Showing posts with label Eymir. Show all posts
Showing posts with label Eymir. Show all posts

Monday, December 5, 2011

in pink, we trust.














En sevdiğim kazakla, Ankara'nın tek sevdiğim su birikintisi kolkola.

Hem de Aralık ayında pek güneşli bir Ankara pazarında.

Uzaktan, obsesyon odaklı bir aşk yaşadığım bu sevgili kazağı alıp üzerime giydiren anneciğime, bu muhteşem günde elimden tutup beni kahvaltıya götüren güzel insanlara, donmuş göle, üzerindeki komik sıçanlara ve göl üzerinde yürüyüş yapan karabataklara teşekkürü bir borç bilirim.




Kazak:Zara
Jeans:Mango
Ceket:Desa
Botlar:İnci


Monday, June 20, 2011

marina

Haftasonu, güne yarısından başlamak pek hoş olmadı.

Son 2 günlük sessizliğim bundan.

Yüzmek dediğin 15 dakika, koşmak dediğin 20 dakikada kaldı.

İspanyolca Ders I. Okudum tamam ama. Sorsan en fazla 50 notum. 

Una mesa.un perro.un libro.

Kitap da hala elimde.


Ama bütün magazin haberlerini ikişer kez izledim.

Adına “Koltukta dinleniyorum, bir tek haftasonu keyfim var.” dedim. 

Bir magazin programı bir belgesel arasında mekik dokurken, aslında bütün o insanlar hayvan, bütün o hayvanlar da birer ünlü gibi.

Anlatamadım.


Şöyle. Sanki iki program da aynı, birinde kürklü pençeli özneler, diğerinde pullu payetli.

Yerdeğiştirsen bir şey farketmeyecek gibi.

Her magazin programı açışımda kınayan gözlerle bakan sevgili kocacım, olaya bir de bu tarafından baksan?


 Haftasonu tembelliğim, aşırı doz magazinle öldürdüğüm beyin hücrelerim filan hepsini boşversek de, tatil planları kursak.

Gökova, Dalyan, İztuzu, Ölüdeniz, Kayaköy, Saklıkent, Fethiye, Kaş, Kekova, Kalkan.

Gibi bir liste elimde.

Yok şuna gerek yok çıkar listeden, al bunu koy yerine.

Mekan şu, yenecek de bu, şunu içmeden, bunu da yapmadan dönme.

Şu saatte burda ol, gün batımı burda, doğuşu şurda şahane.

İşte bu olmadan onca kilometre boşuna.

Deseniz.

İnternetteki başı sonu olmayan tatil programı yapma arayışıma bi miktar destek olsanız.

Ne güzel olur.

Elbise:Mango