90.
Gün (Sabredeni Söyle Kim Aldı?)
Tüketilen
ilişkiler, duygular ve bir türlü doymak bilmeyen insanoğlunun aç gözlülüğü
galiba modern çağın en büyük sorunu diye düşünüyorum. Bitmek bilmeyen
isteklerimiz ve bu istekleri elde etme çabamız sırasında, galiba en önemli olan
şeyi kaçırıyoruz. Yaşamın güzelliklerini anlamayı ve sindirmeyi… Onu
anlamlandırmayı beceremediğimiz gibi bir de kaybettiklerimizin neler olduğunun
farkına varamıyoruz…
Sanıyoruz ki akıp
giden hayatta unuttuklarımızın yerine daha güzelleri gelecek ama bilmiyoruz ki
gidenin ne olduğunu anlamayan bizler gelenin nasıl daha güzel olduğunu
anlayacağız? Farkında olmadan yaşanan her duygu her an bir kayıptır. İçine
sindirmeden bir kenara koyduğun, her sana ait olabilecekken olmayan an,
yüreğinde yarattığın mezarlığın biraz daha büyümesine neden olmaktadır.
Bir sürü “Elveda”
diyoruz ve öyle bir “Elveda” diyoruz ki yeniden “Merhaba” diyemez hale
geliyoruz. Kayıplardayız. Kaybettiklerimiz boynumuzdaki urganın daha da
kalınlaşmasını sağlıyor. Bugün bir şarkı dinlediğim ve bir yazı okuduğum için
bunları yazmak istedim. Eski bir şarkının yeniden seslendirilmiş haliydi ve gerçekten
çok beğendiğimi söyleyebilirim.
Diyor ki şarkıda:
Kaç devir geldi?
Kaç nesil geçti?
Yürek öyle sevdalı
yollar kavuşmaz.
Hasretin ne tadı
kaldı.
Sabır öylece kaldı
da
Sabredeni söyle kim
aldı?
Sabretmeyi bilmeyenler sabredenleri anlayamadığı için galiba yollarımız
kesişemedi…
Okuduğum yazı ise;
Avustralya
yerlileri olan Aborjinler sevdikleri insanlara, vedalaşma sırasında söyledikleri;
”HER
ŞEY YETERLİ OLSUN” u şöyle açıklıyorlar:
Her şey yeterli
olsun dediğimizde; karşımızdaki kişinin, onu ayakta tutmaya yetecek kadar
güzelliklerle dolu bir yaşam sürmesini dileriz.
Aydınlık bir bakış açısına sahip olmana yetecek kadar güneş diliyorum.
Güneşi daha çok sevmene yetecek kadar yağmur diliyorum.
Ruhunu canlı tutmaya yetecek kadar mutluluk diliyorum.
Yaşamdaki en küçük zevklerin daha büyükmüş gibi algılanmasına yetecek kadar acı diliyorum.
İsteklerini tatmin etmeye yetecek kadar kazanç diliyorum.
Sahip olduğun her şeyi takdir etmene yetecek kadar kayıp diliyorum.
Son ‘Elveda’ yı atlatmana yetecek kadar ‘Merhaba’ diliyorum.”
Aydınlık bir bakış açısına sahip olmana yetecek kadar güneş diliyorum.
Güneşi daha çok sevmene yetecek kadar yağmur diliyorum.
Ruhunu canlı tutmaya yetecek kadar mutluluk diliyorum.
Yaşamdaki en küçük zevklerin daha büyükmüş gibi algılanmasına yetecek kadar acı diliyorum.
İsteklerini tatmin etmeye yetecek kadar kazanç diliyorum.
Sahip olduğun her şeyi takdir etmene yetecek kadar kayıp diliyorum.
Son ‘Elveda’ yı atlatmana yetecek kadar ‘Merhaba’ diliyorum.”
Hayran kaldığımı bir kez daha yineleyebilirim…
Kendini modern olarak niteleyen ama aslında
hiçbir şey anlamayan günümüzün insan yığınları, doğanın döngüsünü anlayan bu
insanların sözlerine daha çok kulak vermelidir.
Bir de bu şarkının yeni halini dinleyin… Yazdıklarımın daha da anlamlandığını hissedeceksiniz…
Renk Kodu: C: 22 M: 0 Y: 87 K: 0