
Efenim sevgili Pınar'ın isteği üzerine Aysun'un sütünden elde ettiğim krema ile yaptığım domates çorbasından söz etmek isterim. Hazır karnım tokken dellenip pişirmeye de kalkmam, yarına kadar sabır artık.
Süt üreticileri greve gittiler bu arada, onlara tam destek. İşleri zor, riski alan onlar, tepelerine binip aradaki fiyat farkı ile beş köşe olanlar başkaları.
1 kaşık tam buğday unu ( Pınar'ın gönderdiği un nefisti )
2 çorba kaşığı kadar çiğ süt kreması ( yoksa tereyağ ya da zeytinyağ )
1 dolu dolu kaşık domates salçası ( annecim yapmış ellerine sağlık )
1 bardaktan fazlaca domates rendesi ( yazın yetişmiş gerçek domatesi rendele,dondurucuda sakla - yazdan ellerim uzayarak taşımıştım eve pembe domatesleri )
1/2 bardak kadar süt ( illa ki Aysun'dan gelsin taze taze )
su
krema ve un kavrulacak klasik, salçası eklenecek kokusu çıkana kadar o da kavrulacak. Domates rendesi göz kararı kadar bir zaman sonra da su ve süt eklenecek, Oya'nın dediği gibi piştikten sonra homojen olsun diye bızzztlanacak.
Misafir varsa yemeğe ölçüyü bol tutmakta fayda var.
Tecrubeyle sabit, bu kadar güzel malzeme girince içine misafirler birbirinin gözünü oyar.
Demeden geçemiycem, domates rendesi olarak kış ortasında yetişen o domatesleri kullanıp da heder etmeyin çorbayı:(
MSG katkılı hazır çorba yemeyin demiyorum bile, bizim hem yöresel hem de tüm ülkeye yaygın bir dünya çorba tarifimiz var zaten.
Anne çorbası olsun, adı üstünde!
Bu arada pembe domatesler de çimlenmeye başlıyor, minicik yeşil noktalar olarak toprağın üzerinde göründüler.
Bahçede hafta sonu çalıştık, alt tarafı bir karış yerde otları temizledik, her tarafım ağrıyor.
O yüzden özellikle köylüye ürünün çok pahalı demeyin, çarpılırsınız mazallah.