erkekarı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
erkekarı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9.04.2011

ARICILIK VE NİSAN 2011


Bu sene havalar nedense bize inat ısınmıyor. Arıcılıkta sıcak ve güzel havalar olmayınca hafta sonları ayrı bir ızdıraptır. Günlerdir yağmur ve soguk vardı, dün arı güzel uçmuş, bu günde 18 derece olacak hava raporunu okuyunca oh be dedim. Ne kadar erken davransakta koca kışın kalpazanlıgı üzerimizde. Gündüz 11 gibi arılığa vardım bizim hacı ruşet montajları ile uğraşıyor. Hava ise acayip lodoslu, iki kişi kovan kapagını zor kapatıyoruz, bazen örtü çuvalının arkasından koştugumuz bile oluyor. Hacı abiye diyorum gel, ruşet nasılsa monte edilir, bu lodosluda olsa günü kaçırmayalım. Sıradan tüm kolonileri kontrol etmem gerekiyor, bazı notlarım var onlarada bakılacak. En çokta merak ettiğim erkek arıların durumu. Bal stoklarımız genelde iyi yavru durumu çok iyi. Çıtayı hacıya veriyorum, ben anaarıyı göremedim birde sen bak diye, oda yedi erkeklerle bunu çekmem lazım ve en güzl pozu buydu::))






Geçen sene mart ayının 20 sinde gördüğümüz tablo bu sene nisan ayının 9 zunda görüldü bunada şükür.




Erkekler yeni doğmuş ve doğmayada devam ediyorlar.



Arılarının çok iyi geliştigini söyleyenler vardır.



Nedense hep gelişir ve kudururlar.



Hala ruşetlere kat atılamadı.



Bir kat atılsa bahar balları çepte::))



Arıcıları şimdilik işletiyorlar, bakalım bu işletme ne kadar sürecek hep birlikte görecegiz.



Aylardır kekle şurupla arı besliyorlar paylaşımlarda hiçmi içerik olmaz, demekki olmuyor.



Ben ise bu sene ilk defa kolonilerimi mart ayının 5 de açtım.



Ertesi gün kış geri geldi ve hala istediğimiz sıcak günlere kavuşamadık. Bazı kolonileri mart ayının 5 den beri invert şurupla beslemeye devam ediyoruz ve gaza basıldığında bu arı böyle, hem petek ördürdük, hemde erkek yavrular yaptırdık, hemde yavru kapattırdık, hamde şimdi doğmaya başladılar.



Bu arada hala hiç bir kolonime kek vermedim.



Ben yavrulu çıta göstermiyorum, arılarım çok iyi gelişiyor diyenler doğmuş erkekleri bir göstersinler bizim ile yarışanlar.



Artık bundan sonra çok şey degişecek, yalan palavra ve sallamalar bitmek zorunda.




Doğmuş erkelerin kapakları.






İşim geregi bazen akşama kadar Gebze'nin altını üstüne getiririm.



Adreslerle ilgili sorunların bazen yerinde çözümlenmesi gerekir bizde gidilecek tespitleri biriktirip bir çıkarım, Gebze'deki tüm mahalle ve köylerde buna dahil.



Gebze Muallim köyünün bahçesindeki biberiyeler.



Bu bitkiyi ne zaman görsem çiçekli oluyor. Bir çok kişi bahçesinde set olsun diye bunu kullanmakta ve arılar tarafından acayip ziaret edilen bir bitki, bende resimledim.



Bu arada Gebze Muallim köyüne Yüksek ögrenim kurumu 8-10 tane bloktan oluşan 2000 kişilik bir yurt yaptırdı.





Bakalım bu sene sonumuz ne olacak, daha ortada hol yok yumurta yok denirya aynen bu durum var.



Ben yeni yeni larva transferlerine başladım.



Şimdiden ruşet ve kovanlar gelmeye başladı.



En garibide Zafer Anlayışlı abiminki.



Abi sen niye arı alıyorsun, anaarı vereyim dedim.



Sen üzülmeyesin diye söylemedim::((



Hayırdır diyorum senden aldıgım 5 anaarıyıda kestirdim demezmi.



Nasıl başardın dediğimde kovana anaarıyı verdim, 5 gün sonra kekleri açtım güzel, ertesi gün anaarılar kapının önünde.



Peki meme kontrolü yapmadınmı, yaptım dedi anaarılar öldükten sonra, bölmeleri açıyor ve çıtalar meme dolu.



Bunun üzerine Muhteşem abiyle biraz konuştuk, Muhteşem abi diyorki abi tüm arıcılar bu hatayı yapıyor neden dersen bende yaptım, çünkü arıdan korkuyorsun.



Bende diyorumki yav bölme dediğin arı kaç çıta kaç dakikada kontrol edilir, olsun diyor korku oldumu o işleri yeni arıcılar yapamaz.



Ah Zafer abi ah.



Bu Zafer'lerin sanki hepsi sorunlu::))



En azından anaarı kabul edilip, yumurta attıktan sonra kesilmesi sağlansa dersinki elimde f2 var, böylede sıfır çekilmezki.


Ne yapalım bunlarda benim belalarım işte.


Böyle dostlarınız varsa zaten düşmana gerek yok diye espiriler bile yaptıgım olur.





Ben fırsat buldukça kıştan beri arıbölerim. Kutulardaki anaarıların kalitesi belli degil gidebildikleri yere kadar kovanlarda yoluna devam edecekler, yeni anaarılar çiftleşmeye başladıklarında bunlarla yolumuzu ayıracağız.



Önce kaliteli anaarı yedeklerin sahaya çıkmaları lazım.



Gene böyle bir bölmede çok sayıda yeni doğmuş işçiler gördüm, depomuzda ham çıtalarımız var ama nerde belli degil.



O zaman erkek çıtası verip ördürelim dedim.



Çıtayı verdim, şurup getirmeye gittim, başka işler çıktı 15 dakka filan gelemedim kovan başına, yukardan bakıyorum salkımmı var filan?



Sanki işçi arılar birisi bir çıta versede örsek diye beklemektelermiş.



Bu çıtanın verilmesiyle resim çekilmesi arasında kesinlikle 20 dakikalık ara yoktur.



Koloni yönetimlerinde en çok atladıgımız konulardan birisi koloniye petek ördürememek.



Koloni içinde her yaştan işçi arı var ve her yaşında bir işi var.



Avrupalı, petek ördürmese bile koloniye varroa mücadelesi için verdiği iki boş çıtayla bu işi çözmüş durumda.



Bu resim tamamen tesadüf eseri ortaya çıktı, bundan sonra ham petek verdiğimde sonradan kontrol edecegim.




Biraz mola verdim, bu arada doğmaya başlayan erkek çıtasıyla birlikte 7 çıtalık kapalı yavrulardan oluşan devşirme koloni olurşturdum.



Hem erkekelri besleyecegiz hemde larva transferi yapılacak.



Bu arada Sadri abimi aradım cevap yok.



Muhteşem abiyi aradım oda piyasada yoktu.



Bizde molada hacıyla çay ve büsküvi yiyoruz::))



Telefon çaldı Sadri abiyle görüşüyordum, Muhteşem abide aradı::))



Hazır oltaya gelmiş kaçırırmıyım be.



İkisiylede konuştum ve hazır olun 20 gün sonra işlemler başlıyor.



sadri abi senin alet hazır, doktorun aleti altın kaplama yaptıracam dedi.



Bu yaştan sonra altın kaplama aleti ne yapacak bilemiyorum.



Hacıda magazin işlerine alıştı bu resimi çekmiş, hain hacı.




Bizim Albayın emaneti olan 39 numaralı karniolun kızlarından iki tane kaldı, birisi bu.


http://bengittim.blogspot.com/2009_03_01_archive.html 2008 Yılında gelen karniol F1 lerden bahara bende ve Muhteşem abide kalmamıştı. Durumu öğrenen gerçek dostlarımdan olan kişi hiç teredütsüz elindeki Almanyadan gelen 39 nolu karniolu al götür demişti. Bizde Muhteşem abiyle gidip karniol koloniyi almıştık ve ilk ürettiğim anaları bu F1 den üretmiştim.




Bu koloni karniol f2 ve anasından daha sakin.



38 nolu karniol f1 sogukta açtıgında mutlaka buna izin vermiyordu.



Oktay beyden kalan hatıra olarak saklıyorum, gelişmeleri iyi sakinlikleride iyi, gidebildikleri yere kadar gidecekler.



Anılar insana çok şeyler verir.



Akşam üzeri burada bulunan 80 koloninin bakımları bitti.



Öbür arılıga yetişemedim, tüm kolonilere genelde poşetle invert şurup verildi, bazı kolonilere yemlikle şuruplamaya devam ediliyor.


Bu arada yazmayı unuttum, hava akşam bir bozdu birden soğudu ve fırtınayla yağmura dönüştü.

18.03.2011

ERKEK ARILAR



Arıcılık bu sene biraz geç kaldı. Geçtiğimiz sene mart ayında yeni doğmuş erkek arıları boyamıştım. Bu sene ise kovanlarımızı ilk defa 5 Mart 2011 günü açabildik.


İlk bakım videolarımı yayınladım, iki gün sonrası bir hafta süren kar yağışı vardı.


Ayın 13 de verdiğim erkek çıtası ve şuruplamaya başladığım kovanlar vardı.


Salı günü Saim Gürel ile bu çıtaya baktık, petek örülüyordu fakat yumurta yoktu.


Bu akşam mesayi bitimi bazı arılara şurup verildi, çünkü bir çok kovana erkek üretmek için geçtiğimiz pazar boş çıta girdik, bazılarına hazır erkek gözlü çıtalar verildi.


Erkek arı olmadığında baharda arı bölemiyorsunuz, anaarı üretemiyorsunuz




Boş çıtayı gireli bu gün altı gün olmuştu, akşam üzeride olsa merakla çıtayı çekip bir baktımki oh be dedim, bizimkiler yola çıkmışlar hele şükür.


Bu arada hava gündüze oranla sogudu tek tük yağmur düşüyordu.



Erkek olacak yumurtalarımız, hemen hacı abiye abi doldur bir daha dedim, helal olsun.


Bizim için erkek arılar çok önemli.


Bir sürü çalışma erkek arıda düğümleniyor.


Bunlar saf karniyol erkekleri.



Çıtanın birde öbür tarafına bakıyorum, karniol f1 anaarımız burada.


Henüz bu tarafta yumurta yok ama burasını dolaşıp geri dönene kadar bu çıta ful erkek dolar, bu çıtayı alıp başka kovana kaptırdıkmı ver bir çıta daha::))


Bu arada suni tohumlamada kullanılacak erkek arıların üretilecegi çıta yanaklarının 45 mm olması gerektiğini Mehmet Yüksel söyledi bede hemen yanakları genişlettim.


Bu çıtada üretilen erkek arının spermi 1.2 mikron geldiği araştırmalarla belirlenmiş durumda. Normal erkeklerde tam erginlerinde 1 mikron sperm çıkıyor. Tabi bazen 10 erkekten bir mikron çıkmadıgıda oldu, arıcılıkta bu erkek işi ayrı bir sektör.


Yeni doğan erkek arılara 15 gün boyunca her gün polen ve bal şerbeti verilmesi gerekiyor.


Bu bilgilerin çogunu bilim adamı dahi olmayan Fransız arıcılardan öğreniyorum.



13 Mart pazar günkü kontrollerde yeni doğmuş azda olsa erkek arılara denk geldim.



Sadri Demircioğlu abimizin Bulgaristan'dan getirdigi şurpluklar.


Kanarya sulugu gibi fakat bunlara pet şişe takılıyor.


Arınızın gücüne göre 250 ml mi, 500 ml mi siz karar vereceksiniz.



Arıları rahatsız etmeden ve koloniyi açmadan şurup vermek için aparat. Kovan musluğundan servis yapılıyor.

26.07.2010

25 TEMMUZ 2010 ÇALIŞMALARIMIZDAN SEÇİLENLER

Bu sene Gebze'de bu tarihte ilginç nektar akımları oldu. Uzun süren haziran yağışları ortamı bahar gibi yaptı.
Benim açımdan bu çok iyi oldu, kutuları beslememize gerek kalmadı, kutular kat atsak bal yapacaklar::))
Bu durumun en önemli ayagı ise anaarı üretimi için erkek ve erkeklerin çok olması. Ortam bahar gibi olunca sıkışan kovanlar oğul vermeye başladı, oğlulun oldugu yerde erkek sıkıntısı zaten olmaz. Çünkü bunlar açlık oğulları degiller, tokluktan oğullar başladı.
Erkek sıkıntısı olmayan yerdede kaliteli anaarı.
Akşamları ezan okunduktan sonra Gebze'deki arılıkta bal sagımına başlıyoruz.
Ortamın böyle olmasının bir başka avantajı ise ne kovanlar birbirine sataşıyor nede kutulara sataşan var.
Sadece bu sırada sarıca arılar hangi kovanı açsanız o kovana damlıyorlar.
Dün gezdik bu gün çalışma zamanı, daha evden çıkmamışım müşteriler kapıya dayandı anaarı diye.
Hemen arılığa geçiyoruz.
Hacı havasını attı tabi, gittiğimde semaverde çay hazır ve aç karnıma çayı dayadı.
Hemen çaydan sonra Nuh abimize 5 adet anarı topladık.
Nuh abimizin arıları agva'daymış, kendisi Gürol abimizin arkadaşı.
Karniyol F1 anaarıları pakatledik. Hadiyin yolcu yolunda gerek::)
Nuh abiler ailecek arıcı, madem arıcısınız geçin bakalım kovan başına bir foto alalım.
Bu arılıkta şu an itibari ile 80 civarında kovan ve 100 anaarı kutusu faliyette, bunların karşılıgı 100 kovan arı var demektir.
Yani bin çıta arı var ve siz arılıkta çok rahat geziyorsunuz çalışıyorsunuz, çayınızı içiyorsunuz, bizimki rivayetlere göre Trakyada arılıga plaj şemşiyesi koymuş, benim sitilimde bu diyor, Allah ne verirse hayırlısını versin.
Misafirlerimizi yolu tarif ederek yolcu ediyoruz.
Bir çok kişinin anaarı siparişini şu yumurta mevzusundan dolayı iptal ettim. Telefonda gönderecegin anaarılar çiftleştimi diye. Böyle bir soruyu soran niye soruyor anlamıyorum, yada kimin ağzıyla soruyorsun.
Hiç bir şerefli anaarı üreticisi, bu analar hazır diye size bakire anaarı yollamaz.
Zaten biz niye yumurta ve yavru bekliyoruzki, anaarı çiftleşmeden yumurta atmaz.(çiftleşmeden yumurta atan aanalar var, fakat bu arnaarıyı özel olarak 3 sefer bayıltacaksınızki yumurta atsın bununda niçin yaparız, attıgı yumurtadan da erkek olsun diye).

Böyle bir soruyla karşılaştıgımda kızıyorum, bunun karşılıgı sende şerefsizlik yapıyormusundur bana göre. Bu işleri yapan yokmu var elbette ama başkalarının yaptıklarıda beni ilgilendirmiyor.
Gürol abi benden geçen sene toplamda 30 civarında anaarı almıştı, bunlardan 5 tanesi kafkas F1, geri kalanı ise karniyol F1 di. Bu sene arılardan menmun kaldıgını söyledi, kestane bal üretiminde bazı kovanlardan tarttım 25 kilo bal aldığım karniyol arılarım var dedi. Ne kadar kafkas varsa onları elimden çıkaracağım demekte.
Zaten karniyolla çalışmak çok zevkli, yav arılıgınızda rahat rahat dolaşamayacakmısınız?
Gürol abinin balhasat ve sağım haber ayriyeten görüntülerin haberlerini bekliyoruz.
Memlekette 4 çeşit arıcılık yazıp çizen tipi var.
Çok yazanlardan bir tanesinin hiç bir uygulaması yoktur, önemli özelliklerinden birisi, blok ve forumları okur ve anında bir karma haber yapar ama devamlı yazar, ortada yaptıklarından bir eser yok.
İkinci yazar tabakası ise bunlar enteliz diye geçinir ve gene yaptıklarından eser yok fakat çok eser okuyup yazanlar takımı. Efendim litarütürde böyle falan filan yaptınmı bir şey yaptıgıda bunların yoktur.
Üçüncü bir tabaka var, bunlarda hiç olumsuzluk olmaz bardağın hep dolu tarafıyla ortaya çıkarlar, yaptıkları vardır ama detaya girmezler. Perde arkasında neler oldugunu söylemezler söylerlerse karizmalarına zarar gelir.
Dördüncü sınıf ise yaptıklarını olumlu veya olumsuz şekilde paylaşanlar. Bu sınıf tüm bilgilerini payşlaşır, yaptıklarını görüntülerle filimlerle ispat ederler. Bu kişilerin geçmişleri ve geldikleri yer hep ortadadır.


Hava çok sıcaktı bir kaç kez anaarı toplama işine ara verip ofiste mola yaptık.
Öğlen üzeri Gürol Tiryaki abimizi de yolcu ettik. 20 Adet Karniyol F1 aldı kendisi, Allah hayırlı uğurlu etsin.
Bu arada geçen sene gene anaarı almıştı, bir alt linki tıklarsanız geçen seneyede bakarsınız::))
Linki habere bağlantı vereyim diye arıyordum haberi okuyunca bayagı bir tebessüm ettim, Allah ne verirse hayırlısını versin.
http://bengittim.blogspot.com/2009/07/25-temmuz-2009-anaari-islerine-devam.html
Bu arada doktor kontrolünde olmak çok zor, bu hacıyla doktor beni arada götürecekler gibime geliyor.
Hafif şeyler yemem gerekiyormuş.
Bu gıdalarla ben nasıl forumda kalırımki.
Bunada şükür, tohumluk daha büyük salatalık bereket bahçede yokmuş::))
Suni tohumlama yapılan anaarıların daha çabuk yumurta atmaları için bayıltılması gerekmekte.
Körle yatan şaşı kalkar misali, kafeslerin karışmaması için kutu numarası ve sıra numarası karışmaması gerekiyor. Üstüne yazmama rağmen nasıl oldu bilmiyorum, iki tane aynı numara yazmışız, gerçi hep doktorumn işi bu işleri yapar iken beni lafa tutarsa olacağı buydu.
Bu arada Muhteşem abi bazı uygulamalar için karbon tüpünü Tekirdaga götürdü, hadi hayırlısı bakalım.
Arılıkta oğul çıkması yetmezmiş gibi dışardanda oğul geliyor. Gelen oğullardan birinde anaarıyı öldürüp, bir larva transferi kaptırdık, sonuç hüsran, hala anamız var sanıyor inekler.
İlk defa şahit olduğum hadiselerden birisi, kutulara bakım yaparken denk geldim, Gürol abide vardı. Memelerden birisini bozmaya kalktım bir baktım içinde erkek arı var. Erkek erektir, arı sütüyle beslensede demekki fark etmiyor. Makinayı çıkarana kadar hızlı bir şekilde sezaryanla doğum gerçekleşti.
Anaarı memesinden çıkan erkek arı, demekki işçiler anaarı için uygun olmasada, çaresiz kaldıklarında erkek larvalarından da anaarı yapmaya kalkabiliyorlar.
Arılık dalaktan geçilmiyor.
Tüm kovanlar böyle, kovanları bırakın minicik anaarı kutuları bile çoştu.

Anaarı üretimi yaptığımız arılıkta acayip malzeme gerekiyor. Sanki bahardayız. Ne petek yetişiyor nede çıta. Kovanlara kat atılacak, kat yok, kat yapıyorsun çıta yok, son 5 kilo petegim kaldı. Hacıya dedim tüm çıtalara mini etek giydir, bu sene petek filan yok.
Kutulardaki dallardan birisi. Bunları ziyan etmiyoruz. Küçük çıtalara aynen montaj yapılıyor.
Anaarı çiftleştirme kutusunun haline bir bakın. Kat atsak bir kat bal olur::))
Dün akşam arılıktan çıkmadan, sıkışık kovan arıyorum, anasını alıp meme besletmek için. Bu kovana denk geldim. Kovan dibinde dalak var, örtüde dalak var, son çıtanı bir önündede dalak var. Hacıyı çagırdım bu ne, dediki boydan boya dalak vardı, birisi yere düştü, biriside yavruluydu bozmadım, yanına erkek çıtası verdim::(((
Bereket bu görüntüleri doktor görmeden ben gördüm, rezil ederdi bizi.
Ben şimdi bu hacıyla neler çektigimi görüyorsunuz dimi, birde baştan ben degil onları sen yaptın demezmi::))



Bu günü sonlandırıyoruz, 5 tane Nuh abimize karniyol F1 anaarı verdim, bir tane meme beslettiğimiz kovanlara karniyol F1 verdim, 20 tane Gürol abiye karnol F1 verildi, 18 tanede pazartesi gidecekleri eve getirdim.

10 tanesi kahramanmaraş'a

5 tanesi bartına,

3taneside Yozgat'a yolcu olacaklar.

Bazen işten çıkınca direk eve gidip yatıyorum, ne kadar bıksamda son iki ayımız kaldı sezon tüm hızıyla devam ediyor. Dayan oğlum ne kaldı desemde aslında dayanacak gücüm her geçen gün azalıyor.

Bu arada yeni siparişleri 10 taneden fazla almıyorum.

Seneye çok kapsamlı anaarı üretimi düşünmekteyim, gerçi ne kadar üretirsen üret bu millete yetmiyor.

Bu arada iki tane anaarı vardı denemek için paketledim, 15 günü geçti hala anaarılar yaşıyordu.

Geçen birisi arıyor, Ali bey arıları kaldırdım, bir sürü arı var ertesi günü diyor. Bende ne olacak, dedim anaarı lazım.

Dedimki o arıların alayı tarlacı, anaarıya yazık edeceksin. Çok ısrar edince benim soykalardan bir tane verdim, birisi kaldı bu gün itibari ile 19 gündür kafeste yaşıyor. Fakat bir iki tane işçi ölmüş.

Benim açımdan bakıldığında deneyip söyleyeceklerim olacak.