30 Eylül 2011 Cuma

SOĞANLI DOMATES SOSLU SEBZELER


Herkese selamlarımı ve sevgilerimi gönderiyorum.Okullar açık olunca insan haftanın nasıl gelip bittiğini anlamıyor doğrusu:)bu bana mı böyle oluyor diye düşünüyordum,yok yok herkes böyle oluyormuş:)sağlıklar, afiyetler ,huzurlar yerli yerinde olduğu sürece geçsin günler haftalar
yaz günleri çabuk çabuk gelsin ne diyelim:)bizim bu sene zor senemiz malum çarçabuk bitsin istiyorum:))
Actify 'ımdan uzakda iken:)hazırladım bu lezzeti,malesef 1 su bardağı sıvıyağda kızartmak zorunda  kaldım,arada bir kaçamaklardan hiç bir şey olmaz aslında:)))sebzeler anneciğimin bahçesinden henüz dalından kopmuşlardı ,lezzetleri muhteşemdi  canım sebzelerin:))
Domates sosunu , soğan kavurarak hazırlamam  muhteşem üstü lezzetli  oldu:))Değişik lezzet arayanlar için  şiddetle tavsiye ederim.

Sağlıklı ve mutlu hafta sonları dilerim,sevgi ile kalın...

Malzemeler:
2  tane patlıcan
2 tane orta boy kabak
10-15 tane  sivri biber
4-5 tane domates
1 küçük kuru soğan
2 diş sarımsak
kızartma için: 1 su bardağı sıvıyağ

Hazırlanması:

Öncelikle  patlıcanı alacalı soyup ,boylamasına dörde bölün ve küp küp doğrayın üzerine bir tatlı kaşığı tuz serpin ki acısını alalım.5-10 dakika sonra yıkayarak ve zedelemeden  fazla suyunu sıkalım ve bir tasa alalım.
Kabağın dış yüzünü  bıçak ile ince kazıyın ,boylamasına dörde bölün ve küp küp doğrayın başka bir tasa alın.
Biberlerin çekirdeğini çıkarmak  isteğinize kalmış,çok körpe ise benim hazırladığım gibi çıkarmanıza gerek yok.Biberleri de  2cm aralıkla kesin bir tasa alın.
Küçük bir kızartma tenceresine 1 su bardağı sıvıyağın içinde önce kabakları,sırası ile biber ve patlıcanları kızartıp bir tasın içinde toplayın ve harmanlayın.
Servis edeceğiniz  tabağa alıp  üzerini düzeltin.
Şimdi domates sos hazırlamada sıra;
Domateslerin kabuklarını soyup küp küp doğrayın,sarımsakları da ince ince doğrayıp domateslere ilave edin.
Sos hazırlayacağınız tencereye 1-2 yemek kaşığı sıvıyağ ekleyin, küp doğradığınız soğanları sararıncaya kadar kavurun, daha sonra domatesi ilave edin.
Domatesin suyu yoğunlaştığı zaman ateşten alın.Kaşık kaşık kızartmanın üzerine serin,soğuk servis edin...

29 Eylül 2011 Perşembe

FAİRY İLE KAVURMA ŞENLİĞİ



Geçen  hafta  cumartesi günü selin hanımın daveti ile  FAİRY  kavurma şenliğine  Beşiktaş meydanına gittim:))Çok nazik ve sevimli bir şekilde karşıladı selin hanım ve fairy reklam, pazarlama , marka müdürleri ve yetkililer:))

Daha önce FAİRY için etkinliğe katılmıştım ,bu  şenlikli etkinliğe hiç katılmamıştım,basından ve reklamlardan duyduğunuz ve gördüğünüz gibi kurufasulye ve hamsi tava  yapılmış bu defa aynı tavada yani 2.2 metre çapındaki  dev çelik tavada 3 ton kavurma pişirildi ve gün boyu 45.000 ziyaretçilere dağıtıldı:)
Sonuç olarak Fairy'in  kavurma yağlarına soğuk suda bile nasıl etkili olduğunu  herkes gördü.
Benim gibi ellerinde hassasiyeti  olanlara şiddetle tavsiye ederim.Ben evimde Fairy kullanıyorum ve çok memnunum:))

Etkinlik   öncesi  Berna Laçin hanım ile sohbet aynı zamanda çok şık sunumlar ile kahvaltı yaptık:))
Berna hanımı ilgi ile ve severek:) basından ve dizilerinden  takip etmekteydim:)aynı masada  bulunmaktan ve sohbet etmekten  çok keyif  aldım doğrusu:))
Ve FAİRY kavurma şenliği öncesi  bir yarışma düzenlemiş, bu yarışmanın Birincisi  Rahime   hanım'ı
tanımaktan da ayrıca çok mutlu oldum.
Benim için çok keyifli gün için Fairy firmaya  ve  ekibine  çok teşekkür ederim.

 O kadar şenlik, kavurma  yazdıktan sonra tarif vermeden gitmek olmazdı:))işte reçete...

KEKİKLİ  SAC  KAVURMA
hazırlama süresi:5 dakika
pişirme süresi:30dakika

Malzemeler:

1 kg kuzu kuşbaşı et
4 çorba kaşığı sıvıyağ
1 tatlı kaşığı tuz
1 çay kaşığı karabiber
1 çay kaşığı pul yada toz biber
2 tatlı kaşığı keki

Hazırlanması:
Sac tavayı iyice ısıtın(sac tavanız yoksa yanmaz,yapışmaz teflon tava kullanabilirsiniz). Kuşbaşı etlerin yağlı kısımlarını kesip ayırın ve kızdırdığınız tavaya atın. Yağ parçacıkları küçülüp kızarana kadar karıştırarak kavurun. Tavaya etleri ilave edin ve ateşi hiç kısmadan sürekli karıştırarak kavurun. etleri 15-20 dk. kadar kavurun. Etler suyunu salıp çekmeye başlayıncatuz, karabiber ve pul biberi ilave edin. 4 çorba kaşığı kadar sıvıyağ ekleyip karıştırın. 10-15 dk. kadar daha kavurduktan sonra kekiği ilave edip son bir kez iyice karıştırıp, sıcak olarak servis edebilirsiniz.
Afiyet olsun…

 Berna hanım tavanın çelik olduğunu test ediyor:))
 Fairy  kavurma yarışmasının Birincisi  Rahime hanım.

22 Eylül 2011 Perşembe

KIZILCIK TARHANASI NASIL HAZIRLANIR

Selamlar ve sevgiler gönderiyorum blogcanlarım ve değerli misafirlerim.Bu aralar bir görünüp bir kayboluyorum:)tatil sonrası yeni sezona koşturup duruyorum,evde öğrenci çocuğu olan herkes gibi:)bu arada okullar açıldı yeni öğretim yılında tüm öğrencilerimize ve öğretmenlerimize başarılar dilerim.Bizim hanede bu yıl öğretim çok daha zor olacak,prenses bu yıl eski adı ile öss'ye girecek:)her yıl değişen sınav isimlerini anlamak güçgerçekten,o kadar çok sınav ve isimleri kargaşası var ki:)açıkcası şimdiye kadar öğrenmek istemedim ,bu isim karmaşasında,yaşayacağımız zaman öğrenirim demiştim:))LGS'mi YGS'mi ileriki günlerde
yazarım..
Geçen yıldan kalma bu fotoğraflar:)ben reçeteyi yazana kadar kızılcıklar bitti gitti:))buyılda yayımlanacak listesinde bekliyor,çok gecikmeden yazmak lazım:))
Kışın soğuk günlerinde gribe karşı kesinlikle antibiyotik özelliği taşıyan,soğuktan içimiziısıtan bu reçeteyi uygulamanızı öneririm.
Çorbası Daha önce Kızılcık çorbası tarifimi yayımlamıştım,bu tarhanayı nasıl bulabiliriz diye yazmıştınız.
Bulunması güç olabilir:))fakat kendi elleriniz ile hazırlamanız gerçekten çok kolay.Fotoğrafların altına yazacağım nasıl hazırlandıklarını,görsel olması işinizi kolaylaştırır umarım.
Şimdi haydi tarife nasıl hazırlamışım:)
1 kg kızılcığı ayıklayıp yıkayın sularının süzülmesi için kevgirde bekletin,daha sonra bir tas içine
alın, üzerini mutfak bezi ile kapatın.1-2gün olgunlaşmasını bekleyin.
Olgunlaşma demek;kızılcıkların yumşaması,ezilmesi demektir.
1-2 gün sonunda kızılcıkları büyükçe bir tencereye alın. üzerine iki yemek kaşığıiri tuz atıp,1-2su bardağı su ilavesi ile  püre oluncaya kadar pişirin.
İçine ilave edeceğiniz unun ölçüsü yok,aldığı kadar olacak.Yaklaşık yarımkilo kadar unun ortasını
havuz şeklinde açın, yaklaşık iki kepçe kaynar haldeki kızılcık püresinden dökerek yedirmeye çalışın.Tepsiniz büyük olmalı zira bu işlemi malzeme bitinceye kadar tekrarlayacaksınız.
Kaşık ile unu yedirmeye çalıştığımız tarhanamız artık ılık hale gelmiştir.Bu aşamada el ile yoğurmaya devam ediyoruz.Elimize yapışmayacak kadar sertlikte hamur elde edeceğiz.Daha sonra yukarıda gördüğünüz gibi temiz bir çarşaf üzerine küçük parçalar halinde koparıp hamurlarımızı kurumaya bırakacağız.
Kesinlikle güneş görmeyen bir yerde bu işlemi gerçekleştirelim güneş tarhanamızın rengini almasın havadar olan bir yer yeterlidir.
Tarhananın kuruması tahmininizden çabuk olacaktır.Ön yüzü kuruyan hamurlarıters çevirin ki arka yüzleride kurusun.
Kızılcık tarhanasının hamuru diğer tarhanalar gibi çok kurutulmamalı,içinde bıraktığımız kızılcık çekirdekleri un haline getirmemizde faydalı olacaktır.
Artık son aşamaya geldik, elimiz ile ovarak kırıntı haline getirdiğimiz tarhanayı,başka bir çarşaf üzerine elekten geçirebiliriz.
Toz haline gelmiş kızılcık tarhanamız hazırdır,yine havadar bir yerde ara sıra karıştırmak üzere kurumaya bırakalım.Bez torbada saklamak uygun olacaktır..

16 Eylül 2011 Cuma

BERABER YÜRÜRKEN ZAMAN NASIL GEÇMİŞ...


17.09.1982
Bugüne kadar yazmadım evlilik yıldönümlerimi, evlenmekten korkan bekar gençlerimize söz vermiştim konu ile ilgili bir kaç satır yazacağıma bu da 30. yılı kutladığıma denk geldi:))

Evet bugün sevgili eşim ile birlikte, yaşlanmaya söz verdiğim günün yıl dönümü. 29 yıl bitmiş daha dün gibi doğrusu:))
Genelleme yapmak yanlış olur belki ama, her evliliğin ilk yıllarındaki çalkantıları bizde yaşamadık değil hani:)
Aslında çok genç evlendik, beraber büyüdük biz :))ne kavgalar, ne badireler atlattık:)birbirimize
hiç kin tutmadık ,belki zaman zaman kalplerimizi kırdık, onarılması güç sözler olmadı hiçbir zaman,toplum içinde birbirimizi mahçup edecek sözlerde ve davranışta bulunmadık , bu yola çıktığımız günden beri hep omuz omuza yürüdük, birbirimizden gizli saklı işler yapmadık. yirmidokuz yılda aşk bitmedi elbette,ona eşlik eden sevgiyi ,güveni çok büyütmüşüz
farkında olmadan:)farkında olamadım; benim tecrübelerimi soranlara şunu söylüyorum
her zaman, belki klasikleşmiş bir kelime eşinizle arkadaş, sırdaş, en iyi dostunuz olarak kabul ettiğiniz zaman yılların nasıl habersiz geçtiğini göreceksiniz :)

Bu yazdıklarımla mutlu bir evliliğin reçetesini vermiyorum elbette :) böyle bir reçete yok
bana göre :) kişiye özeldir diye düşünüyorum.Fakat şunu yazmadan edemeyeceğim :))

Bir bakışta aşık olmak ve evlenmek sadece masallarda ve beyazperde de olur :)) olmuşsa da umarım sonu hüsranla bitmemiştir :)) her ne kadar aşk ile başlasa da evlilik ,işin içinde biraz mantık da olmalı:))
Yani evliliği düşünürken öncelikle nasıl bir eş istiyorum sorusuna cevap aranmalı :) çok fazla da
irdelenmeden tabiii :)) armudun sapı ,üzümün çöpü olmadan:))fakat şu noktanın altını özellikle
çizmek isterim ki Ben bununla evlenirsem şu..şu... noktaları kendime göre düzeltirimle asla ve asla yola çıkmayın,empati yapın , birinin sizi düzeltmesi hoşunuza gidecek mi :))
Elbette gitmeyecek tecrübelerimle söylüyorum :))bu demek değildir ki herkes bir tarafta, hanede ses seda yok bu da değil:))ya nedir? tartışılmalı, konuşmalı ama çok sesli ,ama sakin :) bizim hanedeki her zaman çok sesli oluyor :)) şimdilerde çok öfkelendiğim zaman her türlü haşerat adının sonuna can takısı takıp bir kenarda kendimi sakinleşmeye çalışıyorum :)))) sükunet vuku bulunca çiçek,böcek ve osmanlı sarayının en nadide isimleri ile huzur buluyoruz:)))
Oğlumun bu durumdan epeyce aklı karışık :)) ben sizin işlerinize karışmam desede.
her türlü disiplini devam etmekte olan prenses ise, bir birimize benzediğimizi söylüyor:)))
kim bilir yıllar içinde özellikle çocukların eğitiminde aynı ağız olmakla benzemişizdir:)))

İşte geldik evlilikte otuzlu yıllara :)) hayatının insanı ile bir ömrü geçirmek,yüzümüzdeki her çizginin oluşunu, saçımızdaki her beyazı izlemek çok özel ve güzel duygularmış.Allah herkese
(evlatlarım da dahil)nasip etsin:))

Bu aralar biraz yoğunluk yaşıyorum bu özel gün için pasta hazırlayamadım:))pastanın fotoğrafını AYLİN'İMDEN aldım:)))tarife ulaşmak isteyenler eylül ayı SOFRA dergisin'de bulabilirler bu enfes pastanın reçetesini...
Hepinizin hanelerinde sağlık, huzur ve bereket diliyorum, sevgiyle kalın...

12 Eylül 2011 Pazartesi

YAĞLI TURŞU

Selamlar sevgiler değerli misafirlerim ve blogcanlarım.Artık ses vermenin zamanı geldi:)
tatiller,bayram,tekrar tatil:)leyleği havada gördüm herhalde bu yıl ,ne leyleğin nede benim haberim olmadan:))şaka bir yana tatil rehaveti bende hala devam ediyor:)nasıl olmasın ki muhteşem bir bayram yaşadım:)nerede eski bayramlar diye kırk kere söylenirse gerçekleşir misali:)yıllardır görmediğim arkadaşlarımı bayram vesilesi ile görmek en güzeli yeni arkadaşlıklar kurmak mutluluk verici idi.

Şimdilerde evimi toparlamak vede yeni sezona adapte olmakla meşgulüm:)

Yağlı tuşuyu sevgili Nevval'de görmüştüm uzun zamandır hazırlamak istiyordum,bayram öncesi denedim , çok beğendim,büyük ailem ve ikram ettiğim dostlarımdan da tam not aldı
adeta sofradan eksik etmedim bu turşuyu defalarca hazırladım:)sizlerede tavsiye ederim mutlaka denemelisiniz.
Reçete sadece biber ile hazırlanmıştı,ben fasulye ile de denemek istedim enfes oldu:)
Şimdilik haberler bu kadar::)sevgi ile kalın .
Malzemeler:
500 gr fasulye
500gr sert kabuklu biber
1 su bardağı sıvıyağ
1 su bardağı üzüm sirkesi
1su bardağı su
1 yemek kaşığı iri tuz
10-12 diş sarımsak
Hazırlanması:
Su,sıvıyağ,sirke tuzu bir tencerede kaynamaya bırakın ,bu arada içine ayıklanmış sarımsakları irice doğrayın.
Kaynayan sıvı karışımına, ayıklanıp yıkanmış fasulyeleri atın, sararınca(yaklaşık 10 dakika)kevgirle çıkarın ve biberleri aynı suya bırakın.Biberler sararınca ateşten alın ,içine kenarda beklemekte olan fasulyeleri ilave edin.Tencerenin kapağını kapatıp soğumaya bırakın.
Soğumuş olan turşuyu bir kavanozda suyu ile birlikte saklayın.Yiyeceğiniz kadar kısmını servis edin..

ŞEFTALİ KONSERVESİ

Malzemeler:
4 adet iri şeftali
1 su bardağı tozşeker
1/2 lt su
Hazırlanması:
Su ve şekeri kaynamaya bırakın,bu arada şeftalileri soyup irice doğrayın.Kaynar şerbetin içine
dilimlediğiniz şeftalileri ilave edin.Oluşan ısı kaybı için önce harlı ateşte kaynamaya bırakın.daha sonra orta ateşde yaklaşık 15-20 dakika daha kaynatıp kavanoza doldurun ,kapağını sıkıca kapatıp ters çevirin ve soğumaya bırakın.