RSS
GALİLE DENİZİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
GALİLE DENİZİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Mayıs 2010 Çarşamba

İLHAN BERK / F

Siz o gökleri görmediniz Asur'da
Kral yazıtı sularla Heredotos vakti, milat soğuna durur nasıl, nasıl
Met Kralı Urikos'a ırmak ötesi valiler getirir gösterirler, kim bilir
ne güzel gösterirler, durur sonra nasıl güzel Asur'larda özel evlerde
Akadca, kim bilir. İngiliz nesrinde kim bilir ne güzelsinizdir, oyma put
dökme put gibilerde o küçük harf haliniz Het Dağları'na dedi
nasıl korkun
…...ben burda kalıp çay dağıtacağım yazıcı Ezra'ya siz ne
yapacaksınız ey falan

İLHAN BERK / BALAD

Ben böyle deniz görmedim ne kadar seni düşündüm
Gittim ne kadar bilemezsiniz ne türlü karanlık
Baktım biri yok o kentlerin hiç olmamışlar gördüm
S bir kadın balkonunda baksam ne zaman olurdu
E sesinde yüzlerce trenler yürürdü Galile'de
Sizi bilmem ben galiba olmadım o dünyalarda
Salt bir it karanlık akşamüstü denizlere doğru
Durmuş nasıl bu gökle bu yalnızlıklar yaşamada
Ne yaşanmışsa görmemişiz yaşanmış o kentlerde
Gittik gittik bizi bu surlar tuttu böyle kaldık

İLHAN BERK / SOKAK

…... Çok oldu, bir akşam beni sıkıverdi etin türküsü
…... Ön kapıdan bir adım attım doğru o karanlık
O kalemler, defterler, yalnızlıklar Edibe'nin koyduğu
Bir karanlık iyi günler diyor iyi günler durup baktık
Bütün o şehirler biraz önce yangından çıkmıştı sanki
…... O uyumalarını uyanmalarını ben güzel yaptım
Şimdi kimse dünyada senleyin güzel uyumaz uyanmaz senleyin
…... Aman o baktığın denizler anlatılır gibi değil

İLHAN BERK / PAUL KLEE'DE UYANMAK

Uyandım çiçek gibi dayanılmaz güzel kızlar
Ad Marginem'den asma köprüler kurmuşlar İstanbul'a
Nehirler, aylar çevirmişler o Ayla'lar, Münibe'ler
Tümü bir uzak denizde A'lar, V'ler, U'larla
Gece sarı bir evde bir iki yaprak evlerinin önünde
Açtı açacaklar dünyamızı açtı açacaklar

İLHAN BERK / PABLO PICASSO

l'homme au mouton

Dünyada yapayalnız bir bulut yapayalnız bir dal bir aydınlık
Bir gök bir çiçek, suyun sonrasızlık, suyun aşk, özlem, mutluluk duyusu
Biraz umut biraz ışık biraz ilerdeki sabah
Hepsi ayrı ayrı, ayrı ayrı güzel, ayrı ayrı yalnız, ayrı ayrı kardeş
Gidiyordu faydasız

Picasso fırçaya sarıldı.

İLHAN BERK / SAİT FAİK

Yitik Ufuk

Binlerce top kumaşa yazdım sıkıntımı
Şimdi bir dünyada giden gemide ellerim
Pis bir denizde
Bir demiryolu bir çayır bir gökyüzü hava almaya çıkmış görüyorum
Ben geçerken bir evin penceresinde bir dal çiçekleniyor
/…/
Görüyorum bir çocuğun gözlerinin içinde denizler inip kalkıyor
İşte yeniden dünyadayız, dünyada bayağılıklarla pisliklerle yan yana dünyadayız
Bir sudaki balıklara bakıyor balıklara gözlerimizi çıkarıp veriyoruz
Bizim verilmeyecek hiçbir şeyimiz yok
Aynı yerden bir kadını öpüyor aynı yerden bir denizi seyrediyoruz
Bir daha seninleyim seninle yaşanmayacak sıkıntılar sevgiler Cezayir mahalleleri Sicilyalı gökyüzleri yok anlıyorum
Gemiler geçiyor uzaklardan kimse inip bineyim demiyor, kimse görünmüyor, kimse görmüyorum
Yitik bir ufukta
Bağırıyorum bağırıyorum.

İLHAN BERK / SAINT-ANTOİNE'IN GÜVERCİNLERİ

I- Eleni'nin Elleri


Bir gün Eleni'nin elleri geliyor
Her şey değişiyor.
İlk İstanbul şiirden çıkıp yerini alıyor
Bir çocuk ilk gülüyor
Bir ağaç çiçek açıyor.

Eleni' den önce
Daha ben çocuktum daha tütüne daha kahveye alışmamıştım
Sabahları, akşamları bilmiyordum daha
Bir gün bakıyorum akşam ellerimde gözlerimde
Bir gün sabah her yanım.