eğlence etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
eğlence etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Aralık 2009

zeytung: haber-i komik


çok komik bir site. komik habermiş gibilerin süper hikayeleri sizi bu sitede bekliyor. gerçekten özene bezene yazılmış hikayeler.

1 Mart 2009

opus

çayyolu, konutkent ve yaşamkent civarında mı oturuyorsunuz.
içkinizi güzel bir ortamda yudumlamak için her seferinde kalkıp kızılay'a ya da tunalı'ya mı gidiyorsunuz.
artık eve yakın güzel bir ortam var: opus.

ilk defa evime yakın bir barda içki içmekten keyif aldım. teşekkürler opus. teşekkürler etem.

29 Ağustos 2008

yapılacaklar listesi

bu karikatür çok hoşuma gitti. kaynak çok fazla kahve içen adam sayfasında.

yapılacaklar listesi
1. kalem ve kağıt al.
2. yapılacak şeyleri düşün.
3. yapılacaklar listesini yazmaya başla.
4. çok uzun bir liste oluştuğunu gör.
5. üzerine çok iş geldiğini hisset.
6. panikle.
7. yapmaya çalıştıklarından kaçınmak için başka şeyler yapmaya başla.
8. kaygılan.
9. liste üzerinde tekrar çalış.
10. yapılması imkansız şeyleri listene eklemeye devam et.
11. hayatında olmayan ve olmasını istediğin şeyleri düşün. hayatının boşa harcandığını ve basit bir hedefin bile senden çok uzakta olduğunu farket.
12. kendinin utanmasına izin ver.
13. çılgına dön.
14. yapılacaklar listesine çok fazla zaman harca, böylelikle gerçekten işleri yapmaya vakit kalmasın.
15. pes et.
16. dışarı çık. bugün çok güzel. hayat kısa.

24 Nisan 2008

ayakkabı sevdası

kumaş pantolon altına giyilebilecek bir tane ayakkabım var. geçen suat'ın düğününden önce kızılayda boyatma fırsatım oldu. eski gima'nın ikinci katında merdiven çıkışında bir ayakkabı boyacısı var. tavsiye ederim. ayakkabı boyanırken ayağın titreşimli ayak masaj makinesinin üzerinde bekliyor. boyacı da oldukça işine sevdalı. benim ayakkabının boyasız halini görünce aniden "abi sen ne yaptın buna" dedi. ben de "düğünden düğüne giyiyorum, pek boyatmaya fırsatım olmadı" dedim. adamdan sinirli bir şekilde cevap "çok güzel çok güzel". bunun üzerine çok sinirlendi. benimle hiç konuşmadı. bir ayakkabıya bu acıyı nasıl çektiririm diye içinden kendini yiyip durdu. yüzüme bile bakmadı. ben de utancımdan başım önde eğik bekledim. işte öyle tutkulu bir boyacı.

24 Mart 2008

nenemin halleri

birgün nenem hasteneye gitmiş. oradaki hemşire bayana elindeki iğneyi vererek "kızım bana bunu yapar mısın?" diye ricada bulunmuş. hemşire bayan "teyze bunu niçin istiyorsun?" diye sorunca "ağrım var" demiş. bunun üzerine hemşire bayan "teyze bu alerji ilacı ben bunu sana yapmam" demiş. nenem ısrar etmiş "neyse ne yapsana şunu kızım". tabi hemşire yapmamış. bunun üzerine nenem başka bir hemşireye gitmiş "kızım bana bunu yapar mısın?" diye sormuş. hemşire diğer hemşire gibi ama ondan habersiz sormuş "teyze niçin istiyorsun?". nenemden cevap: "alerjim var kızım ondan".

nenem dayımlarda bir ay kalıyor. hergün kuzenden baş ağrısı için ilaç istiyor. kuzen hergün ilacını veriyor ve bir süre sonra soruyor "nene başının ağrısı geçti mi?". nenem "geçti yavrum sağolasın". nenem dayımlardan ayrılacağı gün kuzen "dur nene, sana şeker vereyim" diyor. nenem şekeri yiyince "kızım bu şeker değil, baş ağrısı için ilaç" diyor.

5 Mart 2008

salsa kursu

yeni salsa kursu basliyor. dersleri dansini cok keyifle izledigimiz ve salsa'yi cok guzel ogreten ugur verecek. bizler 6 aydir ugur'dan salsa dersi aliyoruz. ben bu dansi bu kadar sevecegimi ve bu kadar cok eglenecegimi tahmin edemezdim. ugur hem icten kisiligi hem de salsa'yi ruhuyla yapisiyla bize cok iyi bir egitmen oldu. acikcasi simdiye kadar ugur kadar iyi dans eden birini gormedim. eger esli danslara bir merakiniz varsa kacirmayin derim. dans etmek hem mutluluk hormonunu en cok salgilatan hem de beyni en yogun sekilde calistiran aktivitelerden.

bu carsambaya (5 mart) kadar kayit yaptirmalisiniz. olmadi bir hafta sonra da baslayabilirsiniz bence.
yer: dersler cagdas sanat merkezinde. kizilay selanik caddesinde.
zaman: carsamba aksamlari 20:00 ile 21:00 arasinda.
ucret: aylik 50ytl

cagdas sanat merkezini arayip secil hanima kaydinizi yaptirmaniz gerekmektedir.
tel: 312 425 17 51
http://www.cagdassanatmerkezi.com/

19 Aralık 2007

bayramınız kutlu olsun

karikatürün kaynağını bilmiyorum. bayramınız kutlu olsun.

13 Aralık 2007

karikatür

aşağıdaki karikatürler çok güldürüyor beni. aklıma gelip duruyor. özellikle de yiğit özgür'ünki (ilk karikatür) aklımdan çıkmıyor. diğer karikatür de galiba met-üst'ün.


28 Ekim 2007

salsa

arkadaşlarla salsa kursuna başladık. sağolsun ulaş süper bir organizasyonla çok iyi bir hoca ve ortam ayarlamış. çağdaş sanat merkezinde alıyoruz derslerimizi. hocamız uğur. çok eğlenceli, içten, keyifle öğretmeye çalışan biri.

her yeni öğrenilen şey gibi "yok yok yapamıyacam ben" depresif halleri yaşamıyor değilim. buna rağmen çok eğlenceli. bu cumartesi dersten sonra dip (kızılayda mithatpaşa caddesi üzerinde) adlı dans bara gittik. ortam eğer izlediyseniz dirty dancing 2 filminde geçen kuba halkının dans ortamlarına benziyor. görseniz herkes ortalıkta döne döne kendi stilinde dans ediyor. çok neşeli ve hareketli bir ortam. fırsatınız olursa bir cumartesi akşamı biranızı orada yudumlayın. hocamız uğur'u böyle bir ortamda dans ederken gördük böylelikle ve kendisine artık "bu alemin kralı" diyeceğiz. biz tüm acemiliğimize rağmen dans ettik ve birşeyler denedik.

hem hareket, hem eğlence, hem muhabbet, hem de estetik arıyorsanız gelin bize katılın.
çok çok teşekkürler ulaş.
ah şu doktorayla ilgilenmekte böyle keyifli olsa.

14 Haziran 2007

dask adam

yalın arkadaşımla beraber, doğa araştırmaları, sporları ve kurtarma derneği (dask)'nin düzenlediği anadolu dağ maratonuna (adam) katıldık. bilmeyenler için şöyle bir bahsedeyim. maraton iki gün sürüyor. üç farklı parkur oluyor (kısa, orta, uzun). elinizde bir harita ve bir pusulanız var. sırtınızda da eviniz. harita ve pusula yardımı ile belirli istasyonlara sırası ile ulaşmaya çalışıyorsunuz. ilk gün son istasyon ara kamp oluyor, yani kamp kuracağınız yer. ikinci gün sabahtan tekrar maraton başlıyor ve başladığınız yere dönüyorsunuz. bu sene bolu gerede'de düzenlendi. iki sene önce de katılmıştık o da beypazarı karaşarda olmuştu. dağ havasından, çadırdan zevk alıyorsanız yarışa katılmadan sadece kamp alanına gidip takılabilirsiniz. bunun yanında kendinize işkence etmeyi de seviyorsanız yarışlara katılmanızı tavsiye ederim. aşağıda bizim hikayemiz:

cuma akşamı 4:30 gibi alışverişimizi yaptık. sonra yola çıktık. otoyoldan geredeye yol aldık. otoyola girerken kart almadığımız için 2 milyon yerine 12 milyon odedik. çadırımızı kurup, kaydımızı yapıp uyuduk.

zar zor uyandık sabahın beşinde. karşımızda bu manzara vardı.

tabi daha önce katıldığımız yarıştan tecrübe ile bu sefer özene bezene haritayı inceledik. bir sonraki istasyona hangi güzergahtan gideceğimize karar verdik. "yavaş yavaş acele et" bu maraton için çok güzel bir slogan.

güzergah konusunda birbirimizi ikna ettikten sonra koyulduk yola.

tabi her ne kadar haritaya ve güzergaha zaman ayırsakta kaybolmadık değil. bu gördüğünüz şaşkın bakışlar biz nerdeyiz, haritada burası nere sorularına cevap arıyor.

okuduğunuz üzere 210 nolu gruptuk. yolumuzun üzerinde köyler vardı.


ankarada yaşayınca, en ufak su akışı ilgimi çekiyor.


daha 3 saat oldu yola çıkalı. bittik, yorulduk.


ama yılmadık, yürümeye devam ediyoruz. bu sefer su yatağındayız.

yarışın ilk gün ki parkurunu bile bitiremedik. benim dizim ağrıyarak devam edemeyeceğimizi ilan etti. arkadaşın deyimiyle yazılım ve donanım uyumsuzluğu çekiyorum. bizi başladığımız yere ana kampa getirdiler. burada ortak olduk bir bekar sofrasına. sonra da çıkıp geldik ankaraya, evimize.

17 Mayıs 2007

küçük ömer

ya küçük ömer sen beni güldürdün, sende ömrünce gülesin. youtube bağlantısı. çok eğlenceli.