GÜNCELLENEN BİR TARİF VE BENDEN SON HABERLER... :)
Önce benden kısa kısa haberler diyeyim mi? :)
Bizi soracak olursanız pek iyiyiz, çok şükür. Kırk günü geride bıraktık hatta elli üç günlük olduk bile.
Şu anda bu satırları yazabiliyorsam eğer, yavaş yavaş (ama gerçekten çok yavaş) normal hayata dönmeye başladık demektir.:)
Günlerim annelerin tahmin edeceği üzere oldukça rutin, bir kaç şeyi sürekli yaparak ama bir yandan da çok hareketli geçiyor. En bariz şikayetim; çook uykusuz olmam!
Günde ortalama 3-4 saat uyku ile duruyorum ve bu beni gerçekten çok zorluyor.
Onun dışında çok şükür çok fazla ağlamayan sadece bazı günler dengesi şaşıp çok ağlayan ve o zamanlarda elimizi ayağımızı birbirine dolayan, uslu olduğu zamanlarda karşısına geçip, gözlerimi kırpmadan dakikalarca seyrettiğim, uyurken ki ağız hareketlerini terapi niyetine izlediğim ve hatta en sevdiğim diziyi izlemekten daha çok keyif aldığım bir prensim var benim. :)
Günümün yaklaşık üçte ikisi emzirmek ile geçiyor desem abartmış olmam :)) Emzirmeyi zaman zaman çok acı çekiyor olsam da çok seviyorum, onunla kurduğumuz bir bağ olarak görüyorum ve baş başa geçirdiğimiz şahane dakikalar olarak...
Beslenmesinde sadece anne sütünün ne kadar önemli olduğunu da artık bütün dünya kabul ediyor ve ben onu sağlıklı bir şekilde besleyebildiğim için her gün şükrediyorum. :)
Şimdilik benden haberler bunlar diyeyim ve tarife geçeyim. :)
Fava; benim çok sevdiğim, bayıldığım hatta zaman zaman aş erdiğim bir meze! :)
Dünde tam olarak öyle oldu, sanki hamileymişim gibi bir canım çekti anlatamam size. Allah'tan annem bizdeydi ve kendisi pek çok şeyin olduğu gibi favanında profesörüdür! :)
"Malzemen varsa yapıvereyim hemen" dedi, bende canım istedi deyince hemen yapacağını bildiğim için :) bu haftaki Taze Masa siparişlerime, kuru baklayı eklemiştim zaten :)
Fava'yı; yıllar önce 2008 de YemekName için yapmıştım. Bloguma da eklemiştim.
Ama o zaman nedense annemin tarifini değil de kitaptan başka bir tarif denemişim, çok fazla içime sinmeyen oldukça koyu kıvamlı bir fava olmuştu.
Oldukça uzun zamandır da annemin tarifini deneyip, eklemek geçiyordu içimden.
Kısmet; evde bolca zaman geçirdiğim ve annemin de sürekli yanımda olduğu bu bebekli günlere imiş :)
Ben bu yazıyı yazmadan önce sütüme gaz yapar korkusunu bir yana bırakıp yarım borcamı mideye indirdim, varın lezzetini siz hesap edin :)
Hatta zeytinyağlı enginar pişirip, üzerine fava ekleyerek tükettik ve hem görüntüsü hem de lezzeti on numara oldu.
Zeytinyağlı enginar tarifi bir sonraki yazıda...:)
Malzemeler
- 1 Su Bardağı Kuru İç Bakla
- 2,5 Su Bardağı Su
- 1 Adet (orta boy) Soğan
- 1 Çay Bardağı Zeytinyağ
- 5 Adet Kesme Şeker
- 1 Çay Kaşığı Tuz
- Dereotu (süslemek için)
- Baklaları bir gece önceden ılık suda bekletin.
- Soğanları küp küp şekilde doğrayın, 1 çay bardağı zeytinyağ ile rengi sararıp şeffaflaşıncaya kadar 2-3 dk. kavurun.
- Soğanlar kavrulunca suyu ekleyin ve kaynatın.
- Soğanlı su kaynayınca, süzdüğünüz baklaları, şekeri ve tuzu ekleyin ve orta ateşte baklalar iyice yumuşayıp dağılıncaya kadar pişirin. (Bu aşamada annem düdüklü tencere kullanıyor, tüm malzemeleri ekleyip, kısık ateşte 20 dk. pişirmek gayet yeterli oluyor)
- Baklalar pişince ya da düdüklü tencerenin süresi dolup kapağı açılabilir hale geldiğinde, el blenderi ile pürüzsüz bir kıvam alıncaya kadar çekin. Bu aşamada şekerini ve tuzunu kontrol ederek damak zevkinize göre arttırabilirsiniz.
- Karışımı; kare veya dikdörtgen bir borcama kalınlığı 2 cm olacak şekilde dökün.
- Buzdolabında en az 5-6 saat yada bir gece beklettikten sonra kare kare dilimleyerek ve dereotu ile süsleyerek servis yapın.
Servis Önerileri;
- Zeytinyağlı enginar pişirdiğinizde, ortalarını garnitür ile doldurmak yerine fava ile doldurabilir ve muhteşem bir lezzet elde edebilirsiniz. Hatta favayı krema sıkma aleti ile şekilli olarak sıkarsanız davet sofralarınız için çok hoş bir sunum olur.
- Favayı bütün olarak borcama dökmek yerine minik muffin kalıplarına dökebilir, tek kişilik sunumlar elde edebilirsiniz. Favayı dökmeden önce kalıbı hafifçe su ile çalkalamayı unutmayın.
- Mandalina büyüklüğünde domateslerin içini oyarak, içlerini fava ile doldurabilir yine tek kişilik sunumlar elde edebilirsiniz. Üstelik domates, fava ve dereotu üçlüsü harika bir lezzet oluşturur.