R. A. Salvatore etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
R. A. Salvatore etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Şubat 2013 Salı

R. A. Salvatore - Göç

Yine bol entrikalı, bol aksiyonlu bir Drizzt kitabı. Drizzt kardeşimiz mazlum mazlum yurt arıyor, yuva arıyor ama başına gelmeyen kalmıyor. Bu dandik girişten sonra kitaba geçek, kadere depik atak.

Karizmayı kes. Adam şekilden kaybediyor, benim kapıma böyle biri gelse kahveden adam toplayıp dalarım. Saça bak, anarşik mi ne.

Hacı Drizzt, mağaraları terk edip yüzeye çıkmıştı. Alışmaya çalışıyor ama ortam çok farklı tabii, mağaraya benzemiyor. Bir dolu it kopuk var. Beladan uzak durmaya çalışıyor, lakin bir gnoll grubuyla karşılaşıyor. Bu gnoll dediğimiz mahluk, köpek yüzlü bir kötü insan gibi bir şey, cümleyi de toparlayamadım. Neyse, bunlar hakkında bir bilgisi olmayan Drizzt tayfaya katılıyor, bir köye gidiyorlar. Çocuklar var, baba var bir tane. Gnolller bunlara dalacak. Drizzt anlıyor mevzuyu, bunları katlediyor. Sonra pişman oluyor, "Lan ben bunları kestim ama belki de köylüler bunlara daldı, hıı?" diyor mesela, sonra köylüleri izlemeye başlıyor. Üç gün boyunca izliyor, sonra izlediği yere çocuklardan biri yaklaşıyor, bir kız. Drizzt'le karşılaşıyor, korkup kaçıyor. Ailesine söylüyor olanları. Bu sırada gnolllerin bağlı olduğu Ulgulu namlı, güçlenmek için bulduğu bütün canlıları yiyen öküz gibi bir mahluk Drizzt'in peşine düşüyor. Tephanis adlı bir cin, Drizzt'i izlemeye başlıyor. Bu esnada kızın ailesi Drizzt'i arıyor ve yalnız kalmaktan fıttıran Drizzt, bunların karşıına çıkıyor bir şekilde. Ailenin genç erkeğini tokatlıyor, adamın kılıcını alıp geri veriyor. Kaçıyorlar. Mevzuyu görüyor Tephanis, Ulgulu'ya söylüyor. Köylü aile, mevzuyu kasabanın ileri gelenlerine anlatıyor. Roddy McGristle adlı bir kelle avcısıyla birlikte gidiyorlar, Drizzt yine karşılarına çıkıp Roddy'nin kulağını falan koparıyor, köpeklerinden birini öldürüyor. Drizzt'in açığa çıkmasına sebep olan Tephanis, palalardan birini alıp uzuyor. Drizzt de uzuyor tabii. Sonra Ulgulu bir plan yapıyor, köylü aileyi öldürüp kırık palayı eve saklıyor. Drizzt katletti hesabı. Drizzt ölüleri görüyor, gidip Ulgulu ve tayfasını dağıtıyor, Tephanis'i tokatlayıp gidiyor. Ölülerle karşılaşan köylüler, valiye haber verip bir avcı grubunu Drizzt'in peşine takıyorlar. Drizzt bunları atlatıyor, aralarında Roddy de var. Roddy tam bir mankafa adam, küçük düştüğü için Drizzt suçsuz olsa bile gebertecek. Neyse, Drizzt bunları bir tehlikeden kurtarıp uzuyor, lakin gruptaki Kellindil adlı bir elfle karşılaşıyor. Elf Drizzt'e uza diyor, drowun suçsuz olduğunu anlamış. Drizzt gidiyor, bir yaban olan Kellindil grubu bırakıp kendi mekanına dönerken Roddy tarafından öldürülüyor. Bir sürü karışık iş.

Drizzt soğukla karşılaşıyor, kış gelmiş. Burada düşünceler, aydınlanma anları, dünyayı tanıma falan. Sonra yine bir akıl hocası çıkıyor Drizzt'in karşısına. Hiçbir şey göründüğü gibi değildir falan, bir sürü bilgisel konuşma. Başka düşmanlar saldırıyor bu doğada yaşayan iki dosta, buradaki savaş olayları, taktikler güzel. Beraber yaşıyorlar bir süre, sonra akıl hocası yaşlılıktan ölüyor, Drizzt yine yollara düşüyor, gözü yaşlı. Adam yemin ediyorum çok bahtsız; bütün sevdikleri ya ölüyor, ya geride kalıyor.

Dağ gibi bir yere geliyor, Buzyeli Vadisi. Bir sonraki üçlemenin adı aynı zamanda, burada dwarf kralı Bruenor'la karşılaşıyor. Bruenor'un kızı Catti-brie'nin karşısına çıkıyor Drizzt, babasıyla da bu vesileyle tanışıyor. Yıllar geçiyor tabii bu arada kitabın başından beri, Roddy hala Drizzt'in peşinde. Bruenor, Roddy'yi tokatlayıp gönderiyor. Burada bitiyor kitap, Drizzt dağlarda bir yuva buluyor. Ha, bir de o akıl hocasıylayken yeni bir tanrı buluyor, ona bağlanıyor. Adını hatırlamadım şimdi. Çok saf, çok yüce ve doğanın dilinden anlayan bir varlık olduğu için Drizzt bu yeni tanrıyı pek seviyor.

Böyle. Maceralar maceralar. Güzel.

1 Şubat 2013 Cuma

R. A. Salvatore - Sürgün

Drizzt maceradan maceraya koşmaya, bal dudaktan tatmaya, kırk güzele tapmaya devam ediyor. Latife ettim, aşk meşk olayları yok. Adam derdinden dağları delecek neredeyse, neyin aşkı.

Lloth'a atarlanıp Menzoberranzan'dan uzayan Drizzt, on yıl boyunca o geçit benim, bu mağara senin dönüp durmuş, birçok canlıyı katletmiş ve yalnızlıktan delirmek üzere. Guenhwyvar tek dostudur ama yetmez, bir çıkış yolu lazımdır. Drizzt'in benliğini ele geçiren Avcı kimliği, Drizzt'te kişilik bölünmesine dair güçlü bir kanıt. Drizzt, Avcı'yı sevmiyor, çünkü Avcı katliamdan başka bir şey bilmiyor. Avcı, Menzoberranzan'ın kalıntısı.

Ana evinde Hun'ett Evi'nin saldırısına uğrayan Do'Urden familyası, Jarlaxle Baenre'nin yardımıyla katledilmekten zor kurtulur. Saldıran askerlerin arasındaymış Baenre askerleri, Jarlaxle'ın bir ıslığıyla anında dönüyorlar. Tabii kazancı büyük oluyor. Bu Jarlaxle tipi karakterleri ben çok severim. Belgariad ve Malloreon katakullicisi Prens Kheldar, Game Of Thrones'un kel adamı, neydi adı. Bunlar. Bunlar kurguda büyük değişimlere yol açarlar, hikâye biraz da bunlar üstünden yürür. Dolayısıyla pek ilginç giyinen, küstah bir kardeşimiz olan Jarlaxle, karşımıza çok çıkacak zannediyorum. Neyse, saldırıdan sonra Malice, Baenre mekanına giderek Hun'ett evini suçlar. Saldırısı başarısız olan ailenin boku yemesi, Lloth'un kanunu gereği. Hun'ett Evi'nin başı SiNafay da orada. Baenre, SiNafay'ın Do'Urden tayfasına katıldığını söyler. Malice için kötü bir sürpriz bu, çünkü SiNafay'dan nefret ediyor. Bir de başında Drizzt belası var. Drizzt'in ölmesi lazım çünkü Lloth'a giderin kralını çekti. Malice, Zin-carla namlı bir büyü için Lloth'un kapısını çalar ve bir katakulliyle SiNafay'ı kurban eder. Zin-carla, ölü canlandırma işi. Zaknafein'den arta kalanlar düzeltilir, çürümüş etler falan onarılır ve ruhu Zaknafein'e geri döner. Ruhla birlikte bilinç de geri döner, işi tehlikeli kılan hadise bu. Malice başarısız olursa boku yiyecek, bu yüzden güçlenmesi için Zaknafein'e bilincini parça parça kazandırıyor. Sonu da pek hoş olmuyor.

Drizzt, deep gnomelarla karşılaştığı zaman Avcı kimliği ortadan kayboluyor. Drowumuz, yalnızlıktan daha fazla sıyırmamak için gizlice deep gnome mekanına giriyor ve tutsak alınıyor. Burada Belwar'la, önceki kitapta Drizzt'in hayatını kurtardığı, lakin ellerinin kesilmesini engelleyemediği deep gnomela karşılaşıyor, onunla yaşamaya başlıyor. Dost oluyorlar, Zaknafein'in ortaya çıkışıyla birlikte korkudan ödü patlayan gnome kralı Drizzt'i mekandan yollarken Belwar da Drizzt'le birlikte gidiyor. Yolda aslında bir pech olan, lakin insan bir büyücü tarafından Kancalı Dehşete dönüştürülen bir zavallıyla karşılaşıyorlar. Drizzt, Clacker dedikleri yaratığın ikiye bölünmüş zihnini kendisininkine benzetiyor, bu yüzden aralarında kuvvetli bir bağ kuruluyor. Drizzt ortada bırakmıyor arkadaşını. Clacker da bu dostluğu Drizzt'in hayatını kurtarmasıyla perçinliyor.

Bu üç arkadaş, Clacker'ın büyüsünü bozması için insan büyücüyü bulmaya çalışıyorlar, buluyorlar da. Lakin adam ölüyor, büyü ortadan kalkmıyor. Menzoberranzan'a dönmeye karar veriyor Drizzt, tanıdığı en kudretli büyücüler orada ama çok tehlikeli bir yolculuk bu, doğal olarak. Yolda Illithid namlı yaratıkların tutsağı oluyorlar. Bunlar mind flayer, yani zihin kontrolcüleri. Guenhwyvar'ın ve Drizzt'in izini arayıp bulan Zaknafein'in yarattığı kaosla kurtulup kaçıyorlar, Drizzt'le Zaknafein dövüşüyor ve Zaknafein zorlandıkça Malice'in yardımıyla bilincinin daha büyük bir bölümüne kavuşuyor, tabii Drizzt'le dövüşmek istemediği için Malice'in işine gelmiyor bu. Yine de Drizzt yere düşüyor, tam öldürülecekken toprakla kardeş bir tür olan pech dost tarafından yaratılan bir duvar vasıtasıyla kurtuluyor.

Bunlar olurken Malice, güçsüz kaldıkları için Baenre'den yardım istiyor, 200 kişilik bir yardım kuvveti Do'Urden evine doğru yola çıkıyor ama önceki katakulliyi unutmayan Dinin, askerlerden birinin göz kırpmasıyla işlerin kötüye gideceğini düşünüyor. Harbiden de ikinci karşılaşmalarında Zaknafein, Drizzt'e zarar vermemek için kendini asit havuzuna atıp eridiği zaman Malice kaybediyor, taraf değiştiren askerler de Do'Urden Evi'ni ele geçiriyor. Baenre, Do'Urden Evi'ni hacamat ediyor, Malice, kızı Briza tarafından öldürülüyor. Ev boku yiyor yani, tamamen. Dinin, Jarlaxle'a katılıyor. Böyle.

Clacker, arada Zaknafein tarafından öldürüldü, bu adam çizginin dışında artık. Drizzt yaşadığı ikilemlerden sıkılıyor, ben böyle aşkın ızdırabını diyor ve yüzeye çıkmaya karar veriyor. Belwar gelmiyor onunla, veda ediyorlar birbirlerine. Drizzt yine yalnız kovboy, yüzeye adım atıyor.

Böyle. Bu bilinç karmaşasında Drizzt'in pek incelenmediğini, yeterince ayrıntılı bir şekilde anlatılmadığını düşünüyorum ama öyle bir kaygı da yoktu zaten. Hızlıca ilerleyen olayların arasında oradan oraya sürükleniyoruz, Macerayı Seven Adam olan okuyucu için müthiş bir seri. Evet.

29 Ocak 2013 Salı

R. A. Salvatore - Anayurt

Gerisini okumaya karar verince başa döndüm, bir bok hatırlamıyordum çünkü. Üçlemeyi bir daha okuyacağım. Evet.

Menzoberranzan adlı mağara dünyasında evler var, bu evler hiyerarşik sıralı. İlk sekiz evin Ana'sı, Lloth adlı Örümcek Kraliçe'nin konseyini oluşturuyor. Bu mekan anaerkil, kadınlara büyük saygı duyuluyor ve erkekler damızlık vaziyette. Anadolu'daki anaerkil tanrılar dönemini düşünün. Çok affedersiniz, uzun sikli bir Bereket Tanrısı heykelciği vardır ya, Priapos. Priapos'tan çok öncesi de var gerçi de, Priapos diyelim. Kibele'yi düdüklüyor. Ya aynı sistem işte. Kadınlar süper, erkekler bok gibi. Evet.

Menzoberranzan'ın olayı ilginç. Evler birbirine saldırabilir, lakin saldırıdan kurtulan birileri saldıranları suçlarsa saldıranlar boku yiyor. Geriye kimse kalmazsa her şey unutuluyor, kazanan taraf kaybeden tarafın yerine geçmiş oluyor sıralamada. Bir de baskıcı iktidarlarda görüldüğü üzere burada yaşayan drow namlı kara elf kardeşlerimizin dışındakiler düşman olarak bellenmiş. Yüzey elfleri, gnome'lar, herkes. Evet.

Do'Urden Evi'ndeki şahıslar şunlar:

Briza: Büyük abla, Saygıdeğer Ana olmaya pek yakın. Malice öldüğü zaman yerine bu geçecek. Acımasız, Kohlberg'in ahlak sisteminde Kanun ve Düzen boyutunda. Bekçi Murtaza'nın kız olanı diyebilirsiniz. Akademi'de sihir büyü efsun falan hocası.
Dinin: Evin birinci oğlu. Kitabın başında kardeşi Nalfein'i öldürerek üçüncü oğlanın Lloth'a kurban edilme ritüelini engellemiş olur. Drizzt hayatını Dinin'e borçlu bu yüzden. Savaşçı, Akademi'de hoca.
Drizzt: Esas dayımız Drizzt. Bir ev dağıtma saldırısı sırasında doğuyor, annesinin yaptığı büyüleri güçlendiriyor doğum sırasında. Menekşe rengi gözleri var. Düşünen, kafası çalışan bir kardeşimiz. Helal.
Malice: Saygıdeğer Ana. Zaknafein bunun eski damızlığı. Şimdiki damızlık Rizzen ama Drizzt'in babası Zaknafein, arada çok affedersiniz, gizli gizli gömüşüyorlar. Hırs kumkuması bir kadın olduğunu söyleyemem, fırsatları değerlendiriyor sadece.
Maya: Ailede bir kız. Büyücü.
Nalfein: Bok yoluna giden büyücü kardeş. Ev kuşatması sırasında, "Aa, kuşa bak!" kandırmasıyla keke alınmış, ben nasıl böyle bir numarayı yedim, diye düşünürken omurgasına kılıç saplanmıştır. Saplayan kişi Dinin.
Rizzen: Galiba Maya'nın babası, bir de Dinin'in babası. Bu da Do'Urden Evi'nde takılıyor, Malice'in son kocası.
Vierna: Drizzt'i büyüten kız kardeş. Gayet güzel büyüttü, tebriks.
Zaknafein: Drizzt'in asıl babası, akıl hocası, sensei. Sert çıkışları vardır ama aileye faydası olduğu için Malice tarafından affedilir sürekli. Falan.

DeVir Evi'ne yapılan saldırıyla başlıyoruz. Her şey sessizce olup bitiyor. Kim var kim yok katlediliyor, ev ele geçiriliyor. Drizzt bu sırada doğuyor.

Şimdi karakterler açısından çok başarılı bir kitap olduğunu söyleyemeyeceğim, saçmalıklar mevcut. Zaknafein namlı dayımız, Menzoberranzan'ın da içinde olduğu dev mağaralar sistemi Karanlıkaltı'nı pek sevmeyen, daha doğrusu toplumunun yaşam biçimini pek tutmayan biri. Mesela eve dalmadan önce bir ara şehre bakıyor ve sahnede oyuncuymuş gibi, "Ah şehir, beni ne hale getirdin, ben ne oldum ulaan?!" diye bağırıyor falan. Şaka la, bağırmıyor da böyle düşünüyor. Beş dakika sonra yaptığını söyleyeyim mi? DeVir Evi'ndeki hanımları bıçakla cart curt kesiyor. Tamam, yıllar yılı insan kafayı cortlatabilir ama bir çatışma göster, bir derinleştir. Yok. Öyle havadayız.

Drizzt doğdu, ellerinin hızlı olduğu anlaşıldı ve Zaknafein tarafından eğitimine başlandı. Zaknafein, Drizzt'i yetiştirirken işte güçlü olsun, hayvanlık yapıp önüne geleni kesmesin, drow kafasını almasın diye uğraşıyor. Bir dereceye kadar başarıyor da, ama beynini yıkayacaklarını düşünüyor er geç, o yüzden Drizzt Akademi'ye gönderilmeden önce kötü davranıyor çocuğa.

Bu sırada Akademi'de Alton DeVir bir hocayla takışıyor, tam öldürülecekken Masoj Hun'ett hocayı öldürüyor. Alton'u da öldürecekken öldürmüyor, Alton hocanın yerine geçiyor sihirle. Bir de Hun'ett ailesine katılıyor, kendi ailesi yok edildi çünkü ve yok eden aileyi bulmak için yıllardır uğraşıyor. En sonunda buluyor da. İşte birtakım intikam planları falan. Drizzt boku yedirtiyor ikisine de. Masoj'un dev kedisi Guenhwyvar da dostu Drizzt'le birlikte takılmaya başlıyor bir süre sonra.

Akademi'deyken işte savaş eğitimi, beyin yıkamaca derken Drizzt süper savaşçı oluyor ama toplumunun kurallarını bir türlü benimseyemiyor. Birilerini öldürtmeye çalışıyorlar buna, öldürmüyor. Okul bittikten sonra yüzeye yolluyorlar bazılarını, orada yüzey elflerini gebertiyorlar ama Drizzt orada da öldürmüyor kimseyi. Öldürmüş gibi yapıyor, Dinin olayı yayıyor ve Zaknafein üzüntüden deli oluyor, oğlu kötü yola düştü çünkü. Drizzt 10 yılın ardından eve döndüğünde tek kelime konuşmuyorlar, Drizzt'in kulağına gelen de DeVir Evi'ndeki hanımları Zaknafein'in öküz gibi öldürmesi. Birbirlerini yanlış tanıyorlar ve tek kelime konuşmak yok. Bu yüzden pis pis bakıyorlar, laf sokuyorlar falan. Tam gerizekalı mantığı. Mal mal hareket edeceğinize konuşsaydınız işler böyle olmayacaktı. Burası da bence zayıf bir nokta, bunlar ne kadar gururlu varlıklar olsa da sen bir şeylerin yanlış gittiğini, senin gibi düşünen bir başkasının da olduğunu düşüneceksin, sonra başkalarının söylediklerine inanıp sana en yakın olan insanla konuşmayacaksın. Siktir lan.

Sonuçta Zaknafein Lloth'a kurban ediliyor, babasının öldüğünü gören Drizzt de eve siktiri çekip kaçıyor, Lloth'a da siktiri çekiyor. Uzuyor öyle.

Başladık bir kere, devamı gelecek. Keyifli ama öyle çok derin şeyler beklemeyin. Öyle.