Çok uzun zamandır kendimi hiçbir şey karşısında bu kadar hayran bu kadar büyülenmiş bu kadar mahçup ve bu kadar dünyada kapladığım yerden, taşıdığım beyinden utanç duyar halde hissetmemiştim. Nesin Matematik Köyü'nün Dünya üzerinde bir benzeri var mı bilmiyorum. Sadece Matematik için, çoğunlukla gönüllü olarak, bırakın destek görmeyi, defalarca köstek olunmasına rağmen, kişisel inanç ve çabalarla, çocuklara gençlere matematiği sevdirip, korkuları yenmek, sadece düşünecek zaman ve mekan sunmak için, en azından ve belki en değerli olarak kendileri için işe yarar, dişe dokunur, hayatlarının sonrasını etkileyecek ve değiştirecek bir tecrübe yaşamaları için bir köy kurmaktan daha romantik, daha gerçekçi ve dahiyane bir şey duymadım. Taştan yapılmış komşu öğrenci koğuşları ve öğretmen evleri, hamamları, açık hava amfisi, sedirlere yatıp düşünecek pinekleme köşeleri, bol kepçe lokantası, zeytin ağaçları, meyve ağaçları, kediler ve bakımı üstlenilmiş diğer bütün hayvanları, taş sokakları ile gerçek değil de Demir'e anlattığım bir masalın geçeceği bir mekan gibi, inanılmazlığı ve güzelliği, sadeliğinde gizli, hayatımda gördüğüm en muhteşem toprak parçası. Ben köyün varlığından bir süredir haberdardım ve son bir yıldır Şirince'ye 3 kez gitmiş olmamıza rağmen köye ilk kez gittim. Öncesinde köyün internet sayfasından bulduğum bir numarayı arayıp, "Biz baya turistik bir gezi gibi gelip köyü ziyaret etmek istiyoruz, kabul eder misiniz" diye sordum ve "buyrun, gelin" cevabını aldım. Aynı hafta sonu köye gidip, amfileri gezip, sokaklarda yürüyüp, bir sedirde oturup dinlenip, biraz kedi sevip sonra da ısrarlara dayanamayarak girip bol kepçe lokantasında karnımızı doyurup elimizde Ali Nesin'in bir kitabı, yüreğimiz pır pır ayrıldık köyden. Ali Nesin'i ders çıkışı yakalayıp yüzüne söyleyemedim ama burda huzurlarınızda birkaç cümle kurmadan bu yazıyı bitiremeyeceğim. Ali Hocam merhaba. Hayata, bu memlekete bu kadar muhteşem bir iz bıraktığınız, okuyup ilham alıp, titreyerek kendimize gelmemize sağlayacak bir hayat yaşadığınız için, yazlarınızı yıllardır matematiği paylaşmak uğruna harcadığınız(yaşadığınız) için, açık havada zeytin ağaçları altında ders dinlenecek amfi fikri için, otların ve ağaçların bütün köyü ele geçirmesine izin verdiğiniz için, yaşadığımızdan, ezberlediğimizden başka türlüsünün mümkün olduğunu gösterdiğiniz için, bütün köy ahalisine ve köyün muhtarı ve kurucusu olarak en çok size teşekkür ederim. Gerçekten çok çok minnettar hissediyorum. Umarım köy ile ilgili geçmişte yaşanan talihsizliklerin hiçbiri yaşanmaz bir daha. Huzurla ve kaygısızca matematiği paylaşmaya devam edersiniz.
Okura not: Köy internetten okuduğum kadarıyla nesin vakfı gelirleri ve bağışlarla ayakta duruyor. Uzun zamandır Tübitak hiçbir projelerine destek vermemiş(bunun enteresan bir hikayesi var, internetten bulup okursanız çok şaşırırsınız eminim), bildiğim kadarıyla başka bir devlet desteği de yok. Nesin vakfı yayınları almak, ya da köyün internet sayfasında paylaşılan hesaplara bağış yapmak çok iyi hissettirebilir. Bu yazıyı okuduğunuz için teşekkürler. Matematik köyünün kuruluş hikayesini de bu linkten okuyabilirsiniz.