Kurs etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kurs etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Aralık 2010 Cumartesi

İGLO İLE PRATİK LEZZETLER

İGLO İle Pratik Lezzetler


Yılbaşı arifesinde tam bir yılbaşı hediyesi niteliğinde bir mail aldım Sevgili Tijen'den. Ne zamandır şöyle atölye çalışmalı herhangi bir aktiviteye katılamamış olmanın verdiği heyecanla hemencecik kabul ettim davetini ve günleri saymaya başladım. O gün, yani geçtiğimiz hafta cuma gecesi gelip çattığında Hobimle Mutluyum Lezzet Okulu'nun kapısından içeri girdiğimde başıma gelecekleri aslında az çok tahmin ediyordum. Bilmediğim tek bir şey vardı ya da farkında olmadığım, bir markanın neyi, neden temsil ettiğiydi. O gün İglo'nun davetlisiydim ve o gün İglo ile resmen tanışmış oldum.

İGLO İle Pratik Lezzetler


O mutfakta 4 saate yakın, İglo ile neler yapabileceğimize dair son derece pratik, lezzetli, şık, gözü dolduran, damakta şölen yaratan ve en önemlisi de sağlıklı reçeteler uyguladık. Evet burada altını çizmemiz gereken önemli bir sıfat var ki, altını kalın kalın çizmeden olmaz.. Sağlıklı ...
Önce bir dondurulmuş gıda firmasının nasıl sağlık imajını koruyabildiğini düşündüm ama sonrasında edindiğim tüm bilgiler, bu imajı ne kadar hak ettiklerini düşündürdü bana.
Tijen'den o gün dinlediğimiz, İglo'nun internet sitesinde de yer alan bilgi şöyle :

PAZARDAN TAZE DİYE ALDIĞINIZ BİRÇOK SEBZE EN AZ 4 GÜNLÜKTÜR

Pazardan taze diye aldığınız birçok sebze en az 4 günlüktür. Bu 72 saat evvel toplanmış demektir. Toplanıp yükleme, yola çıkma: 1 gün, yol:1 gün, halde satış:1 gün, manava veya pazara gelip rafa, tezgaha çıkma: 1 gün. Yani en az 4 günden bahsediyoruz.

Bu zaman içinde nakliye ve depolama sırasında besin, değerini kaybetmeye hızla devam eder ve bozulmaya başlar. Siz belki gözle fark etmezsiniz ancak ürün ezilmiş ve çoktan çürümeye, bozulmaya başlamıştır.

Gıda güvenliğinde zaman en önemli unsurdur. İglo’nun dondurma işlemi sonrasında gıdalar için adeta zaman duruyor. Gıda güvenliğinde zaman öyle önemli ki, örneğin bezelyenin içerdiği şeker, toplandığı andan itibaren 2.5 saat sonra nişastaya dönüşerek özelliğini yitirmeye başlıyor. Gıdaların tazelik ve besin değerini korumak için zamanla yarışan İglo bu nedenle tesislerini tarım alanlarının ortasına kuruyor. Deniz ürünleri ise yüksek teknoloji içeren yüzer fabrika gemilerde, soğuk denizlerde avlandıktan hemen sonra hızla fileto yapılıp en fazla 2 saat içinde donduruluyor. Böylece İglo, tarım ve deniz ürünlerini toplandığı ilk dakikalardaki tazeliği ve doğallığıyla dondurarak size ulaştırıyor.

İglo’nun dondurma işlemi ürünün içindeki suyun donması ile gerçekleşir. Bu nedenle katkı maddesi gerekmez. Dondurmak doğanın en doğal koruyucusudur. Dondurulmuş gıdanın tazeliği gıdanın ilk dondurulduğu andaki tazeliğiyle ilgilidir.

İGLO İle Pratik Lezzetler


Bu son derece faydalı bilgileri edinirken tabii ki boş da oturmadık, şeflerimizin önderliğinde birbirinden güzel yiyecekler hazırladık ve afiyetle de yedik :) Bizim pıtırın bir haftalık omega ihtiyacı da bir güzel karşılanmış oldu :)
Neler yaptık nelerrr... Sizlerle bunların tariflerini paylaşmaya çalışacağım bir sonraki yazılarımda..

  • Balık çorbası
  • Karidesli enfes bir salata (narenciye soslu)
  • Sebzeli Somon & Fesleğenli Noodle
  • Limonlu helva

Bunların yanında karidesler, levrekler, mezgitler de uçuştu durdu.. Yani İglo sağolsun biz o gün balığa doyduk...

İGLO İle Pratik Lezzetler


Sonunda sertifikalarımızı da keyifle alarak o enfes geceyi sonlandırdık.. Haaa gece bitti ama sürprizler bitmedi, bu hafta içerisinde bir de bunun üzerine İglo'dan iki kutu da hediye geldi.. Şimdi o tarifleri evde uygulamak ve pıtırcığa sağlıklı yiyecekler yedirmek de bana düşüyor elbette..


Teşekkürler İglo !


Fotoğraflar : Tijen Aktay

11 Ocak 2010 Pazartesi

SEVGİLİLER GÜNÜ İÇİN KURABİYE KURSU

Elimizde olmayan sebeplerden dolayı eğitim tarihini 30.01.2010 Cumartesi gününe erteledik. Anlayışınız için teşekkürler..



Geçenlerde yayınladığım, düğün pastası konulu yazımda da haber verdiğim üzere Yasemin'ciğimle özel bir girişimimiz var , Özel Pastam'a dair. Bu heyecanlı projenin ilk eğitimi de Sevgililer Günü için olacak. 16 Ocak 2010 , yani bu cumartesi günü gerçekleştireceğimiz atölye çalışmamızda Sevgililer Günü konseptli kurabiyeler hazırlayacağız.

Daha önceki atölye çalışmalarında da olduğu gibi, yine şeker hamuru kaplamaya uygun tarif uygulaması yapacak, kurabiyeleri nasıl hazırladığımızı gösterecek ve sonrasında birbirinden eğlenceli modelleri en tatlı sevgiliye layık şekilde ellerimizle süsleyeceğiz.

Atölyemize katılmak isteyenlerin email ile başvurmaları yeterlidir.

yemekbahane@gmail.com

Not: Kontenjanımız 10 kişi ile sınırlı olacaktır.

Sevgililer Günü Kurabiye Kursu

Afiyetle,

24 Mart 2009 Salı

BESLENME VE LEZZETTE BİR DEVRİM - ActiFry

Tefal'in kafamdaki mottosu hiç değişmez, TEFAL..Sen Herşeyi Düşünürsün ! Hakikaten de öyle ama. Pratiklik konsepti ile mutfakların vazgeçilmezi ve öncüsü olan Tefal, son dönemin trendi sağlıklı, besleyici ve lezzetli çizgisindeki ürünleri ile hayatımızda olmaya devam ediyor.

Şimdi size bir soru soruyorum:

1 kg patatesi kızartmak için ne kadar yağ kullanmak gerekir?
a) 1 lt

b) 2 su bardağı

c) Fritözümde geçen haftadan kalan yağ vardı, onu kullanırım

d) Hiç biri

Evet cevaplar ....

Cevap "d" .. Çünkü cevap burada yazmıyor..

Bir kaşık yağ ile bir kilo patatesi kızartabilirsiniz desem, bu size inandırıcı gelir mi?

Gelmediyse , inanın ..Çünkü ben gözlerimle gördüm, ellerimle yaptım, afiyetle de yedim.

Actifry mucizesi ile Whirlpool Mutfak Sanatları Akademisi'nde Tefal'in organize ettiği müthiş bir organizasyon ile tanıştık.

Şefimiz Mehmet Bey liderliğinde birbirinden lezzetli dört tarif uyguladık.
  • Patates Kızartması
  • Çoban Kavurma
  • Muska Böreği
  • Kabak Tatlısı

Herbirini sadece Actifry'ı kullanarak pişirdik. Çok az yağ kullanarak, pratik ve sağlıklı bir şekilde bir çok tarif için kullanabileceğimiz Actifry'ın temizliğinin de ne derece kolay olduğunu bizzat tatbik ederek öğrenme fırsatımız oldu.

Yani biz sadece doğradık ve ActiFry'a teslim ettik :) Gerisini o halletti diyebilirim :)

Bize afiyetle yemesi kaldı.

Bu günün sonrasında yüzümüzün aldığı şekil işte bu resimde gayet net :)

Teşekkürler Tefal.. Sen hala herşeyi düşünmeye devam ediyorsun!

Fotoğraflar için Hünerli Beyefendi'ye kucak dolusu teşekkürler!!

12 Mart 2009 Perşembe

BİR KURABİYE ATÖLYESİ DAHA

Bildiklerini aktarmak gerçekten çok keyifli. Bunu her kurs esnasında bir kez daha anlıyorum. Bazen herkes elinde bir şeylerle uğraşırken şöyle geriye çekilip onları seyrediyorum ve o anın tadına varıyorum diyebilirim. İçimdeki amatör sevgi ile kendimce bildiğim az da olsa bir kaç şeyi başkalarına aktardığım bir başka atölye çalışması daha yaptık bu hafta içinde.

Hem kurabiye yapıyor hem de bu sayede hayırlı işlere vesile oluyoruz .Mevcut kurslara kıyasla çok cüzzi bir rakama düzenlediğimiz bu kursların gelirini bir hayır işine aktarıyoruz. Ayrıca yaptığımız kurabiyeleri de ertesi gün çay saatinde satışa çıkartıyor , onun gelirini de bu yönde kullanıyoruz.

Yani bizim kurs bir taşla iki kuş vuruyor :) O rengarenk insana neşe veren kurabiyelerin de böyle güzel misyonlara vesile olması çok uygun diye düşünüyorum.

Lafı çok uzatmayacağım , renklerin dünyasından bazı karelerle son vereceğim yazıma. Atölye çalışmamız esnasında yaptığımız kurabiyelerden birkaç fotoğrafla..


Bir ara defile çıkaracak seviyede kıyafetimiz oldu gerçekten :) Hamile kıyafeti benden:)



Sarışınlar, kumrallar.. Kızlarımız da pek şirin :)


Afiyetle kalın,

11 Şubat 2009 Çarşamba

R ŞEKLİNDE PASTA VE SEVGİLİLER GÜNÜ İÇİN KURABİYE KURSUMUZ


Bir önceki yazımda da bahsettiğim gibi istenen pasta iki yaşına giren Ralf ve Rayna'nın isimlerinin başharfini temsilen bir R harfiydi.


Aslında pastada her ayrıntı bir şeyi ifade ediyordu. R çocukların ismini , 2 yaşlarını.. R2 (R KARE) şeklinde tasarladığımız pastanın üzerinde de Flintstones'un sevimli ufaklıkları ÇAKIL ve BAMBAM , hediye paketleri ve pastaları ile doğumgünlerini kutluyorlar.


40 kişilik olarak istendiği için pastayı 3 adet dikdörtgen keki kesip birleştirerek yaptım. Birleşme yerlerine de renkli şekerlemelerle kapattım.

Tam 6 saatte bitirdiğim pastanın resimleri yine gecenin bir yarısı çekildiği için azıcık karanlık çıkmış:(
Ama yorgunluğuma değdi sanırım çünkü çok beğenildi :)
Bu arada dün akşam Sevgililer Günü için yine bir kurs düzenledik.
Bu kurs konusu gerçekten çok keyif veriyor bana. Birilerine bildiklerini aktarmak, onların hamurla tanışmalarına tanık olmak süper bir şey bence.


Kurs esnasında Sevgililer Günü temalı kurabiyeler yaptık. Bu kurabiyeleri de cuma günü şirkette sosyal yardımlaşma aktivitelerinde kullanılmak üzere satışa sunacağız.

Bir şeyler öğrenmenin, öğretmenin ötesinde yaptıklarımızın güzel şeylere vesile olacak olması ayrı bir mutluluk veriyor cidden.

Katılımcı arkadaşlarımın daha ilk tecrübelerinde yaptıklarının satışa sunulacak olması nedeniyle keyiflerini görmenizi isterdim.

Aşağıdaki örnekler benim onlara gösterdiğim bir kaç model..

Bu vesile ile hepinize sevginin bol olduğu günler diliyorum.
Unutmayın bir bahane yaratın, bir gün değil her gün gösterin sevginizi :)







Afiyetle,

10 Ocak 2008 Perşembe

EN SONUNDA ÇİKOLATA DA YAPTIM...

Dün akşam çok keyifli bir akşamdı benim için. Yine bir şeyler öğrenmiş, yeni bir tecrübe daha edinmiş olmanın keyfi ile eve döndüm... Zamana bakışın görecesi yine beni şaşırttı.. O kadar güzel vakit geçirdikten sonra eve kaçta geldiğimin, kaçta yattığımın önemi bile olmadı...Bunu daha bir çok sefer yapma arzusundayım bunu biliyorum sadece...

Şirketten arkadaşlarımla beraber yaptığımız Kurabiye Atölyesi'nden sonra Chefs'den aldığım bir maili hemen aynı gruba forward etmiş, kendimize ait bir sınıf yapalım, çikolata kursuna gidelim diye önermiştim. Bu önerim hemen kabul gördü ve dün akşam için altı kişilik özel bir grup dersi organize ettik.



Çok eğlendik, çok güldük, çok dinlendik, çikolata yemeye doyduk ve çok güzel çikolatalarımız oldu !



Bundan sonra bayram, seyran ... çikolatalar bizzat benden :)

Afiyetle,

3 Ocak 2008 Perşembe

KURABİYE ATÖLYESİ


Birilerine bir şeyler anlatmayı, öğretmeyi hep çok sevdim...Genlerimde var eğitmenlik :) sanırım ondan ... Üniversite hayatım boyunca hep ders verdim.. Çalışma hayatım eğitmenlikle geçiyor.. Kimbilir kaç eğitim verdim ama hiç bu kadar keyif aldığımı hatırlamıyorum !


Şirketimizdeki sosyal sorumluluk çalışmalarına kaynak yaratmak adına , geçtiğimiz hafta bir Kurabiye Atölyesi kurduk... Meğer ne kadar çok bu işlere meraklı ve yetenekli kişi varmış bizim binada :)


Neler mi yaptık ?




Karıştırdık...


Yoğurduk...







Renklendirdik...







Açtık...





Kestik...







Yapıştırdık...






İtina ile şekillendirdik...




Poşetledik...









Harika bir akşam geçirdik birlikte... Benim daha kendine anca yeten tecrübemle bile bu kadarına şükür :) Bunun devamını getirme yönünde hemfikir olduk... Bir sonraki aşamamız pasta süsleme olacak...

Afiyetle Kalın,
Fotoğraflar Didem Soyutürk tarafından çekilmiştir...

29 Kasım 2007 Perşembe

KROKAN

Kursta 6. haftayı da geride bıraktık.. Sadece 2 haftamız kaldı. Sefa Usta'dan çok şey öğreniyorum gerçekten. Kursta yaptığımız tariflerin ötesinde verdiği dipnotlar, tiyolar, mutfak disiplini işimi çok kolaylaştırıyor, hata payını azaltıyor.
Bu hafta menümüzde çok güzel bir pasta ve tart vardı.. Kursun sonunda yine tezgahın başına çepeçevre oturup sıra tatmaya geldiğinde kendimi Sefa Usta'nın tabiriyle "hmmm hmmm" demekten alamadım.. Harika lezzetlerdi gerçekten...
Tarifleri en kısa zamanda bizzat evde de deneyip, sizlerle de paylaşacağım, söz...
Bu hafta asıl ilgimi çeken konu krokan hazırlığı oldu... Krokan'ı oldum olası çok sevmişimdir.Hem pastanın içerisinde hem de tek başına yemek için :)
İşte lezzetli bir krokan için yapılması gerekenler...


Malzemeler:

  • 250 gr toz şeker

  • 275 gr file fındık (badem, ceviz, fıstık, susam gibi başka kuruyemişler de kullanılabilir)

  • 1 tatlı kaşığı tereyağ

Çelik bir tencereye şekeri koyuyoruz ve fazla kuvvetli olmayan ateşin üzerinde şekerin iyice erimesini ve karamel rengi almasını bekliyoruz. Kıvamını bulan şekerimizin içerisine fındığı katıp karıştırmaya başlıyoruz. Ocak bu esnada kısık olmalı. 1 tatlı kaşığı tereyağını hem lezzet hem de kıtırlık vermesi için ilave edip, karıştırmaya devam ediyoruz. Şeker , tüm fındığa iyice bulaşıncaya kadar karıştıyoruz.



Tezgahın üzerine yağlı kağıt serip , krokanımızı kağıdın yarısına döküyoruz. Kağıdın diğer yarısını krokanın üzerine kapatıyoruz ve krokan sıcakken merdane ile üzerinden geçip, inceltiyoruz.Sonrasında soğumaya bırakıyoruz.



Bu aşamadan sonra ister bütün tabakalar halinde koparıp yiyebilir, isterseniz de merdane ile üzerine vurarak küçük kırıklar elde edip pastalarınızda kullanabilirsiniz.



İşte bu haftaki Krokanlı Pasta ve Bademli Tartımız...






Afiyetle kalın,

13 Kasım 2007 Salı

İNCİRLİ KURABİYE

Bugün sizlerle kursta geçen hafta yaptığımız ve benim de bu haftasonu annemin konukları için hazırladığım İncirli Kurabiye'yi paylaşacağım...


Bu kurabiyenin içerisinde yoğun olarak incir ve ceviz tadını alıyor insan.. İncir sevmeyenler kuru kayısı ile de yapabilir... Eminim ki o da harika bir sonuç verecektir..


Yaklaşık 30-35 adet kurabiye elde ediliyor.

Hazırlama süresi : 25 dk

Pişme süresi :10 dk

Malzemeler:



  • 500 gr kuru incir

  • 350 gr toz şeker (şeker miktarı arzuya göre azaltılabilir, yerine bal kullanılabilir)

  • 3 adet yumurta akı

  • 100 gr badem tozu (fındık tozu da olur)

  • 150-200 gr kadar iri dövülmüş ceviz

  • 5 gr vanilya

  • İsteğe göre tarçın ... (ben koymadım)

  • 1 kaşık glukoz (kıvam tutucu olarak kullanılıyor, arzu edilmezse konmayabilir)


İncirleri ufak ufak doğrayıp bir çelik tencereye alıyoruz. Bir yumurtanın akı ve şekeri de ilave edip, şeker eriyip karamelize olana kadar (yaklaşık 10 dk) ocakta pişiriyoruz. (Dibinin tutmamasına dikkat ederek, sürekli karıştırmakta fayda var)



Daha sonra ocaktan alıp içerisine diğer malzemeleri de katıp ılınmaya bırakıyoruz. Elimizle şekillendireceğimiz için soğuması elimizin yanmaması için gerekli.



Bir kaseye su dolduruyoruz ve elimizi sürekli ıslatarak hazırladığımız karışımdan yuvarlaklar yaparak yağlı kağıt serili fırın tepsisine diziyoruz. Önceden ısıtılmış 150 derece fırında yaklaşık 10 dk kadar, üzerleri kızarana dek pişiriyoruz.



Ben bu kurabiyeye "ATOM" ismini taktım... Zira gerçekten enerji verici bir yapısı var ...



Kurs gerçekten yeni şeyler öğrenme yolunda son derece keyifli geçmeye devam ediyor... Her cumartesi haftanın yorgunluğunu orada atıyorum diyebilirim. Sabah erken saatte sanırım başka bir güç beni kaldırmaya yetmezdi :) Bu haftaki kursumuzdan kareler ile son veriyorum bugünki yazıma...

Afiyetle kalın,








6 Ekim 2007 Cumartesi

KISA KISA HERŞEYDEN ...

Bu ne başık Müge dediğinizi hisseder gibiyim.. Bugün yazacaklarım ortak paydada pasta tutkumda buluşuyor olsa da konu itibari ile hepsi birbirinden farklı olduğu için bu başlığı yazmaya karar verdim.

Bazı blogları gezerken o kadar güzel fotoğraflara rastlıyorum ki itiraf ediyorum, çok imreniyorum bu yeteneklere.. Esasen yeteneğe iyi makinalar da eşlik edince ortaya kıskanılası kareler çıkıyor yani... Tadı güzel olanı bir de güzel resmetmek daha da keyif veriyor çünkü okuyucuya daha güzel yansıtma şansınız oluyor.

Ben açıkçası Yemekbahane'de vasatın biraz üstünde fotoğraflar yayınlayabiliyorum. Ne makinam çok profesyonel ne de fotoğraf çekme konusunda detaylı bilgi sahibiyim. Sadece gördüğümü yansıtıyorum o kadar ... Ama bu kadar olmamalı...İşte bugün en azından doğru bir bilgi ile fotoğraf çekme yönünde az da olsa bir şeyler öğrenme fırsatı yakaladığım Fotoğraf Atölyesi'nin düzenlediği Temel Fotoğraf Semineri'ne katıldım. İki saat hiçbir şey için yeterli değil tabii ki ancak en azından kendime birkaç ipucu edinmiş oldum...Bakalım bundan sonraki fotoğraflara bunu yansıtabilecek miyim ?



Örneğin bu fotoğraf bir felaket örneği ... Tabi gecenin bir körü mutfaktaki loş ışıkta, hiç bir kompozisyon yaratmadan ????!! (bana bak sen hele, laflara bak) pastayı öylece masaya oturtum çat diye resmini çekersem bu sonuçla karşılaşmam hiç de süpriz bir durum olmuyor...


Ama bundan sonra bugün öğrendiklerimi uygulayacağım ve sizlerin gözlerinizi bu şekilde yormayacağım :)

Yukarıdaki pastamıza gelince bir Burcu, Aylin ve Müge ortak yapımı olmakla beraber geçenlerde Burcu'nun her zamanki gibi kırmadan gelip tekrar benimle ve bu sefer Aylin'le de vaktini geçirmesi sonrasında tamamlandı.

O gün Aylin'in isteği üzerine royal icing ve şeker hamuru ile kurabiye süsledikten sonra benim ricamla da koltuk kısmına kadar Burcu ile oluşturduk. Burcu bizi bizimle başbaşa bırakıp gidince kaplama işi bana kaldı. Hamur ortadan çatlayan merdanemin azizliğine bir hayli uğradı. Aylin ile birkaç figürü çalıştık ve gerisini ben tamamladım.

O gün merdanemin başına gelenlerden sonra bugün kendimi attım Kadıköy'e... Önce Duygu Ticaret'e gittim, sonra da Bilko'ya ... Yeni bir merdane, kelepçeli kalıp, yeni boyalar, aromalı şurup, bayram için çikolata kutusu .... aldım da aldım.. Kendimi tutmak ne mümkün :)
Ama şu anda çocuklar gibi mutluyum...

Hepinize güzel bir haftasonu diliyorum..

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails