Başarmak, istediğini elde etmekmiş, mutluluk ise elde ettiğini sevmek..
ayferbilici
Elde ettiklerimi sevmediğimi görene kadar istediklerimi elde edememekten çok korkardım ben. Oysa başarı her gelişinde mutluluk getirmeyebiliyor..Ve ne yazık elde olanı sevmek her zaman mümkün olmayabiliyor..
Telâşla hattâ abartısızca söyleyebilirim ki belli bir oranda da panikle yaşadığım şu hayatımın pek çok yerinde kendime dönüp bakmış ve o ürkütücü soruyu sormuşumdur: Nereye kadar korkacaksın?
Soruyu ürkütücü bulan güvenlik bağımlısı kimliğimdir; huzurda olduğunu bilmeyen iflah olmaz bir densiz o. Ahengin bir parçası olan ruhumsa, dudağının kenarına kondurduğu minik bir tebessümle izlemekte beni. O huzurlu. Kendinden emin ve biraz da bilmiş ruhum hiç utanmıyor, kimliklerimin ya da takındığım maske/leri/min düştüğünü gördükçe tek tek, eğleniyor...Çünkü o ben'den çok daha fazlasını biliyor:
Yaşamı boyunca hür değildir insan. Sınırlıdır. Bağımlıdır. Buna karşın sınırlılığını kavrayan insan, güvensizliğinden sıyrılıp Sınırsız'a kavuşur.
Düşünüyorum şimdi..küsmeden hayata..ama ille de hayata küsmeden..sınırlarımı kabul edebilsem ben, karşıma çıkan içsel bir dinginliği tam merkezime alsam..yaradılışın kusursuz ahengi içindeki yerimi bulsam ve uğrunda ölümüne yaşayıp ta elde ettiğimi, seviversem sonra…sınırları aşan bu başarı asıl başarı olmaz mıydı?
Her seferinde bundan başkası beni ilgilendirmiyor diyorum kendime. Bunu başarırsam o kadar eksiğim tam olacak, o kadar yanlışım doğrulaşacak ki, gerisini düşünemiyorum, düşünmüyorum.
Fotoğrafı gönderen dostuma sonsuz teşekkürler:)
ayferbilici