Filmin tanıtım yazısından...

Walt Kowalski (Eastwood), eşi yeni vefat etmiş bir Kore savaşı gazisidir. 50 yıldır yaşadığı Detroit'teki sokağının uzakdoğulular tarafından “işgal edilmesi”nden rahatsız olan, huysuz, ırkçı ve yanlızlığı seven bir kişiliktir Walt. Thao isimli bir Hmong (Güneydoğu Asya’dan gelen bir ırk) genci, vahşi çete başı kuzenini etkilemek için yan komşusu Walt’ın 72 model Ford Gran Torino’sunu çalmaya kalkışınca Walt tarafından yakalanır.

Ve şimdi de filmi seyreden O arkadaşın anlatımıyla ...

öncelikle filmin afişini gördüğümde katliam yapan bir ihtiyar ve tempolu bir film bekliyordum açıkçası..ama değilmiş...

C.Eastwood, Walt Kowalski adında yaşlı bir amerikalıyı canlandırmış..ki bunda da çok ama çok başarılı olduğunu söylemek lazım..

Walt,kore savaşına katılıp gazi olmuş,ırkçı,ihtiyar,geçimsiz,aksi ve muhafazakar bir amerikalı..yakın çevresindeki hemen herşeyi ve herkesi sürekli eleştirdiğinden,eşinin de ölmesiyle birlikte yalnız kalıyor..iki oğlu var ve onlarla da arası iyi değil..çok fazla arkadaşı da yok..filme adını veren ve ford fabrikasında çalışırken aldığı ( huysuzluğuna bir örnek : oğlu amerikan arabası değil japon arabası - toyota aldığı için bile huysuzluk yapıyor ) 1972 model gran torino marka modelli bir arabası var..günlerini evi ile ilgilenerek geçiriyor..yan komşuları hmong (çin-tayvan da yaşayan yerel bir halkmış) pigmelerle de ilk başta pek iyi değil arası..ancak zamanla araları ısınıyor hatta kendi ailesinden yakın görüyor onları..

şimdi filme geçelim:

Walt'un karısının kilisedeki cenaze merasimi ile başlıyor film..ve Walt'un öyle bir ifadesi var ki,meymenetsizin teki olduğunu anlıyorsun hemencecik..muhteşemdi..neyse,eşinin ölümünün ardından evinde köpeğiyle yaşamaya başlıyor..oğullarını da sürekli eleştirdiğinden kendinden uzaklaştırmış..Walt abinin bir de yan komşusu var..bu asyalı komşuların sünepe oğulları Thao (bu Thao sürekli kadın işleri yapmaktaymış), serseri kuzeni ve çetesinin zoru ile "erkek olacağı" motivasyonu ile Walt'un gözü gibi baktığı arabasını çalmaya niyetlenir..garaj içerisinde arabanın brandasını açarken Walt tarafından yakalanıyor..Thao,Walt'un tökezlemesi ile kaçıyor..Thao'nun kuzenleri bu duruma kızıyor ve ufaklıkla uğraşmaya başlıyorlar..bu sırada Walt'un bahçesine giriyorlar..Walt yine tüfeğini alıyor ve adamları gönderiyor ki bundaki amacı kendi bahçesini korumak..ancak Thao da kurtuluyor çetenin elinden..Hmong'lar da Walt'un bu hareketi karşısında sürekli ona yiyecek içecek birşeyler getiriyor..Zaman geçiyor..Walt,yan komşunun kızı ile de arkadaş oluyor..kızın adını unuttum,neyse,Walt Thao'nun arabasını çalmaya çalışan kişi olduğunu öğreniyor..ama artık ahbaplık doğduğu için yapacak birşeyi yok..Bu Hmong'lar sülük gibiymiş..Thao'nun annesi,bu hırsızlık girişiminden ötürü çok mahçup oluyor ve "OĞLUNU" Walt'un yanına veriyor bir süreliğine,ona yardım etsin diye...W,buna ev işleri tamirat falan yaptırıyor..bu sefer W T'yi erkek yapmaya çalışıyor..buna bir şantiyedeki arkadaşının yanında iş buluyor..ona malzemeler alıyor vs..kuzeni ve çetesi yine rahat bırakmıyor bunu..T'nin yüzünde sigara söndürüyorlar..sonra bu çete H'leri evini tarıyor..ardında S'nin yüzünü dağıtıyorlar..T çok kızıyor ve intikam almak için W'den hareket,yardım bekliyor..T,W'nin evine gidiyor, hadi asalım vuralım diyor..W T yi evine yolluyor 16 :00 da gel diyor..T geliyor ve beraber evin bodrumuna iniyorlar..W, gazilik madalyasını T'ye hediye ediyor ve bir punduna getirip T'yi bodruma kilitliyor..çetenin evine gidiyor..çete dışarı çıkıyor..W sigarasını yakmak çakmak almak amacı ile elini cebine götürüyor ve çete tarafından taranıyor..oracıkta hakkın rahmetine kavuşuyor..

film ile ilgili izlenimlerim : Clint çok çok iyi oynamış..yalnız bu iyi oyunculuk kadrodaki diğer insanların kötü oyunculuğundan olabilir..amatör bir ruh katmak için illa amatör oyunculara gerek olduğunu düşünmüyorum..Clint'in tavırları,tonlaması,hırlamaları vs gerçekten çok güzel..ancak arada lama gibi etrafa tükürmesi ben aslında hala vahşi batının muhtarıyım diyormuş diye düşündürdü..filmde bir papaz var ama filmi anlatırken bahsetme gereği duymadım..ancak iyi bir tamamlayıcı olmuş..filmi izlerken aksiyon beklentim vardı..ki aha hareket başlıyor galiba dediğimde filmin süresi 01:30:14'tü..aksiyon beklentimin nedeni ise başta da söylediğim gibi afişin çağrıştırması idi..filmin sonunu ise hiç beğenmedim..bunun sebebi yine benim beklentilerim olabilir..ancak şunu söyleyebilirim benzer bir sahne olarak Eşkiya'nın son sahnesi çok çok daha güzeldi..ne alaka deme..hatırla Eşkiya'yı anlarsın..en beğendim şey :filmlerde artık formül haline gelmiş ana tema+biraz cinsellik+biraz komedi+biraz gerilim formülünün dışındaydı..şaka bir yana bu kalıbın dışında bir kurgusunun olması,filmin en güzel yönüydü...

filmi beğendin mi dersen,evet beğendim..ancak benim başucu filmleri bölümüm var..evde acil durumlar için sakladığım filmler..hani film izlemek istersin ama elinde yeni film yoktur ve eskilerden birini tekrar izlersin..hah işte bu filmi o eskilerin arasına koymadım..