ARICILIK YOK AMA YOGUN BİR HAFTA SONU OLDU

İlhami abi çoktan beri programlar yapıyordu, her defasında bir şeyler oldu bir türlü gidecegimiz yere gidememdik.
Bir gün öncesi, dediki yarına işin varmı, var ama gezi olunca işin bir önemi olurmu?
Zaten dün çok çalışıp hast olmamışmıydım.
Gidecegimiz yer Gebze'nin köyleri.
Zaim abininde bu köyde villası var.
Burada arı olurmu?

Bu cumartesi arılıktaki yazdan ayarladıgımız malzemeler vardı. Bu malzemeden başta ballık veya kat, anaarı çiftleştirme kutusu ve ruşet kovan yapılabilir.
Münübüsle iki tur yapıp tüm malzemeyi atölyeye getirdim.
Ben her parçadan bir yan almayı düşünüyordum, Cemil usta bir hesap yaptı, bir yan birde ön çıkıyor hiç firesiz ruşet.

Benim hesaplara kalsaydı malzemenin yarısı odun olacaktı.
Cemil usta malzemeyi odun olmaktan kurtardı, herkesin branşı bir başka oluyor işte::))
Ufak bir sorun var, yana gelen parçada delik var.
Onunda icabına bakıldı, aşagıdaki gibi yanlara pervaz döndüğümüzde olay tamam.

Bu gün bu parçaların hepsini tam gün çalışıp bir numune çıkartıp ona göre biçecektim.
Cemil ustam, bu gün arıyor nerde kaldın. Dedimki ben haşat oldum ava gittik::))
Hani gelecektin, gelecektikte gelemedik niye kızıyon, sanki yazmı geldi, sanada geliriz daha.

Oksalik asit damlatma yöntemi uyguladıgımız kovanlardan alınan resimlerden.
Oksalik asit kimyasallar gibi uygulandıgında hemen tüm varroalara etki etmediğini düşünüyorum.
Ben uygulama yaptıktan bir gün sonra tüm çekmecelere baktım, 5-10 tane varroa düşmüştü.
Dedim yav hiç varroa kalmamış.
Bir kaç gün sonra baktım gene düşenler var ve bir hafta sonrası kontrol yapıldıgında bayagı bir varroa düşmüş.
Kontrol esnasında çekmeceleri hiç temizlemedim.
Kontrolden sonra, çekmeceyi yerine taktım.

Oksalilk asit damlattıgınızda bunun etkisi en az bir hafta devam ediyor.
Benim izlenimim bu.
Yakından bakıldıgında bayagı bir varroa düşmüş.
Bunlar baharda tam damızlık varroalar olacaktılar::))
Sonbahara kadar bunların kaç kuşak torunu çıkardı bilemiyorum.
İşimiz kalmadı, varroaların torunları aklıma geldi, işsizlik zor işte.

Zaim abi ve İlhami abi, bunlar çocukluk arkadaşları.
Zaim abi hakim ve görevi geregi bir çok vilayette çalışmış şu an memleketi Gebze'de görev yapıyor.
Görünüş gayet soguk, fakat acayip sıcak espirileri olan birisi.
Bu yaşa kadar kim bilir ne olaylarla karşılaştı, neler görüp geçirdi, ilginç anıları olan birisi. Hazır lafı bol birisi.
Bu yaştan sonra arıyada merak sarmış, gereken yapılacak.
Benim kalfa kesin eyvah adam belayı buldu dermi der::))

Ormanda hala açık kocayemiş çiçekleri var, çiçekleri dökülmüş minicik meyveler, yaklaşık 8 ay sonrası yenecek hale gelir.

Ormanda manzaralar süperdi, av bahane zaten hiç bir şey kalkmadı.
İlhami abi çok dinamik birisi, sürekli ava gidiyor, ava ara verdiğinizde bir çok yeteneginiz yavaşlar, avda ise çok seri olunması gerekiyor.

Ormanda efor testi, saatlerce dolaştık.

Hala olmamış yabani muşmulalar var.
Zaim abi ceplerim doldu, artık kalanlarıda kuşlar yesin dedi.
Cepleri doldurmadan kuşları düşünen yok, dedimki daha benim cepler dolmadı, bir kaç avuç bana topladı ve dediki senin cep farkir cebi gibi bu cep dolmaz::))
Fakir cebinide ilk defa duyduk tabi.

Biz ormana zevk için gelmişiz, köylü ise verilen temizlik işini süresi içinde bitirmek için tabir yerindeyse yardırıyor.
Orman işletmesi kısa bir süre verir derki, ormanın şu bölgesini, 10 gün içinde temizleyeceksiniz.
Köylü o alanı hane sayısına göre paylaşır.
Temizlik ise traş eder gibi kesim degildir, sık olan ormanlık alanların içinde seyrekleştirmeye temizleme deniyor.
Genelde kalın olan agaç kalır, ince olanlar kesilir.
Böyle yapıldıgında koruluk gibi oluyor, seyrek agaçlar ve dev gibi büyür ve altında çok rahat gezilebilecek duruma getiriliyor.
Köylü zorunlu olarak verilen sürede işi bitirmek zorunda yoksa süre bittimi artık bir agaç bile kesemiyor.

Bir ara açıktıgımızı hatırladık. Aslında acıkma degilde pil bitti, dinlenmek için bahane be::))

İlhami abi sıgara böregi yaptırmış. Afiyetle götürdük, bu sefer doktor yok, hakim gözetiminde yedim.
Nerde gençler var beni buluyorlar Allahtan hayırlısı bakalım.

Köpeğin ne degeri varki demeyin, köpek villada yaşıyor ise unutulması zor be.
Bu nedir diye gidip okudum.
"Balım, tarihler vardı 2008 yılında ölmüş,
Canımız köpegimiz seni hiç unutmayacagız"
Yazıyordu mezar tahtasında.
Ben bu köpek hırıstiyanmış dedim zaim abi, ilk bende aynı şeyi düşündüm fakat bu tahtayı başka türlü nasıl buraya monte edebilirsin diyor. Yav bu villa köpegi, insan bir mermer yaptırmaz mı?

Ormanda çalışan köylülerin traktörleri ve bir tavşan köpeği kupay cinsi.
Villa köpegine filan özenip ölme, sana mezar bile kazmazlar haberin olsun.

Bu sene havaların acayipliği, erken ilkbaharda açan deli yılgın dediğimiz baharda açan beyaz püren, açmaya başlamış.

Bu püren baharda açtıgı için hiç kıymeti yoktur. Baharda bir sürü çiçek oldugundan dolayı arı zorda kalmadıkça gidip bu minicik çiçeklerle uğraşmıyor.

Zaim beyin villası, inşallah burada arı olurmu bir test edilecek.
Bir kaç sene kullanmayacagım, malzemelerinide depolayabilirsiniz diyor.
Allah her şeyin hayırlısını versin.

Yabani muşmula, eve gelip ceplerimi bir boşalttım, abartmıyorum kesin iki kilo muşmula var, birde cepler tam dolmamıştı, kurdun kuşun hakkını yemeyelim diye::))

av sporu ve ormanda gezi
Yükleyen Ali_Turk. - Basketbol, beyzbol, güreş ve diğer spor videoları.



Ormanda av olarak hiç bir çıkmadı ve sadece taş vurduk taş.

EKİM 2010 GEBZE'DEKİ SON DURUMLAR

Karniyol F1 anaarı.

Bu sene safları zayıflatmak için böldügümüz ruşetlerden birisi.

Genelde ruşet işleri hacıya aittir, ben sadece meme temizler ve anaarı veririm.

Baktım bu ruşetle hacı çok ugraşıyor dedim gene bir sakarlıklmı yaptı.

Ruşeti açtım, içinde 4 çıta vardı.

Resmin alındıgı tarih 3/10/2010 .

Ruşetteki dört çıtanın ikisi yavrulu diğer ikisi ise az ballıydı.
Sadece yavrulu çıtaları bırakıp depoya gittim, iki çıta ful bal ve bir açık bal alarak ruşetin hayır duasını almışım::))
Toplam üç çıta ful arı zor çıkar fakat iki çıtaya yavru atılmış vaziyette.
Düzenleme ruşette şu şekilde yapıldı, sol duvara bir sırlı bal, ve yanına yukardaki yavrulu çıtayı koydum.Ruşetin merkezine ise sağdanda soldanda üçüncü çıtayı koyu renkli petek ve açık bal girdim, buradaki açık ballar başka yerlere çekilecek ve arı mecburen bu çıtaya yumurta atmak zorunda diyordum yumurtaya başlamış hali bu resim. Çıtaları verirken bunu haber yapacagımı bilmediğimden resim almamıştım, zaten eskisi kadar resim çekmeye zaman yok.
Arının kemer yaptıgı yerin alt tarafı günlük yumurta.
Daha aşagıda gelecek iki gün sonrası bu açık balların yerine tamamen yumurta atılmış olacak.
Depomuzda sırlı ballar var, bir türlü sağamadık şimdi tekrar ihtiyacı olan kovanlara variyorum.
Bu çıtada ruşetin başka yavrulu çıtasıydı. İki çıtası yavruluydu, ben arıyı zorlayıp yavrulu çıta sayısını 3 çıtaya çıkardım.
Ruşetin en dış çıtaları ful sırlı bal.
Bunları niçin paylaşıyorsun diyecek olanlar olabilir.
Acayip durumlar var onun için. Bir çok yerde kovanlarımızda arı var yavru yok ve birer ikişer sönüyor diyenler olmaya başladı ve bu kişiler beni arayıp çare soruyor.
Bakın bu ruşet ve aşagıdaki paylaştıgım kovan hiç bir teşvik beslemesi olmadıgı halde doğal halleri bu. Ne kek ne şurup nede vitamin vermişim.
İnanmayan varsa gelip Gebze'deki arılıgımda istedigi incelemeyi yapabilir. Tüm kovanlarımda aynen bu şekilde yavru var, sadece yavru yapmasını istemediğim arıları şurup ve sırlı bal ile bloke etmişim onlar hariç.

Yavru istemiyormusunuz, o zaman son bahar blokesi yapıp kovanı kitlemeniz gerekiyor.
Yurt dışındaki yogun invert yüklemesi bunun için yapılmaktadır.
Bizim için hala sezon bitmiş degil en az püren 1 ay açık kalacak ve peşinden kocayemiş açacaktır.
At gözlüğü takıp sadece bölgesinin dışını görmeyenler bazı şeylere karşı çıkar iken, bazı bölgelere bir göz atsınlar oralarda neler oluyor.
Biz yazıp çizer iken litaratür den yazılar yazmıyoruz.

Bazıları arıya yavru attırmak için neler yapıyor. Bir düşünün ben çama girecek olsam ve elimde yavru atmayan arılar varsa çamda ne yapılacakki.


Kutuların birleştirilmesi bitti gibi, kutuları besliyoruz, beslemede geçen seneden kalan ballarımızı eritip sulandırık.
Akşamları anaarı kutularına sulu bal ikramı var.
Anaarı işini bitireli çok oldu, fakat çok yakın arkadaşlarımızı bu güne kadar geri çeviremedik. Bundan sonra verecegim her arı benim bir kutumu iptal etmem anlamındadır, bir kutu bahara çıktıgında en az 5-6 göz arıyı dolduracak bir arı ailesinin yok edilmesi anlamına gelir.

İçinde 7 çıta bulunan bir başka kolonim.
Bu koloni arılıktaki son memeleri besleyen kolonilerden birisidir. Ben Kütahya'ya gittiğimde ikinci posta memeleri bu koloniye beslettim ve döndügümde memeleri kesik bulmuştum.

Anaarı memeleri bir tur besletilirse daha iyi sonuş alınıyor, iki tura çıkarırsanız sorun çogalıyor.

Meme beslettiğim kovanlara genelde meme besleme zamanında açık erkek çıtaları veriyordum, bu benim yaptıgım işlerdeki püf noktalarımdan birisidir.
Anasız kovan hem erkek larvasını koruyup bakıyor, hemde kolonide varroa varsa erkek çıtasına gidecektir, daha önce gördük kanatsız füze gibi anaarı üretenler olmuştu.::))

Birde larva bakan koloniye, geçen sene meme veriyordum kovan bitme noktasına geliyordu. Düşünsenize en az 10 gün anaarı memesi bakacak, verdiğin meme 1 haftada çıkacak, çıkan anaarı 1 hafta olgunlaşana kadar bekleyecek derken geri döner ise toplamda 1,5 ay sonra yavruları dünyaya gelecektir.
Bu sene meme besleyen kolonime hemen kutulardan yumurtaya başlayan anaarı verdim, birde kapalı yavrulu çıta verilir ise zincir kopma problemi hiç olmaz.
Gelelim konumuza bu kovanda toplamda 7 çıta vardı ve 3 çıtası yavrulu, yavrulu çıtalarından birisi üstteki resimdir.
Gene besleme filan yok onu belirteyim.

İkinci yavrulu çıtamız, gebze'de şu an polen geliyor nerden bilmiyorum az bal akımıda var.

Buda son yavrulu çıtamız. Yavrular gayet sağlıklı ve tel altlıklı kovanlarda formik asit kullandım.

Bu kolonide 3 tanede ful ballı sayılabilecek sırlı bal vardı.

En son çıtada ise yazın ham çıta vermişiz, arılar petek örüyor ve tekrar belirtiyorum hiç bir besleme yok.

Eski kolonilerde girişler küçük ve formik veremedim. Fulimetril verdim, bana göre artık ülkemizde fulumetril varroalar için etkili degil. Yıllardır kullanılıyor ve bağışıklık kazanılmış diye düşünüyorum.
Eski kolonilerime bunların girişi dar, laktik asit uyguluyorum. Laktik asitide 4 gün arayla yapamadığımdan sonuca henüz gidemedim.
Bir çok kişi 4 günün sırrını bilmiyor.
Kapalı yavrulu gözden çıkan varroa, üç gün arıların sırtında geçer ve dördüncü günü larva olan göze girer ve yapılan mücadele larvanın altına girmiş varroaya etki etmez.
Bunun için uygulamalarda dördüncü gün çok önemli.
Yapılan her mücadele varroaya zarar verir ama etkilisi dozları ve süreci kaçırmamak lazım.
Organik asitlere varroalar direnç gösteremiyor bunu belitmekte fayda var.
Resimde görüyorsunuz bu kovanda acayip varroaya rastladım, başka kolonilerde bu kadar varroa yok, ya bu kovan gözümüzden kaçtı yada süreçleri kaçırdık.
Zaten sizlerinde kovanlarında aynı oranda varroa olmaz. Bazı kovanlarda nedendir bilinmez aşırı varroa olur bazılarında çok azdır.
Birde varroa az yavru yapan ırklarda daha azdır. Yavru faliyeti çok olan kolonide çok varroa faliyetide olur.
Zaman sorunu hat safada, akşam paydostan sonra çok az zaman kalıyor. Akşamları girişi dar olan kolonilere laktik asit yapıyorum, zaman yetmiyor her akşam 5-10 kovanı asitlediğimizde ezan başlıyor.::((
Bu koloni varroadan bayagı bir hasar görmüş durumda.
Formik asitten bir çok kişi anaarı kestirmiş durumda.
Ben tel altlık olmayan kolonilerde formik kullanmadım. Bir işi yapar iken bir şeye odaklanmayın, formik asit verildiğinde kovan havalandırması iyi olacak ve saatte 0,5-,0,6 ml formik asit buharlaşmalı.
Öyle ilginç bilgiler geliyorki, formik asiti, arılara püskürtenmi ararsın, laktık asiti kartona emdirenimi ararsın, bakalım daha neler duyacağız.
Formik asit arılara direk temas ederse o arı ölür. Kesinlikle formik asit koloniye ve arıya püskürtülmez.
Laktik asitle formik asit aynı degilki.
7 çıtalı kovanımızın 3 çıtasıda böyle ballıydı. Açık ballar yavru civarına çekilmiş durumda.

Yedinci çıtamız ise ham petek ve bizimkiler petek örüyor.

Hacıya dedim çabuk al şu ham petegi, degirmenin suyu nerden geliyor bu kovandakilerin haberi yok galiba::)))

Ham petek kovandan alındı, hazır balı harcayıp petek örme zamanımı?::))

Yeni taşındığım ev eski evden bir oda fazla ve tüm odalar büyük.

Yav eski ev daha sıcaktı, donuyorum.

Teknoloji şimdilik askıda, ceryan var, internet yok, telefon yok, dogal gaz yok.

Sanki çag degirtirmiş gibiyim::)

Kendi kendimede diyorumki oğlum öldüğünü düşünsene, sen şimdi ölüsün::))

Her sene yiyecek gibi turşu yaparım.

İnsan ne kadar aç göz oluyor::((

Bazı seneler hiç açmadan çöpe gittiği olur.

Bu sene daha küçük kaplarda turşu kurmaya başladım.

Allah sıhhat ve afiyet verirse, doktordanda izin alıp inşallah götrmek nasip olur be.::))

5/10/2010

Yukardaki resimler ayın üçünde alınmıştı.

Saim abi salı günü hamsileri götürdükten sonra bana acil bir anaarı lazım dedi.

Koştura koştura arılıga vardı, birde Sdari abiye lazımdı, hemen iki ana kafesledim.

Sonrasında ayın 3 de verdiğim çıtayı merak ettim, ruşetin merkezindeki çıta vardı ya?

Açık ballar tamamen boşaltılıp yumurta basılmış.

Ruşetin altında havalandırma vardı onuda kapattım.

Zaten bir çıta yavruya zorlamışım, şimdi rahat eder.

Aylardan ekim ve karniyol arısının sakinliği, zaten bir numaraydı.

Saim Gürel seneye tüm kovanların anasını degişeceğim dedi.

Saim abide senin arılar hariç bendeki arılar yavruyu kesti dedi.

Bende yavru kesenlere kaptır gitsin günlük yumurtaları dedim.

Günlük yumurta koloniye fazla yük olmaz ama kapalı yavruyu koloniden aldıgınızda acayip bir durum ortyaya çıkar. çalışanın malını çalışmayana vermek olur.

Onun içindirki yavru kesen arılarınıza yavru yapan koloninin yumurtalarını verir iseniz, çocugu kendileri bakıp büyütmüş olacaklardır.

Evet baharda yaz aylarında bize kafa tutanlar vardı? Başkaları tarafından gaz verilip hakkımızda yazı yazanlar vardı?Birilerine maşa olanlar vardı?

Biz hala burdayız siz nerdesiniz, kendinizi biraz daha kullandırsanıza.......

Eşek olana semer vuran yada binen çok olurmuş, seçim sizin.

Yapın seçiminizi::)))

BU GÜN 2010 NİSANIDA BİTİRDİK

Bazı karniyol f1 anaarılar yumurta atmaya başladı, bu anaarı ise benim balkonumdan, önemi ise çok büyük.

Bu sonuçları görmek çok uzun zamanlarınızı alıyor. Arıcılıkta bazı işlerde ilerleme olmamasının altıda belkide bu uzun süreç yatmakta. Hep çalışıp sabredeceksiniz. Bazen tüm hayalleriniz yerle bir olacak, ama yılmamak gerekiyor.

İlerde bu konuyu enine boyuna zaten paylaşacağım, şimdilik bu çok bile oldu.

Yeni bir yer buldum, sıfır su kontrası, tabakası 8 liraya. Ebatları ise 210 x 109 x 1 kovanlarla katların ve anti varroa dipliklerinin montajında pervaz olarak kullandım.
Bir başka ayrıntı ise 8 tane kovanın üst kapagı çıkıyor bu tabakadan.

Daha önce hurdacıdaki tahtaları arıcılara gösterdik, sonra biz bulamaz olduk::))

Onun içindirki bu malzemenin yerini kimseye söylemiyorum.

Ayrıca bu malzemeden degişik bir kat, yani ballık düşünüyorum.

Altlıklar için kuru olsun diye hazır 5 x 10 kereste almıştık bir sürü kereste hurdaya çıktı, çıta oldular. Altlıgın parçalarına göre kereste biçtirseydik daha iyi olacaktı.::((

Resmin solunda bu artan malzemeler var.

Cemil usta bu günlerde ruşet yapıyor. Üstten yemlikli.

İstek üzerine, baş tarafları ağaç yanları 1 cm su kontrasından yapıldı.

Malzemeler bittide sahibini bekliyor.
Telli çıtaların petek örülmesiyle alakalı geçen bir bilgi vermiştim. Bu çıta ağ kurdu maduruydu. Tamamını kesmedik, bozuk yerlerini kesip kovana verdik. Arılar hemen işçi gözlü petege, erkek gözü örmeye başlamış. Telinde üstünü örerek işlerine devam ediyorlar.
Anaarıda hemen erkek gözlerine yumurta atmaya başlamış, acelesi neyse. Sanki kovanda yumurta atacak yer yok.
Anrti varroa dipliklerin kovanlara montajını bu şekilde yaptım. Aynı kat gibi sıkı oturuyor. Yanlardan üçer vidayla pervazları monte ettikten sonra altlarada üçer vidayla tutturuyoruz.
Pervaz biraz geniş duruyor nedeni ise bu kovanların eski girişlerini arkaya aldık ve kapatmak için böyle geniş parça yapıldı. Yoksa bir sürü uğraşmak gerekiyordu.
9x9=18 Vidayla pervaz ve altlık montajı bitiyor.
Dün iş çıkışı montajı biten kovanları boyadım. Önlerine başka ikinci bir renk geçeceğim.

Katlardaki sac pervazları yerine bu pervazlara geçecegim.

Bu sıralar bir marangoz daha arılara merak sarmaya başladı. Arıları yakından görecekmiş. Dedim ben birazdan gidecegim istersen sende gel bir bakalım deyince meraklıya olur dedi. Gitmişken malzemeleride götürelim bari dedim::)))

Memlekette meraklı kişilere, acilen çok ihtiyaç var. Zaten meraksızlardan da ne köy nede kasaba olur.