29 Aralık 2015 Salı

Sırılsıklam Aşık

Bristol'de yaşayan  Philippa Rice aşkın en saf ve basit halini çizimleri ile hayata geçirmiş bir sanatçı. Aşkın maddiyattan uzak küçük ayrıntılarda gizli olduğunu ve yaşanması gerektiğini çizimleri ile bizi sunuyor. Sanatçının SOPPY isimli kitabı aşkın en masum ve yürek ısıtıcı haliyle kitap raflarındaki yerini alıyor. Sizlerle paylaşmak istediğim çizimlerini incelediğinizde bana katılacağınızı umuyorum...
Kaynak: http://philippajrice.com/
http://www.boredpanda.com/everyday-love-comics-illustrations-philippa-rice-soppy/


Birbirine sımsıkı sarılmaktır. 


                  Aşk bazen sabahları aynı mutfakta olmak...


        Ya da bazen aynı odanın içinde farklı şeyler yaparken...


     Durup dururken birbirine sarılmanın eşsizliği ise tartışılmaz.


                   En sıradan anlar bile eğlenceli hale gelir.


                 Hatta mutfak alışverişi bile heyecan vericidir.



                         Akşam yemeği en büyük ikilemdir.


              Kendini kötü hissettiğinde elini tutacak biri vardır.


                               Sevgi aslında ufacık şeylerdedir.


      Yorucu bir günün ardından birlikte kitap okumak paha                                                          biçilemezdir.


                       Aldığınız mobilyaları kurmak eğlenceli  

                                  bir lego oyununa dönüşür.


                             En zor soruları bile sorarsın.


            Birlikte yemek yapmak hem zor hem de eğlencelidir.


                  Senin küçücük bir sıkıntın ona dert olur.


Herhangi bir şey hakkında uzun uzun konuşabilme lüksüdür bazen aşk.


                            Birbirinden uzak kalamamaktır...


                    En çok sevdiğiniz bir kafe mutlaka vardır.


                       Soğuk kış günlerinde içini ısıtır...


                          Ne zaman af dileyeceğini bilirsin...


                           Kucağında uyumak gibisi yoktur.


  Bazen yalnızca bir park da olsa birlikte yeni şeyler keşfedilir...


   Küçük çekişmeler olmazsa olmazdır, eğlenceli hale getirilir.


                             Siz birlikte olduğunuz sürece...


                                  Her şey yolundadır.


Çizerin Kitabı

Philippa Rice

4 Ağustos 2015 Salı

İnsan Ne Okursa Odur

Sevgili dostlar, 

Uzun zamandır okuyorum okuyorum. Kendimi ancak okuduğumda bulabiliyorum. İnsanın yaşam içinde yerini bulabilmesi, maddiyattan uzaklaşarak maneviyat içinde kendi yerini bulması okumakla gerçekleşiyor.

Romanların içinde kaybolmak, kelimelerin kalbinizin derinine sızması, kalbinizle kocaman bir soluk almak ve hepsinden önemlisi de kalan ömrümüzün sakin geçmesini ummak...

Mandıra filozofu tarzı bir hayat sürmek yeni emelim. Bunu başarıp başaramayacağımı zaman gösterecek. Gelelim TOPRAK kitabına... SU romanı beni çok etkilemişti. Dört gözle yeni kitabın çıkmasını bekliyordum. Nihayet çıktı. Edindim ve okudum. 

Ne mi kattı bana? Kalbim kitapta kaldı. Kaman kültüyle ilgili edindiğim yeni bilgilerle evrenden ne kadar uzaklaştığımı bir kere daha anladım. Bunu anlamak aslında düzenin içinde daha zor nefes almama neden oldu.

Kutlu günlerimizin bir bir, biz farkına bile varmadan geçmesi kalbimi çok daha fazla acıtıyor. Bir öğretmen arkadaşım var. Emrah Hoca. Kendisi edebiyat öğretmeni. Bu kış ikimizinde dersinin boş olduğu bir anda sohbet ederken bana bir soru sordu.   "Yaşını ikiyle çarp hocam. Eğer elde edilen sayı seni korkutuyorsa hayatı önemsemek lazım." dedi. 15 yaşında birinin 30 yaşını görmesi ( kazasız belasız devam ederse) mümkün ve geriye daha yaşanacak yıllar var. Ben 38 yaşındayım. Elde edilen sayı kadar ya da bir bu kadar daha yaşayacağımın garantisi var mı? 

Galiba herkes kendine bunu sormalı... Sonuçta hepimizin hayatı bir nefese bakıyor. Hayatı önemseyin ama alıp yanınızda götüremeyeceğinize göre misafir olduğunuzu da asla unutmayın. 

Ne demiş Can YÜCEL:
Anne karnına sığarken, dünyaya neden sığamadığını ve sonunda bir metrekarelik yere sığmak zorunda kalacağını fark etmeli insan ! 

Kitabı anlatmayacağım sadece özünüzü anlamaya yardımcı olacağına eminim. Benim oldu mu ? Kesinlikle oldu. Hatta kana kana içtim. Okuyun dostlar okuyun aydınlığa ancak bu şekilde ulaşacağız. Ne okursak o olacağız.


SABIRSIZLIKLA DİĞERLERİNİ DE BEKLİYORUM.

4 Nisan 2015 Cumartesi

Güzeller Güzeli Tombul Hilda

Hilda çizimlerine bayıldığım Amerikalı sanaçtı Duane Bryers  Amerika'nın en önemli sanatçılarından biriymiş. 2 Temmuz 1911 yılında Michigan'da doğmuş. Hayatının son on beş yılını Arizona'da geçirmiş. Chicago ve New York'ta sanat stüdyolarında resimleri sergilenmiş. Çalışmaları çok talep görmüş. Ne yazık ki bu ünlü ressam 30 Mayıs 2012 yılında Arizo'na da vefat etmiştir. 

Ben çalışmalarına bayıldım. Özellikle de tombul HİLDA muhteşem. Bu müthiş çizimleri sizlerle paylaşmak istedim. Mutlaka seveceksiniz. Hilda çok sevimli çok mutlu ve en önemlisi hayat dolu. Ben çok sevdim...











































Duane Bryers ( kendi de Hilda kadar sevimli)