydi ve Eylul basında yazlıktan getirmiştim. Kasım başında pişiren kadar oda sıcaklığında bekledi. Açıkcası bana daha dayanıklı gibi geldi bu tür.
Biraz araştırdım ama türünün özel adı yok veya ben rastlamadım. Ama İngilizcede butternut squash diye geçen tür, bildiginiz gibi helvacı kabağı pumpkin olarak çeviriliyor. Gelelim tarifimize.


Malzemeler:

- 1 adet balkabağı ( temizlenmiş hali 1 kg)
- 2 adet büyükçe kuru soğan
- 1 adet havuç 🥕 
- 3 yemek kaşığı zeytinyağı
- 3 adet defne yaprağı
- Tuz, karabiber
- 1 fındık büyüklüğünde taze zencefil rendesi
- 1 çay kaşığı zerdeçal
- Biraz muskat rendesi

Üzeri için:

- Kabak çekirdekleri, biraz kavrulmuş susam
- Krema
- Rende parmesan veya eski kaşar peyniri


Yapılışı:

Balkabağını soyup, çekirdeklerini temizledikten sonra, iri küpler halinde doğruyoruz ve fırın tepsisine birbirine değmeyecek şekilde yerleştiriyoruz. Havuç ve soğanları da aynı şekilde hazırladıktan sonra, üzerine zeytinyağı, tuz ve karabiberi gezdiriyoruz, defne yapraklarını da kırarak serpiştiriyoruz. Önceden ısıttığımız 200 derece fırında dışı çıtır, içi yumuşak olana kadar pişiriyoruz.

Fırından alıp, biraz ılıdıktan sonra kuru defne yapraklarını alıp, diğer malzemelerimizi tencereye alıyoruz. Üzerine zencefil, zerdeçal ve muskat rendesini ekleyip, üzerini kapatacak kadar su ilave edip kaynayana kadar pişiriyoruz. Dilerseniz et, tavuk veya sebze suyu da kullanabilirsiniz.

Tüm malzemeler yumuşayıp, karışım kaynayınca ocaktan alıp, blenderdan geçirerek yoğun bir püre olan çorbamızı hazırlamış oluyoruz. Sevdiğiniz çorba yoğunluğuna göre kaynamış su ekleyerek kıvamını ayarlıyoruz, dilerseniz 2-3 kaşık krema da ekleyebilirsiniz. 1-2 dakika daha kaynadıktan sonra çorbamız hazır, kaseye alıp, üzerine kabak çekirdekleri, kavrulmuş susam serpiştirerek servis ediyoruz, dilerseniz her kaseye 1-2 çay kaşığı krema damlatabilirsiniz. Bir de yoğun aromalı peynirler çok yakışıyor bu çorbaya, ben parmesan ve eski kaşar rendesi öneriyorum. Evdeki serviste parmesan eklemiştim ama fotoğraf çekmeyi unutmuşum:) Afiyet olsun...


Devamını Oku...

09 Ağustos, 2018

GAZPACHO ÇORBASI - SOĞUK DOMATES ÇORBASI



İspanya’nın en çok bilinen ve yapılan lezzetleri arasında ilk sıralara giren gazpacho, soğuk olarak hazırlanan, pişirilmeyen bir çeşit domates 🍅 çorbası aslında. Ekranda gördüğünüz benim yorumum, nasıl yaptın derseniz işte tarif;


Malzemeler:


3-4 domates 🍅 
-  1 kırmızı biber
-  1 yeşil elma 🍏
- 1 salatalık 🥒
- 1’er tatlı kaşığı sarımsak ve soğan konfit (konfit yerine kırmızı soğan kullanabilirsiniz)

Yapılışı: 


Tüm malzemeleri blendardan geçirip, tuz, karabiber ve zeytinyağı ile tatlandırdım. Üzerinde ise daha önceden ufak ufak doğrayıp sirkede beklettiğim salatalık ve mor soğan küpleri var. Fesleğen ve yenilebilir menekşeler ile servise hazır. Dilerseniz üzerine buz ve krema gezdirerek servis yapabilirsiniz.  Diğeri ise üzerine eklediğim sirkeli karışım. Gazpachoya kıvam vermek için ekmek eklenebilir ama gluten nedeniyle tercih etmedim. Ayrıca bu tarif yaratıcılığınıza çok açık, içine başka malzemeler ekleyerek damak tadınıza göre zenginlestirebilirsiniz. Ben elma ekledim, karpuz, şeftali, kayısı, çilek sıkça tercih edilen meyvelerden, enginar ve karides de bu çorbaya eklenebilecekler arasında. Acı soslarında çok yakışacağı kesin tabi seviyorsanız. Konfit kısaca kendi yağında ağır ateşte pişirilme yöntemi olarak belirtilebilir. Sarmısak ve soğanı konfit yapmak için dilerseniz aromalandırdığınız bir yağın içinde çok kısık ateşte üzün süre pişirebilirsiniz. Afiyet olsun...



Devamını Oku...

26 Haziran, 2015

PATLICAN ÇORBASI


Türk sofralarında çorba eksik olmaz, hele ramazan ayında. Ama pek çoğumuz gibi benim de aynı yemek çeşitleri içinde sıkıntı çektiğim zamanlar oluyor ve böyle zamanlarda farklı bir şeyler denemek ihtiyacı hissediyorum. Patlıcan çorbası da bu düşüncelerle mutfağıma giren yeni bir tarif oldu. Aslında patlıcan çorbası eski bir tarif, Osmanlı mutfağında badem ile birlikte hazırlanan ve Osmanlı mutfağı restoran menulerinde bulunan bir lezzet. Ben farklı bir sunum düşündüğüm için, badem ile hazırlamadım. Ancak bir daha ki uygulamamda servis için badem, dolmalık fıstık veya ceviz düşünüyorum. Aşağıda yer alan tarife de servis sırasında eski kaşar peyniri rendesi ve sotelenmiş pastırmanın, taze kekik yapraklarının da yakışacağını söyleyebilirim. Yeni deneyimlere açık olanlara öneririm. Gelelim tarifimize;

Malzemeler:

- 3 adet patlıcan
- 1 yemek kaşığı tereyağ
- 1 yemek kaşığı un
- 1,5 su bardağı süt
- Tuz karabiber
- 1,5 bardak kaynamış su veya et suyu
- Servis  için kurutulmuş domates, ince kıyılmış maydanoz

Yapılışı:

Patlıcanlarımızı bir kaç yerinde ufak delikler açarak, ocakta veya fırında közlüyoruz. Kabuklarını soyup hemen ufak ufak doğruyoruz. Tencerede erittiğimiz yağın üzerine unumuzu ekleyip, kavurduktan sonra hemen patlıcanlarımızı ekliyoruz. Bu süreci mümkün olduğunca kısa tutmakta fayda var, çünkü bekleyen patlıcanlar kararcaklardır. Patlıcanlarımızda 1-2 dakika kavrulduktan sonra sütümüzü ekleyip, karıştırarak, çorbamızın kıvam almasını sağlıyoruz. Kaynadıktan sonra, et suyu veya sıcak su ile çorbamızı istediğimiz kıvama getirip, tuz ve karabiber ekliyoruz, bir kaç dakika sonra ocaktan alıyoruz. Son olarak sıcak suda beklettiğimiz kurutulmuş domateslerimizi ince şeritler halinde doğruyoruz ve ince kıyılmış maydanoz ile, kaseye aldığımız çorbayı süsleyerek servis ediyoruz. Girişte de bahsettiğim gibi, hafif sotelenmiş pastırma ve dolmalık fıstık ve eski kaşar peyniri rendesi de başka bir servis önerisi olabilir. afiyet olsun.



Devamını Oku...

10 Aralık, 2013

PANCAR ÇORBASI ( NAMI DİĞER ÇİLEKLİ ÇORBA )


Pancar çorbası, kızımın dilinden çilekli çorba. Geçtiğimiz haftasonu evde pancar çorbası pişti. Kızımın yemeyeceği düşüncesinde olduğum için, ona ayrı bir çorba hazırladım, ama beni yanılttı ve pancar çorbasına çilekli çorba adını vererek afiyetle yedi. Yani beklemediğimiz sonuçlar olabiliyor hayatta neyse ki bu güzel bir sürpriz oldu.

Dışarda kar yağışı beklentisi ve buz gibi bir hava var. Böyle bir havada belki hiç yapmadığınız ve çorbası da olur mu diye düşündüğünüz pancarı, vereceğim tarifle yapıp, sıcacık içebilir, çocuklarınıza da sevdirebilirsiniz. Pratik tarifimiz şöyle;

Malzemeler:

- 4 adet orta boy pancar (750 gr)
- 1 adet orta boy patates
- 1 adet orta boy soğan
- 2 diş sarmısak
- 2 kuru defne yağrağı
- 1 su bardağı süt
- 100 ml krema
- Tuz, karabiber
- 2-3 dal dereotu

Yapılışı:

Pancarımızı, patatesi, soğanı, sarmısağı kabuklarını soyduktan sonra, üzerini kapatacak kadar su ve defne yapraklarını ekledikten sonra pişmeye bırakıyoruz. Sebzelerimiz haşlanıp yumuşayınca, ocaktan alıp, defne yapraklarını içinden çıkarıyoruz. Tüm malzemeyi blendar yardımı ile ezip homojen bir karışım haline getiriyoruz. Daha sonra sütümüzü, kremamızı ekleyip, tuz ve karabiberle tatlandırdıktan dereotu ile süsleyerek servis yapıyoruz. Eğer gerekiyorsa çorbamızın kıvamını ayarlamak için sıcak su kullanabilirsiniz. Afiyet olsun....

Devamını Oku...

27 Şubat, 2009

PORTAKALLI MERCİMEK ÇORBASI


Portakallı mercimek çorbası da eski tariflerimden biridir. Bu tarifi de herkesin uyguladığı bir tarif olması nedeniyle yazmamıştım ama son zamanlarda konuştuğum bir kaç kişi portakal suyu kullanmadıklarını, tarifi yazmamın güzel olacağını söyleyince paylaşmaya karar verdim. Tarif aslında annemin klasik mercimek çorbası, ben sadece eski iş arkadaşlarımdan birinin önerisi üzerine portakal suyu eklemeye başladım ve en sevdiğim çorbalardan birini elde etmiş oldum. Bu çorbanın lezzet olarak farkı hafif tatlı olması ve portakal aromasını hissettirmesi, eğer sizlere hitap edeceğini düşünüyorsanız mutlaka denemizi öneririm, yoksa da çorbanın bazını normal mercimek çorbası olarak hazırlayabilirsiniz. Sonrasında salça ve nane koymadan blenderdan geçirirseniz "süzme mercimek çorbası" elde etmiş olursunuz. Kısaca aynı tarifle 3 farklı çorba hazırlamak mümkün. Havaların oldukça soğuk geçtiği şu günlerde sanırım hepimiz mutfağında bir tencere çorba kaynıyordur. 1-2 ufak farkla yeni çorbalar için pratik tariflerimiz şöyle;

Malzemeler: (6 kişilik)

- 1 su bardağı kırmızı mercimek
- 1 orta boy soğan
- 1 büyük veya 2 küçük havuç
- 1 orta boy patates
- 2 yemek kaşığı zeytinyağı
- 1 tatlı kaşığı nane
- 2 çay kaşığı tuz
- 1 tatlı kaşığı domates salçası
- 1 çay kaşığı pul biber
- 1 portakalın suyu (1 çay bardağı)

Yapılışı:


Düdüklü tencerimizde veya normal bir tencerede ayıklanıp, yıkanmış kırmızı mercimeğimizi, doğranmış soğanımızı, dilimlenmiş patates ve havucumuzu üzerlerini geçecek kadar su ilave ederek haşlıyoruz. Tüm malzememiz yumuşayınca blenderdan geçiriyoruz. (Bu aşamada çorbamızı yağ ve tuz ilave ederek kaynatıp, gerekiyorsa kaynamış su ilavesi ile kıvamını ayarlayarak, limon ve pul biberle servis edersek süzme mercimek çorbası hazırlamış oluruz.) Ayrı bir tavada zeytinyağımız ile nane ve salçamızı kavuruyoruz ve çorbamızın içine ilave ediyoruz. Tuz ve pul biberi de ekleyip normalden biraz daha yoğun bir kavama gelene kadar kaynamış su ilavesi ile kaynatıyoruz. Çorbamız pişince 1 çay bardağı portakal suyunu ekleyip, karıştırdıktan sonra ocaktan alıyoruz. Servis yaparken portakal dilimleri ve pul biberle süsleyebiliriz. Afiyet olsun...
Devamını Oku...

16 Ağustos, 2008

KABAK ÇORBASI


Yaz biterken yaz daveti soframızdan bir tarif.... Kabak çorbası, lezzetli, sağlıklı ve hafif. Önceki yazımda da bahsettiğim gibi misafirlerimiz yediklerine dikkat eden kişilerden oluşuyordu, bu nedenle sağlıklı ve hafif olmasına oldukça özen göstererek hazırladım menümüzü. Çorba olarak ilk defa yaptığım kabak çok beğenildi. Kabak yaz sebzesi olsa da istenirse kışın da uygulanabilecek tarifimiz şöyle;

Malzemeler:

-3 adet kabak
-1 orta boy soğan
-2-3 diş sarmısak
-1 yemek kaşığı un
-2 yemek kaşığı zeytinyağı
-2 su bardağı süt
-Tuz, az karabiber
-1-2 dal dereotu
-1 yemek kaşığı toz parmesan

Yapılışı:

Kabaklarımızın kabuklarını soyup, rendeliyoruz. Tenceremizde ince doğradığımız soğanımızı, zeytinyağımız ile hafifçe kavurduktan sonra, ince kıydığımız sarmısaklarımızı ekliyoruz. Bu aşamada unumuzu da ekleyip, 1-2 dakika karıştırarak kavuruyoruz ve sütümüzü ilave ediyoruz. Kabaklarımızı da ekledikten sonra 2 su bardağı kaynamış su ekleyip, kaynamaya bırakıyoruz. Kabaklarımız pişince tuz ve karabiberimizi koyup, ocaktan alıyoruz. Blenderdan geçirdiğimiz çorbamızı dereotu yaprakları ve parmesan peyniri ile servis yapıyoruz. Afiyet olsun...

Not: İsternirse çorbaya limon suyu, kıyılmış dereotu ve naneden oluşan bir sos hazırlayabilirsiniz. Çorbamız nane ve dereotu ile çok lezzetli oluyor.
Devamını Oku...

30 Nisan, 2008

SAĞLIK ÇORBASI

Geçen haftaki aşırı sıcaklardan sonra, hava birden soğudu, kaloriferler tekrar yanmaya başladı ve bizde yeniden kışlıklara büründük. Ama dün öğlen dışarı çıktığımda anladım ki havalar ısınıyor ve sanırım baharı yaşayamadan yaza geçeceğiz.
Geçen hafta hava soğuyunca bizde sıcak birşeyler içelim dedik ve uzun süredir yapmayı istediğim sağlık çorbasını denedim. Tarif Hatsum'dan, sağlık çorbası denmesinin nedeni sanırım bol sebzeli bir çorba olması, ayrıca içinde krema bulunmadığı, yağ miktarı çok az olduğu için hafif de bir çorba. Belki şimdilerde soğuklar bitti ama bu tarifi soğuk günler ve çocuklarınız için denemenizi öneririm. Tarifimiz şöyle;

Malzemeler:

-3 adet patates (yaklaşık 750 gr)
-1 adet havuç
-2 orta boy soğan
-2-3 diş sarmısak (ben ekledim)
-1 su bardağı tel şehriye
-2 yemek kaşığı zeytinyağı
-Yarım demet dereotu
-5 su bardağı su + 3 su bardağı et suyu (hepsini su kullanabilirsiniz)
-Tuz, karabiber

Yapılışı:

Kabuklarını soyduğumuz patates, havuç, sarmısak ve soğanımızı küçük küçük doğrayıp, zeytinyağımız ile tencerede 4-5 dakika kavuruyoruz. Sonra etsuyu + normal suyumuzu ilave edip, kaynamaya bırakıyoruz. (İsterseniz etsuyu tabletlerden yarım olarak kullanabilirsiniz, normal su ile birlikte) Sebzelerimiz haşlanıp, yumuşayınca, ocaktan alıyoruz ve blenderdan geçirerek püre haline getiriyoruz. Tekrar ocağa alıp, tuzunu, karabiberini ve tel şehriyemizi ekliyoruz ve şehriyeler yumuşayana kadar pişirmeye devam ediyoruz. (Gerekirse kıvamını ayarlamak için biraz daha kaynamış su ilave edebiliriz) Tel şehriyelerimiz yumuşayınca ocaktan alıp, ince kıydığımız dereotunu ekliyoruz. Servis yaparken üzerine dereotu serpiştirebiliriz. Afiyet olsun...

Devamını Oku...

23 Mart, 2008

TAHILLI YOĞURT ÇORBASI

Yeni anne Lama'nın, konusu hepimiz için faydalı olan etkinliğinin son günü de geldi, ben bu etkinliğe uzun süredir bekleyen bir tarifle katılmak istiyorum. Tarif yine annemden. Bizim evde özellikle kışları oldukça sık pişirilen yoğurt çorbası. Bu çorbanın yaygın ismi yoğurt çorbası ama içimden böyle demek gelmedi, çünkü o zaman basit bir çorba gibi düşünülebilir, oysa bu çorba oldukça lezzetli ve içindeki tahıllar nedeniyle besleyici bir çorba. Yapımı da biraz zahmetli olduğu için açıkcası ben pek yapmıyorum. Annem geldiğinde veya eve gittiğimde mutlaka istediğim bir yemek oluyor. Bu kadar reklam yaptıktan sonra gelelim çorbamızın tarifine;

Malzemeler:

Malzemeler: (6 kişilik)
-1 kg süzme yoğurt
-1 çay bardağı haşlanmış yarma (aşurelik buğday)
-1 çay bardağı haşlanmış nohut
-1 yumurta
-1 tatlı kaşığı un
-1 çay kaşığı tuz
-1 tatlı kaşığı nane
-1/2 çay bardağı haşlanmış yeşil mercimek
-5-6 bardağı soğuk su

Sosu için:

-1 yemek kaşığı zeytinyağı
-1 tatlı kaşığı nane
-1 yemek kaşığı salça
-1 yemek kaşığı su
Yapılışı:
Öncelikle malzeme listesinde bahsettiğim yarmanın ne olduğunu açıklayacağım. Yarma buğdayın kaynatılıp, kurutulmasından sonra, dövülmesi ile elde edilen bir tahıl, genellikle aşurelik buğday ismiyle tanınıyor ve keşkek yapımında da kullanılıyor. Çorbamızı yapmak için öncelikle yarma ve nohutumuzu haşlıyoruz ancak iyice yumuşamalarına izin vermiyoruz, çünkü çorbamızı pişirirken yumuşamalarını istiyoruz. Derin bir tencerede, süzme yoğurdumuzu, haşlanmış yarmamızı, nohutumuzu ve yumurtamızı karıştıyoruz. Sonra unumuzu, tuzumuzu ve nanemizi ekleyip, tekrar karıştıyoruz ve suyunu ilave edip, pişirmek üzere ocağa alıyoruz. Çorbanın biraz zahmetli olduğundan bahsetmiştim, zahmeti pişirme aşamasında önümüze çıkıyor. Çorbamız kaynayana kadar, sürekli karıştırıyoruz, kaynadıktan sonra yarma ve nohut iyice yumuşayana kadar pişirmeye devam ediyoruz. Bu aşamada daha önceden haşladığımız mercimeğimizi de ekliyoruz. Tüm malzemeler yumuşayıp, çorbamız kıvam alınca ocaktan alıyoruz. Ocaktan alırken taze nanemiz var ise biraz daha doğranmış taze nane ilave edebiliriz. Bundan sonrası için dikkat etmemiz gereken şey çorbanın soğuma süreci, çünkü yoğurt çorbası olduğu için kesilme ihtimali var, bunu önlemek için yine karıştırarak soğutmamız gerekiyor. Annem bu süreci hızlandırmak için, çorba tenceresini, soğuk su dolu bir kaba alır ve karıştırmaya devam eder. Çorba oda sıcaklığına geldikten sonra korkmaya gerek yok. Tabi biz çalışan hanımlar için biraz vakit alacaktır ama bir kere olsun denemenizi tavsiye ederim, eminim lezzetini beğeneceksiniz. Ayrıca bu çorbanın çocuklar için de faydalı olduğunu söylemeye gerek yok sanırım, içindeki tahıllar sayesinde besin değeri yüksek bir yemek oluyor. Çorbamızın sosu ise klasik, az yağ ile nanemizi ve salçamızı kavurup, suyunu ilave edip, kıvamını ayarlıyoruz. Benim fotoğrafımda sos yok maalesef, o gün böyle çekmişim fotoğrafı. Siz damak tadınıza göre ister sosla isterseniz sade olarak hazırlayabilirsiniz. Afiyet olsun...
Çorba meraklıları ayrıca ÇORBALAR bölümünü ziyaret edebilirler.
Devamını Oku...

24 Ocak, 2008

BALKABAĞI ÇORBASI

Fotoğraflardan daha çok tatlıya benzeyen çorba tarifimizi de sıra geldi. Tam da mevsiminde çorba çeşitliliğini arttırıyoruz. Balkabağı çorbası da Hatsum'un tariflerinden. Ben daha önce başka bir tarifle yapmıştım balkabağı çorbası ama Aşçı Yamağı ve o günlerde bizde olan annemler pek fazla beğenmemişlerdi. Ama bu tarifi Aşçı Yamağı çok beğendi, açıkcası ben de diğerinden daha başarılı buldum, o nedenle artık eski tarifi yazmayı düşünmüyorum. Diğer tarif biraz klasik sayılabilecek balkabağı muskat ikilisini içinde barındırıyordu, bu tarifte ise defne yaprağı var. Tarifimiz şöyle;

Malzemeler: (6 kişilik)

- 750 gr temizlenmiş balkabağı
- 2 diş sarmısak
- 1 orta boy soğan
- 2 yemek kaşığı zeytinyağı
- 2 su bardağı tavuk suyu ve 2 bardak normal su
- 3-4 adet kurutulmuş defne yaprağı
- Karabiber, kimyon, tuz
- 100 ml krema

Yapılışı:

Öncelikle ufak doğradığımız soğan ve sarmısağı hafifçe kavuruyoruz ve doğradığımız balkabaklarını ekliyoruz (benimkiler kuşbaşından iriceydi) Balkabakları biraz kavrulduktan sonra tavuksuyumuzu, suyumuzu ve defne yapraklarını ekleyip, balkabağının haşlanmasını bekliyoruz. Balkabakları yumuşayınca, defne yapraklarını içinden çıkarıp, blendardan geçiriyoruz. Sonra tuz, karabiber ve kimyon ekliyoruz. Ben burada bahsettiğim baharat karışımından kullandım. Hatsum kimyonla yapmıştı. Çorbamız tekrar kaynayınca kremamızı ekleyip kıvamını ayarlıyoruz. Eğer kıvamı çok yoğun gelirse, sıcak su veya krema ilavesi ile ayarlayabiliriz. Afiyet olsun....

Devamını Oku...

14 Ocak, 2008

PATATES ÇORBASI


Kış günlerinin vazgeçilmezi çorba.... Hepimizin tarif defterinde sevdiği ve güzel yaptığı çorbalar vardır. Ben de kendiminkilerini sizlerle paylaşıyorum ve yenilerini eklemeye çalışıyorum. Bu konuda en büyük destekçim de Hatsum, bana deneyip, beğendiği çorbaların tarifini veriyor, ben de deniyor ve fotoğraflayarak sizlere yazıyorum. Yani Hatsum'un tarifleri en az iki kere denemiş oluyor o nedenle damak tadınıza uygunsa rahatlıkla yapabileceğiniz seçenekler oluyor.
Patates çorbası çok pratik ve lezzetli bir tarif, bu da Hatsum'un tarifi, sırada ise Hatsum'dan sağlık çorbası ve balkabağı çorbası var. Patates çorbasının tarifi ise şöyle;

Malzemeler: ( 4 kişilik)

-4 orta boy patates
-1 orta boy soğan
-2 diş sarmısak
-1 yemek kaşığı un
-1 yemek kaşığı zeytinyağı
-4 su bardağı et veya tavuk suyu 
-1 yemek kaşığı kuru nane
-100 ml krema
-Tuz

Yapılışı:

Patateslerimizi soyup, küp şeklinde doğruyoruz. İnce doğradığımız soğanı unumuzla beraber, zeytinyağında kavuruyoruz. Sonra patateslerimizi ekleyip, et suyumuzla patatesler yumuşayana kadar pişiriyoruz. Ocaktan aldığımız çorbanın içinden patateslerin 1/3 'ü kadarını kevgir ile ayrı bir kaba alıyoruz ve çorbanın geri kalanını blenderdan geçiriyoruz. Çorbamızı tekrar ocağa alıp, ayırdığımız patatesleri, tuzumuzu, kuru naneyi ve kremamızı ekliyoruz ve tekrar kaynayana kadar pişiriyoruz. Çorbamızı servis yaparken de kuru nane ilave edebiliriz. Afiyet olsun...

Devamını Oku...

11 Aralık, 2007

KEREVİZ ÇORBASI VE BİR TUTAM BAHARAT

İstanbul'da geçen sene özlediğimiz kışı soğuk bakımından yaşıyoruz, bazılarınız bana kızabilir ama ben kar da yağsın istiyorum. Biliyorum İstanbul'da kar eziyet demek, uzun trafik sıkışıklıkları demek, araç bulamamak demek ama yine de ben karı özledim, en iyisi karlı bir yerlere gitmek...
Bir tutam baharata gelince bu baharatı ilk evlendiğim günlerde Sener Dayımızı ziyarete gittiğimizde beni götürdüğü Beyoğlu'ndaki baharatçıdan almıştım, daha doğrusu Kadir Bey (Bünsa Baharat'ın sahibi) hazırlayıp vermişti, içinde ne olduğunu söylemeksizin, bunu özellikle köfte, kuru fasülye olmak üzere bir çok yemeğe kullanabilirsin dedi. İçinde pek çok baharat bulunan bu karışımı ben de bazı yemeklerimde ve çorbaların bir kısmında kullanıyorum. Yolunuz Çiçek Pasajı'na düşerse Bünsa Baharat'tan (Tel: 0 212 2436265) bu karışımı denemek üzere alabilirsiniz.
Bu soğuk havalarda evde en çok aranan şey sıcacık bir çorba, ben de size bir fincan sıcak çorba öneriyorum;

Malzemeler:(4 kişilik)

-2 orta boy kereviz
-1 adet soğan
-1 diş sarmısak
-1 adet havuç
-1 adet küçük patates
-1 çay bardağı kırmızı mercimek
-1 yemek kaşığı un
-2 yemek kaşığı zeytinyağı
-1 su bardağı süt
-1 yumurta sarısı
-Tuz, karabiber
-1 çay kaşığı özel yemek baharatı

Yapılışı:

Kerevizlerimizi, patatesi ve havucu soyup iri şekilde rendeliyoruz. Kerevizin kararmasını önlemek için en sona bırakmakta fayda var. Soğan ve sarmısağımızı ufak doğrayıp, yıkadığımız kırmızı mercimeği de ekleyerek malzemelerimizi düdüklü tencereye koyup, 5 su bardağı su ekleyip düdüklünün pimi çıktıktan sonra 20 dakika pişirerek hazırlıyoruz. Düdüklü kullanmayacaksak, sebzelerimiz yumuşayana kadar normal bir tencerede pişirebiliriz.Biraz soğuduktan sonra blenderdan geçirip, bekletiyoruz. Ayrı bir tencerede eytinyağımız ile 1 yemek kaşığı unu hafifçe kavuruyoruz ve haşlanmış sebze püremizi ilave ediyoruz. Ayrı bir kapta iyice çırptığımız yumurta sarısı ve süt karışımını çorbamız kaynayınca azar azar çorbamızı sürekli karışıtırarak ilave ediyoruz. Son olarak baharat ve tuzunu ekliyoruz. Kaynadıktan sonra ocaktan alıyoruz. Servis yaparken istersek üzerine kırmızı biber serpiştirebiliriz. Afiyet olsun....

Devamını Oku...

19 Kasım, 2007

KÖRİLİ TAVUK ÇORBASI


Kışın başlamak üzere olduğu, ama soğuk ve yağmurun kışı aratmadığı şu günlerde, içimizi ısıtacak lezzetli bir çorba tarifini sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu çorba da ablamın tarifi, bu nedenle menünün içine Hatsum'un Tarifleri isimli bir bölüm açıyorum, daha öncede Annemin Tarifleri bölümünü oluşturmuştum. Yemek günlüğünüz olunca en yakınlarınızın katkısı kaçınılmaz oluyor. Bu başlıklar altında annemde daha çok yöresel ve Türk Mutfağı'na özgü klasik lezzetleri, ablamınkin de ise dünya mutfaklarından tarifler ve yeni lezzet denemelerine ilişkin tarifler yeralacak.
Bugünkü tarifimiz bütün önyargımla yememe rağmen çok beğendiğim bir çorba tarifi. Ablam yaptığında içemeyeceğimi düşünmüştüm ama tadına bakmam konusunda ısrar edilince, denedim ve çok beğendim, aynı önyargıyı aşçı yamağı da yaşadı, ama o da çok beğendi. Bu nedenle eğer tavuk çorbasından hoşlanmam diyorsanız, yine de bu çorbaya bir şans vermenizi tavsiye ederim. Tavuk çorbası severler ise farklı bir yorumu denemiş olacaklar. Gelelim tarifimize;
Malzemeler:
-150 gr tavuk göğsü
-1 büyük soğan
-2 yemek kaşığı sıvıyağ
-1 tatlı kaşığı köri
-1 yumurta sarısı
-1 kahve fincanı un
-2 su bardağı süt
-1/4 demet dereotu
-Tuz, karabiber
-Pulbiber ve 1 tatlı kaşığı tereyağı (isteğe bağlı)
Yapılışı:
Tavuk göğsümüzü 2,5 su bardağı su ile haşlıyoruz. Haşladıktan sonra, suyunu ayırıp, tavukları küp şeklinde doğruyoruz. Soğanımızı da küp şeklinde doğrayıp, 2 yemek kaşığı sıvıyağ ile tencerimizde kavuruyoruz. Sonra tavuklarımızı da ekliyoruz ve beraberce kavrulduktan sonra 2 bardak tavuk suyunu ekliyoruz. Ayrı bir kapta, yumurta sarısı, köri, un ve sütümüzü pütürsüz bir karışım olacak şekilde çırpıyoruz. Tavuk suyumuz kaynayınca körili karışımı azar azar tencerimize karıştırarak ilave ediyoruz ve kaynayana kadar karıştırarak pişiriyoruz ve ocaktan alıyoruz. Sıcakken doğradığımız dereotunu ekliyoruz. Servis sırasında da istersek erittiğimiz tereyağına eklediğimiz pulbiberi üzerine gezdirebiliriz. Afiyet olsun....
Devamını Oku...

17 Mayıs, 2007

PATATESLİ PIRASA ÇORBASI

Kış sebzeleri bitti... Gerçi kışın yaşandığı da tartışmalı oldu bu yıl. Pırasa biterken, geçen yıl bayramda yaptığım ve evin tüm üyelerince beğenilen bu çorbayı tekrar yaparak, kolay ve lezzetli tarifi paylaşmak istedim. Pırasa bulursanız bu yıl, olmazsa gelecek kışa denenecekler listenize almanızı tavsiye edeceğim bir tarif. Çorba hafif, sağlıklı ve lezzetli...Aşçı yamağı da ben de yoğun kıvamlı sebze çorbalarını çok seviyoruz ama siz kıvamını ağız tadınıza göre ayarlayabilirsiniz. Tarif şöyle;
Malzemeler:
-1/2 kilo pırasa
-3 orta boy patates
-1 adet havuç
-1 küçük çay bardağı kırmızı mercimek
- Et suyu veya su
-30 gr tereyağ
-Yarımkırmızı biber (üzeri için)
-Az dereotu (üzeri için)
Yapılışı:
Doğradığımız pırasa, patates, havuç ve mercimeğimizi 6 su bardağı su ve etbulyon veya etsuyu ile düdüklü tencerede 20 dakika veya normal tencerede sebzeler ve mercimek yumuşana kadar haşlıyoruz. Biraz soğuduktan sonra blenderdan geçiriyoruz. Ayrı bir tencerede tereyağını eritip, sebzeli karışımı ilave ediyoruz tuz ve baharat ekleyip, kaynayınca ocaktan alıyoruz. Servis yaparken üzerine minik küpler şeklinde doğradığımız kırmızı biber ve ince doğranmış dereotu ilave ediyoruz. Afiyet olsun...

Devamını Oku...

29 Nisan, 2007

ISPANAK KÖKÜ ÇORBASI

Ispanak en sevdiğim sebzelerden biri, daha önceki yazılarımda belirtmiştim, senelerce pek çok sebzeyi yemedim ama ıspanağı değişik şekillerde yedim. Ispanak kökü çorbası da bunlardan biri, son derece sağlıklı ve lezzetli. Eminim sizlerinde ıspanak temizlerken köklerine kıyamadığınız olmuştur. Pazardan aldığım ıspanakların kökleri de böyleydi, yapraklarını temizleyip ayırdım ve kökleri ile bu çorbayı yaptım. Tarif şöyle;

Malzemeler:

-1 kg ıspanağın kökü
-1 su bardağı yeşil mercimek
-1 adet soğan
-1 adet havuç
-1 adet patates
-3 diş sarmısak
-2 yemek kaşığı zeytinyağ
-1 tatlı kaşığı kuru nane
-1 çay kaşığı sumak
-1/2 limon suyu

Yapılışı:

Ispanakları temizlerken köklerini ayırıp, köklerin de uçlarından çok az kesip iyice yıkıyoruz. Ispanak köklerimizi, soyup, irice doğradığımız patates, havuç ve soğanımızı, 2 diş sarmısağı ve yıkadığımız mercimeğimizi 6 su bardağı su ile düdüklü tencerede, pimi çıktıktan sonra 20 dakika pişiriyoruz. Düdüklü tencere kullanmıyorsak normal tencerede hepsi yumuşayana kadar haşlıyoruz ve blenderdan geçiriyoruz. Ayrı bir tavada, zeytinyağını ısıtıp, nane ve sumağı ekliyoruz ve çorba tenceremize ekliyoruz. Son olarak tuzunu istediğimiz kadar ekleyip, 1-2 dakika kaynatıp, ocaktan alıyoruz. Servis yaparken kalan 1 diş sarmısağımızı ezip, yarım limon suyu ile karıştırıp, çorbamızın üzerine 1 çay kaşığı kadar koyuyoruz. Afiyet olsun....
Devamını Oku...

29 Mart, 2007

KÖZLENMİŞ KIRMIZI BİBERLİ DOMATES ÇORBASI

İsmi uzun çorbamız benim favorilerimden olup, her zaman beğenilmiş bir tariftir. İlk domates çorbası denemelerimde fazla malzeme karıştırmadan domates, un, fesleğen ve sütle yapardım. Artık domates çorbası yapacağım zaman benim eklemelerimle oluşan bu tarifi kullanıyorum ve sonucun kesinlikle denemeye değer olduğunu düşünüyorum. Tarifimiz şöyle;

Malzemeler:

-½ kg domates
-3 büyük kırmızı biber
-2 diş sarmısak
-3 yemek kaşığı un
-1/2 çay bardağı çekilmiş ceviz
-1 tepeleme çay kaşığı fesleğen
-Sıvıyağ, tuz, karabiber
-3 su bardağı süt
-1 tatlı kaşığı salça

Yapılışı:

Öncelikle domateslerimizi rendeleyip, hazırlıyoruz. Ben yazdan buzluğa koyduğum domatesleri kullandım, siz de mümkünse yaz domatesi tercih edin, çok daha lezzetli olduğunu göreceksiniz. Kırmızı biberlerimizi yağlı kağıttan yaptığımız pakete koyup, fırında közlüyoruz. (Közleme işini ocakta yapabileceğimiz gibi, közlemek zor gelirse biberlerimizi çok az su ile haşlayarakta kullanabiliriz.) Biberler biraz soğuyunca kabuklarını soyup küçük küçük doğruyoruz. 2 yemek kaşığı sıvıyağda ezdiğimiz sarmısaklarımızı ve cevizimizi kavuruyoruz, sonra unumuzu ekleyip biraz daha kavurup, sütümüzü azar azar, topaklanmasını önlemek için, hızlıca karıştırarak ilave ediyoruz. Koyu bir krema haline gelen karışıma sırasıyla fesleğen, domates rendesi ve doğranmış biberlerimizi ekleyip, karıştırarak kaynatıyoruz. Kaynayınca kıvamını ayarlamak üzere su ve renk vermek amacıyla salça ilave ediyoruz. (2 su bardağı yeterli oluyor) Tuzunu, karabiberini de ekleyip, tekrar kaynayana kadar karıştırıyoruz ve 5 dakika kaynatıyoruz. Gerek olursa blenderdan geçiriyoruz. Üzerine kaşar peyniri rendesi ile servis yapıyoruz. Afiyet olsun…
Devamını Oku...

25 Mart, 2007

BROKOLİ ÇORBASI

Brokoli son derece sağlıklı sebzelerden biri, en önemli faydası da kanser önleyici olması. Brokoliyi haşlayarak veya çiğ olarak salatasını yapabileceğimiz gibi, kişini, suflesini de yapabiliriz. Bugün ise klasik bir çeşit olan çorbasını yapacağız. Ben iki farklı şekilde yapıyorum, bu tarifte sadece sebzelerle yaptım, diğer tarifte ise baklagilleri de kullanıyorum. Bir de denemek istediğim ablamın yaptığı peynirli tarif var, bunları da yakında yazmayı planlıyorum.
Malzemeler:
-Yarım kilo brokoli
-2 orta boy patates
-2-3 diş sarmısak
-1 orta boy soğan
-Et suyu
-Sıvıyağ, tuz
-2 su bardağı süt veya 1/2 paket krema
Yapılışı:
Sıvıyağda soğanımızı biraz kavurduktan sonra, küçük doğradığımız sarmısakları ilave ediyoruz. Daha sonra rendelediğimiz patateslerimizi ilave edip, biraz daha kavuruyoruz ve küçük parçalara ayırdığımız brokoliyi, 2 bardak suyu ve et bulyonu (veya 2 bardak et suyu) ekleyip, tenceremizin kapağını kapatıyoruz. Brokoliler yumuşayınca 2 su bardak sütü veya krema kullanacaksak, 1,5 su bardağı suyu, çorbamızın kıvamını ayarlayarak ilave ediyoruz, tuzunu da ekleyip, tekrar kaynatıyoruz. Kaynayınca, altını kapatıp, biraz soğuduktan sonra blenderdan veya süzgeçten geçiriyoruz ve krema ilavesini yapıp karıştırıyoruz. Sıcak olarak peynir rendesi ile servis yapabiliriz. Afiyet olsun...
Devamını Oku...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...