pasta etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
pasta etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Nisan 2017 Cuma

Dr. Oetker'in Brovnili Pudingi



@droetkerturkiye nin brovnili pudingi mutfakta acemiye, vakti dar olana, olmadık vakitte gelen misafire, gece vakti çay koyup da yaninda cikiletali birşeyler olsa diyene, öğrenciye, bekara... âlâ... 👌

17 Haziran 2016 Cuma

Çilekli Limonata ve Serin, Hafif Bir Yaz Pastası

Sıcak yaz günleri için serin iki tarifim var bugün sizlere. Meyveli ve çok hafif bir pasta, yanında da çilekli limonata.

Çilekli limonata için; yarım kilo çileği rastgele dograyip, üzerine iki limonun kabuğu rendesini ve kalan kabuğu soyduktan sonra da limonlarin kendisini dograyip karistirmaniz, dilerseniz iki kaşık sekerle birlikte buzdolabına kaldirmaniz yeterli. Dört beş saat unutun. Bu süre sonunda çıkarıp blendirla biztlatin. Sonra iki üç su bardağı soğuk su ekleyip karıştırın. Tadına bakın. Dilediğiniz gibi ayarlayın; sekerle, kullanmiyorsaniz balla, agave şurubu ile... Ben suzmedim ev halkı sorun etmez, posalı daha iyidir hem. Incecik bir tulbentle suzebilirsiniz de.

Pasta için kullandığım krema Fransız Bavyera Kremasi.  Öyle adını duyunca korkmayın. Her evde olan malzemelerle, çok da kolay. Tarif Buddy Valastro'ya ait. Benim icin çok işlevsel bir krema. Pastalarda , tartlarda,  kupta tatlilarda kullanıyorum.

Malzemeler:
Krema İçin:

🍀1/2 litre süt
🍀3 yumurta sarısı
🍀1 su bardağı toz şeker
🍀2/3 su bardağı un
🍀1 paket şekerli vanilin
🍀1 yemek kaşığı tereyağ
🍀200 ml süt kremasi

Pasta İçin :

🍀1 paket kedi dili
🍀200 ml süt kremasi
🍀Dilediginiz meyveler
🍀1 paket Dr Oetker meyveli sos



Hazırlama :

Sütü kalın tabanlı bir tencerede ocağa koyun, ısınsın.

Yumurta sarilarini toz sekerle çırpın.

Isınan sütten bir kepçe alıp cirptiginiz yumurtalara ekleyin, sonra bir kepçe daha.

Şimdi unu katıp yeniden çırpın.

Sütten az az ekleyerek unlu karışımın ısısını sütle eşitleyin. Ve hepsini sute dikkatlice yavaş yavaş ekleyin. Bu arada hızla çırpın ki yumurtalar pismesin.

Şimdi ocakta karıştırarak kremayı pişirin. Göz göz olup koyulasinca ocaktan alın ve soğumaya bırakın.

Buzdolabında beklemiş soğuk süt kremasini mikserleyip kabartin ve pişirip soguttugunuz diğer kremaya ekleyip karıştırın.

Şimdi pastanın yapımına geldi sıra. Kedi dili biskuvileri kelepçeli kalıbın kenaŕi yüksekliğinde kesin. Kalıbın kenarına dizin.  Kolay dizmek için  (devriliyorlar çünkü ) kestiginiz ve süte hur kere batirip cikardiginiz ufak biskuvi parçalarını önlerine destek yapın. Bu sekilde hem tabana hem kenara dizmis olacaksınız. Kenarlari sutle islatmiyoruz pastayı kaliptan çıkarınca sık durabilsinler diye.

Şimdi bikuvilerin uzerine bir sira krema döküp duzleyin. Ustune dilediginiz meyveleri minik dograyip döseyin. Muz, kayisi ve visne kullandim ben.

Meyvelerin üstüne bir sıra daha krema yayın.

Onun da üstüne iki yemek kaşığı pudra şekeri ile cirpilmis iki yüz mililitre süt kremasi yayın.

En üstüne çilekli limonatayi nisasta ile birazcık pisirerek elde ettiğim jöleyi yaydim ben. Dr Oetker'in orman meyveli sosu da gayet güzel. Paketteki tarife göre hazırlayıp üzerine yapabilirsiniz.

Sonra pastanız buzdolabinda beş saat beklesin. Dikkatlice kalıbı yanlardan açıp bir kurdele ile bağlayıp masaya getirebilirsiniz.

Afiyet olsun.







5 Kasım 2014 Çarşamba

Çikolatalı Turta




Evet... Bu enfes şey için nerden başlasam bilemedim doğrusu. Aslında hikayesi kızımın diğer üç kankasıyla birlikte her cuma gelenekselliştirdikleri ev buluşmalarında sıranın bize gelmesiyle başladı her şey. Bu tatlı dört kıza hazırladığım çikolatalı turta  ve mandalinalı tartın tariflerini paylaşacağım sizinle.

Hani deriz ya bazen, özensem olmaz ! Bu  çikolatalı güzellik de akşam bulaşığı beklerken doğaçlama bir şekilde ve hızla yapıldı. Ertesi sabah kalıptan çıktığında önce güzelliği, gözler önüne serdiği yumuşacık nemli yapısıyla, sonra da tadıyla büyüledi yiyen herkesi.

Tarif aşağıda. Unutmayın yemeğin lezzetini kullanılan malzemenin kalitesi belirler. Kakao oranı yüksek bir kuvertür tatlımızın lezzetini katlıyor. Elbette elinizde kuvertür yoksa kare paketlerdeki bitter çikolatalardan kullanabilirsiniz. Ama dediğim gibi, çikolatalı tatlara düşkünseniz kuvertür çikolata alıp koyun kilerinize mutlaka.





Malzemeler:


  • 4 adet orta boy  yumurta
  • 1,5 su bardağı toz şeker
  • 125 gr oda ısısında tereyağ
  • 2 tepeleme dolu dolu yemek kaşığı yoğurt
  • 3 tepeleme yemek kaşığı kakao
  • 1 su bardağı un
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1/2 paket karbonat
  • 1/2 su bardağı iri kıyılmış bitter kuvertür


Üzerinin Ganajı İçin:


  • 200 ml krema
  • Bitter kuvertür


Hazırlama:

Yumurtaların sarıları aklarından ayrılır.

Akları bir fiske tuz eklenerek mikserle çırparak kar yapılır.

Tabak ters çevrildiğinde kabarmış yumurta akları dökülmüyorsa istediğimiz noktaya ulaştınız demektir. (Yumurta aklarına minicik bile sarısının bulaşmamış olması gerekiyor. Bu yüzden mikser ucunuz sarılara değmeden önce bu işlemi yapıyoruz.)

Derin bir kapta yumurta sarıları toz şekerle birlikte şeker tamamen eriyene kadar çırpılır.

Sırasıyla tereyağ, yoğurt ve kakao da eklenir, çırpılır.

Kar yaptığınız yumurta akları dikkatlice alttan üste doğru bir tahta spatül yardımıyla söndürülmeden kakaolu harca eklenir.

Un, kabartma tozu ve karbonat birlikte elenerek yine tahta spatülle dikkatlice karıştırılan harç yalnızca  tabanına yağlı kağıt serilmiş, kenarları yağlanmamış kelepçeli kalıba boşaltılır. ( Kenarları yağlamıyoruz ki hamur tutunup kabarabilsin.)

İri kıyılmış bitter çikolata harcın üzerine serpiştirilir.

Önceden ısınmış 220 derece fırında on kadar pişirilir ve fırının ısısı 180 dereceye alınır.

Pişip kürdan testinden geçen turta tabanı fırının  ızgarası  üzerinde alttan hava alması sağlanarak soğumaya bırakılır.

Dibi tutmayan küçük bir tavaya krema konur ve kısık ateşte ısıtılır. Altını çok açıp fokur fokur kaynatıp kestirmeyin sakın.

Isınan kremaya bitter çikolata eklenir. Ölçü vermedim aslında 120/150 gr kadar çikolata yetiyor. Sizin kullandığınız çikolataya göre ayarlayabilin istedim. Çikolata eridikçe karıştırın ve istediğiniz koyulukta bir çikolata sos görünümüne ulaştığınızda eklemeyi bırakabilirsiniz.

Karıştırarak kabuk tutmasını önleyerek soğuttuğunuz ganajı soğuyan turtanın üzerine döküp  buzdolabında iyice soğutun.

Kenarlarından bıçakla sıyırarak kelepçeli kalıptan ayırdığınız tatlıyı üzerine toz fıstık serperek servis yapabilirsiniz.

Afiyetle...




7 Nisan 2014 Pazartesi

Yetti Gari Pastası






Pasta yapmayalı, paylaşmayı ne çok oldu. Sadece pasta mı? Kek, kurabiye, poğaça vs... Bana bir haller oldu, işi öyle ileri götürdüm ki; geçenlerde isyeaann bayrağını açıp bize tatlı yapan diyen çocukların eline para tutuşturup gidin ne istiyorsanız alın deyiverdim bile! Tabii aynı gece üşenmeyi, isteksizliğimi bir kenara bırakıp fotoğrafta gördüğünüz pastanın kekini fırına attığımı hatırlıyorum. Ertesi gün sabah erkenden kremasıyla buluşup çocuklar okuldan gelene kadar buzdolabında dinlenmişti bile, diğer pastayla birlikte hem de.

Pastayı sapsade yaptım, sonra çocuklar yanına diledikleri meyveyi ekleyip yediler. Keki şuradaki tarifin altı yumurta yani bir buçuk ölçüsüyle yaptım, sadece biraz limon kabuğu rendesi ekleyerek. Yumurta beyazlarını iyi kabartır, söndürmeden dikkatlice eklerseniz çok başarılı olacağınızdan kuşkunuz olmasın. Ara kreması için  üç su bardağı sütle, bir buçuk Türk kahvesi fincanı toz şeker, bir yemek kaşığı mısır nişastası, iki yemek kaşığı unu karıştırarak orta ateşte pişirdim. Piştiğinde bir yemek kaşığı tereyağ ekleyip blendır ile çırpa çırpa soğuttum. Böylece köpük köpük, kıvamlı bir krema oldu.

Üstü içinse 300 ml süt kremasına ( Tikveşli markadan şaşmamanızı öneririm) iki dolu yemek kaşığı pudra şekeri ile çırpıp kabarttım ve kullandım. Pastanın üzerimdeki uyuşukluğu atmaya vesile olmasını umuyor, yapacaklara şimdiden kolay gelsin diyorum efenim. Ha bu arada pastamızın ismi de manidar değil mi?

sevgiyle...

24 Aralık 2012 Pazartesi

Çikolata Musslu Pasta





Adına pasta mı desek, turta mı, musslu ganaşlı kek mi? Hepsini de diyebiliriz aslında. O nefis, o muhteşem, o en çikolataya doyuran, yedikçe yeme ihtiyacı duyulan, bitene dek akıldan çıkmayan, buzdolabının kapısında kuyruk sebebi...

Her katında da yoğun çikolata var. Yılbaşı akşamı için yapıp yeni yıla mutlu musmutlu girebilirsiniz hani.

Malzemeler:

  • 160 gr tereyağ (oda ısısında)
  • 1 su bardağı toz şeker
  • 3 adet yumurta
  • 2 orta boy muz
  • 2 yemek kaşığı tepeleme dark kakao
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1,5 su bardağı un
  • 100 gr eritilmiş bitter çikolata


Muss İçin:

  • 150 gr. bitter çikolata
  • Yarım su bardağı su
  • 3 tatlı kaşığı nescafe
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 3 adet yumurtanın sarısı
  • 3 adet yumurtanın akı
  • 1 yemek kaşığı toz şeker

Muss İçin:  

  • 200 gr süt kreması
  • 100 gr bitter kuvertür


Hazırlama:

Tereyağ ve toz şekeri iyice çırpın.

Yumurtaları da ekleyip şeker iyice eriyene kadar çırpın.

muzları dilimleyip ekleyin, blendırın doğrayıcı ucu ile muzlar iyice parçalanana kadar çırpın.

Erimiş çikolatayı ekleyip tahta bir spatülle karıştırın.

Kakaoyu eleyin, un ve kabartma tozunu birlikte elyin.

Hepsini tahta spatülle karıştırın.

Kelepçeli kalıbın tabanına yağlı kağıt serin, ucları dışarda kalsın. Bu uçları da kıvırarak toplayın kenarlara.

Kek harcını kalıba boşaltıp önceden ısıtılmış  200 derece fırına verin.

On dakika sonra fırının ısısını 170 dereceye düşürün.

Pişen keki kürdan testinden geçirip pişmişse fırından alın.

Şimdi muss hazırlayacağız. Daha evvel muss yapımını anlatmış olsam da buraya da ekliyorum. 

Çikolata, tereyağ,su ve nescafeyi tencereye alıp kısık ateşte karıştırarak pişirin.

Çikolata eriyip pürüssüz bir kıvam alınca ocaktan alın.

Çikolatalı karışımı iyice soğutup yumurtaların sarılarını ekleyin, iyice mikserleyin.

Başka bir cam veya porselen derince kasede yumurta aklarını bir fiske tuzla çırparak kar haline getirin.( kesinlikle minicik dahi yumurta sarısı karışırsa işlem sonuç vermez. Kar haline gelmiş olduğunu kaseyi ters çevirdiğinizde dökülmemesinden anlayacaksınız.)

Yumurta akını da çikolatalı karışıma katıp tahta bir spatülle dikkatlice kenarlardan alttan üste doğru kabaran akları söndürmeden yedirin.

Hazır olan mussu kalıptan çıkarmadığınız kekin üzerine yayıp buzdolabına kaldırın.

Ganache için kremayı kalın tabanlı küçük bir kaçerolaya alıp az ateşte ısıtın. Isınan kremaya parçaladığınız çikolatayı ekleyip karıştırarak eritin.

Karıştırarak ılımasını sağladığınız sosu kekin en üstüne döküp buzdolabına kaldırın.

Buzdolabında birkaç saat dinlenen kekinizi kelepçeli kalıptan dikkatlice çıkarıp servis yapabilirsiniz.

Afiyet olsun.



19 Kasım 2012 Pazartesi

Alman Pastası Tarifi



Garantili, tam tutar, nefis, orijinal... Artık ne derseniz; mayalı, mükemmel sonuç veren bir alman pastası tarifi bu. Vereceğim ölçülerle üç koca tepsi dolusu pasta çıkıyor. Doğum günü, okul kermesi, herhangi bir etkinlik için yapılacaksa bu ölçüye uymanızı; yok eğer daha az çıksın istiyorsanız yarım ölçü yapmanızı öneririm.

Malzemeler:


  • 1 kilogram un
  • 200 gram oda ısısında yumuşak tereyağ
  • 3 adet yumurta
  • 200 gr (1+1/4 su bardağına denk geliyor) toz şeker
  • 40 gr yaş maya
  • 1 tatlı kaşığı mahlep
  • Ilık su


Krema İçin:


  • 1 kilogram süt
  • 4 yemek kaşığı un
  • 2 yemek kaşığı mısır nişastası
  • 1 su bardağı toz şeker
  • 1 adet yumurta
  • 100 gr tereyağ
  • 1 paket şekerli vanilin



Hazırlama:

Unun ortasını açıp diğer hamur malzemelerini eklenir.

Ilık su ekleyerek poğaça kıvamından azıcık daha katıca yumuşak, ele yapışan bir hamur yoğurulur.

Mayalı hamur ılık bir yerde hacminin iki misli kabarana kadar dinlenmeye bırakılır.

Dinlenen hamur hafifçe unlanmış tezgahta bir parmak kalınlığında açılır ve su bardağı ile kesilir. (Dilerseniz bardakla kesmeyip elle de yuvarlayabilirsiniz. Ancak hep aynı ölçüyü tutturmak çabası istiyor. Bana bardakla kesmek daha kolay geliyor. )

Yağlı kağıt serilmiş tepsiye aralıklı olarak dizilen pastacıklar yine ılık bir yerdeon beş dakika kadar tepsi mayası için bekletilir.

Tepsi mayası da gelince 160 derece fırında pişmeye bırakılır.

üzerleri hafifçe kızarmaya başladığında kürdan testi yapılır. Kürdan temiz çıkıyorsa pastacıklar pişmiş demektir, fırından alınır.

Tepsiden alıp bir kurabiye teli üzerinde soğumaya bırakılır. (Tepside soğumayı bekleyenlerin üzerleri buruşuyor benden söylemesi.)

Krema Hazırlama:

Un, nişasta, yumurta ve şeker kalın tabanlı bir çelik tencereye alınır.

Yavaş yavaş karıştırarak süt eklenir.

Orta ateşte sürekli karıştırılarak krema pişirirlir.

Kaynayıp koyulaşmaya başlayan krema birkaç dakika daha az ateşte pişirilir ve ocaktan alnırı.

Kremaya tereyağ ve vanilin eklenerek karıştırarak tereyağının erimesi sağlanır.

Mikserle çırpılarak soğutulan krema araları bıçakla dikkatlice kesilen pastacıkların aralaına sürülür, üzerlerine bolca pudra şekeri serpilir.

İsteyen eritilmiş çikolata, isteyen glasür, isteyen de ganache döker, afiyetle yenir.



12 Haziran 2011 Pazar

İzindir




Narince bir süre daha sessiz kalacak. Çikolatası akan bir pasta kalsın istedim yokluğumda. Her şey dilediğiniz gibi olsun, sevgiyle...


3 Mart 2010 Çarşamba

Hayırdır inşallah, hayırdır in-şal-lah!


Hayırdır İnşallah, hayırdır in-şal-lah!

Bu pasta da neyin kutlaması acep? Bu hatun habire sorup duruyor bugünlerde? Sıktı mı sizleri? Neyi kutluyor ki?

Birsen'ciğim bildi bile. Bugünlerde Narince aranıza katılalı bir yıl oluyor. Öyle yan tarafta aylara göre sıralı arşive bakıp da aldanmayın. Hesabı aldıktan sonra, şablondu, kayıt göndermeyi öğrenmeydi derken iki ay geçti. Ben bu arada denemeler yaptım, şiirler, fotoğraflar koyup oynadım durdum sizden habersiz. Sonra bir bir tarifler ekledim kayıtları düzenleye düzenleye. Sizlere ziyaretlerim başladı, sonra sizler beni tanımaya başladınız derken bir yıl geçiverdi.
Son kayıtta blog hazırlamanın zorluğundan bahsederek konuya yanaşmak istedim aslında. Bindik bir alamete, gidiyoz kıyamete hesabı, devam ediyoruz. Seviyorum bu meşgalemi. Bugüne dek hiç hobim olmamıştı diyebilirim. Okul bitip de hemen çocuk yapınca, ikisi de peş peşe gelince, kendine ayıracak vakti kalmıyor insanın. Çocuklar kadını eve bağladığı gibi, bırakmıyor kendi için bir şeyler yapsın. Narince uzun yıllardan sonra yalnızca kendim için, kendimi mutlu etmek için yaptığım ilk iş. Bu yüzden benim için özel, anlamlı. Beni bu işe itekleyen, hesabı aldıktan sonraki oyalanmalarımda sabırsızlanan, hadi hadi diye dürtükleyen sevgilime teşekkür ederim. Beni her zaman ziyaret eden, değerli yorumlarını gönderen, görünmediğimde halimi hatırımı soran siz değerli komşularıma da teşekkür ederim.

Zevkle, her gün öğrenme, daha güzelini yapma arzusuyla devam ediyorum yazmaya, oluşturmaya. Nereye varır bilmiyorum desem yalan olur. Ben gücüm yettiğince, ayakta kaldığım sürece burada olacağımı hissediyorum. Sizleri de hep yanımda bilmek istiyorum değerli komşularım. Biliyorum çok soru sordum bugünlerde, son olsun bunlar. Fikirlerinizi rica ediyorum. Narince'nin bir tarzı var mıdır? Varsa, seviyor musunuz? Arada huysuzluğum tuttuğunda size yakınmalarımdan rahatsız oluyor musunuz? Size Narince'yi sorsalar nasıl tarif edersiniz? Ya da daha az konuş, çok tarif ver mi dersiniz?



Pastanın orijinal ismi: Tranches a la Tsigane (Pasta Dilimi Zigan) Pastanın çingenelerle ilgisini yazmamış usta, ama ben tadını söyleyeyim, çok güzel.
Keki yumuşacık, nemli, üzerinde çalışmaya müsait. Asıl tarifte olmayan kakao ve kıvamı ayarlamak için kattığım su benim eklememdir. Bundan sonra da başka pandispanya denemeyi düşünüyorum . Ara katlarda ve üstte ise çikolata ganaj kullandım. Nefis oldu, nefis!

Pandispanya Malzemeleri:

  • 50 gr tereyağ
  • 50 gr pudra şekeri
  • 5 yumurtanın sarısı
  • 5 yumurtanın beyazı
  • 50 gr erimiş bitter çikolata
  • Bir tepeleme yemek kaşığı kakao
  • 3 yemek kaşığı su
  • 80 gr toz şeker
  • 100 gr elenmiş un

Çikolata Ganaj İçin:

  • 400 ml. krema
  • 200 gr bitter çikolata

Hazırlama:

Tereyağını ve pudra şekerini çırpın. Teker teker karıştırarak yumurta sarılarını ilave edip yedirin. Ben mari usülü erimiş çikolatayı da katıp, karıştırın.

Yumurta aklarını toz şekeri yavaş yavaş ekleyerek çırpın, kar yapın. Yumurta sarılı harcın içine önce kar yaptığınız akları, sonra akıtırcasına unu ilave ederek yedirin. Yağlı kağıt serdiğiniz büyük fırın tepsisine dört milim kalınlığında düzgünce yayın. 200 derecede önceden ısıtılmış fırına verin, sekiz dakika pişirin. Fırından alıp soğuyunca, hatta ertesi gün, altı eş parçaya böldüğünüz katları aralarına çikolata ganaj sürerek birleştirin.

Hem bu lezzetli dilim pastayı Bir Dilim Lezzetler Etkinliği İçin Uzak Köşe'ye göndermeyi de unutmayalım.

4 Ocak 2010 Pazartesi

-se, -sa



Gezi notlarını, Fransız pastaneleri, şarap üzerine yazılarını , aslına uygun verdiği tarifleri merak güdüsüyle ve severek okuduğum Sevgili Beste, yeni bir oyun yolladı. 2010'dan beklediklerimi soruyor. Güzellik yarışmalarında kıralıça adaylarının ezber edilmiş, zorlama cevapları aklımın komik yanında kalsın, kendim için kurduğum dilek şart kipinde cümleleri öncelik sırası olmaksızın sayayım bir bir:

Bizim oğlana bir haller olsa: ders çalışmak için yanıp tutuşsa!

Sevgilim sigarayı bıraksa.

Baba ve çocuklar bir olup kedi bakmaya ikna etme çabalarına başladıklarında eve alınmalarına razı olduğum, ailemizin yeni üyeleri, eski mi eski bir Demirdöküm reklamından kalma:

-Bu keyfe gaz mı dayanır Kamil?
sorusuna:

-Taş eskir mi Nazife?

sorusuyla karşılık verilmiş repliklere istinaden; ekmek elden su gölden yaşayan, habire öpüşüp koklaşan, cilveli cilveli ötüşen muhabbet kuşları Nazife ve Kamil uzun ömürlü olsalar.

Kurduğum cümlelerin sonuna geldiğimde başını unutmamış olsam.

Giriştiğimiz yeni işimiz bol kazançlı olsa.

Narince blog dünyasında saygın bir yer edinse.

Gezip görmek istediğim yerlerin en azından bir ikisine gidebilsem.

Köye yapmayı düşündüğümüz ev için adım atsak en azından. Olmadı planladığımız üzüm bağına zaman ayırabilsek.

Vakit ve nakit bulsam: hem fotoğrafçılık hem de yemek dersleri alabilsem.

Gerileyen Fransızcamı yeniden toparlasam, bir de üstüne ingilizceyi halletsem.

Milli Eğitim şu tam gün okul uygulamasından vazgeçse. Vazgeçmiyorsa: ana planlarında olduğu gibi eve ders ödev kalmasa, çocuklar da biz de helak olmasak. Öğretmenler programların uzak ve yakın hedeflerini sınıfta gerçekleştirebilse, sözün kısası SBS kalksa, yerine ZBS, KBS gelmese.

Ev işleri ve temizlik bir parmak hareketimle -burun da olabilir- hallolsa. Ben sadece yemek yapsam, pasta, börek, kurabiye, kek pişirsem, bulaşıklar ortadan kaybolsa.

Zamanı durdurma gücü de istesem, yüzsüzlük mü etmiş olurum? Kötü bir niyetim yok, kendime iki saat yaratmak derdindeyim.

Daha çok uyuyabilsem, haftanın her günü alarm sesiyle uyanmasam.

Üj-bej kilo versem.

Düzenli spor yapsam.

Daha disiplinli, daha sabırlı, daha üretken, daha az bencil olsam, törpülenecek yerlerim azalsa, azalsa.

Vereceğim tarifler için gecikmesem, yılbaşı için yaptığım pastanın tarifinden söz ediyorum. Gecikti mi ne? Aslında öyle tarif edilecek zor bir şey yok. Her zamanki pandispanyayı altı yumurta ile pişirdim, yirmi altı santimlik kelepçeli kalıpta pişirdim. Büyük olmalıydı çünkü pasta, herkes doya doya yemeli idi. Öyle de oldu, hepimize, annemlerde soframızda kardeşim, eşi, yeğenlerim, dört kişi de biz toplam on kişi oluyoruz: hepimize koca koca dilimler düştü. Hatta kızlar fazla geldi diye sabırsızlıkla bekledikleri pastalarını bitiremediler bile. Yine krem şanti kullandım, hem de üç paket, biraz koyu çırptım, araya mandalina, muz ve böğürtlen koydum, dışını bol krema ile sıvayıp, hindistan cevizi ile kapladım. Üzerinin yan taraflarını krema ile kapatıp, ortaya sık böğürtlen döşedim, üzerine Dr. Oetker'in meyveli sosunu üzerindeki tarife göre hazırlayıp, ortadan başlayıp kenarlara doğru, dışına taşırmadan yaydım.

Tarifi de Yılbaşı Pasta ve Kurabiyeleri Etkinliği için sevgili Özlem' e gönderiyorum.

Son söz mecburen: pastanın ağzımızda bıraktığı tad yıl boyunca değişmesin dileğimdir, afiyetle...

31 Aralık 2009 Perşembe

Mutlu Yıllar!




Küçük ailemin çok sevdiği: çok böğürtlenli, karışık meyveli, beyaz kremalı pastamı, Melis ve Ayşesu'ya söz verdiğim gibi yetiştirdim. Tarif yepisyeni senenin ilk günlerinde. Malum yoğunuz, akşama hazırlık var. Bütün değerli blog dostlarının yeni yılını kutlarım. Sağlıklı, huzurlu, bereketli güzel yıllar dilerim hepinize.

11 Aralık 2009 Cuma

Sene-i Devriye Pastası



Yaşamlarımız birbirine dokunalı beri geçen on sekiz güzel yıl için yapmıştım bu pastayı. Pandispanya hani şu iç sıkıntısına iyi gelenden. İlk kata vişne ve krem şanti kullandım. Üste ise muss yaptım. Mussu yaparken sabırsızlandığımdan hem de zaman darlığından yumurtayı yeterince çırpmadım ve muss istediğim kıvamı bulmadı. Ama tadı kesinlikle en iyisi idi. Daha geniş bir zamanda ve olanca sabrımla yeniden kullanmalıyım bu tadı. Kalp şeklinde çemberde birleştirdiğim pastanın yanlarını, eritip yağlı kağıda ince bir tabaka halinde yaydığım ve gelişi güzel kırdığım çikolata parçaları ile kapladım.

Muss İçin:

3 adet yumurta
200 gr. bitter çikolata
3 yemek kaşığı toz şeker
125 gr krema


Yumurtayı içine azar azar şekeri ekleyip, sertleşinceye kadar on beş dakika kadar çırpın.

Erittiğiniz çikolatayı tahta bir spatülle karışıma katın.

Çiğ kremayı da çırpın, karışıma yavaşça ekleyin.

Not:Mussun başarısı yumurtaların çok iyi çırpılmış olmalarına bağlı. Yumurta ve şeker karışımının yeterince çırpıldığı bıçakla kesilecek kadar sertleşmesinden anlaşılıyor.

23 Kasım 2009 Pazartesi

Vaktinden Önce: Kütük Pasta



Kuplardan sonra, mayhoş meyveli pasta yapayım niyetiyle mutfağa girdim dün akşam. Bu ayki etkinlik konusu aklımı çeldi önce, sonra buzdolabının bir köşesinde gördüğüm muzlar. Rulo pasta yapayım evet evet. Elimde bembeyaz krema, kütük olsun; hem bembeyaz, hem kütük olunca yılbaşına yaraşır bir pasta çıkıverdi ortaya. Pasta konusunda bende umut var sanırım, usta işi olmasa da ailemi mutlu edecek bir tat var önümde. Tarif gelecek gün içinde.


Tarif gecikti, affola! Bir koşturmacadır gidiyor. Alelacele yazılar yollamayı sevmiyorum. Sırf arayı açmamak adına tarif koyduğumda sırım sırım sırıtıyor. Bu da öyle olacak. Pasta konusunda acemi olunca, eli yüzü düzgün bir iş çıkarmış olmanın heyecanı ile koştum bilgisayar başına. Öğlen yemeği telaşesi beni beklerken, tarifimi vereyim.


Pandispanya İçin:

4 yumurta
4 kahve fincanı toz şeker
4 kahve fincanı un
4 yemek kaşığı ılık su
1 kahve fincanı sıvıyağ
1 paket kabartma tozu

Krema İçin:

2 poşet toz krem şanti
2 su bardağı soğuk süt
200ml. krema

Arasına koymak için: muz
Süslemek için: bitter çikolata


Kek pişireceğimiz zaman bütün malzemelerin oda ısısında olması gerektiğini söylememe sanırım gerek yok. Yumurtaların sarılarını ve aklarını ayırın. Akları bir fiske tuzla kar yapın. Başka bir çırpma kabında yumurta sarılarını toz şeker ve ılık su ile çırpın. Sıvıyağı ve unu ekleyip karıştırın. Yumurta aklarını ekleyip, dikkatlice akları söndürmemeye çalışarak karıştırın. Yağlı kağıt serdiğiniz tepsiye boşaltıp, önceden ısıtılmış 180 derece fırında pişirin.

Kek pişerken kremayı hazırlayın. Krem şantiyi sütle çırpın, kremayı da ekleyip tekrar çırpın. Kıvamını bulması için buzdolabına kaldırın.

Keki çıkardığınızda üzerine başka bir yağlı kağıt serip, nemli bir bez örtün. Birkaç dakika bekleyin, ters çevirdiğiniz kekin altındaki yağlı kağıdı dikkatlice sıyırarak çıkarın. Diğer yağlı kağıdı kullanarak rulo yapın ve yine beze sarılı olarak bekletin. Sıcaklığı geçince açıp, kremayı kekin her yerine sürün. Muzları üç dört santim aralıklarla dilimleyerek rulonun kenarına dizin. Yeniden sıkıca rulo yapıp, üzerini de krema ile sıvayın.

Süslemek için, sıkma duyundan tırtıllı olanı kullandım, uzun, kesintisiz şeritler halinde sıktım kremayı. Çikolata yongaları, bitter çikolata bıçakla sıyrılarak yapılır. Yapraklar ise, yıkayıp kuruladığım yapraklara, erittiğim bitterleri fırça ile sürdüm. İyice sertleştikten sonra yaprağı kolayca sıyırabilirsiniz. Çikolatayı biraz fazla kaçırıp, pastayı gizlemişim biraz ama; daha güzel işler ortaya çıkaracağıma eminim.

Bu ölçülerle gördüğünüz boyutlarda iki pasta çıktı, ertesi gün akşama bitti.

Tarifi bu ayki Pasta Süsleme Teknikleri Etkinliği için sevgili Düş Bahçesi'ne gönderiyorum.




26 Ekim 2009 Pazartesi

Bisküvili Pastalar Etkinliği: Kakaolu Bisküvi Tabanlı, Vişneli Pasta


Sevgili Aslı'nın etkinlik konusunu duyunca pek sevinmiştim. Bisküvi ile yapılacak renk renk, hafif, muhtemelen meyveli bolca pasta ile tanışacağız belli ki. İşte bu da benim etkinlik için yaptığım pasta:

Malzemeler:

Taban İçin:

İki paket kakaolu bisküvi (Eti'nin bisküvisini kullandım)
Biraz tereyağ

Crem Pattisserie İçin:
1/2 lt. süt
50gr buğday nişastası
50 gr un
150gr. toz şeker
2 yumurta
Bir paket şekerli vanilin
Bir paket krem şanti
Bir su bardağı soğuk süt

Son Kat İçin:

Bir su bardağından bir parmak eksik süt
Bir paket krem şanti
Bir kase dondurulmuş vişne



Hazırlama:

Ben rengi düşünerek kakaolu bisküvi kullandım ancak; burçak ya da petit beurre bisküvi daha güzel olur diye düşünüyorum. Kakaolu bisküvi biraz sert oldu. Ezdiğiniz bisküvilere erimiş tereyağını ekleyerek hamur gibi yoğurun. Tabanını yağladığınız kelepçeli kalıba düzgünce yayın. Önceden ısıtılmış 200derece fırında en üst rafta on dakika kadar pişirin. Fırından alıp soğumaya bırakın.

Bu arada crem pattisserie hazırlayın. Sütü tencereye koyup, şekerin yarısını ekleyin. Şekerin diğer yarısını da başka bir tencereye koyun, üstüne yumurtaları ve vanilyayı katıp çırpın, nişasta ve unu da ekleyerek iyice karıştırın Ocakta kaynayan sütü de ekleyip tekrar karıştırın ve yeniden ocağa alın. Piştiğinde kabuk bağlamaması için karıştırarak soğutun.
Diğer tarafta krem şantiyi soğuk sütle çırpıp, soğuyan kremaya ekleyin, güzelce yedirin.




En üst kat için krem şantiyi sütle çırpın, eriyen vişnelerin suyunu da katıp pembe renkli kremayı elde edin. Şimdi vişneleri de katıp, çok fazla karıştırmadan pastanın son katını yayın. Mutlaka bir gece buzdolabında bekletin, ertesi gün pudra şekeri ile vişneleri blendırdan geçirip elde edeceğiniz sosu üzerine dökerek servis yapın. Afiyet olsun.



8 Haziran 2009 Pazartesi

İyi ki Doğdun UMUT


Yaşım 22 idi. Küçük bir misafir çaldı kapımızı, ben geliyorum dedi. Sormadı hiç:

-Gelebilir miyim? Müsait misiniz?

Pat diye, öylece. Buyur ettik . Davet etmesek de, hazırlıksız yakalanmış olsak da kapıyı çalışına sebep biz değil miydik? Oğlum, canımın içi Umut'um, umudum. Anne olmayı öğretti bana. Ne bilebilirdim ki annelikle ilgili. Onu beklerken hiç kestiremezdim böylesi bir sevgi yaşayacağımı. Üstelik epey de rahatsızlık vermişti bana, bize. Gece gündüz demeden kusuyordum. Hiç bir şey yemiyor, içmiyor, hiçbir kokuya katlanamıyor, sürekli tükürüyordum. Çekilmez olmuştum. Hastaneler, beyaz önlükler, şişe şişe serumlar, kollarım ve ellerim mor, patlamış damarlar, iğrenç kokular,ismini söyleyemediğim, zihnimde canlandırmaya bile tahammül edemediğim yiyecekler. Yatak ve banyo arasında geçen haftalardan sonra, kan revan içinde, acıyla, korkuyla, bağırışlarım arasında geldi küçük Umut. Canımm. Nasıl da minikti. Hemşire bedenindeki kanları temizlerken, ilk aşısını yaparken endişelenmiştim canını acıtacak diye .Hemşire alışkın tavırlarıyla, hiç tereddüt etmeden, hızla sildi bebeğimi,kilosunu tarttı, boyunu ölçtü, bilekliğini taktı, sardı sarmaladı ve göğsüme yatırdı. Ağlamıyordu ama, açamıyordu da şişmiş gözlerini. Buruşuk elleri yumuk yumuktu. Zar zor açtığında, gri gözlerini görebiliyordum. Tek yapabildiği şey ağzını açmak, meme arıyor.

-Yani şimdi bunca zamandır içimdeki sen miydin? Attığı ani tekmelerle beni yerimden hoplatan. Sen miydin aylarca kusmama sebep olan? Ben seni içimde mi büyüttüm? Kalbinin atışını dinlemiştik babanla, hareketlerini izlemiştik karnımda. Yani şimdi sana ben mi bakıcam? Peki nasıl olacak bu? Nasıl emzireceğim? Ya ağlar da susmazsan? Ya derdini anlayamazsam? Ya ben olmazsam? Ne yaparsın sen? Sen kendine bakamazsın ki! Ben olmazsam kim doyurur seni? Kim derdini anlamaya çalışır? Kim korur, kim kollar? Nasıl da savunmasızsın. Bebeğim ben hep yanında olurum. Kimselerin seni incitmesine izin vermem, ta ki sen dur diyene kadar. Kolunu çarptığın sehpaya ah! yaparım. Yemem sana yediririm. Bu zalim dünyada kol kanat gererim sana. Kucakla beni sımsıkı. Minik başını koy omzuma,sütüm koksun nefesin. Annemm. Küçük ellerin avuçlarımda. Emzireyim seni, gözlerin gözlerimde. Uykuların uykumda, öpüşlerin dudağımda, bakışın sıcağımda. Elinden tutup parka ilk gidişimiz, öğrendiğin ilk hece, ilk bisikletin, ağrıyla, salyalarla, bütün huysuzluğunla gelen ilk dişin, ağrısıyla uyutmayan kulağın, düşmeyen ateşin, bana ilk anne deyişin...





On iki koca yılı bitirdik birlikte, on üçüncü yılımıza girdik. Şu anda henüz otuz dakika olmuştu sen gözlerini bu dünyaya açalı. Canımın içi, iyi ki doğdun, iyi ki bizimlesin. Öperim ellerini, küçük burnunu, öperim gözlerini.


Tarifi bir ara eklerim kızlar. Biraz müsade bana.


Şimdi tarifi ekleyebilirim. Telaşe arasında pastanın tüm halini ancak bu kadar fotoğraflayabildim, dilimi de bulduğum ilk fırsatta. Pandispanya bir öncekinin kakao katılmamış hali, yalnız oradaki kakao ölçüsü kadar un kattım. Kalıp büyük geldi, bu yüzden ince oldu biraz ama yumuşacık, çok lezzetli bir pasta olmuştu. Bir gün önceden yaptığım keki sütle ıslattım, araya çikolatalı crem ole, üste krem şanti sürdüm, yanlara da sebze soyacağı ile tıraşladığım beyaz çikolataları yapıştırdım. Bu kadarcık!

5 Haziran 2009 Cuma

Karamelli, Portakal Pelteli, Biraz da Baygın Mini Pastacıklar


Bir taşla çok kuş vurma niyetinde değilim, zira ben kuşlara kıyamam. Misafir kumrumuz tam yumurtasını da alıp gitti derken, dün gelip de bozmaya kıyamadığımız yuvasına tünediğinde evde yeni bir curcuna başladı. Ortada olmayan yumurta hakkında acıklı hikayeler düşünülüp, bahçeye inip yumurta arandıktan sonra anneannenin telefon desteğiyle kuşun aslında yumurtasını başka bir yere götürdüğü, bize de koyduğumuz bulgurla beslenme amacıyla geldiği hikayesinde karar kılındı. Yazıda Can Dündar'ın kıyısından köşesinden, hatta ayaklarının dibinden geçemeyecek Necla çocukları yine mutfakta oyalayacaktır.

Artan pandispanyalar bu sefer minik pastacıklar oldular. Araya güzel bir muhallebi, üste portakal peltesi ve karamel yanığıyla birleşip, sıcağa dayanamamış baygın mı baygın pastacıklar, yanıbaşlarına yerleşen dondurmayla çocukların damaklarını şenlendirdiler. Tadı için şunu söyleyebilirim: muh-te-şem! Başka hiçbir tarifim için bu kelimeyi kullanmamıştım, şimdi kullanıyorum, övsem övsem bitiremem tadının güzelliğini. En kısa zamanda adamakıllı pasta boyutunda yapılmalı yeniden. Portakal mayhoşu, karamelle -ki ben karamelden pek hoşlanmam- ve vanilya ile nasıl anlaştılar, nasıl nasıl.






Dondurmalar poz verirken eridiler, tam donmasını bekleyemediğimiz pastacıkların pelteleri süzgün durdularsa da burada yer almayı lezzetleriyle hakettiler.
Pandisapanya alttakidir, tarif etmeye gerek yoktur tekrar tekrar. Diğer malzemeler ve yapılışları ise şöyledir efendim:


Muhallebi İçin:

1,5 fincan un (Türk kahvesi fincanı)

1,5 fincan tozşeker (Türk Kahvesi yine)

2,5 su bardağı süt

1/2 paket şekerli vanilin


Pelte İçin:


3 kahve fincanı portakal suyu

2 tatlı kaşığı nişasta

3 yemek kaşığı toz şeker



Karamel İçin:

1 kg. tozşeker

1/2 lt. su


Muhallebiyi orta ateşte karıştırarak pişirin, şekerini süt kaynayınca ekleyin ki sütün içindeki protein ölmesin, altını kapatınca da şekerli vanilin ekleyip blendırın doğrayıcı ataçmanı ile çırpın. Oldukça koyu olana kadar pişirin muhallebiyi, bu çırpma işlemi de muhallebinin sağa sola akmadan olduğu yerde durmasını sağlayacak.

Pelte malzemelerini ise küçük bir tavada kısık ateşte karıştırarak koyulaşıncaya kadar pişirin, ılıyınca kullanın.

Karamelin ölçülerinin çok oluş sebebi şu: ben karameli bir seferde çokça yapıyor, uzun süre kullanıyorum sonra. Cam şişelerde veya kavanozlarda haftalarca bekliyor. Siz isterseniz ölçüleri azaltıp daha az yapabilirsiniz. Miktarı fazla tuttuğunuzda yaparken çok dikkatli olmalısınız yanabilirsiniz. Derin bir çelik tencereye şekeri koyup, uzunca bir maşayla karıştırarak erimesini sağlayın. Şeker önce sertleşecek sonra eriyecek ve köpürecek bu arada ocağın altı çok yüksek olmalı. Köpürmeye başladığında altını kısın, taşmadan hemen kapatın. Ocaktan aldığınız tencereyi güvenli bir yere, en iyisi balkona almaktır, suyunu verdikçe etrafa sıçrayacak çünkü. Suyunu azıcık azıcık verin, bir yandan karıştırmayı ihmal etmeyin. Pelteleşir gibi olsa da korkmayın karıştırdıkça ve suyunu verdikçe geçecek. Suyun bitmesine yakın zaten ısısı da düşmüş olacağından kalan suyu korkmadan dökebilirsiniz. İşiniz burada biter ve soğuduğunda kullanabilirsiniz karameli.

Cam bardakta toparladım pastacıkları, yine aynı bardakla kestiğim kekleri bardağı strech filmle kapladıktan sonra en alta yerleştirdim, sonra muhallebi, sonra yine kek, yine muhallebi, portakal peltesi sıralamasıyla. Dolapta yeterince bekletip tüketebilirsiniz.



Kalan kek parçaları ve muhallebi de kupta sunuldular.








3 Haziran 2009 Çarşamba

İç Sıkıntısına Kakaolu Pandispanya



Kasvetli, yağmurla kasveti daha da artan bir günde bulutlar çikolatayla dağılır ancak. Banyo penceresine yaptığı derme çatma yuvasıyla misafirimiz olan kumru, dünden beri üzerinde oturduğu yumurtasını da alıp giderse, üç gündür banyoyu mesken tutan cücüklerimin soru yağmuru da bu gidişle birlikte artmışsa, hatta ayyuka çıkmışsa, evin dengesini sağlamanın kolay yoludur çikolata. Can Dündar gibi yazma yeteneğimiz olaydı, biz de oturur nane ile kekiği birbirinden ayırabilme konulu bir yazı yarışması tertip edebilirdik. Ne yapalım mutfak aktiviteleri ile oyalanırız biz de. Kek diye başladıysak da benim en yumuşağından, en süngerinden pandispanya kekimde karar kıldık. Kakaolu olsundu, üzerine de beyaz çikolata konmalıydı. Erittiğimiz bitterlerin de birazı elimize ağzımıza bulaşsın, birazı çikolata üstüne çikolata muhabbeti olsundu.


Pandispanya Malzemeleri

4 yumurta
4 yemek kaşığı ılık su
1 su bardağı toz şeker
1/2 su bardağı nişasta
1/2 su bardağı un
1 tatlı kaşığı kakao
1 paket kabartma tozu

Yapılışı

Yumurtaların akları ve sarıları ayrılır, akları kar haline gelene kadar çırpılır. Yumurta sarısı önce tozşekerle krema kıvamına gelene kadar çırpılır, sonra ılık su, nişasta ve kakao eklenerek çırpmaya devam edilir. İki kere elenmiş un, yine kabartma tozu ile birlikte elenerek karışıma eklenir. En son olarak da çırpılan yumurta akları söndürülmemeye dikkat ederek delikli bir tahta kaşıkla katılır, karıştırılır. Yağlanmış kalıba boşaltılan hamur 175 derecede 20-25 dakika pişirilir.




18 Mayıs 2009 Pazartesi

İyi ki Doğdun Küçüğüm!


-Kıza benziyor, büyük bir ihtimalle kız!
Bu cümle mutluluğumuza sebepti.

İyi ki doğdun küçüğüm!






Pastamız yine çilekliydi. Hazır pasta keki kullandım.
Malzemeler:
Bir adet hazır pastataban
2 paket toz krem şanti
1,5 su bardağı soğuk süt
Dr. Oetker Meyveli Sos
Bolca çilek
Crem Pattisserie İçin:
1/2 lt. süt
50gr buğday nişastası
150gr. toz şeker
2 yumurta
Bir paket şekerli vanilin
Crem Pattisserie'nin Yapımı:
Sütü tencereye koyup, şekerin yarısını ekleyin. Şekerin diğer yarısını da başka bir tencereye koyun, üstüne yumurtaları ve vanilyayı katıp çırpın, nişasta ve unu da ekleyerek iyice karıştırın Ocakta kaynayan sütü de ekleyip tekrar karıştırın ve yeniden ocağa alın. Piştiğinde kabuk bağlamaması için karıştırarak soğutun.
Pasta kekini çilekli sütle ya da sulandırılmış çilek reçeli ile ıslatıp, ilk kata crem pattisserie sürün. Üzerine doğranmış meyveleri, meyvelerin üzerine de krem şantiyi sürüp, yine ıslatmış olduğunuz ikinci kat keki kapayın. Pastanın her yanını krem şanti ile kaplayın. Kenarlarını da elinizle bolca hindistan cevizi ile kapatın.
Meyveli sosu paketin üzerindeki tarife göre hazırlayıp, karıştırarak ılımasını sağlayın, fazla soğuyup pelteleşmesine izin vermeden, dikkatlice kekin üzerine yayın. Buzdolabına koyup biraz donmasını bekleyin.
Külah şeklinde sardığınız yağlı kağıdın içine doldurduğunuz krem şanti ile dilediğiniz gibi süsleyin.

15 Nisan 2009 Çarşamba

Hoşgeldin Bebek




Evliliğine şahit olup, bebeğini birlikte bekleyip, birlikte gün saydığımız, karakutu dostlarımdan sevgili Zeytinağacı'na, küçük Semih'e. Hoşgeldin küçük oğlan! Yumuk ellerini öperim.
Güzel haber buraya getirdi beni. Tarifle birlikte döneceğim, sevgilerimle.

29 Mart 2009 Pazar

Yaşasın Tatil




Futbol girmeyen evin futbola tutulmuş oğlu. İlk basketbol topunu daha ikibuçuk yaşındayken almışız, sırf futbolu sevmesin diye. O da sevmemiş zaten. Anaokulunda, birinci ve ikinci sınıfta oğlanlar maç yaparken bizimki ya kızlarla oynuyor, ya bir kenarda tek başına. Maç yapmayan tek oğlan bulamadık bizimkine. Ne yapsak ne etsek derken , kendi elimizle atıyoruz oğlanı sahaya. Yüreklendiriyoruz, fayda yok heves ediyor ama, sahaya adım atmıyor. Çekingen bakışları hep odağımızda. Usul usul karışıyor arkadaşlarına ama, hiç bir beceri yok, kaleye dikiyorlar bizimkini. Bir yıl da böyle geçiyor. Derken geçen yıl okuldaki turnuvada ilk kez oynuyor sınıf takımında.


-Anne sen gelme!

-Niye?

-Utanıyorum, sen izleme beni.


yalvarmalarım çare olmuyor, izleyemiyorum ilk maçını. Utangaçlığı da çekingenliği de attı artık. Her fırsatta top peşinde koşuyor, gözünü açar açmaz, çocuklara futbol dersleri veren kanalı açıyor. Bu hafta da olan oluyor, bizimki maç sırasında arkadaşının kafasına tosluyor gözünü. Balon gibi şişmiş gözler ve alınla geliyor eve.

Ben ve babası hâlâ sevmiyoruz futbolu, sevmeyeceğiz de. Oğlumuzun da futboldan sıkılmasını beklemekten başka bir şey yapmayacağız. Kafasını gözünü kırmadan büyütebilirsek ne mutlu bize.

Mor bir gözle girdik hafta sonuna. Seçim tatili de gelince bir sevindik, bir sevindik. Çikolatalı pastamızı yaptık, hep birlikte süsledik, sonra da yedik.


Malzeme Listemiz:


Keki İçin


3 yumurta

1 adet muz

170gr. bitter çikolata

3 yemek kaşığı tereyağı

1 su bardağı un

1 su bardağı süt

1 paket kabartma tozu


Kreması İçin


4 çorba kaşığı un

3 çorba kaşığı tozşeker,2 yumurta

3 su bardağı süt

3 çorba kaşığı tereyağı

4,5 çorba kaşığı kakao

1.5 paket vanilya


Kenar çikolatası için (1 paket 80gr.) bitter çikolata


Keki için yumurta ve muzu mikserle çırpın. Bitter çikolata ve tereyağını ben mari usülü eritip, yumurtalı muzlu karışıma katıp, karıştırın. Kelepçeli kek kalıbına boşaltıp, 170 derecede 40 dakika pişirin. Fırından çıkarıp ızgara üzerinde soğumaya bırakın. Bu arada kreması için, ateşe dayanıklı bir kabın içinde yağ hariç bütün malzemeyi iyice çırpın ve ocağa alıp, koyulaşıncaya kadar pişirin. Ocaktan indirip içine tereyağını ekleyin ve mikserle iki dakika çırpıp, soğutun.


Kenar kaplaması için bitter çikolatayı benmari usülü eritin. Pastanın çapında kestiğiniz yağlı kağıdın üzerine döküp, bir bıçak yardımıyla kalın bir şerit halinde yayın ve şeklini bozmadan dondurun.


Soğumuş keki ikiye ayırıp, arasına kremadan sürüp diğer katı üzerine kapatın. Pastanın üzerini de aynı kremayla sıvayıp, çikolatalı yağlı kağıdı pastanın çevresine dolayın, kağıdı çikolatadan sıyırın. İstediğiniz gibi süsleyip, buzdolabında bir kaç saat dinlendirdikten sonra servis yapabilirsiniz.








LinkWithin

Blog Widget by LinkWithin