filistinde yaşanan insanlık dramını haklı bir şekilde ve her platformda eleştirebilen bir türkiye var. aynı zamanda dünyayla bağlarını da koparmadan. bu durumu taktir etmek lazım. umarım dünya ile bağlar kopmadan böyle eleştirileri yapabilmeye devam ederiz. dünyanın hangi noktasında, hangi millete, hangi dine karşı olursa olsun böyle bir zulüm yüksek sesle eleştirilmelidir. bu sadece ahlaki bir görev değil, barış dolu bir gelecek için gereklidir. başbakanı eleştirileri için kutluyorum. iki tane eksik görüyorum. birincisi daha önemli.
önemli eksik hamasın aynı şiddetle eleştirilmemesi. hamas israile bombaları atarken israilin vahşi bir karşılık vereceğini bilmiyor muydu? elbet ki biliyordu. bunun sonucunda halkın ızdırap çekeceğini ve insanların öleceğini bilmiyor muydu? elbet ki biliyordu. eee öyleyse bile bile böyle bir hata niye yaptı, niye yapıyor? halkın ölmesinden, çocukların kanlı fotoğraflarından kendi de mi güçleniyor? yönetimi abbas'a kaptırmamak için mi böyle yapıyor? bu sorular hayal ürünü komplo teorileri değil. gerçekten filistin halkının acılarını paylaşıyorsak haması da aynı kararlılıkla, aynı sıklıkla ve aynı şiddetle eleştirmemiz gerekiyor. bunu başbakanın yapması gerekiyor. zaten shimon peres de haması çok doğru sözlerle eleştirdi. başbakanın öncelikle bunları kabul etmesi gerekirdi. şunu bilmeliyiz ki, israil halkı her an hamas gibi örgütler tarafından öldürülme korkusu yaşadığı sürece barış yanlısı kişilerin israilde iktidara gelmesi zor olacaktır. şiddet şiddeti doğurur.
ikinci eksiklik ise üslup. aynı cümleleri patlamadan, öfkelenmeden söylemek daha etkili olurdu. o zaman başbakanın tavrı oy için şov olarak algılanmazdı. ciddi ciddi böyle düşünüyorlar denirdi. ayrıyeten adama suçluluk duygusundan sesin yükseliyor demenin, siz anca adam öldürmeyi bilirsiniz demenin savunulacak yanı yok. hem bu durumda başbakan türkiyede başkalarına bağırarak ve onları suçlayarak yaptığı konuşmaların suçluluk duygusundan olup olmadığına cevap vermeli.
2 yorum:
Yorum Gönder