6.ay etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
6.ay etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Mart 2011 Perşembe

Ela ve Ece’yle Yalnız Günüm – Taksi’de Kaos


Bugün Ece doğduğundan beri ilk kez Ela ve Ece ile yalnız bir öğleden sonra geçirdim. Bakıcı izinliydi, annemin de işi vardı. Kaldık 2 bebe ve ben başbaşa. Ne garip birşey insanın çocukları ile başbaşa kalmaktan ürkmesi. 3 çocuk, 4 çocuk tek başına büyütenler nasıl yapıyor bilmiyorum. Ama benim gibi höt demeyen bir anne için iki çocuğu birden mutlu bir şekilde akşama ulaştırmak zor. Aslında korktuğum şey Ela’nın hırçınlığa başlarsa, önlenemez bir krize girip çok zor saatler yaşamaktı.

Neyse gün hasarsız geçti. Detaylarıyla şöyle zuhul etti. Sabah parka gittiğimizden öğlen eve dönerken Ela arabada uyudu. Şanslıyım ki kendisini eve götürüp yatağa attığımda uyumaya devam etti. Skor 1. Ece’nin altını değiştirip, emzirdim. Biraz oynadım ve yarım saat sonra onu da uyuttum. Skor 2. Tam 45 dakika iki çocuk da uyurken kendi kendime kaldım. Şanslı olduğumu düşündüm. İlk gün ve karşılaşmadılar nerdeyse. Sonra Ela uyandı. Onunla biraz kitap okuduk. Birşeyler yedik. Ece genelde uzun uykusunu öğlen uyurken bu sefer yine şanslıyız ki akşamüstü uyuyacağı tuttu. Skor 3. Ece uyandı. Üçümüz yatakta yarım saat gülüşüp, oynadık. Ben onlarla vakit geçirirken bakıcı geri geldi. Yani hiç birşey korktuğum gibi olmadı ve rahat bir öğleden sonra geçirdik.

Aklıma gelmişken dün yaşadığımız kabus tam anlatmalık. Öğleden sonra Kuğulu Park’a ve ordan da yürüyüşe gittik. Ela o kadar çok yoruldu ki sonunda taksiye binmek zorunda kaldık. Herşey takside meydana geldi. Ece’nin araba koltuğunu arabanın içine koyup, Ela’yı da yanına oturttuk. Ben arabaya binip kapısını kapatır kapatmaz, sesini pek duymadığımız Ece bağıra bağıra ağlamaya başladı. Bakıcı önden arkaya döküp ”Ece noldu kuzum” gibi müdahale etmeye çalışırken, Ela da bir yandan bağırmaya bir yandan da bizden bilgi almaya çalışan taksi şoförünün kafasına kafasına elindeki balonla vurmaya başladı. Ela’yı mı durdursam, Ece’yi mi sakinleştirsem karar vermeye çalışırken sonunda Ela’nın elinden balonu almayı başardım. Ama bu sefer de Ela da bağırarak ağlamaya başladı. Ece daha da korkup ağlamasını artırınca bakıcı önden arkaya hafif ayağa kalkarak sarkıp Ece’yi almaya çalışırken, Ela da ayakkabılarını ve çoraplarını çıkarıp çoraplarını şoförün direksiyonuna attı. Bu taksicinin kesin çocuğu vardı, yoksa kenara çekip bizi nasıl taksiden atmadı bilmiyorum. Sonunda hiç hoşlanmadığım bir şey oldu ve Ece ön koltuğa bakıcının yanına gitmek durumunda kaldı. Ela o sırada Ece’nin boş kalan araba koltuğuna sığmaya çalışırken gidiceğimiz yere vardık da. Ela’nın çorap ve ayakkabılarını toplamak ve Ela’yı karga tulumba kucağıma alarak inmemiz 10 dakikamızı aldı. Bu arada Ece yine bağırmaya başladı, o sırada beni de bir gülme krizi tuttu. Tutamıyorum kendimi resmen kahkaha atarak gülüyorum. Taksiciye ne kadar zor para verdim bilmiyorum. Adam çatlak bunlar diye düşünmüştür herhalde. Ben gülmeye başlayınca iki bebe de birden durdular. Demek ki işe yarıyormuş. İşte dünkü utanıp yerin dibine girmek istediğim saatlerden sonra bugün neden ikisi ile yalnız kalmaktan korktuğumu anlamışsınızdır. Demek ki kontrol edemiyeceğin yerlere gitmiyeceksin. Kendi arabamızda olsak kenara çeker müdahale ederdik. Tekrarını yaşamayız inşallah.

14 Mart 2011 Pazartesi

Çılgınlık

Çocuğumu son 24 saatte 15 kere emzirdim. 2 kere de öbürünü emzirdim. Yok mu başka çocuk.

ONYEEEDİİ kez.

Evet emzirmeyi seviyorum ama bu bir eziyet.

Onu yatarak, oturarak, ayakta, ayık, uyurken, ağlayarak, gülerek, çalışma masamda, çorba yerken, gündüz ve gece emzirdim.

Gerçekten insanmıyım, inek mi? Bu çılgınlık. . Hala göğüslerim var sanırım. Fakat onları göremiyorum bile çünkü eniğim her zaman ağzıyla kapatıyor onları.

Benim de suçum bu. Huysuz olduğunda da emzirdim onu, diş çıkarıyor sakinleşir diye. Uyusun sakinleşsin diye de emzirdim. Göğsüme bluzumun üstünden saldırıyor diye de emzirdim. Emzirdim de emzirdim. Son büyüme atağını yaşıyor diye emzirdim. Altı ayımız bitiyor yakında diğer gıdaları artıcak, aramızdaki bu güzellik azalıcak diye de emzirdim.

Şimdi sakinleşmeyi memeyle bir tutuyor. Ve ben sakinleşmesine ihtiyaç duyduğum için çok emzirdim. Kafayı bozdum dimi.

Ve bu sütler birşey yapıyor olmalı. Son günlerde çok değişti Ece. Hiç durmuyor, elleri, kolları bacakları ile çok heyecanlı. Yeni bir döneme girdi. O da biliyor. Ama oturmaya çalışıyor tam oturamıyor, dönmeye çalışıyor zorlanıyor. Popoyu kaldırıp kendini itiyor da itiyor. Hiç susmuyor. Yeteer dedi 5.5 ay boyunca sakin sakin oturdum, şu manyak ortalıkta zıpladı durdu. Artık ben de durmıycam.

Onu tutuyoruz, kendini öne arkaya sallıyor. Bacaklarının üstünde zıplıyor da zıplıyor. Delirdi benim munise kızım. Bir Ela'yı daha kaldıramam. Lütfen sen sakin kalsaydın. Neyse bakıcaz. Beynim döndü. Üstelik Ece'nin 80 kere emmesini gören Ela da kafayı yedi 2 kere de o meme emdi. Bugün ne yaptığımı tahmin ediyor olmalısınız. Gün sonunda tansiyonum fırladı. Bu çocuklar beni kullanıyor galiba. Gez babası sen oralarda, ben koltuktan kalkmadım.

8 Mart 2011 Salı

Mahsur Kaldık.


Fotoğraflar bugünden. Kar yağıp da mahsur kaldığımız anlarda Ela ile kendimizi dışarı atıp biraz karda gezdik. Burda inanılmaz bir tipi var. Mahsur derken gerçekten mahsur kaldık. Coca işte mahsur kaldı eve gelemedi. Annem burda mahsur kaldı evine gidemedi. Uzun zamandır böyle birşey yaşamadık. Biz yine de evde ve dışarda eğlenmeyi denedik. Poğaçalar yaptık. Taklalar falan attık. Sonuçta çocuklar o kadar azdı ki, ikisi de çok zor uyudu akşam. Şimdi asayiş berkemal elimde çay İstanbul yolundaki arabaların yolda kalışlarını seyrediyorum. Yine de güzel bir manzara var dışarda. Kar bütün pislikleri örtüyor sanki. Ama aklıma dışarda yatmak zorunda olanlar geliyor. Çok üzülüyorum öyle düşününce. Herkese sıcak bir yuva diliyorum.

Bu diyaloglar da bugünden..
Ela: Anne, kaka popomdan mı çıkıyor?
Ben: Evet, canım.
Ela : Yemeklerde mi oraya gidiyor?
Ben: Evet, tatlım.
Ela: Kakaları mı sıkıştırıyor?
Ben: Hayır, Miden alıyor kaka olucak yemekleri popona gönderiyor. Popon da kaka yapıp tuvalete atıyor. (o sırada dua ediyorum cevaplayamayacağım birşey sormasın, çünkü çok açıldım).
Ela: (Bir süre sessiz) Anne, benim kakam konuşuyor!
Ben: Hayır tatlım konuşmuyor.
Ela: Evet tabii konuluyor. ”viiiii” diyo.
Ben: (gülerek) Bazen kaka çıkarken o sesi çıkarır canım haklısın.
Ela: Anne, Bazen de çok BÜYÜK ses çıkarıyor!



Akrabalar hakkında konuşuyorduk. Ela’ya deden kimin babası, kimin kocası, baban kimin kocası, yok şu kimin neyi diye soruyoruz o da cevap veriyor. En son
Ben: Eka kim peki?
Ela: Bildiğin Eka işte:)

4 Mart 2011 Cuma

Ece'nin 2. Dişi ve Rocky Ela

Bu yerde yatan tembel kızın enerjisini nereye harcadığı belli oldu. Bütün vücut diş çıkarmaya çalışıyor. Bugün de 2. dişinin kenarını gördük. Bu ortalamayla devam etmeyiz umarım. Yeterince mızmız, acılı ve zorlanıyor görünüyor çünkü.

Ailede her hafta bir kişi tepetaklak düşmezse gelenek bozulur. Geçen hafta benim sıramdı. Bu hafta düşmelerin kraliçesi Ela hanım yine liderliği ele aldı ve 800 kere çıkma dediğim yere çıkışının 800.'nün şerefine alnını ve burnunu öncelikli olarak vurarak tepetaklak düştü. Bir gün kalp krizi falan geçirdiğimi duyarsanız şaşırmayacağınıza ve Ela'nın yine biryerden düştüğünü anlayacağınıza eminim. Bakalım daha ne kadar ucuz kurtulacağız ve o güzel burnunun güzelliğini koruyabileceğiz. A be kızım zaten bizim aileden seninki gibi bir burun 100 yılda bir gelmiş, neden bozmaya çalışıyorsun anlamış değiliz. Allah herkese rahatlık versin.

3 Mart 2011 Perşembe

Ece'nin İlk Dişi


Benim çocukların bir acelesi var. Bu da ablası gibi 6 aylık olmadan ilk dişini gösterdi bizlere. Alt dudağında pıtırak gibi bir diş duruyor dünden beri. Ela'dan daha rahat çıkarıyor. Salyası dışında hiç alarm vermedi kuzum. Biraz iştahsız o kadar.

Katı gıdası olayına da bugün itibariyle birazcık elma suyu ile başladık. Kaşığa da hiç hayır demedi. Elmanın da tadını sevdi sanırım. Bu dönemleri unutmuşuz. Daha çok işimiz var bakalım.

Bu blog taşıma olayına kılım. Kim nerden yayın yapıyor anlamıyorum. Ben ikisini de kullanacağım sanırım.