ARICILIK MALZEMELERİ...

İnternet alış veriş sitesinde arıcılık bölümünü incelerken bir alete denk geldim. Bu aletin ne yaptığı İngilizce  olarak yazılmış bende çeviriden anladığım kadarıyla amitraz etken madde dumanı veya buharını 10 saniye kovana verin yeterli diyordu.
Bende bir adet sipariş verdin, hayalimdeki gibi ise çok ekonomik ve seri şekilde amitraz etken maddeyi kovana verecektim.

Artık Çin elinizin altında, her türlü malzeme 20-25 gün içinde ayağınıza getirilip teslim ediliyor.
http://www.aliexpress.com/

Varroa mücadelesinde tek etken maddeye bağlı kalmamak için kendime alternatif yöntem olurdu.
Alet pil ile çalışıyor, yukarıdan konulan etken maddeyi fanı sayesinde kovana üfleyecekti. Bu aleti yapan kişi işi yarım yapmış madem bu aleti yaptın gerisini de getirmeliydi.
Bu aleti gördüğümde aklıma geleni veya ne hayal ettiğimi yazayım.
Alette pil var, fan var, bunda birde minik ısıtıcı vardır, sıvı amitrazı ısıtıcıya veriyorsun kovana 10 saniye tutuyorsun işlem tamam, ben böyle bir alet beklemekteydim.

Alet benim hayalimdeki gibi değil.
Bahsettiğim varroa ilacı kartonu yakıp körüğe atıp 7 duman veriyoruz, o kartonu bunun üstünde yakacakmışız, o zaman niye bu alet lazım, zaten körükle işi görüyorduk.
Zaten risk almıştım, dediğim gibi çıkmaz ise 31 dolarımız çöp olur, bu aleti çöp yapmayı düşünmüyorum. Buna yağdanlık benzeri bir damlayıcı monte edersem, bir başka seçenek sprey şişeleri, damla hesabıyla sıvı amitrazı dumana çevirip kovana verebilirim, tabi dozun çok iyi ayarlanması lazım.
Örnek olarak eskiden parmak büyüklüğünde kartonlar vardı, yakılıp kavanlara sürülen, o kartona emdirilen etken madde 20 mg idi.Şimdi 20 mg etken madde kaç damlada var bunu insilün enjektöründe ölçüp sonra uygulamaya geçilmeli.
En kötü ihtimal damlalık ile ilacı damlatıp gene kullanacağım.

http://www.aliexpress.com/item/Varrojet-with-Batteries-Anti-Varroa-Sprayer-Used-for-Sprayed-Amitraz-to-Treating-Bee-Mites-Beekeeping-Tool/1676602705.html

Tasarladığım işte ısıtıcı olarak nargile tütünü kullanılabilir, arılarda biraz nikotin çeksinler :)

Bir sürü arıcılık malzemesi var bazıları bizden ucuz bazıları aşırı pahalı. En hoşuma giden ise zaman sorunu yok ise oturduğunuz yerden istediğinizi alıyorsunuz ve gelip size teslim ediyorlar. Zaten ürünlerin üzerinde kargo ücretsiz yazıyor, ücretli olanlar ne tutar bilmem. Bir başka konu ise aldığınız ürün 100 doları geçmeyecek, geçerse bizim gümrükte vergilendiriliyor, 100 dolar altına vergi yok.
http://www.aliexpress.com/wholesale?catId=0&initiative_id=AS_20160302230707&SearchText=beekeeping+equipment

Bu çanakları daha önceden almıştım. Gene Çinden arıcılık malzemeleri satan birinden alındı, 1000 tanesi 7 dolar filan, 3 bin tane aldım 65 lira tuttu ve bize 20 gün civarında teslim edildi.
Bu çanaklar eskiden Almanyadan geliyordu ve çok kıymetliydi. Şimdi bile 100 tanesi 6 Avro.
Bu malzeme kaliteli olsa ne olur olmasa ne olur, zaten iki senedir kullanıp atıyoruz, bazen arılar temizlediğinde üç kez kullandığımız oluyor bunuda aynı şekilde kullanır atarız, ana arı çıktıktan sonra işçiler memeyi temizlerse gene bir kaç kez gene kullanılır.

Çanakların tanıtım fotoğraflarından biri bu foto, sanki arı sütü üretimi yapıyorlar.

Görünüş biraz büyük gibi ama ölçüleri standarda uygun mu bilmem ama bu işi yapan bunun araştırmasını yapmıştır. Çanağın iç çapı 9.5 mm olması gerekiyor, 10 mm olsa da fark etmeyecek ilerisini arı kafasına göre ayarlıyor.

Eskiden ne paralar verirdik böyle şeylere, geçen yıl bile 3 bin civarında çanak kullandım verdiğim para 300 lira üzeridir.
Bu yıl 3 bin çanak oturduğum yerde elinize teslim 65 liraya...
Malzemenin resimlerinden biriside buydu ölçüleri vermişler.

Önceki çanaklar sert bir malzemeden, Çin den gelen bildiğimiz plastik, nasılsa ömürlük değil kullanıp attıktan sonra bence bir sağlamlığın önemi olmayacak.

Bu malzemeyi aldığım sitenin linki de alta. Açıklamada arı sütü ve kraliçe üretiminde kullanılır yazmakta.
http://www.aliexpress.com/item/1000pcs-Beekeeping-Queen-Cell-Cups-Royal-Jelly-Cups-Queen-Rearing-Equip-Station-basement-stick-beeswax-free/2043945879.html

Bizim arıcıların derdi ise bitmiyor. Ben bunları paylaştım ya hemen bana sipariş başladı. Bana da getir bana da ver gibi facede yorumlar yapılınca bu tür yorum yapanları listemden attım.
Arkadaşım ben bunu nasıl aldığımı paylaşmışım sende aynısını yap.
Biz arıcılara balık tutmasını öğretiyoruz arıcılardan bazısı ısrarla bana balık yedir diyor.
Ben binlerce kullanıyorum ve getirttim, bundan isteyenler yılda kaç tane kullanıyor ülke içinden pahalı alsan ne olur...

Biz bir işi yapmadan karar verip uygulayarak buraya geldik ve yaptığımız işlerin çoğunda soru soracak kimsemiz bile yoktu.

En basit şeylerde öküz altında buzağı arayanlar var, dün akşam yutupta birisini engelledim. İnvert şurupta efendim üç litre şuruba1 çay kaşığı dedin 9 litre şuruba  3 kaşık krem tartar demişim, bir başka videoda 70 litre şuruba 30 kaşık demişim hangisi doğru diye bana hesap soruyor.

Sanki şurubu litre litre ölçtüm, tahmini rakam söylüyoruz. İlhami abi genelde benim invert şurupları yapar, İlhami abi çay kaşığını silme doldurur ben ise tepeleme atarım, yani benim bir çay kaşığım, İlhami abinin üç çay kaşığına denk gelir. İnvert şurup bilimsel bir makale çok biliyorsanız gidin makaleyi inceleyin ve tercüme edin bizde öğrenelim.

Ben şurup yaparken 20 dakika kaynatırım, Muhteşem abi 10 dakika sonra yeter der fazla kaynatmaz. Buradaki amaç şurubun bekleme süresince bozulmamasıdır, ben yaptığım şurubu bir ay sonra arıya verebiliyorsam şurubun invert olup olmadığı beni ilgilendirmiyor.

Listemizde 6  binden fazla arıcı veya arıcılıkla ilgilenen  yada meraklı kişi var, bunların hangisine laf yetiştireceğiz onu anlamadım gitti. Hemde bu kadar katı davranmama rağmen. Bazıları resim bazıları video bazıları günlük yaptıklarını bana rapor ediyor. Herkes başkasını kendisi gibi zannetmekte, her akşam bir merhaba dense ve ben bunlara cevap vermeye kalksam bu işin süresini hiç düşündünüz mü?...
Birisine zaten cevap versen hemen en az 3 soru daha soracaktır...
Belkide listemden attığım kişiler art niyetli değil, hatta bazıları müşterim çıkıyor ama ben bunları araştırmak zorunda değilim.

Bir başka sorun arkadaşlık istekleri oluyor, bazılarını hiç kabul etmiyorum profile bakıyorsun abuk sabuk şeyler, bazısı oyun dolu.
Kabul ettiklerimizin bazısı da sizi ilk iş olarak bir guruba eklemek oluyor.
Sanki biz guruplara katılmayı bilmiyoruz, yada bunlara soracaktık.
Bu işleri yapanları engelliyorum, bir daha ben onu görmem oda benim paylaştıkları mı görmesin.

Bazıları ise acayip çamur olmuş adamı engelliyorsun, bir bakıyorsun bloktan yorum atıyor, hemen spam işaretliyorsun bir daha yorum atarsa çöpe gidiyor görmüyorsun,bu sefer mail atıyorlar, gene spam işaretliyorsun bir daha gelen direk çöpe gitsin, bu sefer bacadan sarkıyor, bacayı tıkıyorsun, pencereden bakıyor, yav istenmediğin yerde niye olmak istiyorsun sende hiç mi yüz yok diyorsun, insan kendisini bu kadar düşürmemeli...
Zaten insan olsaydı bu kadar yüzsüz olmadı demek zorundayım.
Bunlar internete yazılacak şeymi derseniz evet yazmamam lazım ama başka türlü insanları firenleme şansınız yok. Bunca frene rağmen olanlar sizi rahatsız etmekte.

Sorun nedir biliyormusunuz.
Sorun balık tutmayı öğrenmek yerine hazır balık beklemekten kaynaklanıyor.
Sorulan soruların mutlaka bloklarda, forumlarda, kesinlikle karşılıkları vardır. Sorun okumamaktan kaynaklanıyor.

Arıcılık yanında birde Ahlak derslerine başladık Allah'tan hayırlısı...
Hani derim ya Allah ne virirse her şeyin hayırlısını virsin diye, işte öyle...

ARICILAR PINARHİSARDA ÇADIRIMA DOLUP TAŞIYORLAR::))

13 Temmuz 2008 sabahı,saat 7'30.Öyle bir çalışma varki mütiş.Bu arada şuna dikkat ettim bu sene.Arılarımda hiç baştaki kovanlara çekme yapmadı.En baştaki kovanlar bile sıra ortasındaki arı yogunluğu var.Bu neden kaynaklandı derseniz benim kovanlar ve katlar degişik renk.Bazı arılıklarda kovanlar hep aynı renk olunca baştaki kovanlara bindirmeler oluyor.Bunu önlemenin yolu kovan önlerinin farklı renklere boyanması gerekmekte. Gezginci arıcılık zor.

Bayağı bir izledim arıları,sonra Pınarhisar çarşısına çorba içmeye gittim.Lokantacıyla konuştuk Ordu'lu çıktı.Askerligim Ordu merkezdeydi hem de jandarma,yav ne kadar çabuk geçmiş yıllar.Ordu'dan geleli 23 yıl olmuş.1985 te Ordu'da 1986 yılmaşı akşamı evimdeydim.
Buda ters açıdan bir çekim.Güneş yeni doğmuş resmin sağında.Arkadaki yüksek gerilim direğinin arkasıda Pınarhisar.


Bu sene kestanede arıların birleştirmesi için çok çaba sarfetmedim.Bir sene önce aşırı birleştirmiş ve trakyaya arı kalmamıştı.Bu sene bu durum yok,hem ızgara kullanmam arının aşagıda yavruya yatmasına neden oldu.Mevcut süper ama şu an tüm analar yatıyor her taraf bal olmuş durumda.Hafta sonu sağım var.Bu gün izin aldım,5 gün izni öyle bir zamana getirdimki 9 gün izin olacak.

Çarşıya gitmeden cumartesi akşamı arılıgıma getirilen arıların yogunluguna bir göz atıyorum.Birazdan bu kovanlara karniyol larva transferleri yapılacak.Kovanı getir,karniyol larvayı götür kampanyası son sürat devam ediyor yani. Kovan TKV nin strafor kovanlarından.

Pıanarhisar'ı dolaşıp geldik birde hayallerde Ordu'ya hayalimizde gidip hatta oralarda bayağıda dolaşıp geldik be.

Burası Ordu degil tabiki.Ayçiçek tarlası ve resimlemeye başlıyoruz.Bu sene zaten bir acayip oldu.İşlere yetişemez oldum.Şöyle karnım doya bir resim çekemeden sezon vın diye geçip gitmekte.

Buraya bir not düşeyim bari.Ali Şekerli abimiz vardı Edirne'li.Boş vakit bulduğumda ziyaret edecektim.Adres ve telefonu yok.Murat Çakır'dan yardım istedim,sende Ali Şekerli'nin telefonu varmı yok dedi.Meili varmı bakayım bekle dediydi.Bende bekledim bir adres verdi,bizde gerekeni yazdık ama hala cevap gelmedi::))Gene önümüzdeki hafta içi izine çıkıyorum boş vakit var yani::)) İrtibat kurabilirsem,bir Edirne yapacam.

Bu ayçiçeklerde çok vefasız,açmasıyla geçmesi bir oluyor.Ne olurdu günlerce dursanız böyle.

Bu ayçiçekler arılıgımın en yakını tek tarla.Hala buna çalışmıyor benim arılarım.Nedense yüklü halde rüzgarı karşılarına almaya bayılıyorlar.

Şimdi ben arı olsam uzaklara gitmezdim geçiyor içimden.Dibinde bu kadar çiçek varken niye 500 metre ötedekilere giderler anlamak mümkün degil.Arı işte çok zekilik böyle aptalıkta yaptırırmı bilmem ki.

Degişik çekimler deniyorum,bayagıda güzel çıkmışlar.

Çok ilginç bir durum oldu.Geçen hafta şaka olsun diye italyan anaarı boyamamız vardı.Larva transferlerinde kullannılmak üzere anaarısı olmayan kovanlardan arı sütü toplayacagımız çıtayı çektim.Pat geçen hafta boyadığım sarıca arı çıtaya kondu ve başını bala soktu bende gerekeni yaptım be,geçen hafta özgür bırakılmıştı şimdi yaşamıyor. ::(((

Haberin başlığı çadır dolup taşıyor dedikya.Bu hafta daha yogun geçti diyebilirim.Fakat gene batarya bitti.4-5 araba geliyor çadıra herkes bir şeyler öğrenmeye çalışıyor.Doktor sen çatla.Ama hafta sonunada hazır ol sağımda seni bekleyenler var::))

Bu Pınarhisar'lı arıcı Kazım.Güzel bir hareket başlatmışlar.Hareket şu üç kişi aynı fabrikada çalışıyor.Üç kişi 200 kovan arı alıp ortak arıcılık yapıyor.Ayrıca kazım dediki abi mart 18 de bizdeki arılar petek örüyordu.Yani ne yaparsan yap iş bilinçli olacak.Kazım elindeki mum kalıbını çadırda yaptı.Çadırın yan tarafında yabani erikler vardı budamıştım.Hemen kuru daldan kalıp hazırladı kediside zaten kalıpçıymış.

Yıllardır arıcılara eğitim verdik diyenlere itaf olunur.Hatta bayağı fazla arısı olan Recep var günün sonunda geldi,diyorki şu Kazım'ın elindeki meme başlangıcının bana yapılışını bir gösterin.

Hacı abide meme başlangıçlarına hasta olanlardan.Kazıma diyorki o kalıbı bana ver::))Kazımda yok diyor.En büyük eksiklik bence egitimde uygulama yapmamak.

Anaaarı meme başlangıçları benim taa mısır saplarında kulladığım zamandan kalma çıtalara tutturuldu.Bu arada bir arı polenli filan,yaptıgımız memelerin kalite kontrolünü yapıyordu heralde.Üzeri polenli işten gelmiş çadırda başka ne işi olabilirki.Biri espiriyi patlattı bu arı anasız anasını arıyor diye::)))

Doğal janter be::))
Anaarı yüksükleri, bal mumumdan.
Trakyada acayip kelimeler var,janter ekipmanlarına boncuk diyorlar.Janterle üretim yapıyorsan,boncuklu anaarı üretiyorsun.Birde pilaçkacı diye bir kelime var.Beleşçi karşılığı gibi bir şey,hayta ve haybeci,kızancıklar abe yav.

Ben anaarı memelerinden arı sütü topluyorum.Larva transferinde sütlü yapılan daha fazla tutma sağlıyor.Larvalar sıcakta kurumuyor.Bazıları yaptığımız işi bilmeden eleştirdiler.Sanki adam hayatında larva tranferi yapmış ve anaarı üretmiş gibi.Demişki bu sıcakta larva tranferimi olur.Ne dersin böylelere,adamın emekli, oldugu yeri söylesem yuh dersiniz.

Bizim doktorun kelini çekmiştim.Hiç kelimi görmemiştim diyordu.Bizim Bülent'te tepemizi çekmiş.Hiç tepemi böyle tepeden görmemiştim.Yav sanki kellik başlangıcımı var ne??::))

Yav bu çıta kimin derseniz,pilaçkacı berber Gürkan'nın tarnfer yapılacak çıtası.Memelerin oldugu parçaları tutturmak imkansız.Kazım çıtayı düzlemeye çalışıyor,yav bu kadar yamuk çıtayı nasıl buldu bilmemeki?.Bu arada ilk yapılan tranferlerdende haber vereyim.Bu tranferler cumartesi pazar en geç pazartesi çıkacaklar yani.Ali Osmanda 22 tane bende 20 tane Metin karacıkta da 20 den fazla.Yani 60 tanenin üzerinde temmuz 20 sinde karniyol melezleri çıkacak .Bu hafta ise 20 Kazım,Sami ve Mustafa bu üçü ortaklar.10 tane arıcı Recep ve berber Gürkan'ada 6 adet tranfer yapıldı.Ben ilk gün çok geç vakitte kendime 11 tranfer yaptım.Akşam ezanı okunmuştu gözümde zor görüyordu,kuru aşıladık Trakyalı Şenol'la 6 tane tutmuş sabaha,tekrar 11 adet daha pazar günü yaptım.

Bu işler bilmeyene ne kadar zormuş,iş sonu herkesin yüz ifadesi farklıydı.Herkesinde söyledigi söz ne kadar basitmiş::))) Asıl işin bitimini görmek dahada işlerine yaradı.Geçen haftadan yaptıgım memeleri,Kazım,Sami,Bület ve hacı abiyle birlikte kutulara verdik.Sağ olsunlar çok güzel oldu,ben yanlız başıma bayagı zorlanacaktım.Bazı gözlerdde anaarılar vardı onlarıda topladık,bazıları ruşetin kendi çıtasından çıkanlardı,onları imha ettik. Kutudan çıkan anaarılar kalitesiz,onlar alışık degiller tabi.Ben sıkıp öldürüp atıyorum,onlarda yav anaarı iyiye benziyordu diyorlar::))

Biraz geç gelen Bülen Kınalı abi bir şey kaçırdımmı diyor::))Arkadaki hacı abiyle ikisi kanki::))O kadar seviyorlarki birbirlerini sormayın.

Tranferler bitti,şimdi sıradan bir kovandan çıta çekip herkese uygulama gösteriliyor.Bu karedeki hacı abi hariç herkes larva tranferini yaptı.Bu kareye Recep ve Pilaçkacı Gürkan giremediler,çünkü batarya o zamana kadar dayanamdı.Dinlendikçe tek tük resimler çekilebiliyor.(Resim soldan sağa doğru,Kazım,Sami,Hacı abi,Bülen ve Ali Osman)

En son herkes gitmiş,bu kovanıda Kazım ve samiler akşam alacaklar.Bende acaba son durum ne diye bir açayım dedim kovanı.Merak işte,durmu görmeden merak geçmiyorki.Durum iyi bir resim alabilirmiyim,açıyorum makinayı o arada resimi alıyorum ikaz gelmesiyle kapanması bir oluyor,ama resimi kaptık arada::))Yaklaşık 5 çıta genç arıya 10 nar meme aşıladık,tuttumu derseniz resmi büyütürseniz bakarsınız arılar ne yapıyor.Aşılamadan 3 saat sonraki durum bu,yav bu sıcakta bu arılar niye memeleri sarmışki::)))

Bülent espirili çekimler yapmış.Bu hafata makinanın şarzınıda götürecegim.Bir sürü eğitimlik filimler gümledi.İnşallah Gebze'dende 2 çıta karniyolların larva ve yumurtalı çıta götürecegim.Birde artık anaarı üretimninin sonları geliyor.Artık ne kadar anaarı üretseniz mayıs haziran temmuz ayındaki kadar verimli olmaları zor.

Bir başka not ise filimde memur olduğum söyleniyor ben işçiyim memur degil. Ama devlet sektöründe çalışıyorum.

NOT:
“Arıcılık bilgi merkezi ve arıcılık bilgi paylaşım forumu” açılmıştır. Ülkemiz arıcılığına inşallah olumlu katkılar yaparız. 01/01/2010
http://www.aribakani.com/