Geçen hafta yıllar sonra kayak yapmak için tekrar yolumuzun Erzurum Palandöken'e düştüğünü söylemiştim.
İlk kez 2010 yılında gittiğim Erzurum'da o zamanın modası olan ve gençlerin çılgınca karların üzerinde süzüldüğü boarda merak salmıştık. Tabii bunun için hemen ders almalıydım çünkü benim gibi hem dengesiz hem de çok fazla spor geçmişi olmayan biri için vücudu hem de iki ayakta aynı yere bağlıyken hareket ettirebilmek oldukça zor olsa gerekti.
Velhasıl heveslendiğim board için aldığım 1 saatlik dersin sonunda neyse ki artık üzerinde durur ve yavaş yavaş kayabilir olmuştum. Ders aldığım gün az düşerek heveslendiğim bu oldukça efor isteyen spor ertesi gün havanın hızla soğuması pistin buza dönüşmesi ve yaklaşık 500 metrelik bir yerde herhalde 300 kere düşmemle ve canımın acısından gözyaşları içinde aşağı inip ben bunu bırakıyorum bu ne yaaa dememle son buldu :)
O gün gerçekten inanmıştım board gençlere ve ciddi spor yapan kişilere göreydi benim gibi birine göre asla değil :)
Sonra aradan yıllar geçti, zaten soğuğu ve üşümeyi sevmeyen ben senelerdir gitmediğim kar tatillerinin hiç bir eksikliğini hissetmedim ta ki bu seneye kadar. İki senedir şirketiyle gittiği kayak turlarından oldukça keyifli dönen kociş artık bu sene board değil ama kayak işini denememi söyleyip durdu. Bizde sezon sonunda anca vakit bularak kendimizi Erzurum'da bulduk tekrar.
Kociş 2 sene önce arkadaşından öğrendiğinden bana öğrenebileceğimi söyledi, ee zaten o öğrendiyse ben de ders almadan kotarabilirdim bu işi öyle değil mi :)
Hemen gittik kayaklarımızı kiraladık, ayağımıza taktık ve çıktık pistin tepesine...
O tam bana neyi nasıl yapacağımı anlatırken patt düştüm, sonra bir daha, sonra bir daha, bir daha bir daha... Herhalde bu defa da 5 metrelik yerde nasıl becerebildiysem 10 kere düştüm :) canımın acısını, yerden kalkmak için verdiğim mücadeleyi anlatamam sonra tabii ne yaptım gerisin geri aşağı indim ve bir hocayla anlaştım.
Şansıma ilk dersimde kar fırtınası çıksa da ertesi günkü 2. saatin sonunda kar sapanıyla kayar hale gelmiştim. Orta zorluktaki bir pistten hiç düşmeden inmeyi başarınca da bu sezonluk işi zirvede bırakmaya karar verdim :)
Bakalım önümüzdeki kış maceram nasıl devam edecek :)
Ama kabul ediyorum bir yaştan sonra böyle sporları öğrenmek ve vücudu ona uydurmak oldukça güçmüş :)
İlk kez 2010 yılında gittiğim Erzurum'da o zamanın modası olan ve gençlerin çılgınca karların üzerinde süzüldüğü boarda merak salmıştık. Tabii bunun için hemen ders almalıydım çünkü benim gibi hem dengesiz hem de çok fazla spor geçmişi olmayan biri için vücudu hem de iki ayakta aynı yere bağlıyken hareket ettirebilmek oldukça zor olsa gerekti.
Velhasıl heveslendiğim board için aldığım 1 saatlik dersin sonunda neyse ki artık üzerinde durur ve yavaş yavaş kayabilir olmuştum. Ders aldığım gün az düşerek heveslendiğim bu oldukça efor isteyen spor ertesi gün havanın hızla soğuması pistin buza dönüşmesi ve yaklaşık 500 metrelik bir yerde herhalde 300 kere düşmemle ve canımın acısından gözyaşları içinde aşağı inip ben bunu bırakıyorum bu ne yaaa dememle son buldu :)
O gün gerçekten inanmıştım board gençlere ve ciddi spor yapan kişilere göreydi benim gibi birine göre asla değil :)
Sonra aradan yıllar geçti, zaten soğuğu ve üşümeyi sevmeyen ben senelerdir gitmediğim kar tatillerinin hiç bir eksikliğini hissetmedim ta ki bu seneye kadar. İki senedir şirketiyle gittiği kayak turlarından oldukça keyifli dönen kociş artık bu sene board değil ama kayak işini denememi söyleyip durdu. Bizde sezon sonunda anca vakit bularak kendimizi Erzurum'da bulduk tekrar.
Kociş 2 sene önce arkadaşından öğrendiğinden bana öğrenebileceğimi söyledi, ee zaten o öğrendiyse ben de ders almadan kotarabilirdim bu işi öyle değil mi :)
Hemen gittik kayaklarımızı kiraladık, ayağımıza taktık ve çıktık pistin tepesine...
O tam bana neyi nasıl yapacağımı anlatırken patt düştüm, sonra bir daha, sonra bir daha, bir daha bir daha... Herhalde bu defa da 5 metrelik yerde nasıl becerebildiysem 10 kere düştüm :) canımın acısını, yerden kalkmak için verdiğim mücadeleyi anlatamam sonra tabii ne yaptım gerisin geri aşağı indim ve bir hocayla anlaştım.
Şansıma ilk dersimde kar fırtınası çıksa da ertesi günkü 2. saatin sonunda kar sapanıyla kayar hale gelmiştim. Orta zorluktaki bir pistten hiç düşmeden inmeyi başarınca da bu sezonluk işi zirvede bırakmaya karar verdim :)
Bakalım önümüzdeki kış maceram nasıl devam edecek :)
Ama kabul ediyorum bir yaştan sonra böyle sporları öğrenmek ve vücudu ona uydurmak oldukça güçmüş :)