25 Temmuz 2009 Cumartesi

Ce-ee




Yakaladığım bağlantı düşmezse gönderebilirim küçük notlarımı.


Kahvaltımıza dağ çilekleriyle yapılmış enfes reçel, ayranı üzerinde tereyağı, sıcak bazlamalar eşlik ediyor.




Cömert doğa sunuyor soframıza, yağmur sonrası, dik yamaçlarda saklanmış lezzetli mantarları. Çam ve kekik kokularını çekiyorum içime.




Ve aklımda sizler. Görüşmek üzere...

17 Temmuz 2009 Cuma

Karamel Soslu, Vişneli Parfe


Böyle olur blogcunun vedası. Veda dediysem, öyle temelli değil, dinlenecek kadar. Dinlencemiz ne kadar sürer bilmiyorum. Toparlanma telaşesi arasında aceleye gelmiş olsa da yeni gönderim, çokça fotoğrafla süslemiş bulunuyorum. Bulur da bağlanabilirsem; kablosuz ağlarla sizlere göz atmaya çalışacağım. Kendinize iyi bakın değerli blog komşularım. Görüşmek üzere, sağlıcakla kalın.



Söz verdiğim gibi parfe geliyor yine, hemi de vişneli, bir katı da kahveli. Bolca çıktığından bir baton kalıpta yaptım, bir de yuvarlak kalıpta. Hatta burada görüntülenmeyen küçük bir kase içinde de alta sade döşeyip, üst kata vişneli bir kat daha çıktım. Vişneleri azıcık pişiriyorsun ya tarifte, o zaman biraz suyu çıkıyor, canlı, kırmızı mı kırmızı. İşte bu suyu ister sos niyetine kullanın, ister sade harca katıp, pembe bir parfe elde edin. Tarif benden, dilediğiniz şekle sokmak, hatta dilediğiniz meyveyle çeşitlendirmek sizden.




Malzemesi:
3 adet yumurta
1/2 su bardağı toz şeker
1 poşet krem şanti
1 su bardağı süt
200ml krema
Bir silme yemek kaşığı nescafe
İçi İçin:
500 gr vişne
1/2 çay bardağı tozşeker
Taban İçin:
1 küçük paket kare bisküvi (üzerinde piknik bisküvi yazar)

Karamel Sos İçin:
toz şeker
su
Hazırlama:
Temel olarak limonlu parfe ile aynı. Yumurtaların aklarını sarılarından ayırın. Sarılarını toz şeker ile karıştırıp, mikserle çırpın, kremayı ekleyip yeniden çırpın. Akları çırparak kar haline getirin. Krem şantiyi soğuk süt ile çırpın. Serleşmesi için buzdolabında on dakika bekletin. Çırpılmış kremalı yumurta sarısı, kar haline getirilmiş yumurta akı, bir de krem şantiyi karıştırın.



Karışımı ikiye bölün, yarısını buzdolabına koyun. Kalan yarısına nescafeyi katıp karıştırın ve kenarları yüksek, uzun bir kalıba dökün. Buzluğa koyup biraz sertleşene kadar bekletin.Bu arada çekirdekleri çıkarılmış vişneleri tozşekerle birlikte ksık ateşte iki dakika pişirin. Soğuduktan sonra, buzluktan çıkarıp üzerini biraz çukurlaştırdığınız parfenin üzerine vişneleri yayın. Sade parfeyi üzerine ikinci bir kat olarak yayın. En üste kalıbın üzerini tamamen kaplayacak şekilde sütle ıslattığınız bisküvileri bir kat dizin. Üzerini folyo veya strech filmle kapatıp dondurucuda beş altı saat bekletin.Yapılışını daha önce anlattığım karamel sos ile birlikte servis yapabilirsiniz.
Bu tarif de Kırmızı Meyveler Etkinliği için Tuğba Hanım'a gidiyor.


13 Temmuz 2009 Pazartesi

Limonlu Parfe




Sıcakları katlanılabilir kılıyor dondurma. Parfeler de dondurmanın evde yapılabilen, kremalı biraz daha lüküs şekli. Yapması çok kolay, istediğiniz meyveyi kullanabilirsiniz. Dondurma makinesine ihtiyacımız yok. Bir kusuru var yalnız bu parfelerin yanlarına sos istiyorlar illaki. Limonlu olsun, ferah olsun dediğimden yalnızca çikolata konduruverdim üzerine, ama başka meyvelerle yaptığınızda yanına ne uyarsa artık, çeşit çeşit meyveli, çikolatalı soslar, hatta karamel bile kullanabilirsiniz. Devamı gelecek parfe çeşitlemelerine en kolayından limonlusu ile başlayalım.

Malzemesi:

3 adet yumurta
1/2 su bardağı toz şeker
1 poşet krem şanti
1 su bardağı süt
1 adet limon

Hazırlama:


Yumurtaların aklarını sarılarından ayırın.Sarılarını toz şeker ile karıştırıp, mikserle çırpın.

Akları çırparak kar haline getirin.

Krem şantiyi soğuk süt ile çırpın. Serleşmesi için buzdolabında on dakika bekletin.

Limonun kabuğunu rendeleyip, suyunu sıkın.

Çırpılmış yumurta sarısı, kar haline getirilmiş yumurta akı, limon suyu ve kabuğu, bir de krem şantiyi karıştırın.

Hazırladığınız karışımı içine strech film döşenmiş çukur bir kalıba boşaltın.

Buzlukta tamamen donduktan sonra ters çevirerek kalıptan çıkarın, dilimleyerek servis yapın.





Tarifi Ye 47 Soğuk İkramlar Etkinliği Ev Sahibesi Birsel Hanım'a gönderiyorum.

9 Temmuz 2009 Perşembe

Patates ve Peynirli Ay Çöreği




Bugün, yarın derken gecikti patates kullanılmış ay çörekleri. Daha öncekilerin yalnızca hamurunda yer alan patates bu sefer, iç harçta peynire arkadaşlık ediyor. İlk gün biraz çıtır çıtır sevenleri, ertesi gün ise yumuşak çörek sevenleri mutlu ediyor. Yıllar önce ilk yaptığımda taze soğanlar beni tereddüte düşürmüş olsa da, sonrasında bu çörekleri çok sevdik ve sıkça yapar olduk. İşte tarife:

Hamuru İçin:

1 su bardağı yoğurt
1 su bardağı sıvıyağ+ erimiş tereyağ
1 yumurta (sarısını ayırın)
1 paket kabartma tozu
Alabildiğince un
Tuz


İçi İçin:

100gr. beyaz peynir
4 adet patates
Maydonoz
3 adet taze soğan

Yapılışı:

Genişçe bir kaba yağı, yoğurdu, yumurta akını ve kabartma tozunu koyup, karıştıralım. Elenmiş unu ve tuzu azar azar katarak, kulak memesi yumuşaklığında bir hamur yoğuralım. Hamuru on beş dakika dinlendirelim.

Patatesleri haşlayıp, rendeleyelim. Ezilmiş beyaz peynir ve kıyılmış maydonozu, taze soğanın yeşil kısımlarını ekleyelim. Hamurdan yumurta iriliğinde parçalar koparalım. Hafifçe unlanmış bir zeminde çay tabağı genişliğinde açalım. Hazırladığımız harcı hamurun bir kenarına uzunca İki ucunu içe doğru büktürerek ay şekli verelim.

Ayırdığımız yumurta sarısını çöreklerin üzerine sürüp, susam, çörekotu serpelim. Hafifçe yağlanmış fırın tepsisine dizip önceden ısıtılmış 200 derece fırında pişirelim. Fırından çıktıktan bir iki dakika sonra hafifçe su serpelim ve üzerini temiz bir bezle örterek dinlendirelim. Mayalı veya mayasız olsun hemen hemen bütün börekve çöreklerde yumuşaklığı sağlamak için bu yöntemi hepimiz kullanıyoruz değil mi?

4 Temmuz 2009 Cumartesi

Güzelim : Patates





Fast Food kültüründe başı çekse, diyetisyenler kızartmasını yılda bir kez ya yiyin ya yemeyin dese de hayranım ben ona. Oturtmasını,salatasını, çorbasını, kavurmasını, dolmasını yapıyor, hamur işlerinde özellikle börekte ve çörekte iç olarak kullanıyor , fırın yemeklerine, püresiyle ete ve tavuğa arkadaş ediyoruz . Köfte ve patates ikilisi her çocuğun favori yemeği. Kumpiri evde de yapıyor, çeşit çeşit malzemeyle arttırıyoruz lezzetini. Tazecik , ince kabuklu altın sarısını pazarlarda görünce gözüm kalıyor, hangisini alsam, hangisini? Salatası çeşit çeşit malzemeyle, farklı soslarla, yoğurtlu, mayonezli, bezelyeli, turşulu, üç katlı, beş katlı, bilmem kaç şekilde yapılsa da üstte gördüğünüz haliyle sevgilimdir. Yeşil soğan, maydonoz, dereotu, rendelenmiş havuç, sivri biber, kırmızı lahana, biraz ince doğranmış marulun eşlik ettiği haşlanmış ve doğranmış patateslere, zeytinyağı, bolca limon, tuz ve rengini karartmayacak kadar karabiber ekleyip bir güzel karıştırdınız mı tamamdır patates salatanız.


Ya anılardaki patates keyfimiz? Anneciğim her yıl salça kaynatırdı koca koca kazanlarda, yine aynı kazanlarda kavanozlara pay ettiği fasulye konservelerini . Bahçeye yaktığı ateşte işi bitip de ateş köze dönüştüğünde evden getirdiğimiz küçük patatesleri gömerdik. Kısa bir bekleyişten sonra közlerin arasından çekip çıkardığımız patatesleri, çoğunlukla kabuklarını soymadan, tuzlayıp yerdik; ellerimiz ve bütün suratımız kara, kapkara.

LinkWithin

Blog Widget by LinkWithin