Oturup bir
arkadaş ortamında şiir okumayalı ne çok olmuş. Ben yüksek sesle yani
başkalarının yanında şiir okuyamam. Güzel de okuyamam zaten. Belki Depresan a
okumuşumdur bir iki kere. 2000 yılıydı biz bir şeyler karalardık. En çok
Depresan yazardı. Sonra buluşup adının Gezi Parkı olduğunu bile bilmediğimiz o
parkta bir ağacın altına otururup yazdıklarımızı okurduk. Birkaç şiir de kuzuya
okumuştum. Ankara da bir ağacın altında. O benim dizlerime uzanmıştı. Ben ona
şiirler okumuştum. İş dışında ilk kez gitmiştim Ankara ya. Çimenler de varmış
demek Ankara’ da. Deniz yoktu ama olsun. Neyse sonra zaten bekçi amca gelip
uyarmıştı bizi. Çimenlere oturmak yasak diye. Şimdi olsa kızlı erkekli oturuyoruz
diye uyarırdı belki. Parmağımızda alyans bile yoktu. Düşünsene. Bazen evde
kendi kendime şiir okuyorum. En son dün akşam okudum. Kuzu bakkala gitmişti.
Ben de çocuklara okudum. Nazım ne okusam pür dikkat dinliyor. Nidal pek
sallamadı o hep kendi dünyasında. Kuzu Nazım ın büyüyünce filozof olacağını
söylüyor. Ben çocuklarım hiç büyümesin istiyorum. Neyse işte ben Nazım' a Didem
Mamak okudum. O beni pür dikkat dinledi. Daha önce Oğuz Atay okumuştum.
Tehlikeli Oyunlar’ı. Çocuklara böyle şeyler okumamalı.
Depresan
bugün bir link atmıştı. Leyla ile Mecnun' da Yavuz un okuduğu şiirlerin linki.
Son sezondaki şiirler. Neyse işte onu dinlerken geldi bunlar aklıma. En son ne
zaman kime şiir okudum diye düşündüm. Kim bana şiir okudu diye. Düşündüm de
düşündüm. Linki vereyim sen de dinle sevgili okur. Sana en son kim şiir okudu
bir düşün. En son ne zaman şiir okudun bir düşün. Şiiri de boşver en son kimin için bir şey yaptın. Kendin için ne yaptın.
Videoda
beni en çok etkileyen şiirle yapayım vedayı. Yani diğerleri de çok etkileyici
ama onları zaten biliyordum. Bu şiiri hem dizide ıskalamışım hem hayatta. Demek
ki biraz Nilgün Marmara okumalı.
Bir karga bir kediyi öldüresiye bir oyuna davet ediyordu.
Hep böyle mi bu?
Bir şeyden kaçıyorum bir şeyden,
kendimi bulamıyorum dönüp gelip kendime yerleşemiyorum,
kendimi bir yer edinemiyorum, kendime bir yer.'..
Kafatasımın içini, bir küçük huzur adına
aynalarla kaplattım,
ölü ben'im kendini izlesin her yandan, o tuhaf sır içinden!
Paniğini kukla yapmış hasta bir çocuğum ben.
Oyuncağı panik olan sayın yalnızlık kendi kendine nasıl da eğlenir.
Niye izin vermiyorsun yoluna kuş konmasına
niye izin vermiyorum yoluma kuş konmasına
niye kimseler izin vermez yollarıma kuş konmasına?
"Öyle güzelsin ki kuş koysunlar yoluna" bir çocuk demiş
YanıtlaSilÇocuk ve Ağaç
Çocuk, çok sevdi ağacı...
Verirdi ona, her kış
Çiçekleri olaydı!
Ağaç, çok sevdi çoçuğu...
Öperdi altın saçlarından
Dudakları olaydı!
Ve ona öptürmek için,
Eğilirdi yerlere kadar;
Yanakları olaydı!
Dökerdi önüne hepsini
Gümüşten, altından, sedeften
Oyuncakları olaydı!
Ve çoçuk gittikten sonra,
Böyle kalır mıydı ağaç?
Ne olurdu onun da
Bacakları olaydı,
Ayakları olaydı!
Arif Nihat Asya
Salı günü Yunus'a okudum,çok sevdi,defterine yazdı...linke bakıyorum,birbirimize nedensiz şiirler atalım mı ,ben çok severek okurum...sevgilerle
Ne iyi olur,geçmiş yazılarını okuyorum seni daha iyi tanımaya başlamışken,750 kuruşluk çaydan değil 1 liralıktan ısmarlarız, daha büyük oluyor, büyük sohbete büyük çay:)
SilAh Yunus şanslı çocuk. Annesi şiir okuyan çocuk ne şanslısın bir bilsen. Yunus sana bir sır vereyim galiba önümüzdeki günlerde şiir okumayı seven biriyle çay içeceğim. Şimdiden çok heyecanlanıyorum.
YanıtlaSilŞiir okuma geceleri olurdu Yerebatan sarnıcında. Gençlikten bu yana gecen sene Sezai karakocun şiir Kitabı'nı okumusum sadece. Yavuz'un Şiirleri güzeldi Şarkıları da, sesi de güzeldi.
YanıtlaSilBloğunuzu 1deligibi blogunun Sahibinden dışsatdan duydum. Nasip bu güneyimis. Boş şiirli günler hepimize