Bu gün bu minik şirin bebeğe ziyarete gittik . İş yerinden arkadaşım Matematik Öğretmeni benim çok sevgili arkadaşım Yudum'un İkinci bebeği 5 aralıkta dünyaya geldi. İsmi Selin. Ben yeni doğduğunda gitmiştim ama iş arkadaşlarımla tekrar gittim. Giderken de elim boş gidemezdim tabi ki. Aşağıdaki Peynirli Böreği ve çikolatalı kıtırlardan yaptım. Her ikisi de çok beğenildi.
Neyse fazla bekletmeden tarif vereyim. Yılbaşında alternatif olarak yapılabilir bu börek..
MALZEMELER:
1 Kilo Yufka ( 5 yaprak) Yarım Kilo Süt 1 Su Bardağı Yoğurt Yarım Su bardağı sıvı yağ 4 Adet Yumurta 1 çay kaşığı tuz 1 Paket Kabartma Tozu
İç Harç: 150 Gr kaşar Peyniri 100 Gr Telli peynir 100 gr Beyaz peynir Yarım demet maydanoz
Sırasıyla yumurta, tuz, yoğurt, sıvı yağ, süt, kabartma tozu karıştırılarak homojen bir karışım yapılır.
Tüm peynirler rendelenir maydanozlar ince kıyılarak peynirler ile karıştırılır. Tepsinin altı hafif yağlanıp ( yada benim yaptığım gibi Yağlı kağıtta serebilirsiniz ) Bir yufka bütün olarak tepsiye serilir. Fazla kısımları tepsiden dışarı sarkıtılır. İkinci Yufka kopartılarak büzgü yapılarak düz düz değil su böreği gibi büzgili şekilde gelişi güzel konup sıvı karışımdan 1 kepçe her yerine gezdirilir. tekrar yufka parça parça konur. tekrar sıvı karışım. Peynirli harcın yarısı her tarafa eşit şekilde yayılır. 1,5 Yufka ya da aynı işlem uygulanıp tekrar peynirli karışımdan konur. kalan yufkalarda serilip karışım dan gezdirilip dışarı sarkan yufkalar kapatılıp kalan karışım böreğin her yerine eşit şekilde yayılır. 10 dakika dinlendirilip 180 derecede altı ve üstü kızarana kadar pişirilir.
Kağan'a hamileliğimin son aylarında 2007 yaz başıydı bir pazar sabahı eşim benden önce uyandı. Bende artık sıcaklarında verdiği etkiyle iyice ağarlaşmıştım. Yatak keyfi yapıyordum. Burnuma öyle güzel kokular geliyordu ki sanki melemen gibi. Öyle canım istedi ki bir an önce yataktan kalksam da bende yapsam diye içimden geçiriyordum. Biraz sonra eşim gelip kahvaltının hazır olduğunu söyledi. Mutfağa gittiğimde anladım ki o güzel kokular bizim mutfaktan geliyordu. Ne kadar sevindiğimi siz düşünün sanki o an dünyalar benim olmuştu :)) O gün bu gün adı Temel'in Spesyali kaldı..
Bir nevi melemen soğanı yok kaşarı var :) Bu sabah ben yaptım ama nedense eşimin yaptığı kadar güzel olmuyor:( Birde yazın çıkan doğal domates ve biber ile tadı daha bir farklı..
MALZEMELER: ( 4 Kişilik)
2 Adet acı sivri biber
2 adet çarliston biber
3 adet domates
3 yumurta
1 kase kaşar rendesi
2 kaşık tereyağ
Tereyağında ince doğranmış biber ve domatesler kavrulur. Tuz eklenir. Rende kaşar serpilip üzerine çırpılan yumurtalar gezdirilir. tekrar karıştırılmadan kısık ateşte pişmesi sağlanır.
Sonunda tarife ulaşabildim. Benan'ın davetinde Tarif defterinden Rubin getirmişti Bu nefis kurabiyeleri. Araya bayram falan da girince tarife ulaşmak biraz uzun sürdü. Bu gün alabildim malzemeleri.. Aslında kendim tekrardan yapıp öyle yayınlamak istiyordum ama sizleri daha fazla bekletmiyim dedim.
MALZEMELER:
1 paket margarin
3,5 bardak Un
2 Yumurta sarısı
1 Paket Kabartma Tozu
5 Yemek Kaşığı Pudra Şekeri
5 Yemek Kaşığı Hindistan Cevizi
ÜZERİ İÇİN:
2 yumurta Akı
1 Bardak Hindistan Cevizi
Hamur malzemeleri karıştırılarak kulak memesi yumuşaklığında yoğrulur. Fındık büyüklüğünde yuvarlanıp önce yumurta akına sonra hindistan cevizine bulanarak 180 derecede hindistan cevizleri altın rengini alana kadar pişirilir.
Güzel dilekleriniz çok teşekkür ederim. Hala hastalıktan kurtulmuş değiliz. Nasıl bir mikrop ki düzelemedik. Kağan hala dedin derin öksürüyor. Yarın tekrardan doktor kontrolü var bakalım sanki bir antibiyotik daha kullanıcaz gibime geliyor. Bir kar yağsa havadaki mikroplarlar giderdi en azından.
Bu aralar mutfakla da uğraşamıyorum pek fazla. Öylesine geçiştiriyorum. Bir kurtulsak güzel bir tatlı ile ödül vermek istiyorum hepimize ama bakalım..Böyle durumlarda arşivdeki tarifler çok işe yarıyor.
MALZEMELER:
1 Kilo Pırasa 3 ortaboy havuç 1 çay bardağı pirinç yarımşar tatlı kaşığı acı ve tatlı karışık toz kırmızı biber yarım kaşık salça zeytinyağı, tuz 1 adet limon suyu
Havuçların kabukları soyulup çok kalın olmamak kaydı ile verev şeklinde doğranarak yağda kavrulur. Bu esnada Pırasalar ayıklanıp 3-4 cm kalınlığında doğranır kavrulan havuçlara ilave edilir. pırasalar hafif söndüğü zaman salça ve kırmızı biberler ilave edilip salça kokusu çıkana kadar kavrulur pirinçleri ve tuzu ve limon suyu eklenip pırasalar ile aynı hizada sıcaksu eklenip pirinçler uzayana kadar kısık ateşte pişirilir.
Barbunya balığınıda ilk kez denedim geçenlerde Kadıköyde balıkçılar çarşısından geçerken eşimle balık yemeğe kara vermiştik. Baktık herkez barbunya alıyor balıkçıda çok meth edince hadi alalım dedik. Özellikle alıp neden yediklerini de anlamadım. Bana göre diğer balıklardan pek bir farkı yok. Neyse belki seven ve yapmak isteyen olur :)
MALZEMELER:
1 kilo barbun balığı 1 kase mısır unu tuz kızartmak için sıvıyağ
balıklar temizlendikten sonra üzerine tuz dökülüp harmanlandıktan sonra süzgeçte bekletilir. bu arada mısır ununa tuz eklenir. balıklar una bulanıp kızgın yağda kızartılır.
Neredeyse beş gündür hastayız. Düzelecek diye beklerken dahada kötü oldu Hiç bu kadar hasta olmamıştı canım oğlum.
Cumartesi akşamı yattıktan biraz sonra kalkıp kustu. mamadan dır diye düşündüm midesi hassas bir çocuk çünkü. Pazar günü boğazları kızarıktı. Üç kere kustu bu sefer serum fizyolojik başladım ıhlamur falan derken öksürük başladı. Pazartesi doktora götürdüm ateş düşürücü ve öksürük şurubu verdi çok fazla birşeyi yok hemen antibiyotik vermeyelim dedi. Ama öksürüğü iyice azınca burnu falanda iyice tıkandı Dün akşam tekrar götürdük doktoruna. Aşağı inmeye başlıyor antibiyotiğe başlamamız gerek dedi :( Agumentin, Ventolin ve Asist' e başladık akşam itibari ile. Ama Sabah saat beşten sekize kadar hiç durmadan ağladı ne yaptıysam fayda etmedi. sürekli burnunu yıkamamı istiyor daha doğrusu ne istediğini bilmiyor babasına gitmek istiyor tam almaya çalışıyor babası gitmiyor bana yapışıyor, su istiyor ama içmiyor yani belliki biryerleri de ağrıyo muhtemelen başı şurup içmiyeceğinden zar zor paranoks fitil verdim zar zor uyuttum zaten ağlamaktan bitap düştü fitilin etkisi ile de sanırım sakinleşti.
Baş ağrısı, zaten beşgündür günde 3 saat uyku ile işe geliyorum. Antibiyotik vermeyi hiç istemiyordum ama ne yapayım mecbur kaldım :(
Apartmandaki arkadaşım Esengül de yemiştim. Normalde pek sevmem milföy hamurunu ağzımda bir yağ tabakası bırakır ama bunda hiç belli olmamış milföy olduğu. Benim gibi sevmeyenler bile 5-6 tane yiyebilir :) Kendimden utanıyorum bunu dediğimde ama napayım tatlıya bir zaafım var..
MALZEMELER
4 adet kare şeklinde milföy hamuru
SOĞUK KREMA
2,5 su bardağı süt 3 kaşık un silme değil 1 kaşık nişasta 1 adet yumurta sarısı 1,5 çay bardağı şeker ( normal ajda değil) 50 gr margarin yada tereyağ (malesef ki margarinle kıvamı daha güzel oluyo) 1 paket vanilya içine istenilen bir meyve ( kivi, muz, çilek ) Pudra şekeri
Milföy karelerinin her biri dokuz parçaya bölünüp fazla kızartmadan 180 derecelik fırında pişirilir. Zaten kabarmış oluyor sıcakken her kare ikiye bölünür.
Bir tarafta süt, yumurta sarısı, un, nişasta çırpılıp pişirmeye başlanır. süt ısınınca tozşeker eklenir. göz göz olunca ocaktan indirilip margarin ve vanilya katılarak mikserin Yüksek devrinde 5 dk çırpılır. Hafif ılınınca karelere ister pasta duyu ile ister tatlı kaşığı ile krema konur üzerine istenilen meyvelerden konularak öteki kare üzerine kapatılır. soğuduktan sonra pudra şekeri serpilip kürdan batılılarak servis edilir.
Not: Kendi analizim kivilisi meyvenin mayhoşluğu dahada bir hafiflik vermişti. Muzlusu ise tatlı olduğundan biraz bayıyordu. ( kendimi yemekteyiz de gibi hissettim :)
Çok önceden yani bayramdan önce yapmıştım bu böreği anca sıra geldi ( sıra gelmeyen çok tarif var gerçi :) ) Ben çok severim otlu börekleri pazılı da bunlardan bir tanesi tavsiye ederim..
MALZEMELER:
1 kilo yufka ( 5 yaprak) 1 demet pazı 1 kuru soğan karabiber, pul biber, tuz Yufkayı sürmek için sıvı yağ + su üzerine sürmek için 1 yumurta sarısı ve sıvıyağ
Soğan yemeklik soğranıp kavrulur. içine ince kıyılan pazılar eklenir. hafif kavrulunca tuzu ve baharatları eklenip nsoğumaya bırakılır. 1 Yufka masaya serilip her tarafı sıvı yağ + su karışımı ile yağlanır. her tarafına içten yayılıp uzun şekilde sarılarak uzunlamasına yan yana tepsiye dizilir. üzerine yumurta sarısı sürülür. Tekrar fırça ile sıvı yağ sürülerek 200 derecede üzeri kızarana kadar pişirilir.
Bu sene bayram tatili bana erken başladı :) Çarşamba gününden beri izindeyim. Hem Oğlumla güzel vakit geçirme imkanı buldum hemde arkadaşlarımla. Çarşamba sabahı kahvaltımı Nafiye'de yaptım. Perşembe günü Selime'nin doğum günüydü ona elimden gelen en çabuğundan pasta yaptım. ve hep beraber kutladık.. Cuma günü kahvaltıyı bende yaptık.. resim çekerken elim titredi çok net çıkmadı ..
Cuma akşamı geleneksel toplantımız Esengülde idi.. Bu nefis yemeklerden ondan.. Patates Salatası..
Kıymalı ve Patatesli Börek..
Milföy Lokmaları..
Halley Pasta..
HERKESİN TÜM SEVDİKLERİ İLE GEÇİRECEĞİ BİR BAYRAM DİLİYORUM...İYİ BAYRAMLAR..
Çok severim Arnavut Ciğerini. Eşimden dolayı pek sık pişiremiyorum sevmiyor ama ben yaptığımda mecburiyetten mi yoksa ben yaptığım için mi nedendir bilinmez yiyor.,,
MALZEMELER:
800 gr dana ciğeri 2 ortaboy patates 1 Ortaboy Kurusoğan Yarım demet maydanoz Mısırunu Pulbiber Kızartmak için sıvı yağ
Ciğerler iyice yıkanıp fazla kanı süzülsün diye süzgece konur. Kanları süzülünce MıSır ununa tuz eklenip kızartılacak kadar ciğer unlanıp derin ve küçük bir tencerede bol yağda kızartılır. Patatesler küp küp doğranır ve kızartılır. Soğan piyazlık doğranır. maydanoz kıyılıp soğan ve pulbiber ile karıştırılır. Patates ve soğan salatası ciğerin yanında servis edilir.
Bu kurabiyemde Seneler önce Keçiboynuzu pekmezli Ispanaklı Börek gibi Sana Mutfağı Zeynep Yeğenağa tarafından yapılmıştı. Geçen Cuma akşamı apartman geleneksel toplantımız bendeydi. Uzun zamandan sonra onlar için yaptım. Günlerde benden istenen tarifler arasındadır hep. Yapımı çok zor fakat yemesi kolay bir kurabiye. Hatta bir arkadaşım tarifi alıp yapmak istemişti. bitirdikten sonra beni arayıp ; - birdaha istemiycem senden bunu çünkü yapımı çok zormuş bizde bilmeden senden habire bunu istiyoruz demişti :)
MALZEMELER:
1 paket margarin 3,5 su bardağı un 1 su bardağı un haline getirilmiş fındık 1 su bardağı pudra şekeri 1 paket vanilya
Un ve pudra şekeri teflon tencerede kısık ateşte hafif sararana kadar kavrulur. Ayrı bir tencerede margarin eritilip fındık katılarak kavrulur. Altları kapatıldıktan sonra her ikiside sıcakken birbirine katılır vanilya eklenip hızlıca bir kaşık yardımı ile karıştırılıp soğumasına meydan verilmeden elle mercimek köftesi yapar gibi sıkılarak şekil verilir. Tüm malzemenin soğumadan yapılması gerek. Toksa toparlayamazsınız. Servis edilene kadar buzdolabında bekletilir. Servis esnasında üzerine pudra şekeri serpilir.
Eğer geriye kalan kurabiye olursa buzdolabında muhafaza edilmeli yoksa ele alındığında dağılır. Elle yenmesi tavsiye edilir :)
Fotoğrafı bile vakitsizlikten buzdolabında çektim :))
Kurabiyeleri ayrıca PDÇS 31 Ümran'a gönderiyorum Kolay gelsin canım..
Portakal ağacında başlayan dostluğumuz bu günlere kadar geldi. Haftalar öncesinden ayarladık görüşmeyi. Herşey harikaydı Canım arkadaşım bizi ağırlamak için bayağı yorulmuş. Birde biz gittikten sonra hiç üşenmemiş bize mail atmış. Tekrar teşekkür ederim canım arkadaşım bu cana yakınlığın olmasa zaten o yol hiiç çekilmezdi..
Nefis Amasya Çorbası.. Tadı hala damağımda kaldı Benannn..Bende mutlaka deniycem.. Tarifini Canım arkadaşım Gönül yazmış Banan'ın anlattığı şekilde..
Kuru Biber Dolması ve Yaprak Sarması..
Banu'nun Nefis keki... Eline sağlık canım çok lezzetliydi..
Benancığımın bir tanesi, gözbebeği benim adaşım olan Betül'ün yaptığı Islak Kek..
Elmalı Kurabiye...
Makarna Salatası... Benan her ne kadar benim istediğim gibi olmadı dese de Bizim istediğimiz gibi olmuştu Benancım..
Ben ilk defa yaptım çok hoşumuza gitti. İçine değişik kuru meyveler, limon kabuğu falan konularak da zenginleştirilebilir.
MALZEMELER:
200 Gr Bitter Çikolata 100 gr ballı Korn Flakes yarım çay bardağı süt 2 çorba kaşığı tereyağ
Çikolata benmari usulu eritilir. Tereyağ eklenip eridikten sonra süt eklenir iyice karıştırılıp hafif akıcı bir kıvamda olunca kornflakes eklenir. iyice karıştırılıp altı kapatılır. Karışımın olduğu tencere suyun üzerinden alınmadan kağıt kaplara tatlı kaşığı ile konularak dolapta donması sağlanır. servis yaparken üzerine pudra şekeri serpilir.
Sevgili Esin beni garip hallerimi yazmam için sobelemiş.. Dünden beri düşünüyorum benim garip hallerim nedir diye.. İnsanın kendisi hakkında birşeyler yazması ne kadar zormuş yaaa ya da bana öyle geldi bilmiyorum.. Eveet başlayalım bakalımm..
- Asla birisinin konuştuğu telefonun ardından telefonla konuşamam. İş yerinde ahizenin ağız kısmının altında günde iki kere değiştirdiğim ıslak mendil bulunur :))
- Huzursuz Bacak Sendromum var. Asla bir yerde uzun süreli oturamam. Uzun otobüs yolculukları yapamam. Özellikler sinemada çok zorlanırım kabusa dönüşüyo film izlemek..
- Yemek yerken kesinlikle karşımdakinin ağzına bakamam. Hele ki Konuşuyorsa :)
- Mutfakta iş yaparken yanımda birinin olması beni acayip gerer. Dolanırken çarpışırsak cinlerim tepeme çıkar..
- Evimden başka yerde tuvalete gireceksem mutlaka tuvaleti yıkarım.
- Kimsenin kıyafetini giymeyi sevmem. Birine kıyafet vermekten de hoşlanmam ama istendiğinde de yok diyemem sonra oturur kendimi yerim :)
-Kek yaparken kabarmayacak diye ödüm kopar. oldumu diye o kadar çok fırın kapağı açarım ki kek söner sonunda :( acelecilik işte..
Bir Önceki Postta yazdığım nafiyenin nefis Kabaklı Makarnası. Yapımı çok basit ama tadı muhteşem.
MALZEMELER:
1 paket burgu makarna 1 adet ortaboy kabak 1 adet domates 1 kaşık acı biber salçası tereyağ, sıvıyağ
Makarna tuzlu suda haşlanırken başka bir tencerede sıvı ve tereyağ eritilip yarımay şeklinde doğranan kabaklar eklenip kavrulur. Daha sonra içine rendelenmiş domates ve biber salçası eklenip bir müddet daha kavrulur. Tuzu eklenir. Süzülen makarnalar sosun içine karıştırılıp 1 - 2 dakika daha kavrulup altı kapatılır bira müddet dinlendirildikten sonra servis edilir.
Apartmanda Gelenek haline gelen arkadaş toplantımızdan görüntüler. Hafta içi işten geç döndüğümüzden pek görüşemiyoruz. Cuma akşamları önceleri hatırla sevgiliyi seyretmek için di şimdi ise ertesi gün tatil olması dolayısı ile gece geç saatlere kadar oturur çaylarımızı içer, muhabbetimizi eder, kahvelerimizi içer fallarımıza bakarız. Kimse faldan anlamadığından fincanın içinde ne kadar hayvan çeşidi varsa görürüz :))
Zamanımız olursa Her birimiz birşey yapmaya çalışırız. Bu cuma Nafiye ağarladı bizi. Teşekkürler sevgili canım arkadaşım.
mmmm kabaklı makarna çok lezzetliydi. Nafiye yaptı.
Ispanaklı Kıymalı Börek. Nafiye yaptı.
Çikolatalı Kıtır. Ben yaptım. Adını bilmiyorum ben bu ismi taktım.
Hamsi mevsimi geldi geleli aklımda hamsili pilav. Genelde senede en az bir kere yaparım. Yaklaşık iki haftadır da akşamları (işten geç çıktığımızdan )evin yakınındaki balıkçıya uğruyoruz fakat her seferinde bitmiş oluyor. Sonunda eşim işten erken çıktığı pazartesi günü gidip hamsi aldı da bende emelime kavuşabildim :))
MALZEMELER: ( 4 Kişilik )
800 gram hamsi ( kılcıkları çıkmış haliyle)
2 su bardağı pirinç
1 orta boy kuru soğan
1 paket dolmalık fıstık
1 paket kuş üzümü ( suda bekletip siyah suyunu süzelim)
5-6 daol maydanoz
1'er tatlı kaşığı karabiber ve yeni bahar
tereyağ+ sıvı yağ
Pirinçler bir saat öncesinden limonlu tuzlu suda bekletilir. İnce kıyılmış soğan yağda kavrulur. içine fıstıklar ve pirinç eklenip 5 dakika kadar kavrulur. tuz, karabiber ve yeni bahar eklenip bir iki karıştırıldıktan sonra sıcak su ve kuş üzümleri ilave edilip pişirilir. en son ince kıyılmış maydanozlar eklenip karıştırılır ve demlenmeye bırakılır.
Pilav demlenirken ister herhangi bir borcamın yada benim yaptığım gibi tek kişilik güveç kaplarının içine bir güzel tereyağ sürülür.Hamsilerin sırt kısmı kasenin altına gelecek şekilde ve balıkların yarısı kaseden taşacak şekilde hiç boşluk bırakmadan dizilir. Demlenmiş olan pilav doldurularak kenardan taşan hamsiler pilavın üzerine kapatılır. boşlukta kalan yerlere de hamsilerin sırt kısmı dışa bakacak şekilde konur. Böylece pilav hiç görünmez olduu.
Her kasenin üzerine fındık büyüklüğünde tereyağ konup 180 derecede balıklar pişene kadar tutulur.
NOT: balıkların piştiğini nerden anlarız* piştiğinde biraz açılma olur. Pilavı görürsünüz.
Çok fazla tutmamak lazım. balıklar kuruyor yoksa..
Karadenize özgü yemeklerimizden de yapıp eklemek istedim. Ben çok severim sık sık ta yaparım.
PAZI İÇİN MALZEMELER:
2 bağ pazı
1 büyük soğan
4 diş sarımsak
yarım kaşık salça
sıvı ve tereyağ
Pazılar ince doğranıp haşlanır. süzülüp avuç içinde sıkılarak fazla sularının gitmesi sağlanır. Soğan yemeklik doğranır 2 diş sarmısakta ince kıyılıp yağda kavrulur. Salça ilave edilip kavrulduktan sonra pazılar eklenip sürekli karıştırılarak kavrulur. tuzu eklenir. kapattıktan sonra da geri kalan sarmısaklar dövülüp eklenir bir kaç kez karıştırılıp kapatılır yarım saat dinlendirilerek servis edilir.
( bazen biz haşlanmış barbunya da ilave ediyoruz. O şekilde de çok lezzetli oluyor. )
PATATES İÇİN MALZEMELER:
5 orta boy patates
1 adet soğan
yarımşar kaşık biber ve domates salçası
sıvı ve tereyağ
1 küçük çay bardağı sıcak su
tuz pul ve karabiber
Patatesler haşlanıp soyulup çatalla ezilir. rendeleyebilirsinizde ama ezilince daha güzel oluyor hala anlamış değilim nedenini ama öyle :)) soğan doğranıp yağda kavrulur. salça eklenip kokusu çıkana kadar kavrulup sıcak su eklenir. bir kaç kez karıştırıldıktan sonra ezilmiş patatesler eklenip sürekli karıştırılarak salçanın her yerine eşit dağılması sağlanır. tuzu ve baharatları eklenip altı kapatılır.
AFİYET OLSUNN
tariflerim ayrıca pdçs etkinliğini düzenleyen susam çörekotu'na gitsin.. kolay gelsin arkadaşım..
Son zamanlarda sürekli pankek yapar oldu(k)m.. Apartmandaki arkadaşlar ve ben.. Kağan da çok seviyor bizde.. Bende sık sık yapıyorumm.
MALZEMELER:
3 adet bütün yumurta + 1 yumurta sarısı 50 gr tereyağ 1 çay bardağı süt ( ajda bardağı) 1 çay bardağı pudra şekeri ( klasik eski bardaklardan) 1 paket kabartma tozu ( isteğe göre vanilya ben koymuyorum) 1 komposto kasesi un ( yada göz kararı)
yumurtalar şeker ile çırpılır. eritilip soğutulan tereyağ ve süt katılıp karıştırılır. un ve kabartma tozu katılıp karıştırıldıktan sonra peçeteyle yağlanan teflon tavaya 1 çorba kaşığı dökülerek her iki tarafı kızartılarak pişirilir. Sıcak, ılık soğuk nasıl isterseniz her türlü de harika oluyor..
AFİYET OLSUNN
Bu da eşimin doğum günü için yaptığım pasta.. Ufak tefek eksikleri var ama çok beğenilen bir pasta olduu.. İyi ki doğdun canımm Beraber mutlu sağlıklı bir ömür geçirmek dileği ile.. Seni Seviyorumm.
Bu nefis köfteler yaz tatilinden kalma. Uzun zamandır bloğa eklenmeyi bekliyorlardı. Unutmadan yazayım :)). Tatilde Çanakkaleye gittiğimizde sevgili Semra Abla yapmıştı. Bu zamana kadar yediğim en güzel tavuk köftesi. Tekrar teşekür ederim semra ablacım..
MALZEMELER:
1 Kilo Tavuk kıyması ( kemiksiz kalça etinden çekilmiş) 1 Adet yumurta 1 Adet soğan 3 Diş sarımsak Yarım demet maydanoz 7-8 kaşık galeta unu kimyon, karabiber, pulbiber, tuz
Üzeri İçin:
Galeta unu
Soğan, ve sarımsak rendelenir. Maydanoz ince ince kıyılır. Tüm malzemek kıyma ile karıştırılıp iyice yoğrulur. Bir iki saat dolapta bekletilip yuvarlak şekil verilir. her tarafı galeta ununa bulanıp tekrar yarım saat daha bekletilip bol yağda kızartılır.
Cumartesi günü kek yapmaya niyetlendim araya giren benim diş randevum, annemi izmite yolcu etmek vb. işlerden dolayı pazar gününe sarktı.
Pazar sabahı çekirdek aile olarak İkea da kahvaltı yaptıktan sonra biraz dolanıp eksik birşeyleri de alıp evimizin yolunu tuttuk. Eşimin de yardımıyla aldıklarımızı yerleştirdik. Eşim bazı işlerini halletmek için dışarı çıktı. Bende Kağan'ın yemeğini yedirdim. biraz etrafı topladım. Akşam yemeği için mutfağa girdim. Çıktığımda saat altı olmuştu. Sonra akşam yemeği faslı. Bende kağanın akşam yemeğini yedirdim çok uykusu gelmişti onu uyuturken Eşim maçı izlemeye koyuldu. Kağan uyuduktan donra artık kek yapmaya koyulabilirdim. Zaten Elma ve havucu rendelemiştim. Limon suyunu sıkmış, yumurtaları oda sıcaklığına gelmesi için çıkartmış tım. Tabi ben bayağı bir oyalandım yaklaşık bir saat kadar :)) Tam kalıbı yağlayıp buz dolabına koyuyordum ki kağandan ses geldi hiç bir zaman deliksiz uyumadığı için akşam uykusu bile olsa bende tetikte iş yaparım her zaman..
Koştum yanına ağlıyordu canım oğlum bir baktım yatağına oturmuş kusuyor. Bir anda hem çok üzüldüm hem kendime kızdım hemde kağanı susturmaya çalışıyordum. Lavaboda yüzünü falan yıkadım üzerini değiştim su içirdim yatırdım uyur gibi oldu sonra kalktı. Biraz dolandı. Bu arada maç bitmiş eşim annemi terminalden almaya gitmişti. :) ben hala kek yapamamıştım. Kağanı uyuttum bizim yatağımızda çünkü kendi yatağında alez olmasına rağmen yatağına kadar ıslanmıştı.
Hata bende oldu yedirip hemen uyuttum aslında hiç böyle yapmam ama çok uykusu gelmişti tahmin edemedim. Demekki hata yapmışım.
Eşim ve annem geldi ben kağanı henüz uyutmuşken. Kirlileri akıtıp makineye attıktan sonra artık kek yapabilirdim :)) saat 22:30 olmuştu..
Yapılması için Bu kadar sürüklenmesine rağmen tadı çok nefis oldu eşim tam 4 dilim yedi. Resimdeki kalıp küçük ben 26 cm kelepçeli dilimli kek kalıbında yaptım. Onu resimlemek fırsatı bulamadım zaten çok geç olmuştu ve eşim yiycem diye sabırsızlanıyordu ılınmasını bile bekleyemeden kestim keki..
MALZEMELER:
4 adet yumurta
2 su bardağı şeker
1 çay bardağı sıvı yağ
1 adet limon suyu ve kabuğu ( asıl tarifte portakal var)
1 adet elma ( ince rendelenmiş)
1 adet havuç ( ince rendelenmiş )
3 çorba kaşığı ceviz
2,5 bardak un
1 paket kabartma tozu
1 fiske tuz
Yumurta ve şeker, tuz 5 dk yüksek devirde krema kıvamına gelene kadar çırpılır. Sonra sırası ile yağ, limon suyu ve kabuğu katılıp çırpmaya devam edilir. Elenmiş un ve k.tozu katılıp hafif çırpılır. Elma, havuç rendesi ve ceviz katılıp tahta kaşık ile karıştırılıp yağlanıp unlanan kalıba dökülür ilk 20 dk 200 derece sonra 150 derecede batırdığımız bıçak temiz çıkana kadar pişirilir.
AFİYET OLSUN
Çocuklar için tam atom kek özellikle yemek yemeği sevmeyenler için :))
Yayınlanmayı çook bekledi bu börek.yeni tarifler olunca habire eskilerin papucu dama atılıyor ama kısıtlı zamanlarda yine o eski tarifler imdadına yetişiyor insanın..Pratik bir börek, Ben peynirli yapmıştım ama içi değişik malzemelerle de yapılabilir.. ( kıymalı, ıspanaklı, patatesli, mantarlı, pazılı vb..)
3 adet yufka ( 8 adet börek için) 50 gr eritilmiş margarin 1 çay bardağı süt
İÇİ:
200 gr Lor peyniri yarım demet maydanoz 2 kaşık ceviz içi Pul biber. tuz 1 adet Yumurta beyazı
ÜZERİ:
Yumurta sarısı susam
Bir kapta eritilmiş margarin ve süt karıştırılır. Ayrı bir kapta da lor peyniri ince kıyılmış maydanoz, yumurta beyazı, ceviz ve baharatlar karıştırılır. Yufka masaya serilir. sıvı karışım fırça yardımı ile her tarafına eşit olarak sürülür. İkinci yufka serilir onada sıvı karışım sürülür. Üçüncü yufkaya da aynı işlem uygulanır. Üstüste olan yufkaların iki ucu ortada birleştirilir. Üstte kalan kısımlara sıvı karışım sürülür. Uzun kalan kenarlarda yine ortada birleştirilip bir kare oluşturulmuş olur. Yine sıvı karışımdan sürülüp iç malzeme çok kenarlara yayılmadan yayılır. Tekrar karşılıklı uçlar birleştirilip zarf elde edilir. her terine özellikle birleşme kızımlarına yumurta sarısı sürülüp susam serpilir. 200 derecelik fırında alrı ve üstü kızarana kadar pişirilir.