SALATALAR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
SALATALAR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

03 Mayıs 2013

Ilık Patates Salatası

Ilık Patates Salatası

BASİT GÜZELDİR... :)
Çok sevdiğim bir sözdür bu. "Simple is the best"... Sade güzeldir ya da basit en iyisidir. :)
Yemek zevki dergisi için klasik anne tarifleri hazırladığımı ve bu tarifinde onlardan biri olduğunu anlatmıştım size.
Hakikaten basit, kolay ama hemen hemen kimsenin hayır demeyeceği gayet nefis bir lezzet. :)

Şöyle bir geriye dönüp baktım da eskiden ne bol sabrım varmış yemek pişirme konusunda. Mesela arşivimdeki patates salatasına bir baktım. Aman Allahım! :)
Onu yaptığım da harcadığım sürede ortalama bir ev hanımı üç çeşit yemek, bir de pratik tatlı konduruverir sofraya vallahi. :))
Annem hep derdi, "ay Müge işin mi yok, altı üstü patates salatası işte, doğra, karıştır olsun bitsin"... :)
O bana, ben ona kızar dururduk.
Ama gel gelelim, yıllar geçti, ben yaşlandım, işlerim çok yoğunlaştı ve her şeyde olduğu gibi bu konuda da anacığımın sözüne geldim. :)
Artık benimde hemen her yemeğim çok pratik. İşten gelince hızlıca hazırlanıp yenen türden :)

Patates salatasının tek özelliği; sosunun patatesler sıcakken eklenmesi.
Bu yüzden adına ılık diyorum. Elbette sadece ılık olarak değil, soğuk olarak da servis edebilirsiniz.
Sosu ılıkken eklemek, sosun patateslerin içine iyice işlemesini sağlıyor ve bu da lezzetini katlıyor. :)
Patatesleri haşladıktan sonra soymak zor olduğu için, ben soyulmuş ve doğranmış şekilde buharda pişiriyorum. Buhar tencereniz yoksa -biraz vitamin kaybını göze alıp- :) kabuklarını soyup, doğradıktan sonra tuzlu suda haşlamanızı öneririm. Çünkü kabuklarını soyuncaya kadar geçen sürede patatesler biraz soğuyor ve sosu tam çekmiyor.
Patates olarak da mümkünse, taze, mini patates tercih edin derim.
Biber olarak kırmızı biber de kullanabilirsiniz, süslemek içinde kiraz domates ve ceviz ya da arzunuza göre salatalık vs. ile de süsleyebilirsiniz.
Misafirlerinize ılık olarak ikram etmek istiyorsanız, önerim; ayrı bir kapta salatayı, bir başka kapta sosu hazırlayın. İkram etmeden hemen önce patatesleri haşlayıp, hepsini servisten önce buluşturun. :)

Malzemeler (4 kişilik)
  • 8-10 Adet (taze, mini) Patates
  • 3-4 Yaprak Kıvırcık
  • 1 Adet Sivri Biber
  • 2-3 Dal Taze Soğan
  • 2-3 Dal Maydanoz
  • 2-3 Dal Taze Nane
Sosu için;
  • 5-6 Yemek Kaşığı (1/2 çay  bardağı) Sızma Zeytinyağ
  • 1 Adet Limon Suyu
  • Tuz-Karabiber

Yapılışı
  • Kıvırcık, biber, soğan, maydanoz ve naneyi yıkayıp, ince ince doğrayın, hepsini güzelce karıştırın.
  • Patateslerin kabuklarını soyup, iri iri doğrayın. Mümkünse buharda ya da bol tuzlu suda haşlayın.
  • Ayrı bir kapta sos malzemelerini karıştırın.
  • Haşlanan patatese henüz çok sıcakken sosu gezdirin ama karıştırmayın.
  • Patatesler biraz ılınınca, salatayı da ekleyip, güzelce karıştırın.
  • Ilık ya da soğuk servis edin.

Ilık Patates Salatası

07 Ağustos 2012

Etsiz Çiğ Köfte

Etsiz Çiğ Köfte

PRATİK VE EKONOMİK DEĞİL, SADECE ETSİZ! :)
Çok ama çok uzun zaman olmuş tarif yazmayalı, sizi bırakın ben bile hatırlamıyorum en son ne zaman yazdığımı :( Ama özlemişim hem de feci özlemişim :)
Aylar önce twitterda; "Pazartesi dukan diyetine başlıyorum ve bu sayede blogumu biraz hareketlendirmeyi planlıyorum" demişim. :) Eh yalan değil biraz kıpırdanma oldu, yazdım bir şeyler ama işte tarif değil, tarifin tadı başka. :)

Bu nefis çiğ köftenin daha doğrusu salatanın -mezenin- tarifi; blogumun daimi destekçilerinden Siret yengeye ait. Tamamen kendisinin bulduğu, süper lezzetli bir tarif.
Kendisinde defalarca yedim, hatta masasından bir miktar yürütüp misafir bile ağırlamışlığım var ama gel gör ki tarifi alayım, yazayım, yapayım, yayınlayayım kısmı... İşte orası uzadı gitti. :)

Bugün bu köftenin benim için çok komik olan hikayesini paylaşmak istiyorum sizinle asıl.
Dediğim gibi köfteyi Siret yenge'de defalarca yedim, neredeyse her gittiğimizde ben çok seviyorum diye yapar sağ olsun. Bende her seferinde; "aa yenge pratik çiğ köfte mi yaptın" ya da "etsiz, kolay çiğ köfte mi yaptın" der, bir güzel mideye indirirdim.
Tarifini istediğim gün bile; "yenge şu senin kolay çiğ köfte var ya, benim sevdiğim, onu bana yazar mısın, kendim yapıp, pratik, etsiz çiğ köfte başlığı ile yayınlamak istiyorum" dedim.
Elbette dedi ve eline kağıdı, kalemi alıp yazmaya başladı.
Bu arada ben kuzenle sohbete dalmışım, kafamı bir çevirdim, Siret yenge hala yazıyor!!
Neredeyse iki sayfa doldurmuş! :) Nasıl yani? dedim, yenge bu kadar uzun mu bu tarif? :)
Kağıdı alıp, malzemeleri ve yapılışını okumaya başladığımda şaşkınlığım iki kat arttı. Tarif; ne ekonomikti ne de pratik. Bildiğin gayet zor tariflerden. :)
İnanın kendimden utandım, Siret yengeye hayran oldum, onun yerinde ben olsam, bu kadar uğraşarak yaptığım bir yemeğe, her geldiğinde "pratik çiğ köftemi yaptın" diyen birine, ellerimi belime koyup; "bana baksana gelin hanım, bunu yapmak için ne kadar uğraşıyorum ben, pratik deyip durma" diye fırça atardım.
Ama o yapmaz, pamuktur o pamuk :)

Tarifi sizlerle paylaşmadan önce elbette kendimde denedim. Malzemelerde "göz kararı" diye söylenenleri ölçülü hale getirdim, yapılışında kendim ufak tefek farklılıklar yaptım.
Örneğin tüm malzemeleri birden robotta çekmek yerine, fındığı ve cevizi sarımsakla, ekmeği soğanla birlikte çekip, aromalarının iyice karışmasını sağladım.
Tadına baktığımda ise çok mutlu oldum, çünkü aynı lezzeti yakalamıştım. :)
Tarifin orijinalinde, bir su bardağı karışık kuru yemiş -ceviz, badem, fıstık- vardı. Ben evde fındık ve ceviz olduğu için ikisini kullandım, gayet güzel oldu, badem ve fıstık eklemeyebilirsiniz. Ceviz yok ise sadece fındık ya da tam tersi sadece ceviz ile de yapabilirsiniz.
Benim en büyük şansım içindeki malzemelerin çoğunun, -bulgur, salça, nar ekşisi, isot gibi- Kilis'ten gelmiş olması, bu yüzden lezzetini garantilemiş oluyorum. :)

Ramazan'da iftar sofralarınıza ya da akşam yemeği, çay daveti sofralarınıza kısaca her sofraya ve monuye uygun bir tarif, denerseniz beğeneceğinize eminim.
Son olarak, köftenin yapıldıktan sonra biraz dinlenmesi gerektiğini söylemeliyim.
Normalde çiğ köftenin,  bulgurun şişmesi nedeniyle hemen tüketilmesi gerekir ama bu sefer durum farklı, adı aynı olsa da bu köftenin buzdolabında en az beş altı saat, hatta bir gece dinlenmesi gerekiyor. Dinlendikçe tadı oturup, güzelleşiyor.
En az üç dört günde lezzetinden bir şey kaybetmiyor. :)

Malzemeler (ortalama 50-55 Adet için)
  • 2 Su Bardağı (ince, kahverengi) Bulgur
  • 1/2 (yarım) Su Bardağı Ceviz 
  • 1/2 (yarım) Su Bardağı Fındık
  • 1/2 (yarım) Su Bardağı (100 ml.) Zeytinyağ
  • 1 Adet (220 gr.) Konserve Mısır
  • 1 Adet (orta boy) Kuru Soğan
  • 5-6 Diş Sarımsak
  • 1/2 (yarım) Su Bardağı Nar Ekşisi
  • 4 Yemek Kaşığı (tepeleme) İsot
  • 2 Su Bardağı (rendelenmiş) Domates
  • 2 Dilim (bayat, esmer) Ekmek
  • 1 Yemek Kaşığı Domates Salçası
  • 1 Yemek Kaşığı Biber Salçası
  • 1 Yemek Kaşığı Köfte Baharı
  • 1 Çay Kaşığı Tuz

Yapılışı
  • Bulguru derin bir kaseye koyun ve üzerine rendelenmiş domatesi ekleyin. Güzelce karıştırın ve üzerine bir kapak kapatarak, bulgurun yumuşaması için 45 dk. kadar dinlendirin.
  • Ceviz, fındık ve sarımsağı rondoda un gibi incecik oluncaya kadar çekin. Oldukça büyük, derin bir kaba alın.
  • Kuru soğan ve bayat ekmeği de rondoda iyice çekin ve fındık, ceviz karışımının olduğu kaba ekleyin.
  • Mısır ve salçaları da rondoda çekin ve yine aynı kaba ekleyin.
  • Bu üç malzemenin birleşimine, şişmiş olan bulguru ve listedeki diğer malzemeleri ekleyin.
  • Hepsini güzelce bir yoğurun.
  • Daha sonra karışımı robotta 1 dk. kadar çekin. (Tüm malzeme robota sığmayacaktır, 2-3 parça halinde çekmenizi tavsiye ederim)
  • Robottan aldığınız karışımı en az 5-6 dk. yoğurun, tuzunu kontrol edin ve gerekirse damak tadınıza göre ekleme yapın.
  • Hava almayacak bir saklama kabına koyup (buzdolabınızı kokutmaması için) en az 5-6 saat ya da bir gece dinlendirin. Çiğ köfte şekli vererek servis edin.

Etsiz Çiğ Köfte

08 Aralık 2011

Eşimin Doğum Günü - 2011

sndg2011-2

BİRAZ PASIM GİTTİ Mİ NE :)
İnsanlar yılların ne kadar hızlı geçtiğini, genellikle evliliklerinin yıl dönümleri ile anlarlar.
Her yıl dönümünde; “vay, bir yıl daha geçmiş, beş yıllık evliyiz, ne kadar da çabuk geçiyor zaman” gibi… Benim için bu durum birazcık farklı.
Ben evliliğimiz ile ilgili bu sözleri her yıl, yıldönümümüzde değil, eşimin doğum gününde sarf ediyorum. :)
Zaman nasıl da hızla geçiyor, ne zaman beş yıl oldu inanamıyorum.
Annemin söylediğine göre aynı cümleyi yirmi, otuz yıl sonra da kuracakmışım.
“Daha dün evlendim, ne zaman otuz yıl geçti” diye. :)
Bakalım hayırlısı. :)

Eşime evliliğimizin ilk yılında düzenlediğim parti hala hem onun hem de tüm arkadaşlarımızın dilinde.
Hiç mütevazilik yapmayacağım, hakikaten bir doğum günü partisinde yapılabilecek tüm sürprizlerin, tüm atraksiyonların yapıldığı şahane bir doğum günü olmuştu.
Ertesi yıl -bana göre- gayet başarılı bir organizasyon hazırlamış olmama rağmen, arkadaşlarımızın yüksek beklentileri nedeniyle biraz hayal kırıklığı bile yaşandı. :)
Bende küstüm, iki yıl hiçbir şey yapmadım. :)

Bu yıl 2007 deki partinin artık unutulmuş olacağını ümit ederek :) tekrar minik bir organizasyon yapmaya karar verdim. Üstelik aynı gün verilen bir karar ile…
Hafta içi olması ve arkadaşlarımızın genellikle İstanbul’un en uzak uçlarında oturmaları nedeniyle sadece akrabalar ve birkaç dostumuzun katıldığı minik bir parti oldu.
Daha kalabalık ve bol katılımlı olanını yılbaşında düşünüyorum inşallah... :)

Soframızda; tarifleri basitte olsa daha önce yayınlamadığım birkaç salata tarifi var.
Ayrı ayrı yazılar yerine hepsinin tariflerini bu yazıda vermek ve olurda yine uzun bir süre yazamazsam, sayfada bol tarifli, bol fotoğraflı bir yazı kalsın istedim. :)

 sndg2011-1

Parti düzenlemeye sabah karar verince, doğum günüde hafta içi olunca hazırlıklar için, işten gelince sadece bir iki saatim olduğunu düşündüm önce.
Sonra bin türlü şirinlik ile eşimden izin aldım. :)
Bizi tanıyanlar, eşimin ne zalim bir patron olduğunu ve hafta içi bana kesinlikle izin vermediğini çok iyi bilirler. :)
Sanırım söz konusu kendi doğum günü olunca prensipleri biraz gevşetti. :)
Bende izni koparır koparmaz kendimi attım mutfağa. :)
Ve tam yedi saat! çıkmadım.
Allahım, ne kadar özlemişim saatlerce mutfakta kalmayı.
“Bu kadar saat mutfakta kalıp sadece masadakileri mi hazırladın?” demeyin sakın, mutfakla haşır neşir olanlar çok iyi bilir, bu tarz hazırlıklar çok el oyalayıcıdır, bir kanepenin hazırlanması; aynı sürede birkaç çeşit tencere yemeği çıkabilecek zaman denk gelir.
Oh savunmamı da peşin peşin yaptım, şimdi sofranın detaylarına geçebiliriz. :)

Soframızda neler vardı;

  • Bonfile ve Mantarlı Dürüm
  • Zeytinyağlı Biber Dolması
  • Yoğurtlu Brokoli Salatası
  • Yoğurtlu, Mayonezli Tavuk Salatalı Kanape
  • Ton Balıklı Kanape
  • Pizza
  • Mini Kumpir
  • Makaron
  • Süslü Kurabiyeler
  • Kara Orman Pastası

 sndg2011-3

Bonfile ve mantarlı dürüm ana yemeğimizdi.
Misafirler içerideyken sıcak sıcak hazırlandı ve ikram edildi.
Eşimin spesiyal tarifi ile bizzat kendisi tarafından yapıldı :) ve her zamanki gibi çok iltifat topladı.
Tarifi için; Ülkü ve Aytaç ile hafta sonu keyfi yazısını tıklayabilirsiniz…
Lavaş olarak Uno’nun Unx marka lavaşını alıyoruz ve çok memnunuz. Soğukken biraz kalın gibi görünüyor ama ısıtınca incecik oluyor, tadı da çok güzel, tavsiye ederim…

sndg2011-5

Zeytinyağlı Dolma tarifi blogda mevcut. :)
Farklı olarak son zamanlarda her yemeği olduğu gibi kendisini de düdüklü tencerede pişiriyorum.
Son derece pratik oluyor, aklınızda bulunsun. :)

sndg2011-6

Mini kumpir tarifi de blogda var.
Bunların farkı; muffin şeklinde değil, mini patates çanakları şeklinde servis etmiş olmam.
Patatesli harcına biraz kaşar peyniri ve mayonezli harca iki yemek kaşığı “Kühne Sezar Salata Sosu” ekledim.
Sezar sosunu evden neredeyse hiç eksik etmiyorum. Sadece Sezar Salata yaptığımda değil, mayonezli yoğurtlu tüm salatalarda birazcık ekliyorum, gerçekten nefis bir tat veriyor...

sndg2011-8

Ve mini kumpir gibi, basit ama biraz el oyalayıcı olan kanapeler. :)
Ton balıklı Meze’nin tarifini daha önce sizlerle paylaşmıştım. Ramazan’da keşfettiğim ve aklıma geldikçe hazırladığım bu karışım tam benim damak tadıma uygun, şahane bir meze.
Kanepe içinde çok uygun.
Diğer tarife geçmeden önce, kanepelerde kullanacağım ekmekleri teflon tavada iyice kızarttığımı da belirteyim. Üzerine koyduğunuz malzemeler ekmekleri yumuşatıyor çünkü, kızarttığınız zaman bu yumuşamayı nispeten azaltmış oluyorsunuz.

YOĞURTLU TAVUKLU SALATA (Yalancı Çerkez Tavuğu)

Malzemeler

  • ½ (yarım) Tavuk Göğüs Eti
  • 2 Yemek Kaşığı (tepeleme) Yoğurt
  • 1 Yemek Kaşığı (tepeleme) Mayonez
  • Tuz, Karabiber
  • 1 Yemek Kaşığı (taze) Limon Suyu
  • 2 Yemek Kaşığı Zeytinyağ
  • 2 Diş (ezilmiş) Sarımsak
  • 1 Çay Kaşığı (silme) Toz Kişniş
  • 8-10 Adet Kornişon Turşu
  • 2-3 Adet (iri kırılmış) Ceviz

Yapılışı

  • Tavuk etini haşlayın. (Haşlama suyuna bu tarifteki gibi, defne yaprağı, kişniş, tane karabiber eklemenizi özellikle öneririm)
  • Haşlanmış tavuk etini ince ince didikleyin.
  • Diğer tüm malzemeleri iyice karıştırın. Karışıma tavuk etini ekleyin ve karıştırın.

sndg2011-7

Menüde zaten yoğurtlu bir salata olduğu için, brokoli salatasını çiçek çiçek ayırıp sirke sarımsak soslu olarak ikram edecektim.
Ama o telaş sırasında, önüm arkam derken brokoliler o kadar çok haşlanmış ki, çiçekliği filan kalmadı. :(
Bende hemen yoğurtlu salataya çevirdim kendilerini… :)
Bir iki ufak detay eklemesi ile oldukça lezzetli bir salata oldu.
Brokoli sevmeyenler bile; “ama bu başka bir şey sanki” diyerek kaseleri bir güzel boşalttılar. :)

YOĞURTLU KÖZLENMİŞ BİBERLİ BROKOLİ SALATASI

Malzemeler

  • 500 Gr. (ortalama, göz kararı almıştım) Brokoli
  • 2 Adet (iri) Kırmızı Biber
  • 3 Yemek Kaşığı (tepeleme) Yoğurt
  • 2 Yemek Kaşığı (silme) Mayonez
  • 2 Diş (ezilmiş) Sarımsak
  • 1 Tatlı Kaşığı (tepeleme) Toz Kişniş
  • 3-4 Adet (iri kırılmış) Ceviz
  • Tuz, Karabiber

Yapılışı

  • Brokolileri çiçek çiçek ayırın ve 1 tatlı kaşığı karbonat eklediğiniz suda sapları yumuşayıncaya kadar haşlayın. Rengini koruması için süzdükten hemen sonra soğuk sudan geçirin.
  • Kırmızı biberleri közleyin.
  • Brokolileri ve biberleri ince ince doğrayın.
  • Diğer malzemeleri iyice karıştırın ve karışıma biber ve brokoliyi ekleyin.
  • Fazla bekletmeden, mümkün olduğunca taze servis yapın.

  sndg2011-11

Vee Müge Hüner gururla sunar! :)
Karşınızda ilk makaron (macaron) denemem...
Son birkaç yıldır ülkemizde bir makaron fırtınasıdır gidiyor malumunuz. Ama ben nedense bir türlü cesaretimi toplayıp da denememiştim.
O kadar pandispanya yapıyorum ve hatta bunun eğitimini veriyorum, mereng kurabiye yapıyorum yani yumurta akı vs. konusunda epey tecrübeliyim ama yinede bu makarona karşı bir korkaklık içerisindeydim. :)
Carte D’or sağ olsun, ölçüleri tam tutan şahane bir karışım hazırlamış.
Bende ilk acemiliğimi böyle bir destek ile atayım dedim ve aynen düşündüğüm gibi oldu. :)
Kıvamı tam tutan, olması gerektiği gibi eteklenen, süper lezzetli makaronlar yaptım.
Bu karışım sayesinde kendime öyle bir güvenim geldi ki, şimdi ilk fırsatta badem tozu ile kendi orijinal makaronlarımı yapacağım. :)

sndg2011-4

Doğum günü dediğin süslü kurabiyesiz olmaz. :)
Eşim kurslar başladığından beri her hafta kursiyerlere benim dedikodumu yapar; “biliyor musunuz Müge bana daha hiç kurabiye yapmadı” diye... :)
E bende bundan iyi bahane olamaz dedim…
Kurabiyeler bol tarçınlı ve portakallı her zaman olduğu gibi.
Bu kez özellikle poşetleyip, kurdele ile süslemedim.
Öyle olunca yemeye kıyamayıp, nikah şekeri gibi evine götürüyor herkes. :)
Ve ben bu kez afiyetle yensin istedim…

sndg2011-9

Doğum günü dediğin asıl pastasız olmaz. :)
Hatta süslü kurabiyesiz olurda pastasız hiç olmaz. :)
Bende uzun zamandır yapmayı düşündüğüm Kara Orman Pastasını yaptım eşim için.
Olmasına oldu ama lütfen hemen tarif demeyin bana. :)
Çünkü biliyorsunuz ben bir tarifi defalarca denemeden, iyice içime sinmeden paylaşmıyorum sizinle.
Bu tarifte de; kendimce bir iki nokta var oturtmam gereken...
Pandispanyası için; blogdakinden farklı bir çikolatalı pandispanya denedim mesela ama bana biraz kuru geldi. Kremasını da; hazır krem şanti ile değil, süt kreması ve pudra şekerini çırparak kendim hazırladım.
Acelem olduğu için kremayı buzdolabında bekletemedim ve kıvamı çok yumuşak oldu. Belki de krema sertleştirici kullanmalıydım, bilemiyorum.
Dediğim gibi kafamdaki soru işaretleri kalkınca tarifi paylaşacağım. :)
Böyle anlatınca pastamı da kötülemiş gibi olmayayım bu arada :) tadı herkes tarafından çok beğenildi ve neredeyse hiç kalmadı…
Ben sizlerle paylaşmak için titizleniyorum hepsi bu… :)

sndg2011-10

Efendim, uzun uzun anlattığımız bir doğum günü hikayesinin daha sonuna gelmiş bulunuyoruz.
Kapanışı da kuzenimizin çektiği ve beni olduğumdan çok daha zayıf göstermesi nedeniyle! bayıldığım bu fotoğraf ile yapalım istedim.
Ayrıca bu fotoğraf yedi saat ayakta kalmış olmama rağmen, misafirlerimin iltifatları nedeniyle hala capcanlı göründüğümün bir ispatı gibi... :)
Çok sevdim ben bu fotoğrafı çok. :)
Sizle paylaşmasam olmaz.
Arayı fazla açmadan yeni yazılarda görüşmek dileğiyle… :)

Sofrada kullanılan;
Yemek takımı; Karaca....
Çatal-kaşık takımı; Jumbo (2000 modeli)....
İki katlı yeşil cam servis; Mudo Concept...
Mini cam kaseler; Paşabahçe....
Diğer tüm servis tabakları; Kıbrıs'ta bir mağaza...
Kaşık şeklinde servisler; Güral Porselen...
Keten masa örtüsü; Çarşaf-iş...
Runner; Boyner Evde...
Peçeteler; Ikea...

22 Ağustos 2011

İftar Sofrası - 2011 (2)

İftar Sofrası - 2011 (2) -2

KIRMIZI YEŞİL BİR İFTAR SOFRASI…
Biraz ağır gidiyorum farkındayım, hem tarif hem de sofralar anlamında… Ramazan neredeyse bitiyor :(
Ben şimdi ;“söz bayram için ne tatlılar yapıp yayınlayacağım” desem, ekrana şöyle bir “hadi canım sende!” bakışı fırlatıp, “tabi tabii” diyeceksiniz biliyorum. O yüzden demiyorum :)

Aslına bu sofra; üçüncü iftar sofram… Bir öncekini canımın içi Yaso’m ve ailesi için hazırladım.
Bu arada Yaso için eskiden “Yasemin ve eşi” şeklinde cümleler kurardım ama artık Sencer paşa için de sofraya bir servis açıp, peçete halkasına kadar koyuyoruz :)
Her şeyini büyükler ile aynı hazırlayıp, sadece tek bardak yeterli diye düşündüğüm sofrada, beyefendi; “bende ayaklı kadehte su içeceğim” şeklinde konuştuğu için, onlar artık Yaso ve ailesi :)
Gel gör ki iftarı hafta içi planladığımız ve hazırlıklarını ezan okunmadan bir iki dakika önce tamamlayabildiğim için o sofranın fotoğrafı yok :)

Bu sofrayı da hafta sonu arkadaşlarımız için hazırladım. Oldukça sade ama iftar sofrası için gayet yeterli bir menü oldu…
Zaten beni bilenler biliyor, hiçbir davet ya da iftar soframda onlarca çeşit olmamıştır. Her zaman çorba, ana yemek, yardımcı yemek, bir zeytinyağlı bir de meze-kızartma ile sınırlıdır sofram.
Tüm çeşitleri de azar azar hatta porsiyonluk yapmaya çalışırım…
Ortaya annemin deyimi ile incik boncuk atıştırmalıklar koyar ve süslü sofralar kurmayı severim ama :)
Çünkü midemizden önce gözümüzün doyduğuna inanırım.
Bu yüzden çok sık olmasa da zaman zaman gelen ve “bu kadar israfa yazık, aç insanları düşünün” şeklindeki yorumlar açıkçası beni çok kırıyor.
İlk günden bugüne hiçbir soframda aşırılığa kaçmadığımı düşünüyorum çünkü…
Neyse yine dertleşesim tuttu sizinle :) Daha fazla sıkmadan soframızda neler vardı ona bakalım :)

İftar Sofrası - 2011 (2) -5

Soframızdakiler;

İftar Sofrası - 2011 (2) -3

Son iki yazıdaki yorumlarda ve gelen maillerde ısrarla “evinizden kareler paylaşın” isteği var :)
Açıkçası bu beni şaşırtıyor ama dekorasyon konusunda zevkli olduğumuzu düşünmenizde bir o kadar mutlu ediyor.
Tam anlamı ile evin fotoğraflarını eklemeye çekiniyorum ve birazda utanıyorum henüz ama bu sofrada eşimden, fotoğrafa azıcık sağı solu da katmasını rica ettim :)
Tamamı olmasa da, bundan sonra her sofrada biraz biraz evimiz olabilir yani :)

İftar Sofrası - 2011 (2) -7

Bu yıl Ramazan sofralarımın modası; fark ettiğiniz üzere, bu kare ahşap tabak ve içinde minik atıştırmalıklar… :)
Üzümlü peynir küpleri, zeytin ve beyaz peynirli pide kanapeler ve cevizli peynirli tek lokmalık közlenmiş kırmızı biber sarması…

İftar Sofrası - 2011 (2) -6

Yoğurtlu havuç salatası en çok sevdiğim ve en çok yaptığım salatadır. Kimse olmasa bile iki tane havucu rendeleyip sırf kendime yapmışlığımda çoktur :)
Ortaya tek lokmalık hazırladığım peynirli biber sarmalarından biraz artınca bu kez içine közlenmiş biber de ekledim. Biraz ceviz, birazda kornişon turşu :)
Ortaya süper bir tat çıktı…
Malzemeler tamamen göz kararı aslında ama yinede toparlayıp yazacağım belki bu akşam yapıverirsiniz iftara :)

Malzemeler

  • 2 Adet (orta boy) Havuç

  • 1 Adet (iri) Kırmızı Biber

  • 3-4 Adet Kornişon Turşu

  • 1-2 Adet Ceviz

  • 2 Yemek Kaşığı (tepeleme) Yoğurt

  • 1 Diş Sarımsak

  • 2 Yemek Kaşığı Sıvı Yağ

  • Tuz

Yapılışı

  • Havuçları rendeleyin ve iki yemek kaşığı sıvı yağ ile orta ateşte havuçlar yumuşayıncaya kadar kavurun.

  • Biberi közleyin, kabuklarını ve çekirdeklerini temizleyip ince ince doğrayın.

  • Turşuları ve cevizleri de doğrayın.

  • Yoğurdu, tuz ve ezilmiş sarımsak ile çırpın.

  • Tüm malzemeleri karıştırın.

İftar Sofrası - 2011 (2) -1

Sofrada kullanılan;
Yemek takımı; Karaca....
Yeşil kadehler, sürahi, ahşap servisler, kırmızı çukur servis; Paşabahçe....
Kırmızı su bardakları; Mudo Concept...
Çatal-kaşık takımı; Jumbo (2000 modeli)....
Kaşık şeklinde servisler; Güral Porselen...
Kedili çatal bıçak aparatı; Bernardo....
Keten masa örtüsü; Çarşaf-iş... Runner; sevgili Beliz'den hediye...
Peçeteler; Ikea...
Peçete halkaları; Müge :)

15 Aralık 2010

Yoğurtlu Mayonezli Patlıcan Salatası

Yoğurtlu Mayonezli Patlıcan Salatası

DİKKAT DİKKAT !
Bir adet sihirli değnek aranmaktadır.
Değnekte aranan özellikler; dokunduğu kişinin, bitmek tükenmek bilmeyen mutfak aşkını, hiç değilse bir kısmını geri getirmesi, üzerindeki sebepsiz ataleti kaldırması ve hatta yüzündeki sevimsiz ifadeyi yok ederek geriye gülümseyen bir ifade getirmesi…
Bu özelliklere sahip sihirli değneği olanların, acilen Müge’nin yanına gelmeleri rica olunur.
Şimdiden teşekkürler.
Efendim ?? Böyle bir şey yok mu dediniz.
Nasıl yani? Ne yapacağım ben şimdi? :)

Yukarıda söylediklerim inanın şaka değil. Son zamanlarda ben bile kendimi tanıyamıyorum, nasıl bir tembellik, nasıl bir uyuşukluk var üzerimde anlatamam.
Siz sormadan ben söyleyeyim, bunların sebebi hamilelik falan değil –keşke olsa- sadece tembellik işte :)
Eskiden gündüzleri ne kadar yoğun olursam olayım akşam mutfağa mutlaka girer yeni bir şeyler yapmaya çalışırdım. Hem akşam hem de ertesi gün ofiste midemiz bayram ederdi.
Eşime neredeyse her akşam fotoğraf için yalvarır, o da kendisini bir güzel naza çekerdi. :)
Şimdi soruyor; “e çekilecek bir şey yok mu” diye...
Ben de mutfaktaki meyve tabağını getirip koyuyorum önüne :)

Halbuki aklımda neler neler yapmak var. Yılbaşı sofrası için seçenekler mesela; Çerkez tavuğu, falafel, krep rulosunda kremalı ıspanak, iç pilavlı tavuk sarma, düğün çorbası ve kara orman pastası gibi...
Bu tarifler için araştırmalar bile yapıldı, kağıtları buzdolabına yapıştırıldı.
Geriye ne kaldı, sihirli değnek bekleyen Müge :)

Tamda yılbaşı üstü blogu böylesi öksüz bıraktığım için özür...
Israrla ziyaret etmeye devam ettiğiniz için de kocaman bir teşekkür...
“Bu kaçıncı söz” dediğinizi duyar gibiyim ama söz, en kısa zamanda hatta mümkünse bu hafta sonu, aklımdakilerin büyük kısmını deneyeceğim ve arka arkaya paylaşacağım sizler ile...

Yoğurtlu Patlıcan Salatası; ufak tefek farklar ile arşivde olan bir tarif. Ama arşivdeki halinden çok bu halini yapıyorum. Bu nedenle sizinle paylaşmak istedim.
Mevsim itibariyle artık patlıcan almıyorum ama buzluğumda önümüzdeki sezona yetecek kadar közlenmiş patlıcan mevcut. :)
Bu salata da bir kez yaptıktan sonra damak tadınıza göre değişiklikler yapacağınız bir tarif. Biraz mayonezi arttırmak ya da eksiltmek gibi. Ben artık çoğu zaman göz kararı yapıyorum.
Közlenmiş kırmızı biber olmazsa olmazı değil ama buzluğunuzda var ise mutlaka ekleyin derim.
Gözlemlerime dayanarak söylüyorum; yapımı ne kadar kolay olsa da, patlıcan salatası ve yoğurtlu havuç salatası en zengin, en bol çeşitli sofralarda bile sofranın yıldızı olmayı başarıyor :)
Bu nedenle yeni yıl sofraları içinde bu salatayı seçenekler arasına alın derim. Hatta portakal ya da limondan kaseler hazırlayıp içlerine yerleştirerek, çok hoş sunumlarda yapabilirsiniz.

Malzemeler
  • 4 Adet (ince-uzun) Patlıcan
  • 1 Adet (iri) Kırmızı Biber
  • 3 Yemek Kaşığı (tepeleme) Yoğurt
  • 1 Yemek Kaşığı (tepeleme) Mayonez
  • 2-3 Diş Sarımsak
  • 1 Yemek Kaşığı Zeytinyağ
  • Tuz

Yapılışı

  • Patlıcanları ve biberi közleyin. Kabuklarını soyup, iri iri doğrayın.
  • Ayrı bir kapta; yoğurt, mayonez, yağ, tuz ve ezilmiş sarımsağı çırpma teli ile iyice çırpın.
  • Yoğurtlu karışıma, patlıcan ve biberleri ekleyin, karıştırın.
  • Yarım saat kadar dinlendirip, servis edin.

PRATİK BİLGİLER;

  • Patlıcanı közledikten sonra, tek tek soymakla uğraşmak yerine; üzerine bıçakla bir çizik yapın ve açın. Bir kaşık yardımı ile boşaltın.
  • Patlıcanların kararması için; kabuklarını soyduğunuz anda, hızlıca üzerine limon sürün.
  • Közlenmiş patlıcanı ve biberleri; buzdolabı poşetine koyup, aylarca derin dondurucuda saklayabilirsiniz.

11 Ekim 2010

Sezar Soslu Patates Salatası

Sezar Soslu Patates Salatası

KİŞİYE ÖZEL SALATA :)
Öncelikle küçük bir ekleme notu;
“Işık’s Baby Shower Day” in hazırlıklarını anlattığım yazıda; “çalışmalarımın tümünü size toplu halde gösteremediğim için çok üzgünüm demiştim” ya… Artık değilim :)
Burçin Bey ve Işık Hanım şahane fotoğraflar gönderdiler bana, hemen ekledim, bakmak isterseniz; “Baby Shower Partisi” yazısına buyurun efendim :)
Gelelim patates salatasına…
Tamamen doğaçlama bir tarif, tarif demek bile ne kadar doğru bilemiyorum, uyduruk bir şey :)
Eşime patates salatası yaparken kendime mutlaka ayrı yaparım, onunki sadece patates, yağ, limon ve maydanozdan oluşurken benimki “her şeyli” olur :)
Mutlaka soğan, var ise kırmızı lahana, bilimum yeşillikler, bazen mayonez…
İşte ne bulursam. :)
Sezar sosunu, uzun zamandır ve sadece Sezar Salata yaparken değil, köfte, et ya da tavuk kızartmasının yanında da kullanıyorum.
Bir akşam acaba nasıl olur ki diye merak edip, patates salatamın üzerine de ekledim ve şahane oldu!
Sonra bu uydurma tarifi her gün biraz değiştirerek sabitledim, mesela bir gün mayonez ekledim ama hoşuma gitmedi, çok ağır oldu.
Bir başka gün biraz yoğurt ile hafiflettim, biraz zeytinyağı ile ağırlaştırarak ortasını buldum.
Sarımsaklı çok hoşuma gitmedi ama soğansız kesinlikle yarım kalıyor.
Sonuç olarak ilk yaptığınızda benim tarifim ile yapsanız bile eminim sonraki denemelerde kendi damak zevkinize göre sizde ufak değişiklikler yapacaksınız, sosu arttırıp, yoğurdu azaltmak vs. gibi…
Bu salata; kişiye özel bir salata olmaya devam eder diye düşünüyorum :)
Kendisi başlı başına bir öğün olmakla birlikte, davet sofralarınız için güzel bir yardımcı yemek bana göre…

Malzemeler (2 kişilik)
  • 2 Adet (iri) Patates
  • 3 Yemek Kaşığı (tepeleme) Yoğurt
  • 3 Yemek Kaşığı (Kühne Amerikan Sezar) Salata Sosu
  • 1 Yemek Kaşığı Zeytinyağ
  • 1 Yemek Kaşığı (taze) Limon Suyu
  • 5-6 Dal Maydanoz
  • 1 Adet (çok minik) Kırmızı Kuru Soğan
  • Karabiber
Yapılışı
  • Patatesleri haşlayın ve iri iri doğrayın.
  • Soğanı piyazlık (yarım ay şeklinde) doğrayın.
  • Yoğurt, Sezar sosu, zeytinyağ, limon suyu, karabiber ve kıyılmış maydanozu çırpma teli ile karıştırarak pürüzsüz hale getirin.
  • Soğanı ekleyin ve karıştırın.
  • Sosu patatesin üzerine gezdirin ve beklemeden ılık servis edin.

Sezar Soslu Patates Salatası

Hazırladığınız sosu fazla bekletmeden, ilk sıcaklığı geçen patateslerin üzerine ekleyin ve ılık servis edin.
Bu cümlede de, her kelimede bir uyarı var dikkat edin :)
Sosu fazla bekletmiyoruz; içindeki soğan bekleyince hoş olmuyor.
Patatesin ilk sıcaklığının geçmesini bekliyoruz; yoksa sosu tamamen çekiyor ve sulanıyor.
Ilık servis ediyoruz; çünkü en güzel tat o zaman :)

ÖNERİ;
Patatesi evimize geldiği günden beri; Tefal NutriCook ile pişiriyorum.
Haşlanmış patatesin kabuklarını soymak zor geldiği için, çoğu zaman kabuklarını soyup, doğrayıp öyle haşlıyordum patatesi ama bütün vitamini lezzeti suyuna gittiği için de çok üzülüyordum.
Nutricook bu konuda olağanüstü!
Patatese hiç su değmeden, sepetinde buhar ile haşlıyor böylelikle tüm besleyiciliği ve lezzeti içinde kalmış, süper patatesleriniz oluyor :)
Nutricook yoksa da; patatesleri haşlamak yerine buharda pişirmenizi öneririm, kesinlikle haşlanmış patatesten çok daha lezzetli oluyor.


07 Eylül 2010

Okşan'ın İftar Sofrası

Okşan'ın Sofrası 2010

“GÖRÜŞELİM EN KISA ZAMANDA” EKİBİ…
Sizlere daha önce bu yazıda, hikayemizi anlatmıştım. Bu hatunların bendeki yerinin ne kadar özel, ne kadar büyük olduğunu…
Genellikle her iş yerinde yaşanan kıskançlıkların, çekememezliklerin, bizim aramızda hiçbir zaman olmadığını, çoğumuzun bekar olduğu o günlerde birbirimizin omzunda sayısız kez ağladığımızı, anlatmıştım...
“Aaa neden ağladınız ki?” diye sormayın canım, anladınız işte :)
Bir süre çeşitli nedenlerle sadece telefonlar ile sürdürdüğümüz ama tam anlamıyla hiçbir zaman kopmayan ilişkimiz, Ocak ayından beri kesintisiz sürmekte.
İlk toplantı bizde oldu, sonraki Zeynep’te, sonraki Ülkü’de ve sonuncusu Okşan’da…
Buluşmaları sadece evli olanlarda yapma kararımızdan dolayı; Ekim buluşması ile sıra tekrar bize gelecek.
Okşan; Eylül buluşması Ramazan ayına denk gelince, muhteşem bir iftar sofrası ile ağırladı bizi.
Ama ne sofra, hem gözümüzün hem midelerimizin bayram ettiği muhteşem lezzetler ile dolu dolu…
Benim patates haşlamaktan bihaber olduğum, “aldığı kadar un, ne demek?” şeklinde sorular sorduğum günlerde, gıda mühendisi olan Okşan ve Ülkü’nün beni bıkmadan aydınlattığını söylersem :) ve benim kat ettiğim yolu, onların var olan bilgilerinin üstüne eklerseniz, sanırım epey fikir sahibi olursunuz :)
Okşan’ın sofrası sayesinde, bloguma hem güzel bir iftar menüsü, hem nefis bir kuskus salatası tarifi hem de Fikrim Geldi! ye şahane fikirler eklendi, daha ne isterim :)

Okşan'ın İftar Sofrası;
  • Köfteli Düğün Çorbası
  • Maklube
  • Fırında Kaşarlı Mantar
  • Paçanga Böreği
  • Mercimekli Kuskus Salatası
  • Patlıcanlı Fırın Makarna Rulosu
  • Peynirli ve Çikolatalı Krep Ruloları
  • İftariyelikler (Salam+Çeçil, Cevizli Hurma, Zeytin, Lokum, Kuru Yemiş)
  • Havuçlu Toplar
  • Reyhanlı Yeşil Salata
  • Mısır Ekmeği (Benden)
  • Haydari (Benden)
  • Kremalı Etimek Tatlısı ve Dondurma

Cevizli Hurma

Okşan bana; “hurmaların içine ceviz koyma işi senin Müge” dediğinde, şöyle bir gerinip; “blogdanmı gördün?” dedim. Aldığım; “ne blogu şekerim, ben beş senedir yapıyorum bunu” yanıtı ile olduğum yere yıkıldım! :)

Havuçlu Toplar

Havuçlu topları yani yalancı cezeryeyi, ben hep çay saati lezzeti olarak düşünmüştüm bu güne kadar ama sofrada kapış kapış gittiğini görünce, iftariyelik fikirlerim arasına girdi hemen.

Krep Ruloları

Bazıları krem peynirli, bazıları da çikolata kremalı bu tek lokmalık kreplerde, sofrada çok ilgi gördü.

Salam-Çeçil

Okşan; “sen oyuncaklı şeyleri seversin” deyip, salam ve çeçil peynirlerini koydu önüme. Bende uydurdum, yaptım bi şekil :)

Haydari Dip

Masaya küçük bir katkı olsun diye yaptığım; Haydari’yi cipsler ile Dip şeklinde servis ettik.

Salata

“Aslında iftarda salata pek yenmiyor”, “bu kadar çeşit var, salataya gerek yoktu ama” sözleri ile sofraya gelen ve sonu için masada kavga çıkan muhteşem salata! Özellikle; içindeki reyhan, resmen parfümü ile mest etti bizi.

Kuskus Salatası

MERCİMEKLİ KUSKUS SALATASI
Bu salataya bayıldık! “Malzemelerini tamamen uydurdum” dedi Okşan. Ben yinede hepsini not aldım. Ölçü de vermedi ama ben kendi göz kararım ile ölçtüğüm şekli ile yazacağım. Sizler istediğiniz gibi değişiklik yapabilirsiniz.

Malzemeler

  • 1/2 (yarım) Paket Kuskus
  • 1/2 (yarım) Su Bardağı Yeşil Mercimek
  • 2 Adet Kırmızı Biber
  • 3-4 Yemek Kaşığı Konserve Mısır
  • 8-10 Dal Dereotu
  • 10-12 Adet Minik Salatalık Turşusu
  • 3-4 Yemek Kaşığı Hardallı Mayonez
  • 1 Diş Sarımsak

Yapılışı

  • Kuskusu haşlayıp, süzün.
  • Mercimeği de haşlayıp, süzün.
  • Kırmızı biberleri közleyin ve ince ince doğrayın.
  • Sarımsağı ezin ve dereotunu ince ince kıyın.
  • Turşularıda minik minik doğrayın.
  • Tüm malzemeleri karıştırın. Çok fazla bekletmeden servis yapın.

Patlıcanlı Fırın Makarna Rulosu

PATLICANLI FIRIN MAKARNA RULOSU
Hem lezzeti hem sunumu ile bayıldığım bir lezzet… Tam bir yaz yemeği.

Yapılışı

  • Fırın makarna haşlanır. Domates sosunun büyük bir kısmı ile karıştırılır.
  • 3-4 adet makarna ikiye katlanarak, kızarmış patlıcan ile rulo yapılır.
  • Üzerine kalan domates sosu gezdirilir.

Okşan; fotoğrafları görünce; “keşke, domates sosunu patlıcanın iki yanına koysaymışım, rulo olduğu daha belirgin olurdu” dedi… Aklınızda bulunsun :)

Paçanga Böreği

Fırında Paçanga Böreği…

Mısır Ekmeği

Oruçlu iken olur olmaz her şeyi canı çeker ya insanın, benimde inanılmaz şekilde Mısır Ekmeği çekti. “Kimse yemezse ben yerim” dedim, yaptım, götürdüm. Neredeyse bir tane bile kalmayıp, gizlice peçetelere paket yapıldığını görünce pek keyiflendim :)

Fırında Kaşarlı Mantar

Ülkü’cüğümün hamarat ellerinden çıkan; Fırında Kaşarlı Mantar… Nefisti…

Maklube

MAKLUBE…
Ve sofraya tam bir assolist edası gelip kurulan; Maklube…
Görüntüsü de tadı da şahaneydi…
Pek çok defa internette rastlamış ama açıkçası yapmaya cesaret edememiştim bu yemeği. Tadı gerçekten enfes, başlı başına bir öğün her şeyi ile.
Normalde etlerin üzerinde ince bir patates tabakası varmış ama patatesler tencereden ayrılmak istememiş :) Bu yüzden; “mutlaka teflon tencerede yapın bu yemeği” dedi Okşan…

Biz :)

Kapanışı da, baktıkça içimi ısıtan bu fotoğrafla yapmak istedim :)
Ülkü hariç, hiç birimizin haberi olmadan çekilen bu kare, birlikte ne kadar mutlu olduğumuzun ispatı adeta…
Sizi seviyorum kızlar :)

23 Haziran 2010

Puteneska - Akdeniz Salatası

Puteneska - Akdeniz Salatası

CIVIL CIVIL BİR SALATA...
Ülkü ile birlikte hazırladığımız “Akşam Yemeği Sofrası” nın tariflerini vermeye başlıyorum.
İlk tarif salata olsun, rengarenk cıvıl cıvıl görüntüsü ile içimizi açsın istedim :)
Puteneska ismi biraz değişik, açıkçası ben de ilk kez Ülkü’den duydum :)
Ama ben adını; “Akdeniz Salatası” koydum, oldu mu? Oldu…
Salatanın orijinal hali; uçları mor Akdeniz yeşilliği –Lolorosso- ile yapılıyor ama eğer bulamazsanız göbek salata ile de pekala olur.
Yine orijinalinde; mozarella peyniri kullanılıyor ama İzmir tulumu ile hatta taze ya da eski kaşar ile de gayet güzel olur.
Biz atölye çalışması yaptığımız için tamamen orijinal haline sadık kaldık :)
Kurutulmuş domatesi sıcak suda bekletmeden ekledik eğer bu şekilde sert buluyorsanız, dilimledikten sonra 10 dk. kadar kaynar suda bekletin.
Zeytinlerin ikisini de dilimli olarak satın alabilirsiniz, ben hazır satılan dilimli siyah zeytinin tadını sevmediğim için; siyah zeytinleri doğradık ve biberli yeşil zeytin dilimledik.
Tarif de; kullandığımız ölçüleri verdim ama kişi sayısına ve damak zevkinize göre değişiklikler yapabilirsiniz.

Malzemeler
  • 1/2 (yarım) Demet Akdeniz Yeşilliği (Lolorosso)
  • 6-7 Adet Kurutulmuş Domates
  • 5-6 Adet Siyah Zeytin
  • 5-6 Adet Biberli Yeşil Zeytin
  • 1 Adet Limon Kabuğu Rendesi
  • 2 Yemek Kaşığı Kapari
  • 8-10 Dal Soya Filizi
  • 1-2 Dilim Mozarella Peyniri
  • 2'şer Dal Taze Kekik, Taze Fesleğen ve Reyhan

Sosu için;

  • 5-6 Yemek Kaşığı Zeytinyağ
  • 2 Yemek Kaşığı Limon Suyu (taze)
  • 1 Yemek Kaşığı Nar Ekşisi
  • 1 Yemek Kaşığı Susam
  • Tuz

Beyaz Sosu için;

  • 2 Yemek Kaşığı Süzme Yoğurt
  • 1 Yemek Kaşığı Mayonez
  • 1 Diş (ezilmiş) Sarımsak
  • 1 Çay Kaşığı Nane
  • Tuz
  • Tane Kırmızı Biber ve Taze Biberiye (süslemek için)

Yapılışı

  • Yeşillikleri ve soya filizini elinizle minik minik doğrayın.
  • Zeytinleri ve kurutulmuş domatesleri ince ince dilimleyin.
  • Peyniri de minik minik doğrayın.
  • Tüm malzemeleri karıştırın.
  • Sos malzemelerini ayrı bir kase de karıştırıp, çırpın.
  • Servis edeceğiniz zaman salata ve sosu birleştirip, karıştırın.
  • Beyaz sosun malzemelerini de çırpma teli ile çırpın ve ayrı servis edin.

Puteneska - Akdeniz Salatası

24 Mayıs 2010

Açık Büfe Akşam Çayı Sofrası

Akşam Çayı Sofrası-1

BOL SALATALI BİR BAHAR AKŞAMI SOFRASI...
Geçtiğimiz hafta çekirdek aile ! bizde toplandı yine :) En son yine bizde ve "Akşam Yemeği Sofrası" ile bir araya gelmiştik. Hem okullar kapanıp, herkes Kilis'e kaçmadan, hem de düğün öncesi tüm akrabalar İstanbul'da toplanmış iken fırsatı kaçırmayıp, ağırlamak istedik tüm aileyi...
Hafta içi yemek sofrası hazırlamak biraz gözümü korkuttu bu kez...
Önce telefonda herkese; "yemek sonrası çaya bekliyorum sizi" dedim.
Ama telefonu kapatır kapatmazda kararımdan pişman oldum...
Bu yazıda da uzun uzun anlatmıştım yemek sonrası çay misafiri beni kelimenin tam anlamı ile kilitler, aç desen değiller, e kuru kuru çay da ikram edilmez, ne yapacağım ben şimdi diye kara kara düşünmeye başladım :(
Sonra yapmayı düşündüklerimi liste haline getirince ve bu listeyi eşim görüp; “yemekten sonra gelen insanlar tok olur, bunların hiç birini yiyemez ki, boşuna uğraşmış olursun” deyince, fikrimi değiştirdim.
Dolayısı ile organizasyonun adı da değişti… :)
Tekrar herkese telefon açtım ve “sizi çaya bekliyorum evet… Ama aç olarak” dedim :)
Diyet yapanlar için; bol salatalı, hafif lezzetlerin olduğu, karnı aç olanların ise kayınvalidemin börekleri ve mercimek köftesi ile doyduğu bir sofra oldu :)

Akşam Çayı Sofrası-2

Soframızda neler vardı ?
  • Tavuklu Salata
  • Yoğurtlu Semizotu Salatası
  • Makarna Salatası
  • Nohut Salatası
  • Közlenmiş Patlıcanlı Ezme
  • Mercimek Köftesi
  • Havuç Kızartması
  • Milföylü Çiçek Sosisler
  • Patatesli Gül Böreği
  • Aşure
  • Fındıklı Kakaolu - Krem Şantili Cupcake

İçecekler, tatlı ve meyve büfesini ayrı bir yere hazırladım :)

Akşam Çayı Sofrası-Makarna Salatası

Havuçların tamamını kızartıp, salata için bir tane bile ayırmayı unutunca, çok renksiz bir makarna salatası oldu :( Açığı mısır ile kapatmaya çalıştım ama turuncusuz çok eksik oldu bana göre...

Akşam Çayı Sofrası-Soğansız Mercimek Köftesi

Nagehan annem, soğan ve sarımsak yemediği için, mercimek köftesini kendi usulü ile yapıyor. İçinde ne yağda kavrulmuş kuru soğan ne de taze soğan var, gayet de güzel oluyor bu şekilde de.
En kısa zamanda mercimek köftesi yayınlamayı planlıyorum, o zaman soğanlı ve soğansız diye iki seçenekli vereceğim tarifi :)

Akşam Çayı Sofrası-Milföylü Sosis

MİLFÖYLÜ ÇİÇEK SOSİS
Manevi kardeşim Gizem'in kendi deyimi ile uydurellez :) tariflerinden. Davet sofraları ya da çocuk doğum günü partileri için ideal.
Yağda kızarmadığı için de gayet hafif. Ben ilk denemem olduğu için bazı hatalar yaptım yanlız.
Milföy şeritlerini biraz kalın kesmişim, hem görüntü açısından iyi olmadı hem de sosisler çiçek şeklinde açılamadı. Milföy hamurunun üzerine yumurta sarısı sürmeyi unutmuşum. Bir de fırına börekleri pişirmek için ihtiyacım vardı o yüzden erken çıkarmak zorunda kaldım :) Fırının derininde olanlar daha iyi pişmiş ve açılmış fark ettiyseniz.
Siz denediğinizde şeritleri daha ince kesin ve sosisler iyice pişip çiçek gibi açılana kadar fırında tutun...

Malzemeler
  • Minik Kokteyl Sosisler
  • Milföy Hamuru
  • Yumurta Sarısı

Yapılışı

  • Sosislerin iki ucunu, artı olacak şekilde içeriye doğru 1 cm. kesin
  • Milföy hamurunu 6-7 şerit olacak şekilde ince ince kesin.
  • Hamur şeritlerini sosisin ortasına sarın, üstlerine yumurta sarısı sürün.
  • 180 derecede önceden ısıtılmış fırında, sosisler çiçek gibi açılıncaya kadar pişirin.

Akşam Çayı Sofrası-Tavuklu Salata

TAVUKLU SALATA
Çam Fıstıklı Tavuk ile Soya Soslu Dürüm tarifinin karışımı ile hazırlanmış tavuklar, göbek salata ile buluştu, şahane oldu :)
Tarifi her zamanki gibi actifry ile yaptım ama actifry kullanmayanlar için tavada yapılan şekli ile bir kez daha yazmak istedim.

Malzemeler
  • 4-5 (iri) Parça Kemiksiz Tavuk But
  • 3-4 Yemek Kaşığı Soya Sosu
  • 3-4 Yemek Kaşığı Zeytinyağ
  • 1 Yemek Kaşığı Elma Sirkesi
  • Tuz - Karabiber
  • 1 adet (orta boy) Göbek Salata
  • Maydanoz
  • Taze Nane
  • Mısır
  • Zeytinyağ - Limon

Yapılışı

  • Tavukları ince uzun (jülyen) doğrayın. Soya sosu, elma sirkesi, zeytinyağ, karabiber ve tuz ile karıştırın. Yarım saat kadar buzdolabında dinlendirip, marine edin.
  • Derin bir teflon tavayı iyice kızdırın, tavukları ekleyin ve arada sırada karıştırarak iyice kızarana kadar pişirin.
  • Göbek salatayı iri iri doğrayın.
  • Üzerine maydanoz ve naneleride iri iri doğrayın.
  • Ayrı bir kasede zeytinyağ ve limon suyunu çırparak sos hazırlayın ve salatanın üzerine gezdirin.
  • Tavukları salatanın üzerine ekleyip, bolca mısır serpin ve ılık servis edin.

NOTLAR;

  • Salatanın yağ, limon sosuna tuz eklemeyin, göbek salatayı yumuşatır.
  • Tavukları marine ederken tuz eklemeyi sakın unutmayın, kırmızı etin tam tersi olarak, tavuk etinde ne kadar tuz o kadar yumuşaklık demek.
  • Salatanın, özellikle tavukların üzerine Sezar salata sosu gezdirebilirsiniz, şahane olur.
  • Sezar sosu yok ise, bir miktar mayoneze, sarımsak, kekik, karabiber ve bir kaç damla limon suyu ekleyip çırpın, gayet nefis bir sos oluyor.

12 Nisan 2010

Nohut Salatası

nohutsalatasi2-y

RENGARENK BAHAR SALATASI...
Aslında "Altın Günü :)" sofrasından yayınlamak istediğim ilk tarif; patlıcan beğendili tart idi. Dergide fotoğrafını görür görmez vurulduğum ve "ilk fırsatta yapmalıyım" dedirten bir tarifti.
Yanıltmadı da beni, eminim sizler de deneyince çok beğeneceksiniz.
Ama hafta sonu çok gezenti olunca, hatta bu sabah dışarda yapılan bir kahvaltı ile direk işyerine gelince, tarifin olduğu dergi de evde olunca, arayı çok açmadan blogu sık sık güncellemek isteyince, geriye, herhangi bir yere bakmadan, akıldan uydurma hatta biraz da doğaçlama yapılan bu salatanın tarifini vermek kalıyor :)
Ne uzun bir cümle oldu bu Allahım ! :)

Nohut salatası için aklımda çok sade bir tarif oluştu önce, kuru soğan, yağ ve limon...
Nohut piyazı yani.
Nedeni de benim kuru fasulye ile aramın iyi olmaması ve ne zaman dışarıda köfte yesek içimden "bu piyazı nohutla ya da barbunya ile niye yapmazlarki sanki" diye düşünmem :)
Zaten birbirine çok benzeyen sebzelerden birini severim ben hep, semizotuna bayılırım ama ıspanağı çok sevmem. Kuru fasulye ile hiç aram yoktur ama nohutlu herşeyi severim :)
Kızlara, yapımı basit ama farklı bir salata yapmak istedim, nohut piyazı da gözüme çok sade görününce, yeşil mercimek salatası'nın çok benzeri olan bu salatayı uydurdum :)
Tadına bayıldılar sanırım çünkü Yaso; "bitmesin diye yavaş yavaş yiyorum" dedi :)

Nohutları haşlanmış -konserve- kullanabilir ya da bir kaç gün önceden haşlayıp buzdolabında saklayabilirsiniz ama salatayı servis etmeden kısa süre önce hazırlamanızı öneririm.
Nar ekşisi yok ise limon da kullanabilirsiniz ama nar ekşisinin tatlı-ekşi tadı, bu salataya bambaşka bir hava veriyor.
Kırmızı biberi çiğ olarakta ekleyebilirsiniz, közlenmişte. Her ikisi de süper olur.

Nohut, karbonhidrat açısından diyetlerde çok önerilmiyor yanlış bilmiyorsam ama yanında başka yiyecekler yoksa tek başına doyurucu ve lezzetli bir öğün olabilir bence :)

Bu arada bir önceki yazıya; "böyle bir sofrada diyeti bozmadıysanız helal olsun" ya da "tekrar böyle sofralar kurmaya başlayıp, diyeti bozmayın sakın" gibi yorumlar geldi :)
Tekrar ediyorum :) ben belirli kalıplara ya da listeye bağlı bir diyet yapmıyorum herşeyi yiyorum ama azar azar yiyorum ve sporumu aksatmıyorum...

Malzemeler
  • 1 Su Bardağı Nohut
  • 4-5 Dal Taze Soğan
  • 4-5 Dal Taze Nane
  • 6-7 Dal Dereotu
  • 6-7 Dal Maydanoz
  • 3 Yemek Kaşığı (konserve) Mısır
  • 1 Adet (orta boy) Kırmızı Biber
  • 3-4 Yemek Kaşığı Sızma Zeytinyağı
  • 2 Yemek Kaşığı Nar Ekşisi
  • Tuz

Yapılışı

  • Nohutları bir gece önceden, (üzerini iki parmak geçecek kadar) ılık, tuzlu su ile ıslatın.
  • Ertesi gün süzün ve kaynar su ekleyerek 3-4 dk. kaynatın, tekrar süzün.
  • Üzerini iki parmak geçecek kadar su ekleyip, düdüklü tencerede 10-15 dk. kadar yada normal tencerede nohutlar yumuşayıncaya kadar haşlayın, süzün.
  • Nohut biraz ılınınca kabuklarını soyun.
  • Taze soğanı ve kırmızı biberi minik minik doğrayın.
  • Maydanoz, nane ve dereotunu ince ince kıyın.
  • Tüm malzemeleri birleştirip, güzelce karıştırın, fazla bekletmeden servis yapın.

* Nohutları haşladıktan sonra süzüp, buzdolabına poşetine koyarak, derin dondurucuda haftalarca saklayabilirsiniz.

nohutsalatasi-m

* Fotoğraflar Yaso'cuğum ve adaş şekerim'e ait...

19 Ocak 2010

Yeşil Mercimek Salatası

Yeşil Mercimek Salatası

BESLEYİCİ, LEZZETLİ ve ÇOK PRATİK :)
Çay Sofrası'nın tariflerini geciktirmeden yazmak istiyorum, ihmal edince unutuyorum çünkü. (Bakınız: Kırmızı Beyaz Sofra'daki tarifler :)
Mercimek salatası fikri; can arkadaşım, fikir üretim fabrikası; Yaso'cuğuma ait :)
Yaso ve ben, ne zaman kalabalık ve önem verdiğimiz bir misafir grubu ağırlasak, bir hafta önceden menü planlamaya başlar, listeyi birlikte hazırlarız.
Genelde yeni ve orjinal fikirler de hep ondan çıkar, bu kez de öyle oldu. Bana kalsa ya kısır ya makarna salatası ya da kabaklı havuçlu salata yapardım :)
"Değişik bir şey yap" dedi, mesela yeşil mercimek salatası.
Tarifin çok basit olması :) ve değişik olması nedeniyle hemen yazdım listeme. Yeşil mercimek, kereviz gibi riskli de değil üstelik genellikle herkes sever (değil mi?)
Salatanın yapımı çok ama çok kolay hatta bol çeşitli bir sofra hazırlamak istediğinizde, misafirler gelmeden yarım saat önce bile hazırlayıp, masaya ekleyebilirsiniz.
Ben renk uyumu olması açısından, mısır ve kırmızı biberi tercih etim, malzemeler de damak tadınıza ve göz zevkinize göre ufak değişiklikler yapabilirsiniz.
Sonradan eşlerin de dahil olduğu soframızda; salatanın beğenilme yüzdesi; sekizde yedi. (bir kişi tadına bile bakmadı, sizce kim ? :)

Malzemeler
  • 1 Su Bardağı Yeşil Mercimek
  • 3 Yemek Kaşığı (konserve) Mısır
  • 1 Adet Kırmızı Biber
  • 3-4 Adet Mini Salatalık (kornişon) Turşusu
  • 6-7 Dal Dereotu
  • 2-3 Dal Maydanoz
  • 4-5 Yemek Kaşığı Zeytinyağ
  • 1 Yemek Kaşığı Limon Suyu
  • 1 Yemek Kaşığı Nar Ekşisi

Yapılışı

  • Mercimeği yıkayıp süzün. Üzerini iki parmak geçecek kadar su ekleyip, 4-5 dk. kaynatın ve süzün. (siyah suyunu süzmüş olacaksınız böylelikle)
  • Mercimeğin üzerine, iki parmak geçecek kadar kaynar su ekleyin ve 15-20 dk. mercimekler yumuşayıncaya kadar haşlayın. Mercimekler yumuşak ama hafif diri olmalı.
  • Haşlanan mercimeği süzün.
  • Derin bir kaba, kırmızı biberi ve turşuları minik minik doğrayın. Kıyılmış dereotu ve maydanoz, mısır, mercimek, yağ, limon, tuz ve nar ekşisini ekleyip, karıştırın.

LinkWithin

Blog Widget by LinkWithin